.
Yukarıda bahsettiğim karavan yaşamını denemek isteyen birinci gurup için kiralama ücreti tabiatı ile ikinci plana düşmekte. Karavan satın almadan veya yaptırmadan önce onu denemek zaten gerekli olmalı. Yahut sadece bu yaşamı merak edenleri de bu gruba dahil edebiliriz.
İklil beyin başlıkla söylemek istediği de bu yaklaşımlara cevaptı.
Fakat herhangi bir gezi söz konusu olunca onun yapılma tarzları açısından kiralık karavan, özellikle ekonomik açıdan ayrı bir renge bürünmekte.
Böylelikle de şimdi söylemek istediklerimle başlığın dışına çıkmış oluyoruz.
Her ne kadar biz karavancıların konuya nötral bakması zor olsa da, isterseniz gelin denemeye çalışalım;
Örnek olarak uçakla ulaşılan bir haftalık Endülüs ya da orta Avrupa gezilerini alır ve onların,
a. Organize tur,
b. Kiralık karavan ve
c. Kiralık oto + AirBnb şeklinde yapılmasını karşılaştırırsak ki bu son şıkka, toplu taşıma ve otel, pansiyon olanakları da dahil edilebilir;
a. Organize gezi herkesin harcı olup olmaması bir yana, ücreti açısından çoğunlukla yukarıya doğru değişiklik göstermekte. Fakat en stressiz tarz olması bir yana, planlamayı zor bulup, spontane yaklaşıma önem vermeyenler için ideal konumda.
Biz karavancılar için ise “paralel evren” karakteri taşıdığı kesin olmalı ?
b. Kiralık karavanda;
* Profesyonel, tanınmış ve denenmiş şirketlerin, özel karavanları kiralatan şirketlere göre pahalı olmasına rağmen daha güvenilir olabileceğini düşünsek de hepsinde,
* Karavanın kiralanacağı yer ile havaalanı arasındaki ulaşım ekstra hesap edilmeli.
* Karavan teslimi en az bir saat sürmekte. Geri verimde de kontrol zaman almakta.
* Bazen nakit depozito istenmekte.
* Karavan kullanımına yabancı olmak ekstra stres faktörü bu durum dolayısıyla rizikoyu da arttırmakta.
* Gerekli teçhizatların bazıları için çoğunlukla ekstra ücret istenmekte.
* Temizlik ya da servis ücreti unutulmamalı.
* Yakıt harcamaları otomobillere göre daha fazla.
* Otoyol ücretleri için de aynisi düşünülmeli.
* En geç üç günde bir kamping ücreti hesaplanmalı.
* Su, artık su ve tuvalet işlemleri gerekli ve zaman almakta. Bu da gezi zamanından çalmakta ve üstelik sıklıkla ücrete tabi.
* Otomobile nazaran daha büyük park sorunu var. Bazen kamper bile olsa istenmediği yerler oluyor.
* Büyük şehir içine girmek neredeyse mümkün değil. Böyle yerlerde konaklama zaten ~%90 oranıyla ancak çevrede yer almakta.
* Böylelikle büyük şehir için çoğunlukla toplu ulaşım gerektirmekte.
Kısaca pahalı, zorlu, zaman alıcı ve üstelik esnek de değil. Eğer istediğim zaman yola çıkarım deniyorsa, otomobilde de durum ayni.
Buradan karavan yaşamını özgürlük olarak sunan reklamlara selamımı iletmek isterdim.
c. Kiralık otomobilin sanırım yukarıda yazdıklarıma göre avantajlarını saymaya gerek yok. Havaalanından 15-20 dakika içinde aldığınız otomobilinizle bol sayıdaki ve park sorunu olmayan şehirlerin içinde veya ucuz olduğu için kenarlarında seçtiğiniz mutfaklı ve ekstraları ücrete dahil herhangi bir AirBnb konaklama yerinize ulaşmanız uzun sürmemeli. Yol ücreti, benzin, karavana nazaran ekstra ücretlerdeki uygunluğun yanında, zamandan kazanmanız yeterli argüman sunmalı. Mutfağa önem vermeyenler için, otel ya da özellikle ana sezon dışı ve yerinde bulunacak pansiyonlar düşünülebilir.
İşin ilginç yönü örnekteki iki gezi bölgesinin şehirler arası ulaşımını da hatta kiralık araç bile almadan, tren ve otobüsle hem de daha ucuza yapabilme olanağınız var. Endülüs’ü ilk gezişimiz bu şekilde olmuşdu.
Tabi bu şekildeki gezi karavana göre biraz daha fazla hazırlık gerektirdiği gibi, yolculuğu kabin bagajıyla yapmak daha uygun olmakta. Gezi planlamasını gezi heyacanından ayırmayanlar için ideal bir tarz...
Karavanı değil öncelikle gezmeyi ama daha önemlisi değişikliği sevdiğimiz için karavanla yollarda olduğumuzdan, konuya gerekli uzaklıktan bakıyor olabilirim. Zaten gezilerimizin yarısı karavansız.
Birşeyi sevmek,olumsuz taraflarına baş çevirmek olmamalı kanımca.
Müsaadenizle şimdilik bu kadar.
Hanım arka planda tuvaleti boşaltma zamanının geldiğini söylüyor da ...
.