Soner Sarıhan
Yeni Üye
Bu turun yapılmasında emeği geçen,
Bursa Nilüfer Belediyesi , Belediye Başkanı sayın Mustafa Bozbey,
Nilüfer Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri sayın Mehmet Kartal,
Hardline Nutrition Firmasının değerli yönetici ve çalışanları,
Yeşil Bisiklet'ten Sayın Gürsel Akay
THY tanıtım ve reklam ofisinin değerli çalışanları,
Bursa Doğaspor mağzasından sevgili dostum Murat Soğucak,
Bursa grafik sanatlardan, Sevgili Dostum Hüseyin Yalçın,
Başak Groupama sigorta temsilcisi sevgili dostum Yusuf Oral,
Zirve Dağcılık kulubü İzmir şubesinden sayın Hafize Yiğit,
Bursa dan bisikletçi dostlarım , Ediz , Fatih ve Elman,
Bursa Çare Mühendislik ten Gökhan Altınok,
ve beni unuttuğum ve buraya yazamadığım için affedecek diğer dostların tümüne huzurlarınızda teşekkürü bir borç bilirim.
Hiçbir karşılık beklemeden yaptıkları maddi - manevi katkılar çok ama çok kıymetli.
TRans avrupa turumuzun fotolarını ülke ülke eklemeye devam ediyorum.
Birinci durağımız Almanya dan sonra, ikinci durağımız bisiklet cenneti Hollanda.
İşte Hollanda tabelası ve Almanya dan hollanda’ya geçmiş bulunuyoruz.
AB bu demek işte. Sınır, gümrük, tel örgü, görevli, aramalar, sormalar, vizeler pasaportlar, alttan üste süzmeler, bavul açtırmalar, turnikeler, xr lar , en önemlisi silahlar , mayınlar vs yok. Bisikletle olmasanız sınırı geçtiğiniz bile anlamazsınız.
Hollanda ya girer girmez karşımıza ne çıkıyor dersiniz, süslenmiş bir ev, "Hansel ve Gratel" bu ülkenin hikayesi miydi diye düşünüyorum , evlerin hepsi , şekerden ve çikolatadan yapılmış gibi.
Biz yine sakin yerleri, yolları tercih ettiğimiz için , bunlar şaşırsakta gerçekte köy evleri.
Bizde villa diye satılanlardan daha güzel olduğunu itiraf etmem gerekiyor maalesef.
İşte birkaç örnek.
Süslü ev hikayesi yarım kaldı sanmayın. Ev süslenmiş çünkü doğum günü kutlanıyor. Kimin doğum günü, bu kadar süs olduğuna göre bir çocuk olmalı değil mi ?
Hiçte değil ruhu çocuk kadar şen bir yaşlı da olamaz mı ?
Olabilir hatta aynen öyle.
Bedeni yaşlanmış ama ruhu yaşlanmamış anlaşılan, orta yaş krizi de yaşamamış, çünkü hayallerini gelecek nesillere aktarmak yerine kendi yaşamış.
Zevkle , gururla, aaa elalem ne der ne demez , endişesi taşımadan , 65. yaşını kutluyor.
Hatta ileride bunlardan bir tane daha görüyoruz,
Bahçeye sadece süsler asılmamış, hayatım yazsam roman olurdu tarzında bir geçit töreni hazırlamışlar bahçeye. Elbette bir Hollandalının hayatında bisiklet vazgeçilmez. Burada da 50 yaşını kutluyor amcamız.
Hollanda’da da bisiklet yolları en az Almanya kadar hatta daha güzel.
Bisiklet yolu gidiş ve geliş olarak ayrılacak kadar geniş
Değil araba gelir, araç çıkar, kapı açılır korkusu , başka bir bisikletli ile talihsiz bir karşılaşma yaşama riskinizde minimuma indirilmiş.
Hollanda kanallar, inekler, bisiklet ve bisikletliler, rüzgar santralleri ülkesi.
Kameranızı herhangi bir yöne rastgele çevirip, deklanşöre basın muhakkak bu saydıklarımdan birisi görünecektir kadrajınızda.
İşte bir kanal ve el ele mutlu bir çift, ikisi de erkek ve bu durum Hollanda için çok olağan.
Topraklarının ciddi bir bölümü deniz seviyesinin altında olan Hollanda da , yükseltme ve boşaltma kanalları çok önemli işlevler görüyor. Tüm ülke belli bir sistemle yönetilmiyor olsa, taşkınları önlemek mümkün olmaz.
Bisikletle , bisiklet kültürü ile ilgili çok fotoğraf koyacağım ileride.
Ama bugünlük şununla bitireyim.
Sadece bisikletliler için düşünülmüş bir trafik levhası.
Fakat o da ne , örümcek bağlamış.
Eee , kafaların örümcek bağlamasından iyidir.
Bir günün sonu, toplam 9 çanta sökülecek , gerekli malzemeler çıkarılacak, yemek yapılacak, çadır kurulacak, yarın için planlar yapılacak, uyunacak, rüyada Türkiye de de bisiklet yolları olduğu görülecek …
Elinde ocak ile ben,
Kampingin mutfağına ve dinlenme odasına en yakın yeri seçiyoruz. Uzaklardan gidip gelecek ne zaman , ne istek kalmıyor bazen.
İnci, çamaşırları yıkamış, asıyor, umuyoruz ki kuruyacak ve yarın giyeceğiz. Zaten sadece 2 çift kıyafetimiz var . Üzerimizdeki ve yıkanmış olanlar.
Evlerden bahsetmişken,
Hollanda nın yüzen evlerinden de örnek gösterelim.:all_right
Bisikletli :all_right yaşam kültürünü özetleyen bir fotoğraf daha,
Rotanın adı, yönü, açıklamaları, eğimi, mesafesi, haritası vs vs ,
Ucuz, güvenli , rahat ve taşınacak kadar hafif kombinasyonlarının karışımı çadırımız. 34 kez kuruldu ömrü azaldı tur sonunda.
Bir günün daha sabahı, tavuğun kanatları altında kafasını çıkartan civciv gibiyim. ( sakallı civciv )
Günlük rutin başlıyor,
Kahvaltı içi su ısıt,
Zorla da olsa bir şeyler ye,
Biraz kasları ısıt, gerin ( çadır benim cüssemde biri için küçük ) , gevşe ( yoga ile )
Gelen geçen herkese selam ver ( Hollanda da farz sayılır , herkes muhakkak günaydın diyor, bazı kaldığımız kamplarda binlerce kişi vardı dilimiz kuruyordu artık. )
Çadırı topla,
Bagajları topla,
Bisiklete tak, günlük rotayı çıkart, fotoğraf çek,
Herkes bisikletleri kapmış bir yerlere gidiyor.
Üşenmedim saydım ( videoya da çektim )
Her 10 arabadan 4 ünün arkasında kesin bisiklet var. İşte bir kaç örnek.
Yağmurlu bir gün, yağmursuz gün var mı ki ? İyi ki şehirler arası otobüs durakları biraz korunaklı
Islanmış bir yağmurluk
Yağmurluk ıslanır mı , ıslanıyormuş ?!
Yağmur devam ediyor,
Bugün nereye kadar gideceğiz, öğlen ne yesek, ocak yakmaya değer mi , ne kadar paramız kaldı , Türkiye deki dostlar neler yapıyor, bu yağmur ne zaman dinecek, yarın yağmur yağacak mı, yağmur nasıl oluşur, bu kadar yağmur normal mi , muson Hindistan dan sonra burada da bizi takip mi ediyor ?
Kafada gezen binbir türlü düşünce sanki İnci’nin kaskının üzerine yansımış.
Kaos
Yağmur geliyor,
yok yok gidiyor,
Biraz azalınca devam ediyoruz,
Asfaltın kalitesi nasıl da yansımış ıslak olunca
Hollandalılar da alışkın yağmura
Durmak yok devam o zaman:all_right
Ah şimdi Türkiye de hava nasıl kimbilir derken …
Al sana der gibi , pırıl pırıl hava, plaj, güneş = Türkiye reklamı
Hem de sudan ucuz
Havadaki pus, nem böyle güzel bir ışığın oluşmasına yol açmış,
Yolu tamamen kapamışız , eylem mi var, aman araba gelip çarpmaz mı ?
Hayır çarpmaz, daha doğrusu araba gelmez, "bisiklet yolu"nu geçtik , "bisiklet otobanı" yapmışlar:all_right
Kesme beton bloklardan oluşan eski bisiklet yolları belki 50 yıllık varmış .
Orman içinde devam eden bisiklet yolları, yağmuru da, ıslaklığı da unutturuyor.
Bu yeşil cennet böyle kalsın da, her gün yağmur yağsın fark etmez diye düşünüyor insan.
Bursa Nilüfer Belediyesi , Belediye Başkanı sayın Mustafa Bozbey,
Nilüfer Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri sayın Mehmet Kartal,
Hardline Nutrition Firmasının değerli yönetici ve çalışanları,
Yeşil Bisiklet'ten Sayın Gürsel Akay
THY tanıtım ve reklam ofisinin değerli çalışanları,
Bursa Doğaspor mağzasından sevgili dostum Murat Soğucak,
Bursa grafik sanatlardan, Sevgili Dostum Hüseyin Yalçın,
Başak Groupama sigorta temsilcisi sevgili dostum Yusuf Oral,
Zirve Dağcılık kulubü İzmir şubesinden sayın Hafize Yiğit,
Bursa dan bisikletçi dostlarım , Ediz , Fatih ve Elman,
Bursa Çare Mühendislik ten Gökhan Altınok,
ve beni unuttuğum ve buraya yazamadığım için affedecek diğer dostların tümüne huzurlarınızda teşekkürü bir borç bilirim.
Hiçbir karşılık beklemeden yaptıkları maddi - manevi katkılar çok ama çok kıymetli.
TRans avrupa turumuzun fotolarını ülke ülke eklemeye devam ediyorum.
Birinci durağımız Almanya dan sonra, ikinci durağımız bisiklet cenneti Hollanda.
İşte Hollanda tabelası ve Almanya dan hollanda’ya geçmiş bulunuyoruz.
AB bu demek işte. Sınır, gümrük, tel örgü, görevli, aramalar, sormalar, vizeler pasaportlar, alttan üste süzmeler, bavul açtırmalar, turnikeler, xr lar , en önemlisi silahlar , mayınlar vs yok. Bisikletle olmasanız sınırı geçtiğiniz bile anlamazsınız.
Hollanda ya girer girmez karşımıza ne çıkıyor dersiniz, süslenmiş bir ev, "Hansel ve Gratel" bu ülkenin hikayesi miydi diye düşünüyorum , evlerin hepsi , şekerden ve çikolatadan yapılmış gibi.
Biz yine sakin yerleri, yolları tercih ettiğimiz için , bunlar şaşırsakta gerçekte köy evleri.
Bizde villa diye satılanlardan daha güzel olduğunu itiraf etmem gerekiyor maalesef.
İşte birkaç örnek.
Süslü ev hikayesi yarım kaldı sanmayın. Ev süslenmiş çünkü doğum günü kutlanıyor. Kimin doğum günü, bu kadar süs olduğuna göre bir çocuk olmalı değil mi ?
Hiçte değil ruhu çocuk kadar şen bir yaşlı da olamaz mı ?
Olabilir hatta aynen öyle.
Bedeni yaşlanmış ama ruhu yaşlanmamış anlaşılan, orta yaş krizi de yaşamamış, çünkü hayallerini gelecek nesillere aktarmak yerine kendi yaşamış.
Zevkle , gururla, aaa elalem ne der ne demez , endişesi taşımadan , 65. yaşını kutluyor.
Hatta ileride bunlardan bir tane daha görüyoruz,
Bahçeye sadece süsler asılmamış, hayatım yazsam roman olurdu tarzında bir geçit töreni hazırlamışlar bahçeye. Elbette bir Hollandalının hayatında bisiklet vazgeçilmez. Burada da 50 yaşını kutluyor amcamız.
Hollanda’da da bisiklet yolları en az Almanya kadar hatta daha güzel.
Bisiklet yolu gidiş ve geliş olarak ayrılacak kadar geniş
Değil araba gelir, araç çıkar, kapı açılır korkusu , başka bir bisikletli ile talihsiz bir karşılaşma yaşama riskinizde minimuma indirilmiş.
Hollanda kanallar, inekler, bisiklet ve bisikletliler, rüzgar santralleri ülkesi.
Kameranızı herhangi bir yöne rastgele çevirip, deklanşöre basın muhakkak bu saydıklarımdan birisi görünecektir kadrajınızda.
İşte bir kanal ve el ele mutlu bir çift, ikisi de erkek ve bu durum Hollanda için çok olağan.
Topraklarının ciddi bir bölümü deniz seviyesinin altında olan Hollanda da , yükseltme ve boşaltma kanalları çok önemli işlevler görüyor. Tüm ülke belli bir sistemle yönetilmiyor olsa, taşkınları önlemek mümkün olmaz.
Bisikletle , bisiklet kültürü ile ilgili çok fotoğraf koyacağım ileride.
Ama bugünlük şununla bitireyim.
Sadece bisikletliler için düşünülmüş bir trafik levhası.
Fakat o da ne , örümcek bağlamış.
Eee , kafaların örümcek bağlamasından iyidir.
Bir günün sonu, toplam 9 çanta sökülecek , gerekli malzemeler çıkarılacak, yemek yapılacak, çadır kurulacak, yarın için planlar yapılacak, uyunacak, rüyada Türkiye de de bisiklet yolları olduğu görülecek …
Elinde ocak ile ben,
Kampingin mutfağına ve dinlenme odasına en yakın yeri seçiyoruz. Uzaklardan gidip gelecek ne zaman , ne istek kalmıyor bazen.
İnci, çamaşırları yıkamış, asıyor, umuyoruz ki kuruyacak ve yarın giyeceğiz. Zaten sadece 2 çift kıyafetimiz var . Üzerimizdeki ve yıkanmış olanlar.
Evlerden bahsetmişken,
Hollanda nın yüzen evlerinden de örnek gösterelim.:all_right
Bisikletli :all_right yaşam kültürünü özetleyen bir fotoğraf daha,
Rotanın adı, yönü, açıklamaları, eğimi, mesafesi, haritası vs vs ,
Ucuz, güvenli , rahat ve taşınacak kadar hafif kombinasyonlarının karışımı çadırımız. 34 kez kuruldu ömrü azaldı tur sonunda.
Bir günün daha sabahı, tavuğun kanatları altında kafasını çıkartan civciv gibiyim. ( sakallı civciv )
Günlük rutin başlıyor,
Kahvaltı içi su ısıt,
Zorla da olsa bir şeyler ye,
Biraz kasları ısıt, gerin ( çadır benim cüssemde biri için küçük ) , gevşe ( yoga ile )
Gelen geçen herkese selam ver ( Hollanda da farz sayılır , herkes muhakkak günaydın diyor, bazı kaldığımız kamplarda binlerce kişi vardı dilimiz kuruyordu artık. )
Çadırı topla,
Bagajları topla,
Bisiklete tak, günlük rotayı çıkart, fotoğraf çek,
Herkes bisikletleri kapmış bir yerlere gidiyor.
Üşenmedim saydım ( videoya da çektim )
Her 10 arabadan 4 ünün arkasında kesin bisiklet var. İşte bir kaç örnek.
Yağmurlu bir gün, yağmursuz gün var mı ki ? İyi ki şehirler arası otobüs durakları biraz korunaklı
Islanmış bir yağmurluk
Yağmurluk ıslanır mı , ıslanıyormuş ?!
Yağmur devam ediyor,
Bugün nereye kadar gideceğiz, öğlen ne yesek, ocak yakmaya değer mi , ne kadar paramız kaldı , Türkiye deki dostlar neler yapıyor, bu yağmur ne zaman dinecek, yarın yağmur yağacak mı, yağmur nasıl oluşur, bu kadar yağmur normal mi , muson Hindistan dan sonra burada da bizi takip mi ediyor ?
Kafada gezen binbir türlü düşünce sanki İnci’nin kaskının üzerine yansımış.
Kaos
Yağmur geliyor,
yok yok gidiyor,
Biraz azalınca devam ediyoruz,
Asfaltın kalitesi nasıl da yansımış ıslak olunca
Hollandalılar da alışkın yağmura
Durmak yok devam o zaman:all_right
Ah şimdi Türkiye de hava nasıl kimbilir derken …
Al sana der gibi , pırıl pırıl hava, plaj, güneş = Türkiye reklamı
Hem de sudan ucuz
Havadaki pus, nem böyle güzel bir ışığın oluşmasına yol açmış,
Yolu tamamen kapamışız , eylem mi var, aman araba gelip çarpmaz mı ?
Hayır çarpmaz, daha doğrusu araba gelmez, "bisiklet yolu"nu geçtik , "bisiklet otobanı" yapmışlar:all_right
Kesme beton bloklardan oluşan eski bisiklet yolları belki 50 yıllık varmış .
Orman içinde devam eden bisiklet yolları, yağmuru da, ıslaklığı da unutturuyor.
Bu yeşil cennet böyle kalsın da, her gün yağmur yağsın fark etmez diye düşünüyor insan.