Trenle Türkiye Turu

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan adszzzz Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 26
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 11,444
Ynt: Trenle Türkiye Turu

Seyhan nehri üstündeki köprüden Taş evlerin fotoğrafını çekeyım derken. Bir çocuk takılıyor gözüme.5-6 yaşlarında var yok, daha büyük değil belkı daha küçük. Sarı saçlı güleç bakışlı, beyaz bir tişörtü ve yine beyaz bir pantolonu var, pantolonu belinde durmuyor, bir eli cebinde pantolonu düşmesin diye yukarı doğru tutuyor.’’Sana buranın tarihini anlatayım mi’’ diyor, anlat diyorum.
Kendinden beklenmeyecek bir şekilde anlatmaya başlıyor.
Belki ablası/abisi bir metinden cümle cümle, tümce tümce ezberletmiş ona söylemesi gerekenleri. Cümleler arasında boşluklar bırakarak, virgülde duraklayıp, noktada susarak, bazen eliyle anlattığı yeri işaret ederek, daha önce onlarca kez anlatmış olduğunu belli eden bir alışkanlıkla anlatıyor.
O köprü üstünde altımızda Seyhan nehri akıp giderken, karşımızda yüzyıllar öncesine ait bu yapılar, gerçekle gerçeküstülük arasında dururken, güneş bir kere daha bu toprakların bu nehrin bu taş yapıların bu kalenin bu medeniyetin üstünden akıp giderken, ben HAsankeyfi bu küçük çocuktan, yani Muhammed’den dinlemenin güzelliğini bir kere daha yaşamak istiyor ve bir kere daha anlatır mısın diyorum.
Küçük Muhammed bir kere daha anlatıyor. İlk anlatışı gibi her kelimesi her noktası virgülü susuşu hep aynı. Aynı cümlenin sonuna doğru eliyle bir yeri işaret ediyor. Aynı cümlenin sonunda nefes alıyor. Hiç bitmeyecek bir çığıltıyla akarken tıp diye susuyor.ben şaşkın mutlu, Muhammed kazanmış mutlu .
Muhammedi geride bırakıp taş evlere doğu yürüyorum. Bir çocuk ‘’abi anlatyım mı’’ diyor. Gülen ve genizden gelen sesiyle.Sağol diyorum Muhammet anlattı bana. Olsun abi diyor, maksat hizmet olsun. Gülüşüyoruz. Erzurum’daki çocuklar gibi bunlarda. Kendileri gibi, taş evleri kale kapısını kapıdaki tılsımları, hala taş evde yaşayan aileyi, resterasyon çalışmalarını, ve daha birçok şeyi anlatıyor.
HAsankeyfe gidenlerin ilk rastladıkları işte bu rehber çocuklar. İstifade etmenizi tavsiye ederim.
Gülmeyi seviyorlar, anlatmayı konuşmayı….
Gün bitmeden, Midyat’a gitmek istiyorum. Hasankeyf ten geçiyor Midyat arabaları.. Hasankeyf Midyat arası 35-40 dakika.
Midyat ta gezmeye çok vaktim kalmıyor. Mardine gidecek dolmuşların kalktığı garajın hemen yanında eski evler yapılar. Uzaktan bakıyorum. Medeniyetlerin birleştiği yer diyor ya aynen öyle. Belki değişik etnik kimliklerden dinlerden insanlar yaşıyor burada ama hepimiz insanız dercesine bir benzerlik var ararlında. Yapılar hep aynı renk taştan topraktan. Bir minare yükseliyor huni şeklinde yine o sarı taşlardan az ötede aynı renk taşlardan yapılan bir kilisenin yükselen kulesi. Ve siz aynı görüş alanı içerisindeki bu iki yapıyı tek bir merkezde birleştirebiliyorsunuz. İnsan merkezinde.
Midyat tan Mardin’e giden son dolmuş 7 de kalkıyor.

