Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan faruk haksal Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 22
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 16,098

faruk haksal

Ana Kamp
Mesajlar
20
Tepkime Puanı
2
Bu satırları kaleme alan “Ben”deniz, [ayıp(mıdır) söylemesi,] tam KIRKİKİ yıldır kampçıyım. Hem de hiç ara vermeden, eski deyimi ile, “nizasız-fasılasız”…
Çadırcıyım, kombi-kampçıyım, çekme-karavancıyım, moto-karavancıyım.
Başka bir deyişle, yollardayım, ovalardayım ve tekmil deniz kıyılarındayım.
Ancak… İtiraf ediyorum...
- Eğer eski ismi ile Yugoslavya’nın Adriyatik kıyısı ve yeni siyasi kimliği ile Hırvatistan olmasaydı, [belki de] kampçı olmazdım.
Kampçılık, belki de içimde, yanıp sönen, parlayıp silikleşen geçici bir heves olarak doğar, gelişir ve sönüp gidebilirdi… Evet, sanıyorum bu böyle olurdu.
Ama, gördüğünüz gibi, “bu, böyle” değil!..
Çünkü... Hırvatistan var... Maddi ve somut olarak ve güpe-gündüz ve düpe-düz mevcut; yani var…

Tam 46 kez gittim ben bu ülkeye.
Dile kolay, tam kırkaltı kez!..
Çadırla gittim defalarca, kombi-kampla gittim, çekme karavanla otuza yakın seferim var...
Geri kalanı ise moto-karavanla.
Hayır, [düşünebileceğiniz gibi] deli de değilim.
Bu konuda aklınızda bir şüphe uyandı ise, reddediyorum!..
Şiddetle reddediyorum.
Neyse… Bu nazik konuyu şimdilik bir kenara bırakıp, işin esasına ve konumuza gelelim.
İşin esası çok basit.
Çünkü bu memleket çok güzel... Ama, gerçekten çok güzel… Üstelik, bitmek tükenmek bilmeyen ormanlarını ve ekonomisini harap eden o korkunç harbe rağmen…
Çok uygar ve çok düzeyli…
Ve ülkenin “turizm açılımı,” doğrudan doğruya kamçılığa yönelerek, şekillenmiş ve yapılandırılmış.
Her şey çok doğal. Yalın, sade ve görkemli!.. Neye yana dönseniz bir kamping, hangi kıyıya ulaşsanız birden çok kamping…
Deniz olağanüstü. Doğa olağanüstü; anlatılır gibi değil, [anlayacağınız gibi…]
Hani neredeyse, söylemeye dilim varmıyor ama, “deli” olunacak kadar güzel her şey ve her yer!..
Uygarlık, öyle müzelerde, kentlerin, resmiyetin ya da bürokrasinin duvarları arasına sıkıştırılmış değil.
Uygarlık, sabah size günaydın diyen insanların yüzlerinde… Gülümseyen, müşfik, doyumlu, sindirmiş, oturmuş kimliklerle size bakan gözlerin içinde, oralardan parlıyor...
Bu topraklarda, bu deniz kıyılarında insanın değeri oldukça yüksek, çok kıymetli, ama hayat ucuz, iyiden iyiye ucuz.
Doğa harikulade ve temiz ve bakımlı ve heyecan verici.
Ve yazımızın bu ilk perdesinin son notu olarak size bir not…
- Hayır kesinlikle ben bir Hırvat ajanı değilim ve turizm gelirlerinden yüzde falan da almıyorum... Yemin ediyorum. Dörtte biri abartıysa bu yazdıklarımın, beni Hırvatistan çarpsın!..
Evet, şimdi öykümüzün ikinci kısmı... Yazımızın ikinci perdesi.
Nasıl gidiliyor bu memlekete?..
İki yol üzerinden rotanızı çizebilirsiniz.
Birinci yol kısa ve ucuz... Ama, bir zorluğu var.
Güzergah şöyle:
İstanbul – İpsala – Selanik – Skopi (Üsküp) – Niş – Belgrat – Zagrep...
İpsala Selanik yolunun yarısı otoyol. Üstelik parasız.
Selanik’ten takriben 75 kilometre sonra Makedonya’ya giriyorsunuz. Vize yok. Yol güzel. Önemli ölçüde otoyol. Ve sonra Yugoslavya... [Yani, Sırbiya]
İşte yolun zor kısmı burası.
Bilmiyorum, belki de sizlere zor gelmez.
Benim için zorluğu şurada:
1.- Niş’e kadar olan yolun toplam seksen kilometrelik kısmı, biraz bozuk; yani satıh bizim bildiğimiz yollar gibi.
2.- Niş’ten sonra sürekli otoyol. Belgrat’a kadar 230 kilometre. Belgrat’tan sonra 135 kilometre... devamlı ve dümdüz...
3.- Yugoslavya’daki problem de şu: Polis radar avlaması yapıyor. Sanki memlekete gelmiş hissediyorsunuz kendinizi… Polisle ceza muhabbeti bir paket Malbro’ya kadar varabiliyor. Ve Yugoslav vizesi 40 Euro civarında, hudutta yapılıyor.
Evet bu yukarıdaki zorluklar yolun tekmil külfetini teşkil ediyor. Hepsi bu kadar.

Ben oldum olası, düm/düz otoyolları sevmem.
Polise ikram edecek Malbro’m da yoktur: Çünkü sigara içmiyorum. Ve bu memleketteki polislerin büyük bir çoğunluğu ısrarla sigara içiyor. Ve her nedense, bu memleketteki ikinci para birimi Malbro sigarası…
Neyse, bu otoyol düm/düzlüğünü gerimizde bırakıp; Belgrat’tan Zagreb’e doğru yönelen otoyolun yaklaşık 140. kilometresinde [yıllık izninizin kelime-i şahadetini getirip] Hırvatistan’a ayak basıyorsunuz.
İlk bakışta memleketin Yugoslavya’dan bir farkını algılayamıyorsunuz. Hemen moralinizi bozmayın. Ve ulu orta, bu öyküyü kaleme alan bendenize okumaya başlamayın… Çünkü, otoyoldasınız hala... Ve Hırvatistan’ın Yugoslav sınırına yakınsınız şimdilik...
Hele gelin bir Zagrep’e... Hele hele oradan da, aşağıya… Kıyıya, Adriyatik denizine doğru kırın dümeninizi... Göreceksiniz!
Evet, ne göreceksiniz?..
Daha doğrusu neyi görmek istiyorsanız, onu göreceksiniz
Tercihleriniz bunu belirleyecek...
Eğer fazla sıcak istemiyor ve bol FKK kampların olduğu bir ortamı seçiyorsanız. Riyaka’dan Batı’ya yönelip ISTRA adı verilen yarım adayı turlayabilirsiniz.
Bu bölge gerçek Hırvat kültürünü yansıtmaktan oldukça uzak, daha Batı, daha İtalya eğilimli bir renklilik taşıyor.
Ama gerçek Hırvatistan’ı görmek, taş evlerin o sade ve güzelim mimarisinde ev şaraplarının mahzenlerden doldurulduğu o eşsiz doğayı ve uygarlığı merak edip, yaşamak istiyorsanız, Riyaka’dan kıyıyı takip ederek Güneydoğu’ya doğru [kıvrıla kıvrıla] süzüleceksiniz.
Ama, öyle her gün yüzlerce kilometre kat ederek, [Rüzgar misali] soluk soluğa kıyıyı bitirmek yok... Çünkü böyle bir gayretkeşliğe hiçbir ödül verilmiyor Hırvatistan’da… Eğer böyle bir ödülün peşindeyseniz, hiç inmeyin Güney’e.
Bize sorarsanız, yavaş yavaş, sindire sindire, uygarlığı, doğayı, denizi ve tarihi birbirine katıp, tadını çıkara çıkara seyran eyleyin Adriyatik kıyılarını... Ya da hiç gitmeyin bu olağanüstü kamping cennetine…
Bence, bir kampçı, karavanı ile yurt dışına çıkmışsa, çıkıyorsa ya da çıkacaksa, Hırvat sahilini görmeden “hacı” olamaz.
Unutmadan şu notu da ekleyeyim: Hırvatistan için vize gerekmiyor. Hayat pahalılığı bizden daha iyi bir çizgide. Şarap çok ucuz. Kamp fiyatları Batı Avrupa’ya göre oldukça ucuz.
Zagrep, İpsala’dan, yaklaşık, 1500 kilometre.

İkinci yola gelince:
Bu güzergah, İpsala – Selanik – Katerini – Larissa – Meteora – İgomenitsa [vapur] Ancona veya Bari veya .... Ancano’nadan Spilt’e geçilebilme seçenekleri ile yüklü. Bari’den Dubrovnik’e de geçilebilir. Veya Venedik’e gidilip, Triyeste yolu ile Riyeka’ya gelinebilir.
Bütün bunlar olasılıklar.
Hele siz bir zehirlenin... Ve beni arayın, size daha nice nice “tyo”lar vermeye hazır, [tetikte] bekliyorum.
Sizleri kampçı selamı ile selamlıyor, yolunuz bol, gönlünüz dolu olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum...
Hoşça kalın…

www.soruyusormak.com
www.dnm-ler.com

Hrvatistan
 

Etiketler
Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan


Verdiğiniz bilgiler için çok teşşekkürler.

Geçen yıl yaptığımız Yunanistan- İtalya yolculuğunu, Hırvatistan üzerinden gerçekleştirmeyi çok düşünmüştüm ama, Srbistan'ı düşünerek pek de cesaret edememiştim.

Zira daha yıllar önce Yugoslavya iken kara yoluyla iki kez tüm ülkeyi katetmiş ve polislerinin fırsatçı katı tutumuna şahit olmuştum.
Hem de o yıllar sıkı komunizm yıllarıydı. Yani disiplin hat safhada.

Üstelik bir yolculukta, Belgrad'da, murat 124 ün motorunu yaptırmak zorunda kalmıştım. Ustadan çıkıp da daha on km gitmeden yataklardan ses gelince tekrar geri dönüp aynı ustalara motoru bir kez daha yaptırmıştım.

Öte yandan Saraybosna kuşatma altındayken, Türkiye'den insanı yardım amaçlı ve dünyanın dikkatini çekmeyi düşünen bir grupla
ilk önce uçakla Split'e, oradan da, ilk önce sahilden, sonra sırpların ateşinden korunmak için orman yollarıından Saraybosna'ya maceralı bir yolculuk yapmıştım.

Demek istiyorum ki, o sahilleri ve içerdeki o muhteşem ormanlık bölgeleri şimdilerde karavanımla yaşamayı çok arzu ediyorum.
Sanırım sırası geldiğinde sizden epey yardım alabilirim.

Hayat belli olmaz. Belki bir gün gerçekleştirmek üzere sizi rahatsız ederim. Tekrar teşekkürler.
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Faruk bey,
bilgiler icin cook cok tesekkurler.. Kısmet ise onumuzdeki sene temmuz gibi bir "o taraflara" gezi dusunuyorum.. verdiginiz bilgiler cok "tesvik" edici oldu. sagolunuz, reha
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Faruk Bey,

Karavancılığı özendirici yazılarınız ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler.

Eski Yugoslavya'yı oluşturan 6 cumhuriyet ve 2 özerk bölgeden (Sırbistan, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Slovenya, Makedonya, Karadağ ile özerk bölgeler olan Kosova ve Voyvodina) Hırvatistan ve Slovenya daha bir ayrı olmalı diğerlerine göre. Bunun tarihsel, ekonomik ve kültürel neden ve boyutları var kuşkusuz. Sanıyorum bu forumda sormuştum buraları gezen bir arkadaşa, "Osmanlı İmp. yönetiminde kalan ülkeler ile Avusturya-Macaristan İmp. yönetiminde kalan ülkeler(Hırvatistan ve Slovenya) arasındaki farklar çok belirgin mi?" diye, siz ne dersiniz bu konuda?

Esen kalın.
Cavid Sezen
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Hırvatistan'a gidecek olan kapçı arkadaşlarımıza elimden gelen bütün yardımı yapmaya hazır olduğumun bilinmesini ve bu türden bir geziden tad alınmasına vesile olmaktan büyük bir mutluluk duyacağımın bilinmesini dilerim.

Saygılar, selamlar ve dönen tekerlekler dilerim...

Faruk Haksal
 



Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Faruk bey;

Hirvatistana genellikle Sirbistan kullanilarak ulasim yapildigini gozlemliyorum. Benim bildigim Arnavutluk, makedonya ve karadag vise istemiyor. Bu ulkeler kullanilarak hic bir viseye ihtiyac duymadan (Yunanistan haric) gidilemez mi? Gidilirse bu yol ile ilgili guvenlik sikintilarimi var. Niye cok tercih edimiyor bizi aydinlatirsaniz sevinirim. Hirvatistana 46 kere gitmis biri olarak bu yollarida kullandiginizi dusunuyorum.

Tesekkurler.
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Hırvatistan a karadan gidiş için ltf.bkz. Yurtdışı Geziler/ Hey Adriyatik Bak Yine Biz Geldik 1. bölüm (ve devamı).

Rüzgar
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Sayin Ruzgar;

Sizin gezi yazilarinizi zevkle okudum zaten. Sordugum soruda tam bu noktada idi. Siz ve sizin gibi bir kac abimiz bu rotayi kullanmalarina ragmen, yukarda faruk bey ve diger bir cok insan hirvatistana ve avrupaya acilmak icin sirbistan uzerinden gecisi tavsiye ediyorlar. Benim takildigim konu burasiydi. Yani hala o bolge insanlarin kafasinda savasli bir bolge gibi oldugu icin mi bu rota tercih edilmiyor. Yoksa baska tehlikelermi var? Yoksa sadece bir terih meselesimi bunu ogrenmek istemistim.

Iyi gunler.
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Hırvatistana gitmek "giderek" kolaylaşıyor. Eğer Türkiye Kosova yı tanımak konusunda bu kadar acele edip Sırbistan ı kızdırmasaydı Faruk' kardeşimin rotası uygun olabilirdi belki.
Belki diyorum zira ülkeye Zagrep den girerseniz şimdiki Hırvatistan iç otoyolu sizi Zadar'a getirecekti.Zadar da ülkenin neredeyse ortası.Yani siz aşşağı Dubrovnik taraflarına mı gideyim yoksa yukarı Istra yarımadasına doğru mu gideyim diye bir hesap yapmanız ya da ne istediğinizi iyi bilmeniz gerekecekti.Benim kara rotasında ise bu çelişkiye düşmenize gerek kalmıyor ve siz direkt Hırvatistanın en güney noktasından giriş yapıyorsunuz.Taa yukarılara kadar çıkmak da sizin ayırdığınız zamana falan bağlı oluyor artık.
Bir küçük ayrıntı daha.Artık Arnavutluk dan geçmek kolay.Yol fena değil, idare eder ve vize de istemiyorlar.Böylelikle eskiden problem olan bu ülke artık yolunuzu bölmüyor.

Bakın Makedonya-Kosova üzerinden giderken Kosova özerkliğine kavuşmadan önce ne gibi olaylar yaşanıyordu.

Aşağıdaki alıntı Osmanlı Kalıntılarına Doğru Bir Gezi adlı anılarımdan alınmıştır.

Kosova yolu dar ve iki şerit,iki tarafı araba hurdalığı, onlarca hurdacıda binlerce oto hurdası, harp kalıntısından da öte sanki bütün Balkanların pert olmuş arabaları burada buluşmuş gibi. Priştinaya yaklaştıkça trafik giderek ağırlaşıyor, önüne çıkan eşşek arabalarının ardından TIR’lar kamyonlar,otolar zavallı hayvancığın adımlarına ayak uydurmak zorunda kalıyor.Yer yer km. ibresi kıpırdamadan öylece gidiyorsun…Kısa bir Priştina turundan sonra yola devam etmeye çalışıyoruz.Bugünkü planımız Mitroviçe üzerinden 350 km. ile Adriyatik kıyısı Budva. Vakit öğle olmasına rağmen henüz 70 km kadar bir yol alabilmişiz. Kosova da birkaç gün önce başlayan siyasi gerginlik sonucunda askeri birliklerin yollara dökülmesi çilemizi katlıyor. Önünde tank arkanda, top sen ayağında şort gözünde reyben! ne o tatile gidiyorsun. Bir süre daha bu manzaranın bir üyesi olmaya devam ediyoruz.


Geziye çıkmak istediğiniz zaman gerekirse yeniden görüşebiliriz.
Faydalı olması dileklerimle;

Rüzgar
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Sayin Ruzgar;

Degerli bilgileriniz icin tesekkurler.Benim zaten istedigim sirbistan visesi ile ugrasmamak ve oraya verecegim parayla Insallah kiyidan yavas yavas dolasarak gitmekti. Allah izin verirse , Insallah para ve zaman durumunu ayarlayabilirsek geziye cikmadan sizinle yeniden irtibata gecerim.

Tesekkurler
 



Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Faruk Bey verdiğiniz güzel bilgilerden dolayı teşekkür ederim. Hırvatistanin olağanüstü güzel doğasını, kıyılarını izlediğim belgesellerden biliyorum. Kısmet olursa bir gün gidip görmeyi arzuluyorum. Ama karavan sahibi olunca ilk önce güzel ülkemin görmediğim köşelerini görmek isterim. Gidemediğim göremediğim o kadar çok yer var ki. Güzel kampingleri olmasa da hatta bazı yerlerde hiç tesisi olmasa da ülkemin ücra köşelerini öncelikli olarak görmeyi tercih ederim. Tabii bu gezileri de yıllara yayınca 4-5 yıl gerekir. Hırvatistan belki 5-6 yıl sonra.
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Ne yalan söyleyeyim, eşimle birlikte "acaba bu yaz Dubrovnik hamlesi mi yapsak" diye ciddi ciddi hayal kurmaya başladık...

Lada niva + çadır seçeneğiyle (ne yazık ki karavanımız yok, lakin çekme karavanı ciddi ciddi düşünüyoruz) eşim, ben ve 11 yaşında oğlumuzla bu proje gerçekçi mi bilemiyoruz ama, bu topiği baz alarak araştırmaya başladık bile...

Süre max. 20 gün...(Okulların yaz tatili döneminde)

Hedefimiz sürekli yollarda olmaktan çok 4-5 günlük konaklamalar ile etrafta sakince yürüyüşler, çevreyi tanımalar ve artı mümkünse de deniz tatili yapmak...(Sanırım toplam süreyi de dikkate alırsak 3 yada 4 yerde kalabiliriz)

Neden yurtdışı diye sorulursa, bu ülkenin insanı boğan gündeminden uzak kalmak ve farklı bir kültürle tanışıp, her gün gülümseyen yüzlerle karşılaşmak diyebilirim...

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler...
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Haldun bey,

Seçiminiz bence en doğrusu... Eğer Hırvatistan'ı düşünüyorsanız, toplam 20 günlük bir gezi için en doğru seçenek çadır + oto kampçılığı. Bunu, henüz çekme karavan tecrübeniz olmadığını yazdığınız için söylüyorum. Bence bu konudaki tecrübeyi kendi ülkenizde, nisbeten daha kısa yolculuklarda edinmeyi denemek en doğrusu...
Çadır, kampçılığın esasıdır.
Çadır kampçılığını sevmeyen bir kampçı, [bana göre] henüz kampçılığın vazgeçilmez ilk adımını atmamıştır; kavramamıştır...
Siz hele bir Hırvat kıyılarına ulaşın... İyice bir zehirlenin, ondan sonrası kolay.
Nasıl olsa bir karavana kavuşursunuz. Değilmi ki, o tatlı zehir, damarlarınızda bir kez dolaşmaya başlasın...
Selamlar, saygılar...
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Merhaba,
Bizim eşimle geleceğe yönelik çok önemli bir hayalimiz -Çadırla mı olur, İlerleyen yıllarda karavanla mı bilmiyorum ama- Venediğe gitmek, bu yıllardır söylenir durur aramızda. Sizin bu güzel yazınızı okuyunca gaza geldim bir araştırma yaptım Bursa-Venedik 1978 km imiş. Aslında gidilmeyecek gibi değil ama yine de bu yıllarda içeride kalıp öncelikle Türkiyeyi gezmek, bir taraftan da böyle uzun soluklu ülkelerarası seyehatler için hazırlanmak daha iyi. Yine de bu güzel deneyimlerinizi bizimle paylaşmanız bize cesaret veriyor. Teşekkür ederiz güzel yazınız için.

Bursa-Venedik Michelinin bize önerdiği yol:
michelinvenedik.jpg


Selamlar,
 

Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

merhaba faruk bey ,


hırvatistan hakkında yazdığınız yazıyı okuyunca , inanın uyku , sevgilimin gün boyu yaptığı kaprislerden dolayı beynime dolan kan falan hiç biri kalmadı . şu an muhallebi gibi hissediyorum kendimi ve müsadenizle size bir kaç soru sorarak yardım ve ya cevaplarınızı rica ediyorum .

öncelikle ben motorize kampçı değilim . bisikletle geziyor ve uygun olduğu sürece de bisikletimi bırakmayı hiç düşünmüyorum . bu yıl hırvatistana gitmeyi düşünüyorum . iki haftalık iznim var zaman sorunum olmasa sizin karavanla gittiğiniz güzergahı hiç tereddütsüz bisikletle giderim . fakat dedim ya iş güç buna müsade etmiyor . bu durumla mecburen zaman tasarrufu nedeni ile istemeyerek de olsa uçak ile gitmeyi düşünüyorum . benim merak ettiğim konu . bu bölgede toplu taşıma sistemi var mıdır . bisiklet kiralaya bilirmiyim mesela oralarda . bisikletçi bir kamp sever için tavsiyeleriniz nelerdir .

yardımlarınızı rica ediyor sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum .


http://www.sezgihan.blogspot.com


sezgihan@msn.com
 



Ynt: Sınır Ötesinde Parlayan Bir Kamping Cenneti; Hırvatistan

Sn.sezgihan, aşağıdaki linkte sizin sorularınızı yanıtlayabilecek bir gezi anlatımı var incelemenizi öneririm. Böyle bir geziyi gerçekleştirirseniz bizimle paylaşmayı unutmayın ;)
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=40230.0
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.

BENZER KONULAR



GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,435
Mesajlar
1,517,927
Kayıtlı Üye Sayımız
172,082
Kaydolan Son Üyemiz
Tsow


Geri
Üst