VforVendetta
dans, fotoğrafçılık, kitaplarım, seyahat
[attachment=1]
Yönetmen : Cristian Mungiu
Senaryo : Cristian Mungiu
Yapım : 2007, Romanya
Tür : Dram
IMDb Puanı : 7.9/10 15,536 Oy
Oyuncular
Anamaria Marinca (Otilia) , Vlad Ivanov (DI. Bebe) , Laura Vasiliu (Gabita) , Alexandru Potoceanu (Adi)
Şimdi size enteresan bir film anlatacağım ve açıkçasını söylemek gerekirse ben de tam olarak ne anlatacağımı, nasıl yorumlayacağımı henüz bilmiyorum, yazdıkça dökülecek her şey, bakalım nasıl olacak…
Filmin adı, 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün… Filmi izledikten sonra aklınızdan geçecek ilk soru ise, bu filmin adının neden 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün olduğu… Adıyla, ilk bakışta size filmdeki olayların bu süre içinde yaşandığı hissini uyandırıyormuş gibi görünse de toplamda 4 ay, 3 hafta, 2 günlük süre içinde yaşanan bir olayın sadece 1 gününü oluşturuyor bu film.
Dönem, Romanya, Çavuşesku dönemi… Yani sosyalizmin, Romanya’daki son günleri… Film boyunca Sosyalist Romanya’yı tüm mekânlarda ve diyaloglarda hissetmeniz mümkün, buna rağmen, ne sosyalizm lafını duyuyorsunuz, ne de sistemle ilgili tek bir kelime kulağınıza çarpıyor.
Aktüel bir kamerayla çekilmiş olan film, genel olarak dış mekân çekimlerinden, doğal ışık ve seslerden oluşuyor. Böyle bir film yapmak ne kadar zor olsa da filmin yönetmeni son derece usta bir yönetmen olan, Cristian Mungiu… Öyle ki kimi zaman belli sahneleri hızla, belli sahneleri de inanılmaz yavaş bir tempoyla götürüyor, içinizi bunaltacak, canınızı sıkacak, hatta kimi zaman yeter artık bakamayacağım dedirtecek kadar yavaş.. Yönetmenin o an istediği de eminim ki bu, izleyici o görüntülerle inanılmaz rahatsız etmek ve yine izleyiciye sahneyi sonuna dek sorgulatmak… Emin olun bunu başarıyor da…
Şu ana dek fark ettiniz mi bilmiyorum ama aslında size filmin döneminden, çekim tekniğinden, yönetmeninden bahsetmiş olsam da filmin konusuna ait tek bir kelime etmedim, bunu yapmayacağım da… Siz de izlemek istiyorsanız, konusunu öğrenmeye kalkışmayın bence… Sadece alın ve izleyin, izlerken görün neler olduğunu… Film başlarda öyle gizemli ki uzun süre kendisini ele vermiyor. Siz çözün verilmiş ipuçlarıyla filmin ve karakterlerin size anlatmaya çalıştıklarını… Ve şundan gerçekten emin olun, konuyla ilgili söylenecek veya okunacak tek bir cümle dahi bu filmin etkisini, heyecanını yok edebilecek boyutta olabilir.
Heyecanı, etkisi dedim ya film boyunca sürekli bir şeyler olacakmış hissiyle gerilip gerilip, çözülüyorsunuz… Kamera, filmin kahramanlarından birinin peşinde koşarken, yürürken ya da dururken, siz de onlarla birlikte koştuğunuzu, yürüdüğünüzü veya durduğunuzu fark ediyorsunuz. Bazen bir off, bazen de ohh sesleriyle izleyip duruyorsunuz filmi…
60. Cannes Film Festivali’nin “En İyi Filmi” seçilerek büyük ödül Altın Palmiye’yi “ kazanmış olan “4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün” aynı zamanda Romen sinemasının Rönesans’ı olarak da bilinir. Filmin özel bir başka yönü de “Altın Çağdan Öyküler : Şehir Efsaneleriyle Romanya’da Komünizmin Öznel Tarihi” başlıklı projenin bir parçası olmasıdır. Bu projenin amacı doğrudan hiçbir siyasi göndermede bulunmayarak, trajik hikâyeler üzerinden dönemin tasvirinin yapılmasıdır.
Ha bir de unutmadan söyleyeyim, bu film kesinlikle “Şöyle bir film izleyeyim de, keyifleneyim” filmi değil, hatta hatta bazılarınız için tüm bu yazılanları okuduktan sonra, acaba yanlış bir film mi seyrettim hissi bile uyandıracak bir film… Karar sizin… Ama ben olsam bu yazdıklarımı okuyunca kesin seyrederdim
Hata gidip bir daha mı izlesem acaba
Yönetmen : Cristian Mungiu
Senaryo : Cristian Mungiu
Yapım : 2007, Romanya
Tür : Dram
IMDb Puanı : 7.9/10 15,536 Oy
Oyuncular
Anamaria Marinca (Otilia) , Vlad Ivanov (DI. Bebe) , Laura Vasiliu (Gabita) , Alexandru Potoceanu (Adi)
Şimdi size enteresan bir film anlatacağım ve açıkçasını söylemek gerekirse ben de tam olarak ne anlatacağımı, nasıl yorumlayacağımı henüz bilmiyorum, yazdıkça dökülecek her şey, bakalım nasıl olacak…
Filmin adı, 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün… Filmi izledikten sonra aklınızdan geçecek ilk soru ise, bu filmin adının neden 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün olduğu… Adıyla, ilk bakışta size filmdeki olayların bu süre içinde yaşandığı hissini uyandırıyormuş gibi görünse de toplamda 4 ay, 3 hafta, 2 günlük süre içinde yaşanan bir olayın sadece 1 gününü oluşturuyor bu film.
Dönem, Romanya, Çavuşesku dönemi… Yani sosyalizmin, Romanya’daki son günleri… Film boyunca Sosyalist Romanya’yı tüm mekânlarda ve diyaloglarda hissetmeniz mümkün, buna rağmen, ne sosyalizm lafını duyuyorsunuz, ne de sistemle ilgili tek bir kelime kulağınıza çarpıyor.
Aktüel bir kamerayla çekilmiş olan film, genel olarak dış mekân çekimlerinden, doğal ışık ve seslerden oluşuyor. Böyle bir film yapmak ne kadar zor olsa da filmin yönetmeni son derece usta bir yönetmen olan, Cristian Mungiu… Öyle ki kimi zaman belli sahneleri hızla, belli sahneleri de inanılmaz yavaş bir tempoyla götürüyor, içinizi bunaltacak, canınızı sıkacak, hatta kimi zaman yeter artık bakamayacağım dedirtecek kadar yavaş.. Yönetmenin o an istediği de eminim ki bu, izleyici o görüntülerle inanılmaz rahatsız etmek ve yine izleyiciye sahneyi sonuna dek sorgulatmak… Emin olun bunu başarıyor da…
Şu ana dek fark ettiniz mi bilmiyorum ama aslında size filmin döneminden, çekim tekniğinden, yönetmeninden bahsetmiş olsam da filmin konusuna ait tek bir kelime etmedim, bunu yapmayacağım da… Siz de izlemek istiyorsanız, konusunu öğrenmeye kalkışmayın bence… Sadece alın ve izleyin, izlerken görün neler olduğunu… Film başlarda öyle gizemli ki uzun süre kendisini ele vermiyor. Siz çözün verilmiş ipuçlarıyla filmin ve karakterlerin size anlatmaya çalıştıklarını… Ve şundan gerçekten emin olun, konuyla ilgili söylenecek veya okunacak tek bir cümle dahi bu filmin etkisini, heyecanını yok edebilecek boyutta olabilir.
Heyecanı, etkisi dedim ya film boyunca sürekli bir şeyler olacakmış hissiyle gerilip gerilip, çözülüyorsunuz… Kamera, filmin kahramanlarından birinin peşinde koşarken, yürürken ya da dururken, siz de onlarla birlikte koştuğunuzu, yürüdüğünüzü veya durduğunuzu fark ediyorsunuz. Bazen bir off, bazen de ohh sesleriyle izleyip duruyorsunuz filmi…
60. Cannes Film Festivali’nin “En İyi Filmi” seçilerek büyük ödül Altın Palmiye’yi “ kazanmış olan “4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün” aynı zamanda Romen sinemasının Rönesans’ı olarak da bilinir. Filmin özel bir başka yönü de “Altın Çağdan Öyküler : Şehir Efsaneleriyle Romanya’da Komünizmin Öznel Tarihi” başlıklı projenin bir parçası olmasıdır. Bu projenin amacı doğrudan hiçbir siyasi göndermede bulunmayarak, trajik hikâyeler üzerinden dönemin tasvirinin yapılmasıdır.
Ha bir de unutmadan söyleyeyim, bu film kesinlikle “Şöyle bir film izleyeyim de, keyifleneyim” filmi değil, hatta hatta bazılarınız için tüm bu yazılanları okuduktan sonra, acaba yanlış bir film mi seyrettim hissi bile uyandıracak bir film… Karar sizin… Ama ben olsam bu yazdıklarımı okuyunca kesin seyrederdim