PASIFFLORA
Kamp III
Bir doğa Harikası; Kefe Yaylası ( Denizli Yatağan )
Bir türlü vakit bulamadığım ancak uzun zamandır yazmak istediğim yerlerden biri de; Denizli Yatağan Kasabası’nın bir doğa harikası olan Kefe Yaylası idi.
Kefe Yaylası’ndan önce çocukluğumun geçtiği yer olan Denizli Yatağan Kasabasından biraz bahsetmek istiyorum.
Yatağan kasabasına 5 km. mesafede olan Kefe yaylası, Yatağan ile Honaz ilçesinin bazı köylerini birbirine bağlayan asfalt yol üzerinde yer alıyor. 1100 m. rakımlı yaylada karaçam, kızılçam ve ardıç ağaçları bol miktarda bulunuyor.
Denizli-Antalya otoyolu olan yolu takip ederek Serinhisar’a geldikten sonra buradan soldaki yola dönerek Denizli Yatağan’a gelebilirsiniz. Yatağan Kasabası yerleşim yeri olarak çok eskiye dayanan geçmişe sahip. Burada insanlar yıllarca demiri işlemiş, çeliğe su vermiş. Osmanlı askerlerinin kılıç,kasatura ve palalarını imal etmiş. Kasabamızın halkı o kadar çalışkan ve azimli ki hemen hemen her evin alt katında bir demir atölyesi yer almakta, hepsinden de pres ve şahmerdan sesleri duymak mümkün. Keşke kasabalılar bu yoğun emeklerinin ve alın terlerinin karşılığını alabilseler. Denizli`nin Yatağan Kasabası`bıçak imalatı konusunda dünyanın bir numarası. Ancak ne devlet, ne de özel işletmeler ilgilenmediği için, Yatağanlılar bıçaklarını ne iç pazarda nede dış pazarda pazarlama imkanı bulamıyorlar. Yatağan`da 300 adet bıçak imalatı yapan aile var. Almanya`nın ünlü Solingen bıçaklarından bile daha kalitelidir. Halbuki Solingen bıçaklarının sahibi de bu işi Türkiye`de öğrenip, Almanya`ya gitmiştir.
Orman turizmi bakımından yaylarımız insan sağlığına olağanüstü hizmet eden bir zenginliğe sahip. Turizme açılabilecek o kadar çok yaylamız var ki, hiçbirini değerlendiremiyoruz. Kasabanın imalatı olan bu mamulleri tanıtmak için Yatağan Belediyesi her yıl Ağustosun ilk pazarı ( 5-6 Ağustos tarihlerinde ) Kefe Yaylası’nda Bıçak Festivali düzenlemektedir.
Kasabaya ismini veren Yatağan Baba türbesinde metfun bulunan yatır, Selçuklu uç beyi olup 1199 yıllarında yaşamış ve bu bölgeyi feth ederek Türklere geçmesini sağlamıştır. Asıl adı Osman Bey olan Yatağan Baba’nın 1223 tarihinde vefat ettiği mezar taşında yazılıdır.
Kasabanın içinden geçerek Kefe yaylası yoluna yöneliyoruz. Yol halen asfalt ve bakımlı olduğu için araçalarla rahatça çıkılabiliyor. Yaklaşık 5 km. gittikten sonra Kefe yaylasına gelmiş bulunuyoruz. Yatağan Belediyesi buraya büfe, wc, futbol sahası, 5 adet çeşme ve at koşu pisti yaptırarak halkın hizmetine sunmuştur. Yaz mevsiminde buraya çok rahat kamp kurulabiliyor ve bütün ihtiyaçlar buradan temin ederek günlerce kalınabiliyor. Öyle ki kasabalılar ve yakın köylerden gelenler burada yetiştirdiğ sebze ve meyveleri , kasaplar etlerini satışa sunuyor. Yurdumuzda yayla turizmine en güzel örnek burası olsa gerek.
Bir türlü vakit bulamadığım ancak uzun zamandır yazmak istediğim yerlerden biri de; Denizli Yatağan Kasabası’nın bir doğa harikası olan Kefe Yaylası idi.
Kefe Yaylası’ndan önce çocukluğumun geçtiği yer olan Denizli Yatağan Kasabasından biraz bahsetmek istiyorum.
Yatağan kasabasına 5 km. mesafede olan Kefe yaylası, Yatağan ile Honaz ilçesinin bazı köylerini birbirine bağlayan asfalt yol üzerinde yer alıyor. 1100 m. rakımlı yaylada karaçam, kızılçam ve ardıç ağaçları bol miktarda bulunuyor.
Denizli-Antalya otoyolu olan yolu takip ederek Serinhisar’a geldikten sonra buradan soldaki yola dönerek Denizli Yatağan’a gelebilirsiniz. Yatağan Kasabası yerleşim yeri olarak çok eskiye dayanan geçmişe sahip. Burada insanlar yıllarca demiri işlemiş, çeliğe su vermiş. Osmanlı askerlerinin kılıç,kasatura ve palalarını imal etmiş. Kasabamızın halkı o kadar çalışkan ve azimli ki hemen hemen her evin alt katında bir demir atölyesi yer almakta, hepsinden de pres ve şahmerdan sesleri duymak mümkün. Keşke kasabalılar bu yoğun emeklerinin ve alın terlerinin karşılığını alabilseler. Denizli`nin Yatağan Kasabası`bıçak imalatı konusunda dünyanın bir numarası. Ancak ne devlet, ne de özel işletmeler ilgilenmediği için, Yatağanlılar bıçaklarını ne iç pazarda nede dış pazarda pazarlama imkanı bulamıyorlar. Yatağan`da 300 adet bıçak imalatı yapan aile var. Almanya`nın ünlü Solingen bıçaklarından bile daha kalitelidir. Halbuki Solingen bıçaklarının sahibi de bu işi Türkiye`de öğrenip, Almanya`ya gitmiştir.
Orman turizmi bakımından yaylarımız insan sağlığına olağanüstü hizmet eden bir zenginliğe sahip. Turizme açılabilecek o kadar çok yaylamız var ki, hiçbirini değerlendiremiyoruz. Kasabanın imalatı olan bu mamulleri tanıtmak için Yatağan Belediyesi her yıl Ağustosun ilk pazarı ( 5-6 Ağustos tarihlerinde ) Kefe Yaylası’nda Bıçak Festivali düzenlemektedir.
Kasabaya ismini veren Yatağan Baba türbesinde metfun bulunan yatır, Selçuklu uç beyi olup 1199 yıllarında yaşamış ve bu bölgeyi feth ederek Türklere geçmesini sağlamıştır. Asıl adı Osman Bey olan Yatağan Baba’nın 1223 tarihinde vefat ettiği mezar taşında yazılıdır.
Kasabanın içinden geçerek Kefe yaylası yoluna yöneliyoruz. Yol halen asfalt ve bakımlı olduğu için araçalarla rahatça çıkılabiliyor. Yaklaşık 5 km. gittikten sonra Kefe yaylasına gelmiş bulunuyoruz. Yatağan Belediyesi buraya büfe, wc, futbol sahası, 5 adet çeşme ve at koşu pisti yaptırarak halkın hizmetine sunmuştur. Yaz mevsiminde buraya çok rahat kamp kurulabiliyor ve bütün ihtiyaçlar buradan temin ederek günlerce kalınabiliyor. Öyle ki kasabalılar ve yakın köylerden gelenler burada yetiştirdiğ sebze ve meyveleri , kasaplar etlerini satışa sunuyor. Yurdumuzda yayla turizmine en güzel örnek burası olsa gerek.