Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Yukarıda sorduğunuz soruların cevabını bildiğiniz belli, neden siz cevaplamıyorsunuz?

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Oymakbaşıyım, Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanımız sayın Hasan D. SUBAŞI beyin tavsiyesi üzerine 2 Kasım tarihinde amatör telsizcilik sınavına girerek A sınıfı belge almaya hak kazandım. Sınava hazırlanmaya başladıktan sonra "radyoculuk" konusunu araştırmaya başladım. Meğer ne derin bir alanmış. O kadar bilmediğim şeyler var ki... her neyse bu konuyu hortlatmak istiyorum.

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Zihni bey ; Günaydın

Bahsi konu yazı geçmiş bir zamanda yazılmıştır, ama maalesef ki bunlara katılmamak elimizde değil.

Bu çalışmalar hala yapılıyor , hatta bu işe katılmayan amatörler dahi buna katılmak istiyorlar ama,

maalesef ki başkaları tarafından yapılan hareketler ve sözler ile baskı altında tutuluyorlar.

Yani ortada bir çekişme var ama bizler hala bunu anlamış değiliz.

Aptalca tezleri savunanlar hala sadece konuşuyorlar ,

fakat bizler bu çalışmalara katılan ve bu çalışmaları hala yöneten kişiler olarak bu sözleri söyleyenlere

sadece gülerek geçiyoruz ,

çünkü değer verdiğiniz ve arkadaş dediğiniz kişilerin İHANETİ affedilmez.

En iyisi o camiadan uzak durmak ve kendi bildiğinizi yapmaktır...

ben 2010 yılından beri bunu yapıyorum.

Şimdiki proje bir Haberleşme okulu kurmak

Bu okul projesi yıllardır vardı ama hayat geçmemişti, şimdilerde yer sorunu dışında sadece bürokrasi kaldı

onu da sağolsun Bakanlık ta çalışan arkadaşlar hallediyorlar.

Bu yılın başında , AFAD seminerine gidip EĞİTMEN sertifikası alınca anladım ki...

herkes birilerini kurtarmaya uğraşıyor ama , konuların içinde haberleşme yok , telsiz kelimesi 10 saniyede geçiliyor.

TELSİZ kullanmayı bilmiyorlar, haberleşmeyi bilmiyorlar.

Haberleşme arama kurtarmanın en önemli unsurudur, ama önce eğitim gerekir,

120 sayfa kitap okuyup İNEKLEYİP , soruları ezberleyip cevaplamak ile TELSİZCİ olunmaz..

ancak amatör olunur , oda yeterli değil

şimdi bu satırları okuyan bazı arkadaşlar kızacak ama , artık onları umursamadığım için istedikleri kadar kızsınlar.

Bu işe 1976 da profesyonel olarak başladım hala gidiyorum , AMATÖRLÜK çok gerilerde kaldı , bu sözü söylediğimde bazıları köpürmüştü..

onlar köpürürken ben işimi yapıyordum , onlar sıcak yataklarında uyurken ben sokaklarda dolaşıyordum ,

bazı hıyarlar hakkımda yazı yazarken ben damlarda tepelerde dolaşıyordum ,

kitapta yazanlar sadece bilgidir , bunu denemeden kesinleştiremezsiniz.

birileri kablo hızı hakkında ahkam keserken ,

ben aynı frekansta 3 ayrı cihaza 3 ayrı kablo çekerek TEST çalışması yapıyordum..

Şimdi soruyorum sizlere , bu değerleri ve bu noktaları bilen arkadaşlar neredeler..

bakanlıkta koltuğu olan bazı kişiler neredeler ki , çalışmayan frekanslarda ne olup bittiğini bilmeden

bunları ACİL DURUM ve AFET FREKANSI ( HF ) olarak yayınlıyorlar.

Bu frekansların aylık çalışma grafikleri varmı ,

hergün ÇEVRİM listesi varmı ,

SİNYAL değeri veya PİK değerleri nasıl ...gürültü azaltma bu frekanslarda çalışıyor mu ,

Ben altı aydır 24 saat kimseyi duymadım da...

yoksa sadece iş olsun diyerek mi bunlar YÖNETMELİK olarak yayınlanmış.

İşte bununla başlayan bir hayatın içinde gidiyoruz , sağlığımızın ve ömrümüzün elverdiği kadar

bildiklerimizi arkadan gelenlere anlatacağız , tabiii dinleyenlere...

Saygılarımla
A.Tevfik ATABEY
Telsiz ve Haberleşme Uzmanı

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

görüşlerinize katılmamak elde değil. sınavda tüm soruları doğru cevaplayarak 100 puan aldım, peki ne biliyorum. HİÇ
Sitem etmiyorum, gerçekten söylüyorum.

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Zihni bey ; Günaydın maalesef her gün giremediğim için ancak şimdi fırsat buldum.