DSC 0395


DSC 0387


DSC 0413


DSC 0424


DSC 0465
 

Etiketler
Ynt: Trenle Türkiye Turu

Dolmuş Mardin’e giden son araba olduğundan ağzına kadar dolu. Yoldan da bir iki yolcu alınca oturacak yer kalmıyor nerdeyse. Arada üç dört tabure var, bir iki bayan binecek, şoför yer ayarlamaya çalışıyor. Abi sen şuraya otur, abla sen buraya. Bayanlar taburelere oturacak. Arkadan birisi biz kalkalım bayanlar böyle otursun diyor. Bütün erkekler iniyoruz dolmuştan. Kırılacak eşyayı özenle bavula yerleştirir gibi önce bayanlar biniyor, oturuyor. Kalan yerlere taburelere erkekler.
Ben beyaz sakallı beyaz cüppeli sarıklı yaşlı bir amcanın yanına oturuyorum. Elinde Kuran var, çevreden kayıtsız okuyup duruyor bu amca. Sonra okuduğu yer bitince çantasına koyuyor Kuranı, tespih çıkarıyor. Sessiz kendi halinde çekmeye başlıyor. Sağ yanımda taburedeki telefonundan bir türkü açıyor. Uzun bir bağlama faslından sonra Kürtçe bir türkünün sesi duyluyor. Sözleri anlayamıyorum ama hasretten gurbetten özlemden bahsediyor sankı. Bu türküyü açan yol işçisiymiş, bilmem neresiyle neresi arasındaki yolun yapan şirkette çalışıyormuş . Ev uzakmış yaşam şantiyedeymiş. Türkü birazda onun ailesinden uzaklığında gizli.
Redkit çizgi filmlerinde macera biter ve Redkit Gün batımına doğru atını sürmeye başlar son karede.Güneş İşte o Redkit çizgi filmindeki gibi, göz almayan bir kızıllık içinde ufka doğru kayıyor. Biz up uzun düz o yolda sanki güneşe doğru ulaşmanın gayretiyle hızla ilerliyoruz.. Bir ara yanımdaki ihtiyar amcaya bakıyorum. gözleri kapalı uyuyor sanki, kıpırtısız ama parmakları ağır ağır yuvarlamaya devam ediyor tespih tanelerini. Kendi uyuyor diyorum kalbi uyumuyor. Tüm günün yorgunluğu, güneşin ulaşabilirmişçesine yakınlığı ve göze görünürlüğü ile batışı, çalan türkünün verdiği hüzün duygusu, az sonra varacağım şehirde karşıma ne çıkacağının bilinmeyişi bütün bunlar madde üstü bir duygu oluşturuyor. Sanki bu dolmuştayım da sanki değilim. Sanki biraz uykum var sanki uyuyorum ya da herkesten çok uyanık. O an yanımdaki bu beyazlar bürünmüş dünya ötesi bu amcanın birden camdan dışarı geçip göğe yükseleceğini zannediyorum. Filmlerde duvarlardan geçen doğa üstü varlıklar gibi, sanki bu amcada camdan geçecek, sonra iki kanat belirecek iki omzunda ve uçup gidecek uzak göklere biz tüm dolmuştakiler bakakalıcaz arkasından. Giderken benide alır mı diye düşünüyorum. Giderken beni almasından korkuyorum. Sonra korkumun beni almasından değil almamasında olduğunu hissediyorum.
Midyat Mardin arası bir yerde
Ak sakallıydı
Ak cüppeli
Yükseliyorduk
Göğe
Altımızda upuzun bir siyah çizgi üstünde
Bir avuç insan
Bakışları
Görünmez ayak izlerimizde
(gezi notundan başka her şeye benzedi bunlar )

Uykuyla uyanıklık arasındaki tüm duygulardan, karanlıkla beraber girdiğimiz Mardin de sıyrılıyorum.
Şehir merkezine gidip,
MArdini bir akşam Mardini ni geziyorum biraz.
Ertesi gün erkenden tekrar Mardini Mardin yapan o taş evler arasındayım.

Sizi kendi istediği yere götüren sokaklar
Uzun ince dar sokaklar
Kıvrım kıvrım, yokuş iniş düz sokaklar
Üstünden bir mavi nehir gibi göğün aktığı sokaklar
Gölgelerin iç içe geçtiği
Gölgelerin cetvelleriyle böldüğü çizdiği parçaladığı birleştirdiği sokaklar
Ayak seslerinin sahibinden önce geldiği sokaklar
Duvarlarının sütünden gülen çocuk yüzlerinin baktığı sokalar
Kıyısından geçtiğim bir duvarın diğer yüzünün bir evin oturma odasına, yatak odasına, mutfağına ait olduğu sokaklar
Düğüm düğüm birbirine girmiş sokaklar
çözüm çözüm çözemediğim sokaklar
nereye gittiğimi bilmeden kıvrıla kıvrıla döne dolaşa
en tepeye çıkıyorum
kuş bakışı Mardin
sarı bir coğrafya
Mardine epey gezdikten sonra
Dolmuşa binip Diyarbakır yollarına düşüyorum.
Diyarbakır dar kapı.
Güneş salkım saçak dökülüyor yere
Gökte bir parça yerde bin parça
Sıcak ve sıcak
Kalabalık caddeler
Köşe başlarında sırtlarındakı güğümlerle meyan şerbetçileri
Kalabalık ve yoğunluk şaşırtıcı
Surlar bölük pörçük parça parça
İnsanlar sur diplerinde gölgeleniyor.
Diyarbakır merkezinde biraz gezip Elazığ’a geçiyorum.
Elazığ kalabalık yoğun hareketli
Harput’a çıkıyorum
Uzaktan uzağa Keban baraj gölü
Kaleler
Eski Elazığ
Elazığ Merkezinde uzun geniş bir cadde
Cadde kenarlarında yine geniş kaldırımlar.insanlar akşamdan sonra bu cadde boyunca geziniyor.
Kadın kız çoluk çocuk tüm Elazığ dışarıda sanki. Gece saat on onbire kadar bu caddlerdekı kalabalık bıtmıyor.
Bir aile kalabalığı

DSC 0509


DSC 0572


DSC 0558


DSC 0547


DSC 0568
 



Ynt: Trenle Türkiye Turu

Bence de hak ettiği ilgiyi görmemiş. Ama çok güzel bir paylaşım olmuş. Teşekkürler...
 



Ynt: Trenle Türkiye Turu

Bilgilendirici ve güzel bir yazı olmuş fotoğraflarla birlikte. Trenle seyahat etmek isteyenler için hem bilgilendirici hem de cesaretlendirici bir yazı.
 



Ynt: Trenle Türkiye Turu

Çok güzel anlatım ve çok güzel fotoğraflar.Birazda fiyatlar konusunda bilgi verseydiniz çok aydınlatıcı olurmuş hocam :smiley:
 





Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,799
Kayıtlı Üye Sayımız
172,072
Kaydolan Son Üyemiz
egedeba

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst