VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan hotic Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 16
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 9,863

hotic

Yeni Üye
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Şu an gerçekten çok üzüldüm. Bilgisi olan arkadaşların paylaşımları için açtım başlığı
 

Etiketler
Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

internet üzerindeki haberlere göre 4 ü tecrübeli 6 kişilik bir grup, bir kişi hayatını kaybetmiş, 2 komando helikopterle yanlarına inmiş, havadan yardım paketi atılmış falan, tabi bunlar geceden kalan haberler, gündüz gözü ile gelişmeler ne oldu henüz yansımamış genel haberlere falan, inşallah geri kalanlar sağ salim dönebilirler
 



Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Üzücü bir haberi sizinla paylaşmak istedim.
---------------------------------------------
SAKARYA’LI DAĞCI KASTAMONU’DA KAYBOLDU

20 Agustos 2012 Pazartesi


Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesindeki Valla Kanyonu’nda dün akşam mahsur kalan dağcılar kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Akıntıya kapılarak kaybolan Sakarya’lı dağcı Anıl Bakar’ı arama çalışmaları ise halen sürüyor.


Kanyonda akıntıya kapılarak hayatını kaybeden Anıl Bakan'ın cesedine henüz ulaşılamadı.
Edinilen bilgiye göre, dün akşam saatlerinde altı kişilik dağcılık ekibi, Pınarbaşı ilçesindeki Valla Kanyonu'nda mahsur kaldı. Dağcılardan Anıl Bakar ise boğularak hayatını kaybetti. 112 hattına yapılan yardım çağrısı sonrası bütün ekipler seferber oldu. Mahsur kalan dağcıları kurtarmak için karadan çalışmalar yürütülürken, Genelkurmay Başkanlığı da bölgeye askeri helikopter sevk etti.

İki komandonun dağcıların bulunduğu bölgeye inerek dağcıları kurtardığı belirtildi. Dağcılar Yalçın Akbulut, Füsun Sönmez, Ahmet Yarlıgan, Necla Tatlı ve Bayram Sönmez Pınarbaşı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.


ÇARK HABER
 



Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

son haber de Hürriyet Gazetesinden...

AKUT Arama Kurtarma Derneği, Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesindeki Valla Kanyonu'nda kaybolan dağcı Anıl Bakar için sürdürdüğü arama kurtarma çalışmalarını sonlandırdı.
AKUT Arama Kurtarma Derneği'nden yapılan açıklamada, ekiplerin 21 Ağustos'ta saat 19.00 itibariyle yola çıktığı, İstanbul, Kocaeli ve Marmaris Ekipleri'nden oluşan 14 kişilik kurtarma ekibinin Kastamonu Valla Kanyonu'na hareket ettikleri belirtildi.

7 kişilik bir ekibin arama çalışmalarını gerçekleştirmek için kanyona giriş yaparken 7 kişilik yedek ekibin de gerekli durumlarda destek vermek için kanyonun çıkış noktasından içeri doğru hareket ettiği ifade edilen açıklamada, “Kanyon içinde kaza yerine ulaşılmış, yapılan çalışmalarla kazazedenin kanyon içinde sifon olarak tabir edilen sert bir akıntı ile ortadan kaybolduğu belirlenmiştir. Yapılan tüm arama çalışmalarına rağmen kazazede hakkında herhangi bir ize rastlanmadı, olay yerinden kanyon çıkışına kadar olan tüm alan aranarak arama kurtarma operasyonu 24 Ağustos 2012 Cuma saat 11.15'de sonlandırıldı. Ekiplerimiz, 24 Ağustos 2012 Cuma saat 18.00'de aile yakınları ve yetkililerle görüşmelerini tamamlayarak bölgelerine dönüş yaptı” denildi.
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

AKUT'UN KURTARMA ÇALIŞMASI İLE İLGİLİ BAZI DETAYLAR (alıntı)
VALLA KANYONU KURTARMA OPERASYONU

Sevgili doğa severler,
AKUT Arama Kurtarma Derneği olarak 19 Ağustos da meydana gelen kaza hakkında bir açıklama yapma gereği hissetik. 21 ağustosta Kaza geçiren kardeşimize ulaşabilmek için 14 kişilik ekibimizle valla kanyonuna hareket ettik. 22 ağustos çarşamba günü 11. 45 de kanyona giriş yaptık. 7kişiden oluşan ekibimiz ağır kurtarma ekipmanı ile kanyonda ilerlemeye başladık. Saat 14. 30 gibi Anıl Bakarın kaza geçirdiği yere ulaştık. görünürde ciddi bir tehlike gözükmemekteydi. Kaza oluşan yerde ayrıntılı bir arama çalışması yaptık. Küçük şelalenin dibine şelalenin altındaki kayanın her yerine devamındaki deliğe kadar her yeri aradık.
Arama çalışmalarımızı tamamlayıp kanyonun alt kısımlarında çalışmalarımıza devam etmek için harekete geçtiğimiz anda bizimde başımıza bir kaza geldi. Tam Anılın geçiş yaptığı yerdeki sifona kurtarma personelimizden birisi düştü. Olay çok kısa birsürede oluştu bir saniye gibi bir anda arkadaşımız gözümüzün önünden kayboldu. Kaybolduğu sifonun altındaki kayayı maskelerle kontrol etik ama görünürde hiçbir şey yoktu. Sadece orada bir sifon olduğunu fark ettik. Ve bu sifon normal zamanda yüzeyden çok belli olmuyordu. Anılın başına gelen aynı kaza bizim başımıza gelmişti. Sanırım Kurtarma ile uğraşanlar bunun nasıl bir trajedi olduğunu çok iyi anlayacaktır.
Arkadaşımızı kurtarmak için uğraşırken gözlemlemesi için 6m aşağıya birini yolladık ve kaza anından 22 dakika sonra Sifona düşen arkadaşımız düştüğü yerin 8-10m aşağısından çıktı. Bir mucize olmuş ve arkadaşımız hayattaydı. Üzerindeki kaskı can yeleği daha da önemlisi emniyet kemeri üzerinden suyun akıntı gücü ile sıyrılmıştı.
O an Anıla ne olduğunu tam olarak anlamıştık. İstemeden de olsa anılın kazasını bire bir simüle etmiştik ama biz şanslıydık. İçeri düşen arkadaşımız sifona düştükten sonra küçük bir hava boşluğu yakalıyor ve orada nefes alma şansı buluyor. Küçük ve karanlık delikten 3 çıkış noktası var maalesef sadece 1 tanesi yüzeye çıkıyor diğer 2 çıkıştan biri diğer kayanın dibindeki küçük mağaraya, 3. nün sadece bir dehlize çıktığını devamını bulamadık. Daha sonra kanyondaki çalışmalarımızı tamamlayıp arama çalışmamızı sonlandırdık.
Kurtarma ekipleri genelde başlarına gelen kazaları paylaşmayı pek sevmezler bizde aynıyız peki bu kazayı neden paylaşıyoruz. Çünkü Anılın ve bizim başımıza gelen bu kaza herkesin başına gelebilir çünkü valla kanyonu çok zor bir kanyon değil uzun inişler şiddetli akıntılar yok ama çok dikkat edilmesi gereken sifon gibi tuzakların çok fazla olduğu bir kanyon. Bu yüzden buraya girecek doğa sever dostlarımızın başına buna benzer kazalar gelmemesi için paylaşıyoruz.
Hepinize doğada kazasız belasız günler diliyorum. Anıl bakar kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum Allah ailesine sabır versin. Anılın ailesi bana şunu söyledi Anıl doğayı çok sever ve orada kalmak isterdi. Belki de İstediği oldu.
RECEP ŞALCI
AKUT Arama Kurtarma Derneği
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Akut'tan sonra kanyona KAD girdi.Aynı yerde yapmış oldukları çalışmayı kaydettiler ve paylaştılar.
Linki:
http://www.izlesene.com/video/kad-valla-arama-kurtarma-calismalri/6531476/fbshare
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Kad'ın bölgedeki arama faaliyetinden sonra maalesef sosyal medya üzerinden gereksiz bir tartışmaya girildi ... hem ICC hemde Kad grubuna üye olduğum için biliyorum ... keşke bu tip durumlarda birbirimize girmek yerine olaydan nasıl ders çıkarabileceğimizi nedenlerini ve nasıllarını saygımızı yitirmeden tartışabilsek... doğa sporlarını birbiriyle rekabet halinde gerçekleştirmek bence çok yanlış ... anıl kardeşimize ve ailesine allahtan rahmet diliyorum ...
 




Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Hasan Gedikli
ANIL BAKAR ANISINA…
24.08.2012 VALLA KANYONU KURTARMA OPERASYONU

18.08.2012 tarihi akşam saatlerinde, Anıl Bakarın da aralarında olduğu İstanbul Canyoning Clup üyelerinin, Valla kanyonu’nda 6 kişilik ekiple mahsur kaldıkları bilgisini aldık, bu bilgiyi aldıktan sonra, gelişmeleri dikkatle takip etmeye başladık. Her fırsatta kriz masası, Jandarma Karakolu ve Valla kanyonu geçiş deneyimine sahip bölgedeki yerel temsilcimiz Ahmet Çakin ile sürekli irtibat halinde olduk. İhtiyaç halinde arama kurtarma ekipleri içinde yer alabileceğimizi defa kereler bildirdik. Ancak yetkililerce o aşamada bize ihtiyaç duyulmadığı belirtildi. Olay günü akşamı, kanyonda mahsur kalanların bulunduğu bölgeye Hava kuvvetleri komutanlığına ait helikopterle yardım malzemeleri atıldığı bilgisini aldık. Olayın ertesi günü Ahmet Çakının rehberliğinde Afat ve Arama kurtarma ekibi sabah saatlerinde 5 kişilik bir ekip ile kanlı çaydan Valla Kanyonuna giriş yapıp 2,5 saat civarında bir yürüyüş ile İstanbul Canyoning Clup üyelerine ulaşmıştırlar. Kaza zedeler Olay yerine gelen helikopter ile tahliye edilip hastaneye kaldırıldılar. Ancak ekipte bir kişi eksikti yani Anıl Bakar bulunamamıştı. Tahliyeden sonra, Jandarma Komutanlığına ait daha küçük bir helikopterle, Ümit Kaptan (Pınar Başı Otel İşletmecisi) rehberliğinde J.A.K ekipleri, Anıl’ı arama faaliyetlerine başladı. Ekip yaklaşık 5 ya da 6 saat sonra sonuç alamadan geri çıkartıldı. Bir gün sonra sürekli irtibat halinde olduğumuz, Ersan Erverdi komutasındaki AKUT ekibi girdi. Onlardan da ilk gün çalışmalarında Anılı bulmaya yönelik kayda değer bir sonuç alamadıkları bilgisini aldıktan sonra, AKUT ekibinin çıkış yapmasını beklemeden, KAD Kanyon Ekibi olarak kanyona girmeye karar verdik. Ekip olarak tüm hazırlıklarımızı yaptıktan sonra, 23.08.2012 tarihinde aksam saat 11.30 da, dernek merkezinden 3 kişilik bir ekip ile yola çıktık. Sabah 06.30 civarı Pınar Başı mevkiine vardık. Karakol müracaatımızı yapıp gerekli izinleri aldıktan sonra; Bölge savcısının karakol komutanı aracılığı ile bizlerden olay yerinde kopan ipi olay yerinden video çekimi fotoğraf ve önem arz edebilecek ne varsa toplayarak karakola teslim etmemiz istenmiştir. Kanyona girmeden Anılın ailesi ile görüşmek istedik. Telefonlaşıp (sizce neredeydiler... ? Valla Kanyonu’nun seyir tepesinde Elbette) Aile ile Kanlı Çayda buluşup sohbet ettik. Muhtemel senaryolar hakkında fikir alış verişinde bulunup, A.A haber ajansı ile bir röportaj yaptıktan sonra saat 12 de Kanlı Çay girişinden, Kanyona giriş yaptık. İçimizde kanyona giriş heyecanı yoktu. Biraz buruk, az da olsa ümitli Kanlı Çay’la, Devrekâni Çayı’nın kavuşma noktasına geldik. Çoğunlukla sağ duvarı kullanarak, hedefe doğru ilerlemeye devam edip İlk keskin sol dönemece, (Kızıl Kaya) geldik. Sağ duvardan devam ederek, suyu ip açarak geçtik. Çünkü bu nokta riskli bir noktadır. Sola iki noktadan su düşüşü var. Sağ kaya duvarının altı oyuk (görünmüyor). Orayı geçerken, suya paralel güçlü bir yüzüşle karşı cebe geçtik. Küçük bir tırmanışla yarık geçitten sağ balkona çıktık. Balkon sonundaki doğal noktalardan istasyon alarak su kanallarına iniş yapıp büyük Çavlan’a geldik. Sol kaya duvarına yanaştık. Üstten yarı tırmanışlı bir baypas rotası olmasına rağmen suyolunu tercih ettik. (Bu bölgenin görseli müthiştir fakat zor bir parkurdur).Sol kaya kenarını takip edip, uzun bir su kanalını da yüzerek geçtikten sonra Anıl Bakar’ın kaybolduğu yere çok yaklaştığımızı biliyorduk saat 14.00. Sağ taraftaki taşların üzerinden geçerek, Anıl’ın bağlı bulunduğu ipin kayaya bağlı kısmıyla, karşılaştık. (kalp atışlarım hızlandı, içimi tarifi mümkün olmayan nahoş bir his kapladı). Biraz dinlenip, duygu durumumuzu toparlayıp dengeledikten sonra, olay yeri videolarını ve resimlerini çekip sağ üst balkona kamp kurduk.
Arama çalışmalarımıza başlarken, aşağıda belirttiğimiz sorulara da cevap aradık
1. Anıl gerçekten burada mı kayboldu?
2. Kayboldu ise nerede kayboldu?
3. Nasıl kayboldu?
4. Üzerinde neobren ve can yeleği var mıydı? Varsa nasıl suya battı?
5. Suya battı ise beline ip bağlı olmasına rağmen 5 kişi neden geri çekemedi?
6. Çekilemediyse ip nasıl ve neden koptu?
7. Bu bölgede sifon ve girdaplar var mı? Varsa bunlar nerelerde?
8. Buradaki sifon bir insanı çekecek kadar güçlü olabilir mi?
9. İpi koparacak kadar bir basınç var ise, o basınç, Anıl’ı neden çıkıştan yüzeye çıkaramadı?
10. O noktadan çıkma ihtimali var mıydı?
(Daha da farklı soruları da kendimize sorduk.)
Olayın gerçekleştiği yer, kanyon tabanından 5 ya da 6 metre yükseklikte bunun 3 metresi dışarıda geri kalan kısmı da alt havuzun derinliği. Buradaki bu yükselmenin sebebi; Sağ yan kaya duvarının gevşek bir yapıda olmasından dolayı oradan kopan 40-50 ton ağırlığında iki ayrı kaya parçasının suyolunu tıkayıp arkada bir havuz oluşturmasıdır. Kanyon tabanında tıkanmamış deliklerin olduğu giren su miktarının çıkan su miktarından fazla olması, burada bir sifon olduğunun en büyük delilidir. O zaman sifon ya da sifonlar nerede?
Anılı çeken sifonun yerini tespit etmekte çok zorlanmadık. İpi önce boş saldık anında ipi çekmeye başladı. Ardından ipin ucuna küçük metal bir tabak bağlayıp ipi attık, yaklaşık 5 metre gittikten sonra takıldı, geri çekmeye çalıştık çekemedik tabak içeride kaldı ipi kestik. Huk bağlayıp attık çekemedik yine ipi kestik; küçük kancalar bağlayıp attık yine çekemedik (içeriden bir parça çıkarmak ümidi ile) yaklaşık 2 metre uzunluğunda 15-20 santim çapında bir kütük attık anında içeri çekti, kütüğün sesi kulaklarımda hala çınlıyor. Tekrar kütük attık kayda aldık. Sifonun emiş gücünü azaltacak malzemeler atarak çekme gücünü nispeten azalttık. Daha sonra şnorkel ve gözlükle güvenli bir mesafeden yapmış olduğumuz dalışla sifonun çapının bir insan vücudunu zorda olsa alabilecek bir çapta olduğunu gözlemledik. Tıkamaya karar verip taş, odun ve naylon parçaları ile tıkadıktan sonra yüzeyden akan suyun ciddi bir şekilde çoğaldığını gördük, adeta havuza giren suyla çıkan su eşitlenmiş gibiydi. Sifonun içine kamera sokmayı düşündük kameranın orada kalma ihtimalini göze alamadık. Çalışmalarımızı saat 19.00 civarında sonlandırdık. Sağ üst balkona çıkarak konakladık. Sabahki çalışmalarımızda tıkadığımız sifonun açıldığını yüzeyden akan suyun azaldığını tespit ederek olay mahallinden çıkışa doğru saat 10:15 civarında harekete geçtik. Anılın sifondan bir şekilde kurtulup suyolundan devam edebileceği ihtimaline karşı, Suyolunu takip ederek baypas noktalarını kullanmadan Anılı bulma ümidi ile aramalarımıza devam ettik. Olay yerine yaklaşık 500 metre uzaklıkta suyun bir çavlandan sonra 100 metre civarında olduğunu tahmin ettiğimiz bir kanala girdik, kanalın tam ortasında sol yan kaya bloğundan kopan büyük bir kaya parçasının suyolunu tamamen kapamış su yüzeyinin yaklaşık 1 ya da 2 metre altına kadar uzantısının olduğu kanaatine vardık. Burada akıntının olmaması ve anılında bu noktayı geçemeyeceğini düşünerek Bu noktadan sonra Anılı bulma ümidimizi kaybettik. Sol üst balkona çıkıp suyolundaki aramalarımızı da bırakarak arama ve kurtarma çalışmalarımızı sonlandırdık. Çıkmış olduğumuz üst balkonda kamp yerinin olduğu ateş yakıldığını patates ve tavanın olduğunu tespit ederek, kanyon çıkışına doğru yolumuza devam ettik.
Çalışmalarımızın sonucunda edinmiş olduğumuz bilgilerimizi ve kanaatlerimizi sizinle paylaşmadan önce bazı hususları da bilgilerinize sunmak isterim.
İki farklı yükseklikteki havuzun taban ya da tabana yakın bölgelerinde oluşan kapalı su geçiş noktalarına sifon denir.
Sifonları iki ana başlıkta değerlendirmek mümkün dür. Açık sifonlar ve kapalı sifonlar.
Gelen suyun tamamını içine alıp tahliye eden sifonlara Açık Sifon denir. Aleni bir şekilde görünür, üzerlerinde havuz oluşturamazlar.
Gelen suyun tamamını içine alamayan ve üzerlerinde havuz oluşturan sifonlara Kapalı Sifon denir.
Sifonlar, kanyon tabanını dolduran büyük kaya parçalarının ardı ardına oluşturdukları havuz bölgelerinde sıklıkla görülür.
Sifonların çekim kuvvetini belirleyen faktörler:
1. İki havuz arasındaki yükseklik farkı
2. Sifonun iç çapı.
3. Sifonun giriş ağız kısmı ile çıkış ağız kısmı arasındaki çap farkı. (çıkış girişten büyük ise çekim artar.)
4. Sifonun giriş ağız kısmı ile çıkış ağız kısmı arasındaki mesafe.
5. Sifonun üzerinde oluşan havuz un büyüklüğü ve bunlar gibi pek çok sebepler vardır.

Sifonun varlığını tespit ederken şu hususları da gözden kaçırmamak gerekir.
1. Havuza giren su miktarının çıkan su miktarı ile karşılaştırılması
2. Havuzdan çıkış yapan suyun oluşturduğu şelale yüksekliğin kontrolü (görünür bir mesafe değil ise şelalenin sesi burada belirleyici rol oynar)
3. Su üzerinde hareket eden bir cismin sebepsiz yön değiştirip yavaşlaması veya suyun içerisinde kaybolması (1/4 ü boş bir pet şişe bu deneyde işe yarayabilir.)
4. Havuz üzerine girdap oluşumu var mı kontrolü (sifonlar, üzerinde girdap oluştururlar.)

Suyun akış yönünün ters istikametindeki su dönüşlerine de Girdap denir.
Girdapları da iki ana başlıkta değerlendire biliriz. Açık girdaplar ve Kapalı girdaplar.
Suyun akış yönünün bir engele çarparak sağ ya da sol ceplerde oluşturdukları dairesel dönüşlere Açık girdap denir. Bu noktalarda suyun çekme kuvveti çok azdır döndürme kuvveti fazladır. Ölümcül değildirler. Debisi yüksek, havuza yüzeyden giren suyun tahliyesinin havuzun alt tabanından olduğunu dikkate almak gerekir. Böyle girdaplarda aşağıya doğru çekim oluşabilir.
Kapalı sifonların ağız kısımlarındaki dairesel dönüşlere de kapalı girdap denir. Bu noktalarda çekim kuvveti yüksektir. Ölümcül olabilirler.
Değerli doğaseverler bu bilgiler eğitim amaçlı teknik bilgiler değil, daha çok genel kültür amaçlıdır. (Bu bilgileri yazarken buna özen gösterdim) Bu olayda, sağlıklı bir kanaate varabilmeniz için sizlerin de bu kadarını bilmeniz gerektiğine inanıyorum.
Kanyona giren ekipler gezi, arama kurtarma ve araştırma. Her ne sebep ile girerse girsin bu bilgilerin çok daha fazlasını, bilmeli ve bilmekle de yükümlüdür.
Birde altını Çizmek istediğim 3 unsur var.
Birincisi: Valla gibi kanyonların olduğu bölgelerde, yerel rehberlerin olmaması! Pınarbaşı’nda yaşayan, turistik bir işletmenin ortaklarından, Ahmet bizimle kanyona girmek istemesi, benimde yıllardır istediğim bir şeydi.(hata gibi görünse de bu isteği kabul ettim) Bölgede yaşayan rehberlerin varlığı, hayati önem taşımaktadır. Yaşanılan bu üzücü olayda da bunun önemi ortaya çıkmıştır. Ahmet eğer Valla kanyonuna daha önceden ısrar edip geçiş yapıp Valla kanyonu geçişinde deneyim kazanmış olmasaydı Afat ve Kurtarma ekibi gece kanyona girmesini engelleyemezdi. Kanyona gece girilmesi daha büyük bir faciaya sebep olabilirdi. Ertesi sabah olay yerine 2.5 saat gibi kısa bir sürede ulaşıldı (o parkurun ideal geçiş süresi 4 ya da5saattir) Ahmet Çakin’ in bu olaydaki üstlendiği sorumluk ve takındığı tutum saygı değerdir ve alkışı hak etmektedir.
İkincisi: Arkadaşlarını sifona kaptıran ekibin, oldukları yerden 10 metre ilerideki odunları toparlayacak kadar mecallerinin olmaması, moralsiz, büyük bir şok içinde olmaları ve bu şoktan kurtulamamaları, ısınmak için elbiselerini ve ayakkabılarını yakmalarına sebep olmuştur. Buda kanyona rehbersiz girmek kadar, durumlarını güçleştirebilirdi. Kurtarma çalışmaları çok daha uzun sürebilirdi, nitekim atılan yardım malzemeleri hedefini tam anlamıyla bulamamıştı. Helikopterle tahliye yapılamama ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum. Allahtan böyle bir şey olmadı. Şartlar ne olursa olsun, ekip lideri veya rehberin soğukkanlılığını koruyarak, ekibin diğer üyelerinin, ruh ve beden sağlığını koruyacak tedbirleri alabilecek, zaruret halinde, ekibi toparlayıp motive ederek kanyon çıkışına kadar 2 gece 3 gün sağ salim ayakta tutarak götürebilecek dirayete sahip olmalıdır.
Üçüncüsü: Malum, bildiğiniz üzere Valla kanyonu kaya duvar yükseklikleri: 1200 m, taban genişliği de 60 cm ye kadar düşmektedir (Olay yerindeki taban genişliği 4 m). Duvar açıları: 80-85 dereceler arasındadır. Böyle bir yere koskoca askeri helikopterin, 15-20 m kadar alçalabilmesi ve tahliyeleri başarıyla yapabilmesi akıllara durgunluk vermektedir. T.S.K.’ya var olan saygım ve güvenim bir kat daha artmıştır. Pilotları, canı gönülden kutluyor, minnettarlığımı ifade ediyorum. Sağ olsunlar.
Konuya geri dönersek edindiğimiz bilgileri ve kanaatlerimizi sizlerle paylaşmak isterim. Anıl Bakar beline ip bağlı suyun akış yönüne ters bir şekilde hareket etmiştir. (ekip arkadaşlarının beyanı) Muhtemeldir ki Anıl suya dik ayaklar aşağıda havuzun oluşmasına sebep kayaya sırtını dayayıp daha kolay bir yol olarak gözüken kendi sağına doğru hareket edip iki kaya arasında bulunan sifona ayak kısmı ile kapılmıştır. Sifon çok ani bir şekilde Anılı içine almıştır. Suyun o sifonda ulaştığı gücü hesaba katarsak 5 kişi değil 25 kişi dahi Anılı geri çekemezdi (biz ucunda 100 gramlık bir tabağın bağlı olduğu ipi bile sifondan geri çekemedik. 70-80 kiloluk ağırlığı ile bir insanı 5 kişinin çekme ihtimaline siz karar verin). Suyun ip üzerinde oluşturduğu o muhteşem titreşimi, bağlı kaldığı o süreyi de göz önüne alarak düşünürsek ipin kopması da doğal bir sonuçtur. İpin koptuğu nokta ile alakalı çalışmalarımızı Akut ekipleri tarafından döşenip olay yerinde bırakılan ip üzerinden yaptık. O ipin kesildiği yer, tesadüfen suyun içinde bulunan keskin bir kayaya denk geliyor. O ip, 11mm kalınlığında statik, beyaz üzerine siyah noktalı bir iptir. Kopan ip kurtarma çalışmalarında kullanılmıştır. (Akut un beyanı).
Sifon tehlikesi bulunan havuzlardan geçerken zaruret olmadıkça suyun akış yönünde, suya paralel, kontrollü ve hızlı bir yüzüş yapılarak önceden belirlenen noktaya ayaklar aşağı salınmadan (suya paralel) geçiş yapılmalıdır. Öncünün ipin ucunu kendine bağlaması ve kontrolü başkasına bırakmasının doğru bir karar olmadığı bilinmelidir. Bu gibi durumlarda öncünün kendi kontrolünü sağlayabilmesi için elinde bir miktar boş ipi bulundurması zarurettir. Kanyonlarda ses ile haberleşmenin güç olduğu bilinmelidir. Sifonlar size bu kadar zamanı vermez. Bu bilgilerin biliniyor olması gerekir.
Sifona attığımız büyük küçük hiçbir malzemenin buna ipte dahil dışarı çıkışını göremedik. Kanaatimiz şudur ki Anıl kardeşimiz sifona kapıldığı, birde beline ip bağlı olduğu düşünülürse sifondan çıkışı mümkün olmadığı yönündedir.
Ne Anıl Bakar kardeşimiz nede anıla benzer kaderi paylaşıp yaralanıp son anda kurtulan arama kurtarma ekibindeki kardeşimiz kolay yetişmiyor. Ateş düştüğü yeri yakar! Haricen gazel okuyup da yazmak kolaydır. (Valla kanyonu kolay bir kanyon ip inişini ve tırmanışı bilen burayı geçer diye)Kurtarma ekibindeki arkadaşımızın o sifona girip 10 m aşağıdan çıkışı mucize (kurtarma ekibinin beyanı) kelimesinin tam karşılığıdır. (Benim için mucize Hz. MUSA nın kızıl denizi tek asa darbesi ile ikiye ayırmasıdır.) bu mucize Anıl kardeşimize nasip olmamıştır. Beline İp bağlı olmasaydı belki !!!
Yukarıda belirtmiştim Anıl kardeşimizin ablası ile yaptığım görüşmede Anılın her zaman “Ben, dağlarda, kanyonlarda, doğada ölürsem cesedim olduğu yerde kalsın ben orada çok daha huzurlu ve mutlu olacağım” dediğini söyledi. Ben inanıyorum ki Anıl 12 km uzunluğunda 1200 metre derinliğinde 50 ton ağırlığında mezar başlığı olan üstüne şelaleler dökülen bir mezarda yatıyor. Bilebildiğim kadarı ile Anılın hayatta kalmadığını da göz önünde bulundurarak Bir ölünün definin den sonra yapılabilecek, imkânlarım dâhilindeki tüm vecibeleri yerine getirdim. Keşke Anıl bir yerlerde evine gelmeye çalışıyor olsa.
Bu yazıdaki temel amacımız başka doğaseverlerin “doğayı seven insanı da sever” aynı kaderi paylaşmaması, yaşamı ve yaşamları hafife almadan gerekli bilgi ve eğitime sahip olmadan spor dallarını da birbirine karıştırmadan; hiçbir doğa sporunun yapılmaması gerektiğini anlatmaktır. Spor dalları arasında ortak teknikler kullanılır. Ancak spor dalının ruhunu belirleyen temel teknik ve bilginin farlı olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Değerli doğaseverler bu yazıda yazmak istediğim ve sizi sıkmamak için yazmadığım o kadar çok şey var ki. Ne söylersek söyleyelim ne yazarsak yazalım ve de ne düşünürsek düşünelim ne Anılı geri getirebiliriz nede Anıl ile benzer kazayı yaşayan Akut Kurtarma ekibinde bulunup yaralanan kardeşimizin acısını hafifletebiliriz.
Anıl kardeşimize Allahtan rahmet ailesine sevenlerine başsağlığı diliyor; yaralanan arkadaşımıza da Allahtan acil şifalar diliyoruz. Anıl’ın tarafımızdan hiçbir şekilde unutulmayacağını ailesinin de bilmesini isteriz.
Bu çalışmalarımızdaki ekip arkadaşlarım Dernek başkanımız Sn. Erdal Bayraktar’a, Başkan yardımcımız ve Rehberimiz Sn. Celal Demirkıran’a, Bizlere olay ile alakalı lojistik destek ve bilgi sağlayan Ahmet Çakın ve Ümit Kaptan’a ayrıca bize ikramlarını esirgemeyen Hamitler Köyü sakinlerine, Karakol Komutanına Ve Bölge Savcısına İlgi ve alakalarından dolayı minnettarlığımızı ifade ediyorum.
Saygılarımla…
Hasan GEDİKLİ
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Yani ne desek bos olayi gunu gunune takip etmeye calistim.Bu kadar insan ve kurumlar caba gosterip olayi cozmye calistilar ama olmayinca olmuyor bu bizim icin gercekten iyi bir ders olmali.Daha cok organize olmaliyiz,ve cok uzgunum.Daha baska neler yapilmali,tartismali herkes fikrini ortaya atmali.MESELA SUYUN AKIS YONU DEGISTIRILEBILIR MI ? Sadece sesli dusundum; boyle bir sey nasil yapilabilir ?
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Neden net bir sonuç çıkarılamadı, teknik imkanlarımız mı yetersiz personelimiz mi nedir? Arama kurtarma alnında bu kadar mı yetersiziz? Bu durumdan benim çıkardığım en büyük anlam bu oldu...
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Sn. Tornado57 ve sn. Hotic bir üsteki rapor gerçekden detaylı ! Yetersiz olunduğu konusunda ben aynı fikirde değilim elden gelenin en iyisi yapılmış ve yapılması için çabalanmışdır . Benimde sizlere bağzı sorularım olacak .
1- hiç kanyona girdiniz mi ?
2- hiç arama kurtarma operasyonuna katıldınız mı ?
Saygılar .
 

Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

sn bozkurti,
öncelikle
kanyona inmedim,
arama kurtarma konusunda da yangın ve deprem enkazı dışında katılmışlığım yok, yani karada ve kuruda.

Benim net bulmadığım kısım;

sifonu tamamen kapatmak mümkün değil mi, vadi imkan vermiyor mu?
sifonun devamındaki fiziksel yapı görülebilmiş değil, evet yapılanlar da açıklayıcı ama oraya kablolu su altı kamerası ile dahi olsa bir görüntü alınması, yapının tanınması net olacaktır.

hani yapının 3 boyutlu bir modelinin çıkartılabilmesi gibi.
bu gün Titanik in nasıl battığını teknik olarak çözebiliyoruz.

Eldeki imkanlarla bu kadar yapılabiliyor derseniz yapacak bir şey yok, ama bu sizi tatmin eder beni etmez.
 



Ynt: VALLA KANYONUN DA MAHSUR KALANLAR

Tabi çaresi var suyun önüne baraj yapılır yada nehir içine ve sifonlara dijital haritalandırma yapan ROW denilen cihazlar gönderilir. Tabi bu dedikleriniz sadece filmlerde oluyor , insan hayatı kurtarmak için yapılabilecek şeyler sınırlı ve hayatından ümit kesilen bir kişi için hiç bir kırum bu denilenlere izin vermez .

Suyun debisi .

Yan duvarların yüksekliği .

O alanda çalışabilen insan sayısı .

Kaza alanına ikmal iaşe zorlukları .

Kazazedenin ailesinin istekleri .

Kurtarma ekibinin aldığı riskler .

Umarım bir gün gerçekden bir kanyona gider ve bu yazdıklarınızı orda tatbik edersiniz .

Titanik batığının dalış ve görüntüleri yaklaşık 100 milyon dolarlık bir araştırma gerektirdi bu arada . Devletin arama kurtarmacıdan vergi aldığı bir ülke daha varmıdır acaba ?
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,429
Mesajlar
1,517,860
Kayıtlı Üye Sayımız
172,076
Kaydolan Son Üyemiz
Fevzican

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst