Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Bilbo Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 38
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 25,943
Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

2. gün de elim boş döndükten sonra pes ettim ve bu seferki kamp için bir daha olta atmamak üzere takımlarımı topladım. Aynı yerde yeterince kaldığımızı düşünerek oradan ayrılmaya karar verdik ve toparlanıp yola çıktık, gölün sonunda yaklaşık 13 km mesafede kamp için çok daha uygun ama balık tutmak için hiç uygun olmayan(nasıl olsa artık denemeyecektim) başka bir yer bulduk ve yerleştik.

Orada karşılaştığım başka balıkçılarla konuştuğumda daha Terkos için turna zamanının gelmediğini söylediler. Halbuki ben bir hafta önce Müsellim'de ilk turnamı yakalamıştım. Havaların bu sene soğuk gittiğini o yüzden suların yeterince ısınmadığını, turnanın yumurtalarını döktükten sonra bir süre dinlenmeye çekilip oltaya vurmadığını(bu kısmını ben de biliyordum) şu an da bu dönemde olduklarını söylediler. Küçük göllerin daha çabuk ısındığından , ufak göllerde bu zamanlarda yakalanabileceğini söylediler. Bir su ürünleri mühendisi olarak her türlü ıncık cıncık şeyi hesap edip denemelerimi yaparken böyle temel bir konuyu nasıl atladığıma şaşarak ve onlara hak vererek yanlarından ayrıldım.

Ve 2. kamp alanımız

DSC 0756


DSC 0758


DSC 0759


DSC 0760
 

Etiketler

Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Tebrikler.... hep hayal edip de yapamadığım ya da beceremediğim iş şu balıkçılık.
 


Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Terkos'dan döner dönmez birkaç gün sonra Arel'in okulu 3 günlüğüne bir sebepten tatil oldu ve dedesi ve babaannesi ile İstanbul'a gitti, ben de yalnız kalınca bu fırsatı değerlendirmek istedim ve 2 günlüğüne ilk göz ağırım Müsellim'e gitmek için hazırlıklara başladım, Hayal'e iş çıkışı gelmesi teklif etsem de bu sefer kabul etmedi, bir taraftan daha iyi dedim tam anlamı ile kendimi balığa verebilirim, bu güne kadar en iyi avcılıkları hep tek başımayken yapmıştım çünkü, artık böyle bir inancım var.

Canlı yem hocamdan öğrendiğim sepetin küçüğünü elimdeki malzemelerden yapmıştım, yolda kuzu yemi alıp ,gölün yolunu tuttum. Bu sefer geçen gittiğimizde balık yakalayan ve benimde balığı yakaladığım yerde kamp kurmaya niyetliydim, geçen sefer gözüme kestirmiş olsam da sık ağaçlardan dolayı girmeye cesaret edememiştim. Oraya vardığımda yine geçen sefer gittiğimde tanışmış olduğum at-çek yapan bir arkadaşla karşılaştım, ağaçlıklı bölgeye girerken ondan yardım istedim ve sorunsuz şekilde kamp alanıma ulaştım. Birilerini doyurmak gibi bir sorumluluğum olmadığından masamı sandalyemi kurar kurmaz ben de at-çek yapmaya başladım fakat yine nafile.

DSC 0785


DSC 0786
 

Ekli dosyalar

  • DSC_0784.JPG
    DSC_0784.JPG
    161.3 KB · Görüntüleme: 276





Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

İyi günler Bilbo Bey, (kusura bakmayın isminizi bilmediğim için böyle yazıyorum)

Amatör balıkçılık da zaten maksat üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu için ve balık tutmak da biraz kısmet işi olduğu için bazen ne kadar uğraşsanız da sonuç istediğimiz gibi olamıyor maalesef, ama Allah'tan paylaşımınız balık tutmadaki şanssıslığınız kadar kötü değil :smiley:

Paylaşımınızı sonuna kadar ve zevkle okudum. En çok da ailece olmanız ve oğlunuza böylesine güzel bir hobi aşılamanız hoşuma gitti. Umarım tatlı sulardaki şanssızlığınızı en kısa sürede kırar bundan sonraki avlarınızda büyük ve çok balık yakalarsınız.
 

Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Yazınızı sonuna kadar okumuştum ama ben mesaj yazarken yeni bir balık macerası daha eklemişsiniz :smiley:

Tebrikler balıklar güzel görünüyor. Kısmet olursa bende bu gece balığa gitmek için yola çıkacağım. Birşeyler yakalayabilirsem burada paylaşırım.
 





Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Sayın Mustafayetim telefon numaranızı bekliyorum.

Sayın aslan28, römorku ben yapmadım sadece bot ve motor taşıyıcı eklemeyi üzerine yaptırdım. Römork eski 79 model westfalia'dan kalma, satmamıştım.
 

Ekli dosyalar

  • 10703501_10152400003621687_734917520868684702_n.jpg
    10703501_10152400003621687_734917520868684702_n.jpg
    126.7 KB · Görüntüleme: 272

Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Notlarınızın ilk bölümünü okuduktan sonra bende oltayı aldım ve şansımı denedim. Bugün balıklar isteksiz :(. Evin önünden (30m) geçen nehirde balık mevsimi 15 nisanda açıldı. Şimdiye kadar iki tane dere alabalığı tutabildim. Son günler çok yağmurlu olduğu için nehirin su seviyesi oldukça yüksek.

Balıkların toprak kokması genellikle dışarıya akıntısı olmayan sularda olur. Almanya‘ da çoğunlukla sazan balıklarında bu kokuya rastlanır. Kokunun gitmesi için canlı balığı bir kaç gün temiz suda (küvette) tutmak gerekir :D. Dikkatimi çeken turna balığında bu kokunun olması. Turna suyun dibini karıştırmaz. Belkide devamlı toprak kokan balıklar yediği için veya suyun kalitesi iyi olmadığı için.

Karavanlı geziler ve balık tutmak çok iyi uyuşan iki hoby. Birde Türkiye‘ de olduğu gibi hemen heryerde balık tutmak serbest olursa. Serbest olduğu sürace tadını çıkarın. Balıklar azaldıkça, Avrupa‘ dakine benzer kısıtlamalar da gelecektir.

Paylaşım için teşekkürler ve rasgele…
 

Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...


Hah hah hah ...

Ben, Batu balıktan döndüğünde iki tür kahkaha atıyorum.

Birincisi... Eli boş geldiğinde, suratı düşmüş, omzu düşmüş, ah..off..puff... Lanet olsuun, ulan sabahın köründen beri uğraşıyoruuuum... Tık bile demediii... Bu ne şansızlııık... gibi yakınmalarına karşı, " baba sözü dinle kerata , bu kadar hırs yapma yoksa keyif eziyete dönüşür anlamında bir kahkaha " . ;D ;D ;D

O anda beni ertesi günü avlamayı hayal ettiği balıklara yem yapmak istediğinden eminim ama saygılı çocuktur, çaktırmıyor.

İkincisi... İşte bu beee... Heyyyt şuna bak, şuna... Başardımmm... Hey aslanım benim be... şeklindeki mutluluğuna karşı, yine ukala ve bilgiç bir edayla, " eh ! hayat hak ettiğine karar vermiş " anlamında bir kahkaha. :D :D :D

O zaman kadehlerimiz keyifle buluşuyor.

Sonuç, kendi adıma beni ilgilendirmediği için ben nasıl olsa her iki halde de karlıyım, zira benim bakış açıma göre Batu doğru bir tercihle " kendisiyle " buluşuyor ve var oluşunu yaşıyor. Onun, kendisini yaşayabiliyor olması bana iyi geliyor.

Hobi ( hobby ) bir özgürlük halidir. Gerçek özgürlükten bir demdir. Karavancılık da sunduğu özgürlük olanaklarının dışında hobi kelimesinin taşıdığı anlam nedeniyle bizatihi yine özgürlükten bir demdir.. Doğaldır ki, karavancılık ve amatör balıkçılık gibi iki hobi bir araya geldiğinde çift kaymaklı ekmek kadayıfı oluyor.

Yalnız şurada bir düşünce parantezi açmak istiyorum.

Hedefe kilitlenmek ve hedefe göre mutluluk ya da mutsuzluk, süreci yaşayamamak, süreçten keyif alamamak gibi bir ruh hali yaratıyor. Bu durum bana göre hobi kavramına ters bir durumdur.

Hobi, kişinin kendine özel, ruhsal dürtüleriyle bütünleşmek ve içinden gelenleri yaşayabilmek gibi genel yaşamın dışında kişi tarafından tercih edilmiş seçkin bir uğraş olduğuna göre, huzursuzluğa, mutsuzluğa, öfkeye taşınacak bir hale bürünmemeli. Bence... İş başka, hobi başka.

Hobi moda gibi dışarıdan gelen bir etki değil, başkasına hoş görünmek gayreti değil, etiket değil. Daha bir çok baskı değil. Kendince bir tercih. Özgürlük alanıdır.
Ama ne yazık ki doğduğumuz andan itibaren bize yüklenen değerler ve özellikle modern yaşamın dayatmaları çoğumuzu hedefe kilitlenmiş robotlara dönüştürmüştür.

Bu robot olma halinin farkına varmak ve kurtulmak zor iştir, hem de çok zor.

Sorulması gereken soru şu. Hedefe ait olmak mı, özgürlüğe sahip olmak mı ? ;)

Bence karavancılıkta da hedef kavramı ön plana çıkmamalıdır. Tamam, bir yön, varılması gereken bir son nokta vardır ama karavanın direksiyonuna oturduğunuz andan itibaren bütün seyahatiniz boyunca bir süreç vardır ve yaşanması umulan keyif, bu süreçtir.

Mesela...
Terkos gölü çevresinde yolları denedik, gözümüzün kestiği yere varmak için uğraştık, zorlandık, traktörlerin çamurda açtığı üstü kurumuş, altı batak kanallarda az çok debelendik. İlle de şu noktaya varmak gibi mutlak bir hedefimiz olsaydı, o noktaya varamamaktan ötürü içimiz daralabilirdi, ama hayır, o zorlanmayı bir miktar yaşadık ve aşamadığımız noktadan geri döndük. Süreci yaşamış olduk ve yetti.

Yok, sınırları hedefe yönelik olarak daha da zorlasaydık başımız kesin derde girecekti.

Hoş karar Batu'ya kalsaydı, özellikle çok ısrar ettiği bir yolda bayağı sıkıntı yaşayacaktık. Bereket bu konuda her bir teli ayrı ağarmış bir ton sakalım var da, sıyırdık.

Görünenin arkasına bakmak gibi bir huyum olduğu için ailecek yaşadığımız bu yaşam güzelliklerini Batu'nun aktarımı vesilesiyle ben de nasıl algıladığımı, nasıl değerlendirdiğimi sizlerle bir miktar paylaşmış oldum.

İşin güzel tarafı nedir biliyor musunuz ?

Sevdiklerinizle, sevdiğiniz yaşam anlarını paylaşmak.

Şu söz hoşuma gidiyor ve anlamlı buluyorum.

Mutluluk paylaştıkça çoğalır, acı paylaştıkça azalır.
 

Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Bugün de eli boş döndüm. Haldun Bey, eli boş dönünce ruhsal durumumu siz anlamazsınız ama ;), Batu Bey iyi anlar.

Balıkçılığın gözden kaçan bir önemli tarafı, şimdi kendini teselli ediyorsun da diyebilirisiniz ama, balığa çıktığımda bir kaç saat temiz havada hareket halindeyim ve kafam günlük konulardan uzak. Yani benim takım yine maçı kaybetmiş, tuttuğum parti seçimi kazanacak mı gibi konular hiç aklıma gelmiyor. Hele bir de güzel bir balıkta oltaya takılırsa…

Bugün balığa gitmek için avlu kapısından çıkarken Hallo Herr Şahin diye bir ses duydum. Sesin geldiği yöne bakınca karşımızdaki evde oturan komşuyu gördüm. Yolun öbür tarafında köpeklerini gezdiriyordu. Beni selamladığını görünce şaşırdım. Üç yıl önce buraya taşındı Avluda karşılaşsak bile selam vermezdi. Sadece bana değil bütün diğer komşulara da aynı davranışıyla tanınır. Bugünkü davranışının tek izahı elimdeki olta olsa gerek. Yani o da bir balıkçı :(.

Almanya‘ da bin yılı aşkın bir bira kültürü var. Tabi biraya uyacak yiyeceklerde. Örneğin aşağıdaki iki linkte Avrupa gezilerinde tüm karavancılara denemelerini tavsiye edebileceğim balık yemekleri var. Bunların çoğu hazır ve hemen her markette bulunur. Bu linklerdeki yemekler, Kuzey denizinde/Atlantikte ve Baltık denizinde yaşayan ringa balığından. Baltık denizinde çok ringo balığı avladım, ayrıca Baltık kıyılarında karavanla gezilecek çok güzel yerler var.

http://dahlhoff.de/produkte/fischsalate/matjes-spezialitaeten/
http://dahlhoff.de/produkte/fischsalate/marinaden/

Bu linklerde gördüğüklermizin bir kısmı, bazı balık restaurantlarının önünde ekmek arasıda satılır. Küçük açlığı bastırmak için ideal bir fırsat.
http://www.nordsee.com/de/produkte.html#/alle-produkte
 



Ynt: Terkos Ve Müsellim Göletinde Turna Peşinde...

Yetmişli yılların sonlarında hafta sonları Bodrum dönüşünde eve kendi tuttuğum balığı getiremiyorsam yolda iyi ve üstelik çok hesaplı balık temin edebileceğim bir kaç nokta vardı. İlk durak Tuzla köyündeki kooperatif olurdu. Orada levrek ve çipuranın en tazesini bulmak mümkündü. Orada denk gelmezse ikinci durak Güllük olurdu. Burada iskeleye bakan yanyana iki balıkçıda mutlaka taze balık bulurdum. Levrekler 1,5- 2 kg civarında ve sümükleri bile üzerlerinde tazelikte olurdu ancak tek risk vardı bu levreklerde, Bafa gölünün balığı olma ihtimalleri.

Bahsettiğim yıllarda Bafa son derece temiz bir göldü. Bafanın kirlenmesinde en büyük etken olan B.Menderes bile henüz kirletilememişti. Ancak gölden gelen levreklerde çok bariz bir göl kokusu ile tadında bir sazlık- erişte ekşiliği kaçınılmazdı. Satıcı denizmi diye sorunca her zaman evet abi deniz der o sebepten sormadan ona balığı koklayarak anlamak ve ona göre almak gerekirdi ( göl balığını burnunuza yaklaştırdığınızda gölün kendine has kokusunu duymak mümkündür) .
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,792
Kayıtlı Üye Sayımız
172,071
Kaydolan Son Üyemiz
kalenbuk

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst