feeling
SIRIUS... the star of stars
Uzun süredir CJ-5 arıyordum.
Neden CJ-5 ? dediklerinde hep aynı tebessümle “seviyorum ya kardeşim, karışmayın” demiştim herkese.
Gerek askerlik yıllarından kalan bir nostalji, gerek klasik otomobillere olan ilgim etkendi tabi tercihe. Ayrıca kullanıcılarının CJ5’in arazi performansı ile ilgili yorumlarını imrenerek okuyordum bu güne kadar.
Şimdiye kadar bir çok “Amerikan”ım oldu. Bunların arasında, Chevrolet TAHOE, Dodge RAM ve Grand Cherokee gibi güncel 4x4l’eri de severek kullandım. Nedense onları araziye vurmaya kıyamadım.
CJ5 için taa Ankara’lara İstanbul’lara kadar gittim baktım, ya beğenemedim ya da anlaşamadık. Sonunda komşu il Kütahya’dan buldum aradığımı. Adam gibi adam olan bir sahibi vardı, Sahibini de arabayı da çok sevdim, anlaştık. Bana araba ile birlikte köpeğinin yavrusunu da hediye etti sağ olsun. Köpeğin ismini “Sirius” koydum.
Dönüş yolculuğunda 1977 model bir CJ-5 ve bir de belçika kurdu cinsi köpeğim vardı.
Arabayı aldım geldim ama, o kadar çok iş vardı ki; uğraşmaktan daha doğru dürüst binemedim bile. Görsel modifikasyonların ve eksiklerin çoğunu tamamladım.
Buraya kadar olanları sizlerle paylaşmak ve benim için çok değerli olacak yorum ve önerilerinizi almak istedim.
Biraz da fotoğraflarla anlatayım.
Arabanın dışına herkes çok ilgi gösterirken, hiç kimse kapısını açıp baksın istemiyordum.
Zira dışarıdan çok ilgi çeken arabanın içi berbat haldeydi.
Koltuklar anormal derecede rahatsızdı.
İçindeki düğmeler eksik göğüsteki torpido kapağı ve diğer aksamlar çok kötü durumdaydı.
Dış aksamlardaki paslanmaz veya kromaj gibi görünen bir çok parça gri renkle boyanmıştı.
Neden CJ-5 ? dediklerinde hep aynı tebessümle “seviyorum ya kardeşim, karışmayın” demiştim herkese.
Gerek askerlik yıllarından kalan bir nostalji, gerek klasik otomobillere olan ilgim etkendi tabi tercihe. Ayrıca kullanıcılarının CJ5’in arazi performansı ile ilgili yorumlarını imrenerek okuyordum bu güne kadar.
Şimdiye kadar bir çok “Amerikan”ım oldu. Bunların arasında, Chevrolet TAHOE, Dodge RAM ve Grand Cherokee gibi güncel 4x4l’eri de severek kullandım. Nedense onları araziye vurmaya kıyamadım.
CJ5 için taa Ankara’lara İstanbul’lara kadar gittim baktım, ya beğenemedim ya da anlaşamadık. Sonunda komşu il Kütahya’dan buldum aradığımı. Adam gibi adam olan bir sahibi vardı, Sahibini de arabayı da çok sevdim, anlaştık. Bana araba ile birlikte köpeğinin yavrusunu da hediye etti sağ olsun. Köpeğin ismini “Sirius” koydum.
Dönüş yolculuğunda 1977 model bir CJ-5 ve bir de belçika kurdu cinsi köpeğim vardı.
Arabayı aldım geldim ama, o kadar çok iş vardı ki; uğraşmaktan daha doğru dürüst binemedim bile. Görsel modifikasyonların ve eksiklerin çoğunu tamamladım.
Buraya kadar olanları sizlerle paylaşmak ve benim için çok değerli olacak yorum ve önerilerinizi almak istedim.
Biraz da fotoğraflarla anlatayım.
Arabanın dışına herkes çok ilgi gösterirken, hiç kimse kapısını açıp baksın istemiyordum.
Zira dışarıdan çok ilgi çeken arabanın içi berbat haldeydi.
Koltuklar anormal derecede rahatsızdı.
İçindeki düğmeler eksik göğüsteki torpido kapağı ve diğer aksamlar çok kötü durumdaydı.
Dış aksamlardaki paslanmaz veya kromaj gibi görünen bir çok parça gri renkle boyanmıştı.