Konuya cevap ver

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.

ÇERKEZLERİN DİYARI PINARBAŞI


M.Orhan CEBECİ


Türküler, halkımızın birbirlerine ilettikleri duygu ve mesajlardır. İnsanları birbirine bağlayan, ulusal değerlerimiz olan halk türküleri, zincirin altın halkaları gibidir. Çoğunun eskilere dayanan yaşanmış öyküleri vardır. Öyküsüztürkü yok gibidir.

Gesi Bağları, Ağam İstanbul’u Mesken mi Tuttun, Everek Dağı’ndan sonra bir halk türküsü daha. İşte size Fazla yaygınlaşmamış bir Çellov türküsü ve öyküsü, kiminin telaffuzuna göre de Çellav.


ÇELLOV TÜRKÜSÜ VE ÖYKÜSÜ


Çellov, Pınarbaşı’ ya gelir, bir Çerkez Beyinin yanında bir süre yanaşma olarak durur. Daha sonra Kayseri’ye yerleşir. Bir ustanın yanına çırak olarak girer. Evlidir ve çok güzel bir karısı vardır, aradan bir süre geçer. Ustası Çellov’un karsına göz koyar. Taze gelini zorla ayartır. Bunu öğrenen Çellov köyüne gidip ağabeyinin silahını alır, ustasına hak ettiği cevabı verir. Silahıyla birlikte dağa çıkar.

Köroğlu, Çakırcalı, Gizik Duran gibi zalimlere cezalarını vermeye, mazlumlara yardımcı olmaya başlar. Anadolu türkülerinin hepsinin bir hikâyesi vardır. Ağ Gelin öyküsünde taş olur ve namusuna leke sürdürmez. Kiminde de dağa kaldırılan geline ulaşılamaz. Yapılan kötülükler karşılıksız kalmaz, öcü mutlaka alınır.

Olaylar aynı, kahramanlar hep değişir, öykülerdeki mesaj temelde hep aynıdır. Kahramanlarımız , zenginden alıp yoksula dağıtırlar, haksızları cezalandırırlar .

Çellov’u üzerine gönderdiği hükümet kuvvetlerine karşı yardım ettiği insanlar onu saklamaya çalışırlar. O artık bir halk kahramanıdır. Halk onu kendi gözüyle anlatır, görmese bile duyduklarından yakıştırmalar yapar.

Çellov türküsü öyküsü Bünyanlı bağlama sanatçısı Adnan Türköz tarafından yazılmış ve bugünlere gelmiştir.


Çellov üzerine yakılan türkü:


Erciyes dağını kantar mı tartar

Tartarım diyenin belası artar

Vaktinde teslim ol yakayı kurtar

Titrettin her yanı cihanı Çellov.


Arkadaşın sorarsan Reyhan'dır Arap

Bin üç yüz düşmanı yolunda türap

İnersem Bağdat'a ederim harap

Salma dizgin aldı Bozoğlan'ı Çellov.


Kızlar altın takmaz oldu saçına

Gazeteler gitti Hind ü Maçin'e

Bir sanın ulaştı Moskof içine

Titrettin Frengistan'ı Çellov.


Sen iyi olursan iy'olur herkes

Senin için gelip kurdular merkez

Avidik'te vurdular üç tane Çerkes

Tavuk mu sanırsın aslanı Çellov.


Ali Haydar gibi eden savaşı

Cengini seyreden döker gözyaşı

Kayseri’de vurduğu Ali Onbaşı

İçin candan eder figanı Çellov.


Anadolu’nun her yöresinde kaderin cilvesi ve olaylar yüzünde ortaya çıkan efsaneleşmiş birçok Çellov gibi öykülere rastlanmaktadır . Ağıtlar halk türkülerimizin bir parçası, halkın ta kendisidir.


Not: Kaynaklar; Notalarıyla Türkülerimiz ve Hikâyeleri-Salih Turhan, Kubilay Dök****ş, Levent Çevik.Ank.1966


Kayseri ve Yöresi Halk Türküleri.(Kays eri İl Kültür Müdürlüğü)


Adnan Türköz: 1925'te Kayseri'nin Bünyan ilçesinde doğdu. 14 yaşındayken bağlama çalmaya başlayan sanatçı, bağlama çalmayı ustaları dinleyerek öğrenmiştir. 1950'de İstanbul'a gelen sanatçı 1952'de İstanbul Radyosu'na girmiş, daha sonra da İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Halk Müziği Topluluğu'na katılmıştır. Taşlama türünde mizahi türküleri olan Adnan Türköz, 26 Temmuz 1982'de vefat etmiştir.




GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,903
Mesajlar
1,525,299
Kayıtlı Üye Sayımız
166,699
Kaydolan Son Üyemiz
forshty

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst