2021 De Çekme Ve Motokaravancıları Neler Bekliyor

Herkese merhaba,

Pandemi dönemi ile birlikte çekme ve motokaravan imalatında ülkemiz inanılmaz başarılara imza atmaya başladı. Artık hemen her mahallede en az birer tane karavan görmeye başladık. Bunu gören mutfakçılar gardırop yerine karavan imal etmeye başladı. Aşina olduğumuz satış sitesinde imalat yapanlar MDF den yaptıkları karavanları gururla sunar oldu, bunları gören dolmuşçular araçlarını hurdaya vermektense mdf, yontma kütük yöntemi ile karavana çevirip 150.000 - 200.000 marjında satar oldu.
Dikkatinizi çekmek istediğim bir diğer konu da bu sene tatil veya gezmek için gidecek yer bulmanın imkansıza yakın olacağı. Merdiven altı, üstü, yanı imalatlarla ortaya çıkan bu kadar karavan nerede konaklayacak çok merak ediyorum. Aslında etmiyorum, tahminim refüjde piknik yapanlar gibi refüjde tatil yapanlar ortaya çıkacak, günü birlikçi karavancılar oluşacak. Şu an Çandarlı bölgesindeyim yürüyerek dolaştığımda araç park edilebilecek yerlerde şimdiden Karavan Giremez tabelaları gördüm, üstüne üstlük bu yerler sahilde falan da değil.

Yıllardır karavan turizmini dikkate almayan, yük ve gereksiz olarak gören yerel yöneticiler, girişimciler, yatırımcılar pandemi ile ortaya çıkan bu durumları nasıl karşılayacaklar hep beraber göreceğiz. Gerçi Maltepe karavan parkı olarak düzenleme yapıp elektrik su tuvalet konmayan düzenlemelerden çok beklentimiz olmaması daha iyi gibi.

Bu konuların biraz da olsa siz üstadlar tarafından konuşulmasını değerlendirilmesini istedim, belki dernekler veya dernek üstü oluşumlar bu konulara önem vermeye başlar, liderlik yol göstericilik yaparlar.

Sağlıklı kalmanız dileği ile
Saygılar

Çok güzel tespitlerde bulınmuşsunuz. Sarı sitedeki motokaravan ilanlarını gün aşırı inceliyorum ve gözlerime inanamıyorum. Çok isterdim içime sinecek bir motokaravam alabilmek ama ilanlardan sonra resmen korktum ve kendim yapma kararı aldım.
Bunun da en büyük sebebi koskoca canım ülkemizde gönül rahatlığıyla konaklayabilecek bir çadır kampında bile sıkıntı yaşarken şimdi camper ile nasıl sıkıntılar bizi bekliyor göreceğiz bakalım.

Gökhan bey, fena halde yanılıyorsunuz..
Bakın karavancılar konuya nasıl hassasiyetle eğiliyorlar..




Muhterem galiba biraz fazla eğilmiş...

Bu yaz pandemi tedbirleri de gevşetilirse karavancılar ve zabıtalar arasında bir çok meydan muharebesine şahitlik edebiliriz.

Eğer gitmeyi sevdiğim yerler çok pahalılanırsa ben de gitmem. Benim psikolojik sınırım 50, 80 lira bandı bu işte. Üzerini pahalı buluyorum.

Gökhan-Deniz size ve diğer yorum yapan arkadaşlara tamamen katılıyorum. Bir süredir karavan edinme amaçlı olarak araştırma ve piyasayı takibimden edindiğim bilgiler ile, sizin tesbitlerinize İlaveten allanıp pullanıp karavan görünümüne büründürülmüş 10-15 yaşındaki cüsseli ama yorgun araçlar ile yollara düşen tatilcilerimizin bu araçların arıza/sorunları ile mücadele içinde olacağını, sanayilerde sıkça karavanlara rastlanacağını düşünüyorum. Zira işini doğru yapan karavan imalatçılarını tenzih etmekle birlikte "bu işte para var" diyerek bu piyasaya girmiş bir çok imalatçının aracın kondisyonunu çok önemsemeden üzerine donanım ekleyerek Motokaravan şeklinde sattıklarını görüyorum ki bunların çoğu asfalttan çıktığı veya biraz km yaptıktan sonra ne gibi sorunlar çıkaracakları muamma! Tabi eski araçlar bu kadar peynir ekmek gibi yapılıp satılınca modeli 5-10 yaş arası olan motokaravan fiyatları da 2-3 aydır koşmaya başladı. Devletin 5 yaş üzerine ÖTV ısrarı ve insanları eski araçlara mahkum ediyor olması anlaşılabilir bir durum değil.

Diğer taraftan özellikle İstanbul ve kalabalık şehirlerde otopark sorunu ve sizinde tesbit ettiğiniz gibi çoğunluğu 15 m3 olan bu karavanları sokaklarda, cadde kenarlarında görmeye başladık. İstanbul'da Maltepe Sahil'deki sınırlı araca hizmet veren otopark (onda da yer yok ve 40 kişi sırada, ama çıkan yok) dışında fazla bir alternatif olmaması sonucu bu araçlar sokaklarda, yol kenarlarında artacak. Hırsız abiler bu araçları ve içindeki tefrişatı keşfettikçe bu araçları ziyaretleri sıklaşabilecek, bu da Karavan Sigortası'nın pahalılaşmasına neden olacak. Hazır bir pazar varken İSPARK gibi işletmelerin ilave park alanı yaratmaması yerel yönetimlerin finansal getirileri görememe ve topluma fayda yaratma politikalarından yoksun olduklarının göstergesi.

Önümüzdeki yaz ve sonrasında karavan campinglerine olacak yoğun talep ile bu anlamda da fırsat icabı konaklama ücretlerinde artışlar olacağı, hizmet kalitesinin düşeceği olası senaryo gibi.. Yeni ve düzenli karavan kamp alanlarının yerel yönetimler tarafından planlanması, hayata geçirilmesi yerinde olacaktır. Ama ülkemizde bunun hemen gerçekleştirilebileceğini çok beklemiyorum.

Karavancılık ile ilgilli var olan veya olacak sivil toplum örgütlerinin bu konularda girişimlerde bulunması, yerel yönetimlerde farkındalık yaratmak için temasa geçerek bazı adımlar atılmasına katkı sağlaması yerinde olacağı kanaatindeyim.

Umarım yanılmış oluruz ve karavancılık adına güzel gelişmeler olur. Selamlar.

Yazılanları okudukça İstanbul'dan kurtulup Kırklareli'ne taşındığıma, trafik denen şeyin ne olduğunu unuttuğuma, köy pazarlarına, eti, peyniri ucuz almama, sabahları tanımadığım insanların günaydınlarına gerçekten seviniyorum. Allah hepinize büyük şehirden kurtulmak nasip etsin.

Hepimize Sezen Aksu'dan gelsin ''Benim meskenim dağlardır, dağlar''...

Seksenli yılların ortaları, Alp Dağlarındaki güzel bir göl kenarında iki karavancı yıllarca senede 1 hafta konaklayarak balık tuttuk. Bir defa geldiğimizde konakladığımız yerlerde gece pak etme yasağı vardı. Benim yasaklarla deneyimim böyle başladı. Almanya. Fransa ve Italya’da yasaklarla ilgili deneyimlerim:

-Yasaklar genel yasak değil. Başka bir yerde park edilecek, konaklanacak yerler var.

- Yasaklar çok zaman çadır ve çekme karavanla sınırlı. Çadır ve çekme karavan bu üç ülkede zaten kampinglerde kaldıkları için bu yasak karavancıları fazla etkilemiyor…

-Motokaravanı diğer motorlu araçlardan ayırarak yasaklamak sanıyorum Almanya, Fransa ve Italya’da hukuken kolay değil. Bu nedenle yasaklar, günün belli saatlerinde veya kamping yasak şeklinde. Kamping yasak levhasını Avrupalı karavancılar, parkettiğin yeri kamping ortamına döşüştürmemek gerekir olarak anlıyor (Hukuki durum kamuya ait park yerleriyle ilgili).

-Son 10 yılda her taraf karavan parkla dolduğu için zaten kimse kamping ve karavan park dışında kalmıyor gibi (Otoban parkyerleri hariç).

Eğer park yerinin yeterli olmadığı bir yerde, karavanımızla bir kaç araçlık yer işgal eder ve dısarıya masa ve sandelye çıkarırsak, oraya geç veya erken bir yasağın geleceğinden emin olabiliriz.

Akdeniz45' Alıntı:

Seksenli yılların ortaları, Alp Dağlarındaki güzel bir göl kenarında iki karavancı yıllarca senede 1 hafta konaklayarak balık tuttuk. Bir defa geldiğimizde konakladığımız yerlerde gece pak etme yasağı vardı. Benim yasaklarla deneyimim böyle başladı. Almanya. Fransa ve Italya’da yasaklarla ilgili deneyimlerim:

-Yasaklar genel yasak değil. Başka bir yerde park edilecek, konaklanacak yerler var.

- Yasaklar çok zaman çadır ve çekme karavanla sınırlı. Çadır ve çekme karavan bu üç ülkede zaten kampinglerde kaldıkları için bu yasak karavancıları fazla etkilemiyor…

-Motokaravanı diğer motorlu araçlardan ayırarak yasaklamak sanıyorum Almanya, Fransa ve Italya’da hukuken kolay değil. Bu nedenle yasaklar, günün belli saatlerinde veya kamping yasak şeklinde. Kamping yasak levhasını Avrupalı karavancılar, parkettiğin yeri kamping ortamına döşüştürmemek gerekir olarak anlıyor (Hukuki durum kamuya ait park yerleriyle ilgili).

-Son 10 yılda her taraf karavan parkla dolduğu için zaten kimse kamping ve karavan park dışında kalmıyor gibi (Otoban parkyerleri hariç).

Eğer park yerinin yeterli olmadığı bir yerde, karavanımızla bir kaç araçlık yer işgal eder ve dısarıya masa ve sandelye çıkarırsak, oraya geç veya erken bir yasağın geleceğinden emin olabiliriz.

Genişletmek için tıkla ...

Türkiye'de kullanımında bu güne kadar hiç problem yaşamadığım yöntem şu: Orman olabilecek büyüklükte ağaç topluluklarını takip ediyorum. Yangın önleme ve enerji nakil hattı yollarını belirliyorum ve buralarda herkesten, her şeyden uzakta konaklıyorum. Bu yollar yılın 365 günü açık olmak zorunda olduğundan, orman işletmeleri tarafında sürekli kullanıma açık tutuluyor. Tabii bir iki dezavantajı var. kalınacak yeri doğru seçmezseniz geceleri vahşi hayvan geliyor veya asfalt yola çok yakın bir yer seçerseniz günü birlikçi çevreyi pek bilmeyenler uğruyor.

Çok sıkışıp kalacak yer bulamadığım zamanlarda ise Google'dan en yakın yakın jandarma karakolunu bulup kalacak yer için yardım istiyorum. Sağ olsunlar bu güne kadar hep yardımcı oldular. Gün içinde arada uğrayıp güvenlik için çevreye bakınmalarıda ödülü oluyor.

Malum emeklilik ayrı bir durum pandemi de araya girdi ''Evde canım sıkılıyo !!!'' diye bağıran vatandaş gibi Sıkıntıdan net de kendi karavanını daha doğrusu otobüs karavan yapanları izliyorum binbir güçlük ile ve umutla karavanlarını inşa ediyorlar kimi tam zamanlı yaşamayı düşünüyor kimisi tatilde kullanmayı inşallah hayal ettikleri gibi olur şimdilik hayaller Paris bu memlekette bir şeye talep oldu mu o işin hemen yancıları meydana çıkıverir ilk iş otobüs fiyatları katladı karavan fiyatları dersen oda aldı başını gidiyor yarın devlet baba da vergileri katlar katlayan katlayana gider bu böyle karavancılığın iyi günleri bu günler bence zaten yeterince altyapı yok bu koca araçlar ile allah yardımcıları olsun diyelim camper van ile insanlar o tatil yörelerinin daracık yollarında ve yoğun trafiğinde ecel teri dökerken sizlere kolaylıklar diliyorum inşallah umduğunuz gibi olur her şey

Pandemi ile birlikte tabi ki imkanı olanlar ve hayalini kuranlar karavan ve kamp olayı ile daha fazla ilgilenmeye başladılar ve bu sektörde her geçen gün daha çok ilgi görmeye başladı. İnsanlar otel yerine daha izole bir tatili, doğayı tercih etmek istediler. Dediğiniz gibi karavan sayısında patlama olduğu gibi aynı zamanda araç üstü çadır satışı da çok. Geçen yaz bir çok araçta port bagaj ile birlikte araç üstü çadırda gördüm. Pahalı olduğunu düşündükleri bu hayatın ertelenmeyecek kadar değerli ve bir o kadar pahalı olmadığını da gördüler.
Düne kadar karavan imalatı yapan birkaç firma varken şimdi onlarca reklam ile karşılaşıyorum. Kaportacı bile motokaravan veya çekme karavan imalatı yapıyor. İşini çok iyi yapan, çok güzel eserler ortaya koyanların olduğunu da görmek beni ziyadesiyle memnun ediyor.
Aynı zamanda kamping sayısında da artış olduğunu görüyorum. Talep olduğunu gören bir kaç uyanık, bir kaç dönüm yer çeviren hemen kamping tabelasını dikmiş giren araçtan 100 kişi başı da 25 lira istiyor. Oysa bunun da bir kriteri olmalı, belirli bir yüzölçümden azına, kriterleri karşalamayana ruhsat verilmemeli. Neredeyse bir apart veya pansiyon fiyatına yaklaşan bu fiyatlara karavancı veya kampçıların gereken değeri vereceğini düşünüyorum.
Bu esnada uzun zamandır karavan hayatı yaşayanlar da artan fiyatlarla birlikte araçlarını değiştirme, model veya hacim yükseltme imkanı da bulmuş oldular. Senelerdir kullandıkları, kendilerine küçük gelen, isteklerini karşılamayan, geliştirme-değiştirme imkanı bulamadıkları araçlarını neredeyse aldıkları fiyatın iki katına elden çıkarma imkanı buldular. Böylece senelerdir deneyimledikleri karavan hayatını daha iyi yaşayabilmek için araçlarını değiştirme-yenileme imkanı buldular.
Bir süre sonra heyecanla karavan hayatına yeni atılanlar da bu minimalist, tiny kısıtlı imkanlarla yaşama hayatının kendilerine göre olmadığını görüp karavanlarını satışa koyacaklarını ve ilan sayısında artışın devam edeceğini düşünüyorum.
Lakin bu talep ve döviz kurunun azizliği karavan fiyatlarını arttırdığı gibi, düne kadar 1500 lira seviyesinde olan çadır fiyatları da 5000 liranın üzerine çıkmış oldu. Aylar sonrasına çadır siparişi veren firmalar oldu. İthal ürünlerle yarışan, hatta daha iyi ürünler de görüyorum.
Talep sayısının azlığı nedeniyle, ithal ürünlere mecbur kaldığımız için bu pahalı olan ürünlerin yerine, gerek karavan gerek kamp hayatı için talebin artmasıyla yerli üreticilerin piyasaya girerek oldukça kaliteli ürünler sunma gayretlerini de beğeni ile takip ediyorum.
Boş, sahipsiz, değer görmeyen karavan ve kamp hayatı pandemi ile değer görmeye başladı. Ülkemizde bu hayatı yaşatacak alan çok. Umarım kamp ve karavan hayatı yaşamayı tercih edenler doğaya saygı duyma ve korumada gerekli özeni gösterirler ve neden bu hayatı tercih ettiklerini unutmazlar.
Umarım devletimiz karavan severleri ve kamp severleri, bu memlekette yaşayan halkı yeni bir gelir kapısı olarak görmez, doğayı, tabiatı bizden esirgemez, manzaralı her yeri, kamp kurulan, karavan çekilen her yeri ücretli hale getirmez, orası olmaz burası olmaz demez, tam tersine teşvik edecek, koruyacak, yönlendirecek tedbirler alır.

Konuya daha önce de deǧinmiştim, biraz tekrar olacak. Kampingin deniz kenarında olması şart deǧil. Şehirlerde yaşayan aileler için köylerde-çiftliklerde kamping güzel ve dinlendirici olabilir.

Türkiye’de köyden şehire göç nedeniyle köylerde kampingler için yeterince yer var. Karavancılar kendi evleriyle geldikleri için büyük yatırıma da ihtiyaç yok. Başlangıçta bir musluk, wc, duş ve elektrik yeter. Bu tür kampingler sayesinde Fransa, Italya ve Almanya’da ilave bir gelir saǧlıyan çok sayıda köylü-çiftçi var.

Bauernhof Agricamping Isolotto Piombino - Riotorto (Livorno) - Toskana

Urlaub auf dem Bauernhof - Camping à la ferme

Geschichte

Ferienhof Kramer – Familienurlaub Camping am Bauernhof Nähe Bodensee

Sanırım kamper lavanta tarlasında. Tarla ve eşeklerin olduğu resimlere bayıldım.

Çok güzel fotoğraflar. Tavuklara bayılırım. Kamp yerinde zararlı börtü böcek ne varsa hakkından gelirler. Geçmişte tavuk bakmışlığım var.

Sayın Akdeniz45 keşke dünyayı sizin gözünüzle görenler çok olsa ya da artsa. Ülkemizin sahip olduğu kıymetleri bu kadar savurgan kullanmasak kısa yoldan çok para peşine düşmesek. Dediğiniz gibi her yerde bir karavan konaklayabilir, konakladıkça orada market olur, sağlık birimi olur, bir konaklama yeri daha olur, insan sayısı artar hayat olur. Yeter ki kıvılcım olsun !
Bence uzun zamandır yapılamayan buluşmalar böyle yerlerde olsun. biz oraları oralar bizi tanısın

tahir81110' Alıntı:

Sanırım kamper lavanta tarlasında. Tarla ve eşeklerin olduğu resimlere bayıldım.

Genişletmek için tıkla ...

Yüzlerce karavan parkta konakladım. Lavanta tarlasının yanında iki gece konakladığımız bu karavan park hiç unutmadıklarımdan birisi.