Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ebru adayı bu kadar gezdik.Ne kadar çok güzel koy gördükte girmedik buralara kaldık diye hayıflanıyor.Ancak çocukların keyfi yerinde.Birazdan bende aralarına katılıyorum.
Hava kararmadan feribot limana yanaşıyor.Bizde biraz şehir merkezinde turlayıp ikinci defa Panos restoranta gidip bu tatilin son akşam yemeğini yiyelim diyoruz.
Yemek ardından tekrar bir kahve sonrasında karavana Batis'e kısa bir yolculuk.Çocukları erkenden yatırıp,hanım ile beraber yarın yapacağımız yaklaşık 650 km yolculuk için eşyaları toplayıp karavanı düzenliyor ve uykuya dalıyoruz.
Sabah sekiz gibi güzel bir kahvaltı ve son hazırlıklar.Karşı komşumuz Pantelis ve teyzemiz bugün yola çıkacağımızı bildiklerinden bizi geçirmek için erkenden kalkmışlar.
Son kontrolleri yapıyoruz.Karavanı mover ile çıkartırken zemin biraz bozuk olduğundan ön bölgede mover zorlanmaya başlayınca ben elle hafifçe karavanı ittiriyorum.Pantelis bir dakika dur deyip bir koşu karavanına gidiyor ve Fiamma'nın yeni tırtıklı zemin halısını ambalajından yırtıp açıyor ve tekerlerin altına koyuyor.Ben bu arada içimden, adamın yeni malzemesini açtırdık ve kirlettik diye düşünüyorum
Yeni Fiamma zemin halını kirlettik Pantelis kusura bakma deyip teşşekkür ederek geri veriyoruz.Pantelis bir çırpıda arabanın arka bagaj kapağını açıp benim hediyem olsun diyor.
Yok olmaz sağol falan hı hıı.......olmuyor geri kabul etmiyor.
Benden hatıra olsun diyor ve mahcup bir şekilde kabul ediyoruz.
Bu arada aklıma geçen sene bir arka sırada karavan ile Batis'e ilk gelişimde bırak park yerine karavanımı yerleştirirken yardım etmeyi selamımızı bile almayan Ankara'lı karavancı geliyor.
Altı ay önce bu yazı dizisine başlarken giriş bölümünde yazdığım gibi:
Üç yıldır karavan ile yaptığımız bu geziler bize farklı din kültür ve davranış kalıplarına sahip olsak ta insan olarak erdemlerimiz ve
zaaflarımız ile ortak pek çok noktamızın olduğunu.Bu farklılıkların ortak yaşamak; anlaşabilmek için engel teşkil etmediğini gösterdi.
Yine bu üç yıl boyunca bizim karşı kültürlere karşı içimizde var olan ön yargıların kırıldığını gördük.Aynı zamanda bu süre içinde yurt
dışı kamplarda çevremizdeki yabancı karavancıların bize karşı var olan önyargılarının da yavaş yavaş kırıldığını bize olan ilgilerinin
önce gözlem ve merak boyutundan tanışma ve kamp arkadaşlığı boyutuna geçtiğini sevinerek gördük.Özetle insan çok değerli bir varlık
insan her yerde insan...
Meziyetleri ile ........ zaafları ile............
Kisura teyzemiz bu arada çocuklar ile şakalaşıyor.Birazdan karavanı arabaya bağlayıp tek tek Pantelis ve teyzemiz ile seneye görüşmek üzere deyip vedalaşıyoruz..Bu aradada evvelsi akşam hafiften mırıldandığı Türkçe şarkıyı bir dahaki sene dinleriz diye takılıyorum Kisura teyzemize..