AYDURAN
Zirve
Şarapla ilgili konularda Fransızların ağırlığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu konuda Türkçemize de yerleşmiş en bilinen kelime “tirbuşon”dur. Kelime anlamı olarak; tir “çek”, buşon ise “tıpa” demektir. Yani tıpa çekme aletine basitçe “tirbuşon” denir.
Şarap üretimi, zaten başlıbaşına gelenek demek olduğuna göre, bunu tamamlayan unsur da doğal olarak şarabın korunmasına önemli bir katkı sağlayan tıpası oluyor. Kısaca tıpa dediğimiz ve gerçekten birçok çeşidinin yaratılmaya çalışıldığı bir ortamda, yine de geleneksel şarap tıpası, bildiğimiz şişe mantarıdır.
Mantar deyip geçmeyin; uzun yıllardır, latince adı “quercus suber” olan bir tür meşe ağacından üretilen şişe mantarları, günümüzde en yaygın olarak kullanılan şarap mantarlarıdır. Bu ürünün dünyada en iyi ve geçerli olduğu ülke ise Portekiz’dir. Çünkü bu ağacın en kaliteli olanları burada yetişir.
MANTAR ÇEŞİTLERİ…
Şarap üreticileri mantarın dışında, ürettikleri şarabın maliyetine uygun olarak değişik seçeneklerde çeşitli mantar benzeri ürünler üretmeye çalışıyorlar. Bugün itibarıyle baktığımızda, plastik reçineden üretilmiş sentetik mantarlar ile son zamanlarda daha da yaygınlaşmaya başlayan silikon mantarlar piyasada kullanım alanı buluyor. Tıpa ne tür olursa olsun, şişenin genelde açılma sistemi pek değişmiyor. Üreticiler nasıl mantar ya da benzeri tıpa kullanırlarsa kullansınlar, şarap tüketicileri alışkanlıklarından kolayca vazgeçmeyecekler gibi görünüyor.
ŞARAP ŞİŞESİNİ AÇARKEN…
Geleneksel yöntemleri düşünürsek, önce şişenin ağzını kaplayan alüminyum koruyucu kılıfın etrafı kesilerek, şişenin mantarlı ağız kısmının açılması sağlanır. Bunu takiben burgu şeklindeki mantar açacağı, mantarın tam ortasından, biraz da baskı yapılarak çevrilir ve burgunun tamamının mantara girmesi sağlanır. Ondan sonraki final hareket ise, sağa ya da sola doğru burguyu eymeden ve sadece dik açıyla yukarı doğru çekmek suretiyle, mantarın şişeden kopmadan veya kırılmadan ayrılmasını sağlamaktır.
Geçen zaman içinde şarap aksesuarlarında inanılmaz gelişmeler oldu. Tabii bu aletlerde de çok zarif, zarif olduğu kadar da çok işlevsel olanları keşfedilerek, piyasaya sunuldu.
Şarapla ilgili konularda Fransızların hükümranlığının bulunduğu aslında yadsınamaz bir gerçektir. Bu konuda da dünya literatürüne girmiş ve hatta Türkçemize de yerleşmiş en bilinen kelime, “tirbuşon”dur. Kelime anlamı olarak; tir “çek”, buşon ise “tıpa” demektir. Dolayısıyla tıpa çekme aletine basitçe “tirbuşon” denmiş. Bir burgudan oluşup kenarı klips gibi olan ve şişenin ağız kısmını tutmaya yarayacak şekilde imal edilmiş bir parçayla bütünleştiğinde, tıpkı restoranlardaki şarap garsonları ya da bu işten hiç anlamayan komilerin dahi kullanmaya çalıştığı gelenekselleşmiş bir tirbuşon tipi ortaya çıkar. Aslında bugün birçok şarap butiğinde ya da üreticilerde de bu tip tirbuşonlar bulunuyor. Aynı şekilde birçok basit veya ünlü restoranda da bu tip açacaklar daha yaygın olarak kullanılıyor.
Burada herhalde gözardı edilen bir husus olmuş ki, tasarımcılar kolay kullanılan ve hatta isteseniz dahi mantarı parçalayamayacağınız bir mekanizmayı üretmeye çalışmışlar. Sonuçta bakın neler keşfetmişler:
Klasik mantar açacağı olan klipsli tirbuşondan sonra, adeta bale yapan zarif bir genç kızın kollarını yana açarak dönmesini ifade edercesine yaratılmış başka bir tirbuşon.... Bu tibuşonla; balerinin elbisesinin, şişenin ağız kısmına tam oturması ve yine balerinin başının saat yönüne çevrilmesiyle burgunun mantara geçmesi sağlanıyor. Finalde ise zarif kızın kolları kapanıyor ve işte perde! Mantar tirbuşonun içinde gizli bir şekilde kalıyor ve şişe şahane aromalarını yaymaya başlıyor.
Diğer bir model de, “tavşan” adını alıyor. Burada klasik burgumuz her zaman mevcut. Alet ise tek kulaklı bir tavşana benziyor. Burada şişenin ağzı iki kulaklı bir tutacakla tuttuluyor. Bu kez sistem biraz daha farklı; tek kulaklı tavşanın bu tek kulağı bulunduğu yerin 180 derece aksi tarafa çevrildiğinde ki, bu işlem gerçekten en az enerji sarfedilerek yapılıyor; bir de bakıyorsunuz burgu mantara çoktan geçmiş. Yine finalde tek kulak eski yerine getiriliyor ve mantar yine sorunsuz ve kolay bir şekilde şişeden ayrılıyor.
MANTAR PARÇALANIRSA…
Mantar, açılması esnasında parçalanırsa bu bir sorun oluşturmaz. Sadece görsellik ve zevk bakımından bazı sıkıntılar yaratabilir. Bir mantarın şişeye yapışmış olması ya da parçalanarak şişenin içine düşmesi halinde, basit bir süzgeçle şarabı süzerek bir karafa almak, en doğrusu olacaktır. Çünkü sorun aslında şarapta değil mantardadır. O nedenle sakın şarabınızı cezalandırmayın...
NTVMSNBC
Şarap üretimi, zaten başlıbaşına gelenek demek olduğuna göre, bunu tamamlayan unsur da doğal olarak şarabın korunmasına önemli bir katkı sağlayan tıpası oluyor. Kısaca tıpa dediğimiz ve gerçekten birçok çeşidinin yaratılmaya çalışıldığı bir ortamda, yine de geleneksel şarap tıpası, bildiğimiz şişe mantarıdır.
Mantar deyip geçmeyin; uzun yıllardır, latince adı “quercus suber” olan bir tür meşe ağacından üretilen şişe mantarları, günümüzde en yaygın olarak kullanılan şarap mantarlarıdır. Bu ürünün dünyada en iyi ve geçerli olduğu ülke ise Portekiz’dir. Çünkü bu ağacın en kaliteli olanları burada yetişir.
MANTAR ÇEŞİTLERİ…
Şarap üreticileri mantarın dışında, ürettikleri şarabın maliyetine uygun olarak değişik seçeneklerde çeşitli mantar benzeri ürünler üretmeye çalışıyorlar. Bugün itibarıyle baktığımızda, plastik reçineden üretilmiş sentetik mantarlar ile son zamanlarda daha da yaygınlaşmaya başlayan silikon mantarlar piyasada kullanım alanı buluyor. Tıpa ne tür olursa olsun, şişenin genelde açılma sistemi pek değişmiyor. Üreticiler nasıl mantar ya da benzeri tıpa kullanırlarsa kullansınlar, şarap tüketicileri alışkanlıklarından kolayca vazgeçmeyecekler gibi görünüyor.
ŞARAP ŞİŞESİNİ AÇARKEN…
Geleneksel yöntemleri düşünürsek, önce şişenin ağzını kaplayan alüminyum koruyucu kılıfın etrafı kesilerek, şişenin mantarlı ağız kısmının açılması sağlanır. Bunu takiben burgu şeklindeki mantar açacağı, mantarın tam ortasından, biraz da baskı yapılarak çevrilir ve burgunun tamamının mantara girmesi sağlanır. Ondan sonraki final hareket ise, sağa ya da sola doğru burguyu eymeden ve sadece dik açıyla yukarı doğru çekmek suretiyle, mantarın şişeden kopmadan veya kırılmadan ayrılmasını sağlamaktır.
Geçen zaman içinde şarap aksesuarlarında inanılmaz gelişmeler oldu. Tabii bu aletlerde de çok zarif, zarif olduğu kadar da çok işlevsel olanları keşfedilerek, piyasaya sunuldu.
Şarapla ilgili konularda Fransızların hükümranlığının bulunduğu aslında yadsınamaz bir gerçektir. Bu konuda da dünya literatürüne girmiş ve hatta Türkçemize de yerleşmiş en bilinen kelime, “tirbuşon”dur. Kelime anlamı olarak; tir “çek”, buşon ise “tıpa” demektir. Dolayısıyla tıpa çekme aletine basitçe “tirbuşon” denmiş. Bir burgudan oluşup kenarı klips gibi olan ve şişenin ağız kısmını tutmaya yarayacak şekilde imal edilmiş bir parçayla bütünleştiğinde, tıpkı restoranlardaki şarap garsonları ya da bu işten hiç anlamayan komilerin dahi kullanmaya çalıştığı gelenekselleşmiş bir tirbuşon tipi ortaya çıkar. Aslında bugün birçok şarap butiğinde ya da üreticilerde de bu tip tirbuşonlar bulunuyor. Aynı şekilde birçok basit veya ünlü restoranda da bu tip açacaklar daha yaygın olarak kullanılıyor.
Burada herhalde gözardı edilen bir husus olmuş ki, tasarımcılar kolay kullanılan ve hatta isteseniz dahi mantarı parçalayamayacağınız bir mekanizmayı üretmeye çalışmışlar. Sonuçta bakın neler keşfetmişler:
Klasik mantar açacağı olan klipsli tirbuşondan sonra, adeta bale yapan zarif bir genç kızın kollarını yana açarak dönmesini ifade edercesine yaratılmış başka bir tirbuşon.... Bu tibuşonla; balerinin elbisesinin, şişenin ağız kısmına tam oturması ve yine balerinin başının saat yönüne çevrilmesiyle burgunun mantara geçmesi sağlanıyor. Finalde ise zarif kızın kolları kapanıyor ve işte perde! Mantar tirbuşonun içinde gizli bir şekilde kalıyor ve şişe şahane aromalarını yaymaya başlıyor.
Diğer bir model de, “tavşan” adını alıyor. Burada klasik burgumuz her zaman mevcut. Alet ise tek kulaklı bir tavşana benziyor. Burada şişenin ağzı iki kulaklı bir tutacakla tuttuluyor. Bu kez sistem biraz daha farklı; tek kulaklı tavşanın bu tek kulağı bulunduğu yerin 180 derece aksi tarafa çevrildiğinde ki, bu işlem gerçekten en az enerji sarfedilerek yapılıyor; bir de bakıyorsunuz burgu mantara çoktan geçmiş. Yine finalde tek kulak eski yerine getiriliyor ve mantar yine sorunsuz ve kolay bir şekilde şişeden ayrılıyor.
MANTAR PARÇALANIRSA…
Mantar, açılması esnasında parçalanırsa bu bir sorun oluşturmaz. Sadece görsellik ve zevk bakımından bazı sıkıntılar yaratabilir. Bir mantarın şişeye yapışmış olması ya da parçalanarak şişenin içine düşmesi halinde, basit bir süzgeçle şarabı süzerek bir karafa almak, en doğrusu olacaktır. Çünkü sorun aslında şarapta değil mantardadır. O nedenle sakın şarabınızı cezalandırmayın...
NTVMSNBC