100 puan almak değil sorun , Sitem edebilirsiniz ama maalesef gerçekler böyle ,

Zaten alt tabanınız olmaz ise bu işi yapmak için keskin ve köşeli bilgileri öğrenmek gerekir , tek sorun gerçek bilgiye ulaşmaktır.

Ben 1968 de başladım , 1976 dan beri profesyonel haberleşme uzmanıyım, yüzlerce operasyon yönettim, hiç kimseden izin almadım , almaya da ihtiyacım yok,

kimin ne dediği umurumda değil , çünkü sivil savunma kanunun da , haberleşme yönetmeliklerinde , telsiz kanununda, hatta ANAYASA da bile bu maddeler açıklanmış.

okumayı bilmeyenlere okuma öğretecek zamanım yok, dernek kurma ile iş bitmiyor , üye kayıt etme ile iş bitmiyor , kamu yararına dernek nedir yazısını okuyanların sayısı iki elin parmaklarını geçmez.

Kamu yararına çalışmak nedir ... bunu öğrendiklerinde adam oluruz,

ben geçen gün oturup aklımda kalan yetiştirdiğim TELSİZCİ sayısını aşağı yukarı topladım, tabii unuttuklarım var.. olmama ihtimali yok..

Fakat listede 234 kişi çıktı , bunların 67 si üst düzey bürokrat, koltukları olan kişiler , hala çalışanlar ve emekli olanlar var.

Arkama baktığımda neler yapmışım diye... imkanım olmadığından yapamadıklarımı bundan sonraya nasıl sığdırırım diye düşünmeden edemiyorum...( yaşlılık bu işte )

Benim Bürokrasi allerjim vardır , beni tanıyanlar bunu bilirler, bugüne kadar hiçbir kamu kurumundan işimi bitirmeden çıkmadım , sağolsunlar , hiç kimse de beni kovmadı...

En zor işlerde dahi karşımdakiler çözüm üretmek için alternatifler yarattılar hatta , yönetmeliklerde değişiklik yaptılar..!

Şimdilerde artık birilerini rahatsız etmeden , bir şeyleri yapıp bitirmeye uğraşıyorum , gerçi yapacağımız işin piyasada sınıfı ve literatürü yok ,

Kimse bu işin üstünde olmadığı için USTALIK belgesi veremeyeceğinden sonucun ne olacağını bilmeden bu işe nasıl izin veririz konusunu sorguluyorlar.

Yani bu işin öğretmenine USTALIK BELGESİNİ İŞKUR veya başka bir kurum veremez, İŞKUR zaten DİPLOMA üzerine belge verecek bir kurum değildir ve buna YASAL HAKKI YOKTUR, ama yapıyor...

Eğer öyle ise E.M.L leri kapatın İŞKUR versin diplomaları....

"Koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler"

İşte bunun için İŞKUR bana bu konuda herhangi bir şekilde belge soramadığından ,
Kurum, Okul , Firma, Şirket veya Dernek açma hazırlığındayız ve bu işe en iyi çözümü bulmaya çalışıyoruz.

Yani Devlet bu konuda yetişmemiş elemanlar ile iş yapıyor , bu bir tehlikedir, bu işte en iyi personel

EMNİYET MÜDÜRLÜKLERİ TELSİZ ANA KOMUTA merkezinde çalışanlardır.
İKİNCİ sırada İTFAİYE gelir
ÜÇÜNCÜ sırada 112 gelir..

112 yi ACİL ÇAĞRI MERKEZİ YAPMAK HATADIR.

bu konuda kimse alınmasın.. çünkü emniyet bu işte gerçekten çok zor şartlarda iş yapmaktadır.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI , EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ , ANA KOMUTA MERKEZLERİ yönetmeliği ' ni
okuyanlar bunu iyi bilirler.

İşte buradan yola çıkarak yapılacak iş ; yıllar önce söylediğim gibi ( 911 ) mantığında YEREL TELSİZ MERKEZLERİ kurmaktır.

Laf salatasından başka iş yapmayan RADYO AMATÖRLERİ buralarda kesinlikle ÇALIŞTIRILAMAZLAR.

MERKEZ idare etmek HOBİ DEĞİLDİR.

Saygılarımla
A.Tevfik ATABEY
Telsiz ve Haberleşme Uzmanı

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Takip


iPad 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Takip.

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Tevfik bey keşke yakınınızda olsaydım da sizden pirinç tanesi kadar bile olsa birşeyler öğrenebilseydim...


Sent from my iPhone using Tapatalk

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Pazar günü ,

İSTANBUL ACİL DURUM HABERLEŞMESİ konulu toplantımız vardır ,

katılmak isteyenler isimlerini , Özelden yazdırabilirler...

Rezervasyon son Cumartesi 15:00 dir..
-----------------------------------------------------------------------------

Merhaba ;

11.01.2015 günü SEFAKÖY'deki Merkez'de yapılacak olan WORKSHOP 'un kontenjanı dolmuştur.


Bu toplantıya sadece TELSİZ cihazı olanlar ve TELSİZ kullanan OPERATÖRLER katılacak olup ,

Diğer , TELSİZ cihazı olmayanlar ve TELSİZ konusuna yeni başlayanlar , gelecek seminerlere

önceden rezervasyon yaparak katılabileceklerdir.

Talep sayısı çok fazla olduğundan , yer sınırını aştığımız için bu kısa zamanda başka bir yer bulma ve

masrafı karşılama imkanım olmadığından , bu sayıyı sınırlı tutmamız gerektiği için özür dilerim.

Bize yer sağlayan Kamu kurumuna yaptığı yardımlardan dolayı teşekkür ederim.

A.Tevfik ATABEY
Telsiz ve Haberleşme Uzmanı

www.haberlesmeokulu.com

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Merhaba,

Konunun gelişimi orijinal proje fikrinden tamamen sapmış. Yazık; oysa Türkiye genelini "tek mandalda geçmek" önemli bir konu. Arada verilen linklere baktım da -net bağlantımda bir hata yoksa- 2 link de artık yok...Bu, projeden vazgeçildiği anlamına mı geliyor bilemiyorum.

İşin tarihçesinde ne olduğunu bilmiyorum ama keskin köşeli (içeriğine dair bir yorum yapmadan) yazılara bakınca birileri birilerini belli ki kızdırmış.

Olabilir...!

Fikir ayrılıkları hep olur. Bazen iyi niyetle farklı perspektiflerden bakar taraflar; bazen de ard niyetler, gizli ajandalar ön plana çıkar.

Her zaman bir uzlaşma sağlamak da mümkün olmayabilir.

Bu durumda herkes inandığını, doğru bildiğini uygular; sonuçta kimin haklı olduğunu zaman belirler. (Bazen zaman iki tarafın da haklı/haksız taraflarını ortaya koyar).

Benim gibi amatör telsizciliğe yeni başlayanlar için geçmişteki bu kavgaların vs. pek bir değeri yok açıkçası. Biz "bilgiye aç" insanlarız; kavga etmek ya da varolan kavgayı izlemek için ayıracak pek bir enerjimiz olduğunu düşünmüyorum.

Yeni nesillere amatör telsiz (ya da amatör radyo) nosyonunu aktarmak ve ülkeyi tek mandalla geçmek gibi elle tutulur projeleri başarmak için sükunet ve sabırla hedefe odaklanmak gerek. Kişisel olarak ne kadar kızılsa da "büyük resmi" gözönünde bulundurmak lazım.

Bunları yazarken sınavı yeni geçmiş bir amatör olarak kimseye telsizcilik konusunda ahkam kesmek değil niyetim. Olayın insani boyutuna değinerek zaten bilinen şeyleri tekrarladığımı düşünüyorum -ki bazen bilinen bilgilerin de yüksek sesle tekrarlanmasına ihtiyaç vardır. Konu telsiz operatörlüğü değil de "izcilik kurumunun geliştirilmesi" olsaydı da aynı şeyler geçerli olacaktı.

Telsiz operatörlüğü ile ilgili olarak sadece bir itirazım olabilir:

"Amatör telsiz/radyo" kavramında geçen "amatör" kelimesi bağlamı içinde "profesyonel" kelimesinin karşıtı değildir.

Dilimizde amatör kelimesinin kullanımı batı dillerine göre epey bir anlam kaymasına uğramış. Günlük kullanımda "amatör" dediğimizde, bir hevesle kendine meşgale bulan ama kendisini de çok kasmayan, işi iyi yapmakla ilgili de hiçbir kaygısı bulunmayan, hatta çoğunlukla giriştiği işi de pek iyi yapamayan" bir kişilik anlaşılır.

"Bu işi profesyonellere bırak" denir mesela.

Aynı kelimeyi kullanıyoruz diye bir yanlışa düşmeyelim.

Amatör, öncelikle yaptığı işle ilgili kendisine karşı sorumludur. Başkalarına karşı sorumluluğu sadece -varsa- ilgili regülasyonlara uymak ve 3. kişilere (ve doğaya) zarar vermemekle ilgilidir. Kendisine karşı olan sorumluluğu da kişinin özsaygısı, neyi ne kadar öğrenmek ve etrafına/topluma ne kadar katkıda bulunmak istediğiyle ilgilidir. Herhangi bir taahhüdü yoktur.

Profesyonel ise, bir sözleşme ile çerçevesi belirlenmiş taahhüdler uyarınca çalışmak zorundadır. 3. kişilere karşı profesyonel sorumluluğu bu sözleşmelerle belirlenmiştir.

Profesyonelin, sözleşmesi (dolayısıyla vazifesi) gereği yapması zorunlu olmayan işler (mesela "ülkeyi tek mandalla geçmek") aslında kendi insiyatifiyle giriştiği "amatör" projelerdir. Amatör bir projenin, yeri geldiğinde bir profesyonel tarafından gerçekleştirilmesi bu gerçeği değiştirmez. O projenin amacının "ne kadar önemli/ulvi olduğu da" bir şeyi değiştirmez.

Sapla samanı ayırmaya çalışıyorum. Aksi taktirde "Profesyoneller 1. sınıf, Amatörler 2. sınıf" gibi bir tasnif sistemi doğar ki oradan da kavga ve kaostan başka bir sonuç beklemek gayet "profesyonelce olmayan", naif bir beklenti olur.

Dünyayı değiştiren önemli projeler Amatör Ruh ve Profesyonel Anlayışın bileşimiyle ortaya çıkmıştır. Her konuya işin uzmanının bakması esastır. Ama her "profesyonel"in de "uzman" olmadığını gerçek hayattan biliyoruz. Az sayıdaki bazı amatörlerin de uğraştıkları konulara olan sevgi, gösterdikleri sabır/dirayet ve çalışma alan ve koşullarındaki serbesti nedeniyle piyasadaki profesyonellerin önemli bir kısmını mat edecek tecrübe ve birikime sahip olduklarını kabul edelim lütfen.

Hayat ne sadece siyah, ne de sadece beyaz.

Bu işe yeni başlamış biri olarak amacım, amatör ruhu, profesyonel çalışma disipliniyle yoğurmak. O yüzden sınav soruları ve cevapları belli olmasına rağmen "cevap neden öyle, hesabı nasıl yapılır, mantığı nedir" diye bir soru üzerinde bir saat araştırma yaptığım oldu hazırlık sırasında. En azından kendimi "sınavı kopya çekerek geçmiş gibi" hissetmiyorum.

Bir yanlış varsa mesela önce şu sınavın uygulanma şeklinden başlamak lazım, ne dersiniz? Adaylar hazırlık yaparken neden konulu anlatım videolarımız vs. yok? Neymiş, artık kimsenin telsiz yapmasına gerek yokmuş! Gün gelir, eldeki çer çöpü birleştirip bir mors sinyali gönderebilecek durumda olmak hayat kurtarır.

Bence yeni nesillerin bu işi anlaması, ruhuna varması, önemini kavraması için çalışmak lazım.
Bunlar ancak usta/kalfa/çırak ilişkisi içinde çözülür.

Ben şimdi kendime örnek alacağım ustalar/kalfalar aramaktayım mesela. Nasıl elimden tutacaksınız benim?

Siz benim elimden tutmazsanız kendimi (çok muhtemel ki daha uzun bir sürede) yetiştirir, kısmetse zamanı geldiğinde başkalarına el vermeye çalışırım; ona göre!

Sürc-ü lisan ettiysek affola.
73

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

trek71' Alıntı:

Merhaba,

Konunun gelişimi orijinal proje fikrinden tamamen sapmış. Yazık; oysa Türkiye genelini "tek mandalda geçmek" önemli bir konu. Arada verilen linklere baktım da -net bağlantımda bir hata yoksa- 2 link de artık yok...Bu, projeden vazgeçildiği anlamına mı geliyor bilemiyorum.

İşin tarihçesinde ne olduğunu bilmiyorum ama keskin köşeli (içeriğine dair bir yorum yapmadan) yazılara bakınca birileri birilerini belli ki kızdırmış.

Olabilir...!

Fikir ayrılıkları hep olur. Bazen iyi niyetle farklı perspektiflerden bakar taraflar; bazen de ard niyetler, gizli ajandalar ön plana çıkar.

Her zaman bir uzlaşma sağlamak da mümkün olmayabilir.

Bu durumda herkes inandığını, doğru bildiğini uygular; sonuçta kimin haklı olduğunu zaman belirler. (Bazen zaman iki tarafın da haklı/haksız taraflarını ortaya koyar).

Benim gibi amatör telsizciliğe yeni başlayanlar için geçmişteki bu kavgaların vs. pek bir değeri yok açıkçası. Biz "bilgiye aç" insanlarız; kavga etmek ya da varolan kavgayı izlemek için ayıracak pek bir enerjimiz olduğunu düşünmüyorum.

Yeni nesillere amatör telsiz (ya da amatör radyo) nosyonunu aktarmak ve ülkeyi tek mandalla geçmek gibi elle tutulur projeleri başarmak için sükunet ve sabırla hedefe odaklanmak gerek. Kişisel olarak ne kadar kızılsa da "büyük resmi" göz önünde bulundurmak lazım.

Bunları yazarken sınavı yeni geçmiş bir amatör olarak kimseye telsizcilik konusunda ahkam kesmek değil niyetim. Olayın insani boyutuna değinerek zaten bilinen şeyleri tekrarladığımı düşünüyorum -ki bazen bilinen bilgilerin de yüksek sesle tekrarlanmasına ihtiyaç vardır. Konu telsiz operatörlüğü değil de "izcilik kurumunun geliştirilmesi" olsaydı da aynı şeyler geçerli olacaktı.

Telsiz operatörlüğü ile ilgili olarak sadece bir itirazım olabilir:

"Amatör telsiz/radyo" kavramında geçen "amatör" kelimesi bağlamı içinde "profesyonel" kelimesinin karşıtı değildir.

Dilimizde amatör kelimesinin kullanımı batı dillerine göre epey bir anlam kaymasına uğramış. Günlük kullanımda "amatör" dediğimizde, bir hevesle kendine meşgale bulan ama kendisini de çok kasmayan, işi iyi yapmakla ilgili de hiçbir kaygısı bulunmayan, hatta çoğunlukla giriştiği işi de pek iyi yapamayan" bir kişilik anlaşılır.

"Bu işi profesyonellere bırak" denir mesela.

Aynı kelimeyi kullanıyoruz diye bir yanlışa düşmeyelim.

Amatör, öncelikle yaptığı işle ilgili kendisine karşı sorumludur. Başkalarına karşı sorumluluğu sadece -varsa- ilgili regülasyonlara uymak ve 3. kişilere (ve doğaya) zarar vermemekle ilgilidir. Kendisine karşı olan sorumluluğu da kişinin özsaygısı, neyi ne kadar öğrenmek ve etrafına/topluma ne kadar katkıda bulunmak istediğiyle ilgilidir. Herhangi bir taahhüdü yoktur.

Profesyonel ise, bir sözleşme ile çerçevesi belirlenmiş taahhüdler uyarınca çalışmak zorundadır. 3. kişilere karşı profesyonel sorumluluğu bu sözleşmelerle belirlenmiştir.

Profesyonelin, sözleşmesi (dolayısıyla vazifesi) gereği yapması zorunlu olmayan işler (mesela "ülkeyi tek mandalla geçmek") aslında kendi insiyatifiyle giriştiği "amatör" projelerdir. Amatör bir projenin, yeri geldiğinde bir profesyonel tarafından gerçekleştirilmesi bu gerçeği değiştirmez. O projenin amacının "ne kadar önemli/ulvi olduğu da" bir şeyi değiştirmez.

Sapla samanı ayırmaya çalışıyorum. Aksi taktirde "Profesyoneller 1. sınıf, Amatörler 2. sınıf" gibi bir tasnif sistemi doğar ki oradan da kavga ve kaostan başka bir sonuç beklemek gayet "profesyonelce olmayan", naif bir beklenti olur.

Dünyayı değiştiren önemli projeler Amatör Ruh ve Profesyonel Anlayışın bileşimiyle ortaya çıkmıştır. Her konuya işin uzmanının bakması esastır. Ama her "profesyonel"in de "uzman" olmadığını gerçek hayattan biliyoruz. Az sayıdaki bazı amatörlerin de uğraştıkları konulara olan sevgi, gösterdikleri sabır/dirayet ve çalışma alan ve koşullarındaki serbesti nedeniyle piyasadaki profesyonellerin önemli bir kısmını mat edecek tecrübe ve birikime sahip olduklarını kabul edelim lütfen.

Hayat ne sadece siyah, ne de sadece beyaz.

Bu işe yeni başlamış biri olarak amacım, amatör ruhu, profesyonel çalışma disipliniyle yoğurmak. O yüzden sınav soruları ve cevapları belli olmasına rağmen "cevap neden öyle, hesabı nasıl yapılır, mantığı nedir" diye bir soru üzerinde bir saat araştırma yaptığım oldu hazırlık sırasında. En azından kendimi "sınavı kopya çekerek geçmiş gibi" hissetmiyorum.

Bir yanlış varsa mesela önce şu sınavın uygulanma şeklinden başlamak lazım, ne dersiniz? Adaylar hazırlık yaparken neden konulu anlatım videolarımız vs. yok? Neymiş, artık kimsenin telsiz yapmasına gerek yokmuş! Gün gelir, eldeki çer çöpü birleştirip bir mors sinyali gönderebilecek durumda olmak hayat kurtarır.

Bence yeni nesillerin bu işi anlaması, ruhuna varması, önemini kavraması için çalışmak lazım.
Bunlar ancak usta/kalfa/çırak ilişkisi içinde çözülür.

Ben şimdi kendime örnek alacağım ustalar/kalfalar aramaktayım mesela. Nasıl elimden tutacaksınız benim?

Siz benim elimden tutmazsanız kendimi (çok muhtemel ki daha uzun bir sürede) yetiştirir, kısmetse zamanı geldiğinde başkalarına el vermeye çalışırım; ona göre!

Sürc-ü lisan ettiysek affola.
73

Genişletmek için tıkla ...

behçet bey,
ben de bu sınava girip A sınıfı belge almaya hak kazandım. yazdıklarınızı okudum. duygularıma tercüman olmuşsunuz.
aslında bu konu hakkında söylenecek çok şey var. ülkemiz her açıdan olduğu gibi amatör telsizcilik konusunda da amorf ve tuhaf bir yer. yıllarca askeri cunta ile idare edilmesinden kaynaklanan sebeplerle telsiz iletişimi ancak 1983 yılında serbest bırakıldı. ne değişti? hiç bir şey. günümüzde de askeri cuntanın yerini polis cuntası aldı.

telsiz cihazının bu güne kadar gerek asker, gerek polis, gerekse istihbarat elemanları gibi güçler tarafından kullanılagelmiş olması ve yakın tarihimize kadar yasak olması nedeniyle bu faaliyete değişik ve mistik anlamlar yüklenmiştir. toplumsal hafızamıza kazınan sebeplerden ötürü telsiz objesi "devlet" denen kavramın bir sembolü haline gelmiştir. telsizle ortalıkta dolaşan birini gördüğünüzde aklınıza ne gelir? sivil midir, nedir? diye düşünürsünüz. toplumsal hafızamıza kazınan şey tam da budur. oysa bir batı ülkesinde böyle birini gördüğünüzde insanların aklına ilk gelen şey bu kişinin amatör telsizci olduğudur. ben hiç bir avrupa ülkesinde sivil bir polisin elinde takoz gibi telsizle ortalıklarda dolaştığını görmedim. telsiz devlet kılığında bir totemdir aslında.
bu vesileyle başımdan geçen bir olayı anlatmak isterim:
doğuda terörün tavan yaptığı dönemlerde görev yapmıştım. polis bir arkadaşım vardı. kafa dengiydi. polis gibi değildi. olayları kanunlara göre değil önce vicdanına göre tartardı. o yüzden sevilirdi. bir akşam bir mekana gittik. her zaman yaptığımız gibi bir masaya oturup içmeye başladık. bak dedi. sana ne göstereceğim. belinden telsizi çıkartıp dik bir şekilde masaya koydu. inanır mısınız o dakikadan sonra bizim masaya olan ilgi tamamen değişti. servis hızlandı, ilgi alaka iki katına çıktı. mekan sahibi gelip hal hatır sordu. sonra o arkadaşım telsizi göstererek bana dedi ki: "görüyor musun? aslında bütün saygı ve hürmet bu cihaza yapılıyor". çok şaşırmıştım. o gün çok fazla anlayamadım ama şimdi düşündüğümde meşru şiddet ve cinayet devlet tekelinde olduğu sürece, devlet denen organizasyonun bu sembolünün, totemik ve yüce bir imgelem olarak bilinç altlarımıza kazınmış olduğunu anlıyorum.
günümüz şartlarında ülkemizde amatör telsizciliğin bu kadar ulvi ve yüce ve bir o kadar da mahsus bir saha olarak kalmasında gayret gösterilmesinin sebeplerini bu tür toplumsal travmalarımızda aramak gerektiğini düşünüyorum. en basitinden bu topiği açan kişinin avatarına baktığınızda militarist öğeler taşıdığını göreceksiniz.
daha rasyonel olarak telsiz konusundaki ulviyet ve kutsiyyet en azından afet dönemlerinde iletişim kurabilen kahramanlar olarak su yüzüne çıkıyor.
her şekilde baktığınızda amatör radyo operatörlüğü bence dünyanın her yerindeki insanlarla sınırısız ve sınıfsız bir şekilde ticari komunikasyon şirketlerini by-pass ederek paylaşım yapabilmek ve ve bu faaliyeti yaptıkça özgürleşebilmektir.
havada görüşebilmek dileğiyle.
73.

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

ALINTI :

en basitinden bu topiği açan kişinin avatarına baktığınızda militarist öğeler taşıdığını göreceksiniz.
daha rasyonel olarak telsiz konusundaki ulviyet ve kutsiyyet en azından afet dönemlerinde iletişim kurabilen kahramanlar olarak su yüzüne çıkıyor.

Read more: http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=87771.20#ixzz3aNA8y0Oi
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

SAYIN : theodor_malinovski

Ne iş yaptığınızı bilmiyorum , zaten bilmem de gerekmiyor,
kendinize bulduğunuz nick yapınıza ve yazış üslubunuza uyuyor.

ama çok yanıldğınız nokta "" militarist öğeler "" kelimesi ,

peki siz benimle aynı yaştamısınız ,
aynı işi sizinle yaptık mı,
bugüne kadar arkanızda yapılmış olarak bıraktığınız bie iş varmı ,
belgeler ile ispat edebileceğiniz , kendinize ait olan bir keşfiniz varmı ,
çalışmalarınızın bulunduğu bir alan ve bu alanda sizin sahip olduğunuz somut bir delil varmı,
bunlar hepsi aynı yere çıkıyor gibi gözükse de , esasında tamamı kişilerin tek başına başardığı işler ve onların bağlantıları ile gidilen sonuçtur.

Gelelim 2. konuya EVET masaya konulan telsiz değil sadece elde ki telsiz de bizde KAMU yu temsil eder..

Fakat bu Temsil şekli zamanla yerini sevgisizliğe , sevimsizliğe , terbiyesizliğe , saygısızlığa , yanlış davranışa ve değişik isteklere yerini bıraktığı için .

ÇOBAN KILIKLI A belgeli amatörlerin , ASELSAN lar elde hava atması da bu davranış biçimine girmektedir.

Şimdi size sorarım A belgesini gerçekten HAKKINIZ ile mi aldınız ?
Yani eskiye dayalı bir elektrik ve elektronik alt yapınız varsa bugüne kadar niye bu başvuruyu yapmadınız
Ben 2000 yılında başvurduğum halde , acaba niye 2010 da belge aldım,
Niye ben yıllardır bu işi yaptığım halde A belgesi alamadım da ???? , B belgesi aldım ?
Bu belge kimi nereye yükseltmiştir bugüne kadar,
Belge ile iş olsaydı Ehliyeti Torpidoya koyup , araca git derdik...
Sınıf ile bilgi sahibi olsa idi insanlar ,, Mühendisler dünyayı kurtarırdı,
Ben bugüne kadar hiç dünyayı kurtaran Mühendis görmedim.

İşin kötüsü Uzmanlar , Okumaktan ziyada çalışarak başaranlardan çıkar , yani hiçbir okul EŞEĞİ meslek sahibi Yapmaz ..!

Yapsa idi beni YAPARDI...

Görüşmek üzere
A.Tevfik ATABEY
Telsiz ve Haberleşme uzmanı
( merak edenler olursa belgelerimin fotoğraflarını gönderirim nasıl olsa aldığım gibi duruyor )

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bence yeni nesillerin bu işi anlaması, ruhuna varması, önemini kavraması için çalışmak lazım.
Bunlar ancak usta/kalfa/çırak ilişkisi içinde çözülür.

Ben şimdi kendime örnek alacağım ustalar/kalfalar aramaktayım mesela. Nasıl elimden tutacaksınız benim?

Siz benim elimden tutmazsanız kendimi (çok muhtemel ki daha uzun bir sürede) yetiştirir, kısmetse zamanı geldiğinde başkalarına el vermeye çalışırım; ona göre!

Read more: http://www.gezenbilir.com/index.php?action=post;topic=87771.20;last_msg=1392309#ixzz3aNAspCN5


SAYIN Trek ;

Benim Kapım herkese açıktır , ben bu işi bana anlatanlardan değil , beni yanına çırak olarak alanlardan ve eski dayak yediğim ustalardan öğrendim ,

Yani kısacası her yere burnumu soktum ve hala sokuyorum , haaa birisi çıkar ve ben senin işini senden daha iyi yaparım der ve ispat ederse ben işimi bırakır ve YOK OLURUM ...beni kimse bulamaz..

hem ben rahatlarım ,
hemde DÜŞMANLARIM RAHATLAR..

düşmanlarım kimler diye soracak olursanız, isterseniz bunu ben söylemeyeyim ,
sadece adımı soyadımı Google ye yazın ve bir çok forumda veya web sitesinde hakkımdaki yazıları okuyun ..

Örnek : HAYDARPAŞA YANGINI..

FULL DUPLEX i bilmeyen A belgeli ,
ASELSAN merakı olan ,
VHF ile UHF yi birbirinden ayıramayan ,
SPLİT ile SHİFT arasındaki farkı bilmeyen ,
TONE hakkında hiç bilgi sahibi olmayan ,
ANTEN e bakıp Frekansını söyleyemeyen,
HF cihazı kullandığını zanneden ama sadece 34 düğmeli ( KNOB ) cihaz da 9 düğme kullanan,

İşin kötüsü bunların en azında 10 ve 15 yıllık RADYO AMATÖRÜ olan kişiler olduğunu söylersem ne dersiniz..

Havada sen B belgelisin bu frekansları kullanamazsın diyenler acaba 5809 , 27292 ve 27482 yi okumuş mu..

CB de 100 watt ile çıkmak için A belgesi alanlar veya işlerini HF üzerinden bedava haberleşme ile götürenler
40 USD ye aldıkları cihazı , İTHALATÇI olmadıkları halde 400 TL ye satanlar kimlerdir.

KULLANAMAZSIN demek Kanunda SUÇTUR.
Kullanılır demek YÖNLENDİRMEDİR.

aradaki fark , bilen ile bilmeyeni ayırmak, kişilerin bulundukları ve yaptıkları işleri kendilerine uygun olan şekilde sunmaktır.

Bu sınıf farkını değil , bilgi seviyesini yansıtır ,

C belgesinin ÖZENDİRME amaçlı olması gibi..

Şimdi ben her frekansta konuşurken niye bana KİMSİN diye kimse sormadı..bu güne kadar..

Cevabı siz bulun..

Haaaa aklıma gelmişken ben hala her frekansta konuşuyorum....taaa ki siz bu soruların cevabını bulana kadar

YILDIZ TÜRKİYE projesinde son aşamalara geldim..

Yani TÜRKİYE yi TEK MANDAL ile geçmek AMATÖRLERİN çalışmalarını aşar..
NİYE mi ???? : Bu işi için önce BİRLİK ve BERABERLİK gerekir o da onlarda yok ...

Olsa idi bugünlerde yaptığım çalışmalarda yanımda olurlardı.. aynen benim yetiştirdğim talebelerim ve A belgeli AMATÖR ARKADAŞLARIM gibi...

çünkü bu proje onların hayatını kolaylaştırmak ve RADYO AMATÖRLERİNİN ne yaptığını göstermek için hazırlandı...

Yani benim kişisel konuşmam için değil...ben zaten her şekilde her yerde konuşuyorum.

Saygılarımla
A.Tevfik ATABEY

ali aksoy' Alıntı:

Telsiz'in Herkes tarafından kullanıldığı şu günlerde ,
Ülkemizin DEPREM ABONESİ olduğu bir zamanda ,
hayatımızın belki bir bölümünde hiç yapmadığımız bir işi yapalım diyenlere bir öneri

• Evinde ,
  
• Ofisinde ( CB , PMR , AMATÖR , MARİNE )
  
• Telsizi olan ve
  
• 24 saat açık kaç kişi var

Bunlar neredeler ,

• Kimler ,
  
• Hangi Frekanstalar ,
  
• Cihazlarını hangi saatler arasında dinliyorlar ,
  
• ACİL durumda kimler bu frekanslara ulaşabilirler,
  
• Bunlar bir liste haline Telsiz Kullanıcılarının elinde olsa ÇOKMU KÖTÜ OLUR.. diyerek
  
• Radyo Amatörleri Röleleri , bu gurubun dışında olduklarından , sadece kişisel cihazları açık ve dinlemede olanlar isterler ise Simplex dinleme frekanslarını veya CROSS frekanslarını listeye ekletebilirler.
  
• Tüm Telsiz kullananları ( Üyelik gerekmeden ) aynı çatı altında TÜRKİYE GENELİNDE ellerindeki telsizlerin hangi frekansı dinlediğini yazmaları ve
  
• Bunu SMS ile +90 531 228 9988 NOLU telefona göndermelerini rica ediyoruz.

ÖRNEK SMS

• ADI ve SOYADI : A. TEVFİK ATABEY
  
• MERKEZ TELEFON NO : +90 531 228 9988
  
• TELSİZİN MARKASI : KENWOOD SAT 480 / HYT TC 446 S /
  
• CİNSİ ( CB / PMR / AMATÖR ) : CB / PMR /
  
• ÇAĞRI İŞARETİ ( CB , PMR , AMATÖR ) : MARKOPAŞA / TELSİZ MERKEZ / TB2BEY
  
• DİNLEMEDE OLDUĞU KANAL veya FREKANS : 27.215 / 8 .11 /
  
• BULUNDUĞU İL ve İLÇE : MUĞLA / BODRUM / TURGUTREİS

Toplanacak olan bu bilgiler bir veritabanı haline getirilip İnternet üzerinde aylık olarak yayınlanacak ve aynı zamanda isteyen herkese güncellenmiş liste halinde gönderilecektir.
SMS veya MAİL olarak gönderilen bu bilgiler 30 günlük periyodlar halinde geçerli olacaktır.
Her ayın 3. gününe kadar güncellenmeyen bilgiler iptal edilmiş sayılacağından
Bilgilerin sürekli güncel kalması için bu tip bir OTOKONTROL' a ihtiyaç bulunmaktadır.
Alıntı : Sivil Haberleşme web sitesi

Genişletmek için tıkla ...

Bu konu hala açık ve frekans hakkında bilgi toplama işlevi devam ediyormu ve bu listeye nerden ulaşırım
Benim "PMR MOTOROLA TLKR T6" bir basıt telsizim var "3 kanal da 20 kode" kullanıyorum karavanımla gezerken haberleşmede ve evde de gündüzleri sürekli açık tutuyorum evimin bölgesi olarak imzamda koordinatlarım mevcut

Merhabalar. Konuya ben de ilgiliyim. Arazi aracim icin bir sabit bir de mobil telsiz almak istiyorum. Ve konuyla ilgili sormak istediklerim var. Yardimci olabilecek olan varsa bir kac madde halinde sormaya baslayacagim. Umarim yanitlarsiniz. Hoscakalin.

teşekkürler bilgileriniz için...
TA4AMH

73,ler..........

zihnigonen' Alıntı:

Ynt: Türkiye Geneli Telsiz Frekansları ( Turkey Radio Communication Network )

Oymakbaşıyım, Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanımız sayın Hasan D. SUBAŞI beyin tavsiyesi üzerine 2 Kasım tarihinde amatör telsizcilik sınavına girerek A sınıfı belge almaya hak kazandım. Sınava hazırlanmaya başladıktan sonra "radyoculuk" konusunu araştırmaya başladım. Meğer ne derin bir alanmış. O kadar bilmediğim şeyler var ki... her neyse bu konuyu hortlatmak istiyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Merhaba zaman' a bakın kaç yıl geçmiş aradan, ama bir arpa boyu yol almamışız...
hatta belki eskisinden bile zayıfız HABERLEŞME konusunda.