Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Solana Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 25
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 14,716

Solana

Kamp II
Mesajlar
320
Tepkime Puanı
2
Brezilya gezimiz canlı olarak http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=40298.0 bağlantısından kaldığı yerden devam ediyor.

2 Ay süren Brezilya gezimizin son 10 gününü Harika Şehir anlamına gelen Cidade Maravilhosa’ya yani Rio de Janeiro’ya ayırdık. Bugünlerde Rio’lular 2016 olimpiyatlarının şehirlerine verilmiş olmasının gururunu yaşıyorlar. 2016 Olimpiyatlarının şimdiye kadarki yapılanların en eğlencelisi olacağından kimsenin kuşkusu yok, her ne kadar bu enlemlerin kış aylarına rastlayacak olsa da.

Rio de Janeiro denilince akla ilk gelen elbette ki dünyaca ünlü karnavalı. Karnaval Şubat-Mart aylarında kutlandığı için Ekim ayında bulunduğumuz şu günlerde karnavalın hazırlığı bile yok.

Üyesi olduğumuz internet sitesi www.homeforexchange.com dan geçen yıl gelen ev değişim daveti, zaten düşündüğümüz Brezilya gezimiz için iyi bir fırsat oldu. Emekli yargıç Ednice, arkadaşı ile İstanbul’a gelmek ve bizimle ev değişimi yapmak istiyordu.

Ednice’in evi Rio de Janeiro’nun en güzel yerlerinden biri olan İpanema’da ve Atlantik kıyısına 50 metre uzaklıkta bir apart daire. Marketlerin, kafelerin, barların, lokantaların bulunduğu ana caddeye yakınlığı da bizim için ekstra konfor oldu. Otel-pousada odalarından sonra 80 metrekarelik ev ortamı bize saray gibi geldi. İnternet üzerinden haberleştiğimiz Ednice de bizim evden memnun olduğunu bildiriyordu :D

Rio’ya Vitoria şehrinden 1 saatlik uçuşla geldik. Vitoria’da son 2 gün araba kiralamış dağ eteklerinde küçük kasabaları gezmiştik. Arabamıza benzin yerine alkol doldurmuştuk. İlginçtir burada arabalar benzin de, alkol de kullanabiliyorlar (şoförler hariç :p) Alkol, benzinin nerdeyse yarı fiyatına (buradaki benzin fiyatı da bizim ülkedekinin yarısı kadar).

Rio004
 

Etiketler
Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


Havaalanından bindiğimiz taksi sürücüsü de bu ülkenin belediye otobüs sürücülerinden farklı değildi. Kalacağımız eve gelinceye kadar kaç kere nefesimi tuttuğumu bilmiyorum. Hızlı gitmesi yetmiyor, önümüzde bir araç varsa mutlaka sollamak istiyordu. Yol vermeyeni de cezalandırıyor, önüne geçtiği ilk fırsatta sıkıştırıp penceresini açıp kızgın bir şeyler söylüyordu. Çok şükür eve kazasız vardık.

Rio034

Eşyalarımızı eve bıraktıktan sonra sahile yürüdük. Bulunduğumuz sokaktan 50 metre aşağı yürüyüp geniş bir caddeyi geçince İpanema Beach’deydik. Burası 5 kilometre kadar hafif bir kavisle uzanan, dümdüz geniş bir kumsalı olan bir koy. Kumsal bitiminde –artık tüm Brezilya’da görmeye alıştığımız- küçük granit taşlarından geniş yürüyüş yolu ve koşanlar ve bisikletliler için ayrı bir pist vardı. Kumsal boş sayılırdı. Tek tük plaj voleybolu oynayanlar, ya da kitap okuyanlara rastladık. Çünkü hava – bizi düşündürecek kadar – bulutluydu. Bizi bu şehirde nelerin beklediğini düşünerek tüm sahil boyu yürüdük. Kara tarafında yüksek binalar, çok yıldızlı oteller sıralanmıştı.

Rio021

Rio138

İlk günümüzde İpanema ve devamı olan Leblon’u dolaştık, ertesi günler için programlar yaptık. Plaja paralel geniş caddeler ve bunları kesen dik sokaklar ağaçlandırılmıştı. Aynı geniş kaldırımlarda kafeler, barlar sıralanmış, ana caddelerde bol ışıklı mağazalar, yine kafeler ve barlar ve eğlenen, neşeli bir kalabalık vardı. İlk günümüzün bu izlenimi Rio’nun bize hazırladığı bir sürpriz ile zenginleşti. Şehir bize hazırlandığımız turistik yanı ile göstermekte nazlanacaktı.
Geldiğimizin ertesi günü başlayan yağmur dört gün aralıksız sürdü. Biz de bu dört günü bir Rio’lu gibi yaşadık. Ayağımızda parmak arası terlikler elimizde şemsiye kalabalık caddeleri dolaşıyorduk

Rio087

Rio453

Sürekli yağan yağmura rağmen bir sel uyarısı da yapılmadı. Onca yağan yağmurun suları nasılsa yollarını bulup bir yerlere gidiyordu. İnsanlar, arabalar yollarda; kafeler, barlar tıka basa dolu; alışveriş merkezleri hareketliydi. Brezilya’lıların toplu olarak eğlenmeyi sevdikleri gerçeğini bir kez daha yaşadık. Yağmurun da bahane yaratmasıyla- kapalı tüm mekânlar dolmuştu. Cumartesi günü önemli bir futbol maçı da vardı. Rio’nun en çok taraftara sahip takımı Flamengo, Sao Paulo ile oynayacaktı. Yere inmiş yağmur bulutları, aralıksız ince ince yağan yağmur ve ılık hava, öğleden sonranın loşluğunda ışıklandırılmış caddeler ve kırmızı-siyah formalarını giymiş dolaşan insanlar… Erkek-kadın formalı insanlar barlarda, lokantalarda oturuyorlar; alıştıkları şekilde eğleniyorlar, gülüyorlar. Geniş ekranlarda maç oynanıyor, Flamengo gol yiyor, insanlar eğleniyor, Flamengo gol atıyor insanlar alkışlayıp, bağırıp yine eğleniyor… Futbolun mutlaka gerilimli bir atmosfer gerektirmediğini bu futbol ülkesinde bir kez daha görüyorduk. Biz de bu eğlenceli hayata katıldık ve kaç choppe içtiğimizi saymadık. Fıçı bira burada gerçekten lezzetli! ;)
 


Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


Yazımı tamamlayamadan, bu kadar hızlı takip edildiğimi bilmiyordum :smiley: Teşekkür ederim... Yazım devam ediyor !
 

Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz

COPACABANA

Ve nihayet Pazar günü güneş kendini gösterdi. Artık Copacabana plajını görebilirdik. Yağan yağmurlar anlaşılan bura halkını da bunaltmış olmalı ki geniş caddeler ve sahil sabah saatlerinde bile yükünü almış görünüyordu. Trafiğe kapalı alan zaten geniş olan kaldırımlar ve pırıl pırıl güneşte yakmayan kumsalda insanlar keyifle vakit geçiriyor. Kimileri geniş kumsalda futbol, voleybol vs. oynuyor, kimileri kay kay ya da bisiklete biniyor, kimileri güneşleniyor ya da küçük kafelerde basit şeyler yiyor ve illa ki de biralarını içiyorlar. Aslında mevsim itibariyle henüz kışı terk etmiş olmalarına rağmen hareketli bu sahilleri yaz mevsiminde düşünemiyorum bile...

Güneşi yeni görmüş bu güzel havada biz de Rio’lular arasına karışıyor ve bu sahilin keyfini çıkarıyoruz.

Rio206

Rio203

Rio222

Rio237

Rio233

Rio183

Copacabana’dan kaldığımız evimizin bulunduğu İpanema Beach’e kilometrelerce uzanan sahilden yürüyerek gidiyoruz. İki plajı bir kayalık burun ayırıyor. Copacabana ve İpanema ancak 1904 yılında açılan bir tünelle Rio şehrine bağlanmışlar ve bu sahiller ancak bundan sonra gelişmiş.

Rio241

Rio251

Rio aslında 1550 yıllarında bir liman kenti olarak kurulmuş. Ama gezdiğimiz Salvador, Sao Luis şehirlerindeki gibi tarihi binaları kalmamış, hepsi büyümeye kurban gitmiş. Şehrin asıl büyümesi 19. yüzyılda oluyor. Kuzeyden ve Avrupa’dan göçler nüfusu 1 milyona çıkarıyor. 1904 yılında güneyde Copacabana’yı şehre bağlayan tünel açılınca şehir buraya doğru büyüyor. 1920’lerden 1950’lere kadar Rio’nun altın çağı yaşanıyor. Copacabana dünyanın en egzotik tatil yeri oluyor.
1960’larda Rio için zor zamanlar başlıyor. Önce yoğun iç göç, ardından 20 yıl süren askeri diktatörlük Rio’yu fakirleştiriyor, altyapı yetersiz kalıyor, suç oranları artıyor. 1990’lı yıllardan başlayarak yavaş da olsa yeni yatırımlarla şehir biraz olsun düzene kavuşuyor. Şimdi eskimiş olan altyapının şehre alınan 2016 Olimpiyatlarının da etkisiyle düzeltilmesi bekleniyor. Zaten metro inşaatları her köşede harıl harıl sürmekte.
 



Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


Rio301 1

Rio278

Rio375

Rio377
Gay'lere ait plaj... Gay'ler burada çok rahatlar. Gay barları en kalabalık olan barlar.

Güneşi gördüğümüz bu günde, öğleden sonra şehrin en güzel gün batımının seyredildiği Pao de Açucar tepesine çıkmayı planladık.
 

Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


PAO de AÇUCAR (Şeker Külahı) Tepesi

Otobüsle Urca bölgesine geldik. Burada önce teleferikle Urca tepesine daha sonra yine teleferikle Pao de Açucar (Sugar Loaf) tepesine geçeceğiz. Gün batımına 1,5 saat var. Fakat alana vardığımızda beklemediğimiz şekilde uzun teleferiğe binme kuyruğunu görünce çok şaşırdık. Yine de yeterli zamanımız var diye düşünüp kuyruğa girdik.

Rio379

Rio384

Rio391

1,5 saat sonra teleferiğe binme sıramız yaklaştığında önümüzdeki insanlar aniden bilet sahibi oldular. Önce anlamadık. Öğrendik ki, bir başka sırada bilet alınıyor sonra teleferik kuyruğuna giriliyor. Önümüzdeki insanlar kalabalık olduğundan aynı anda her iki sıraya girip aynı anda ilerliyor bileti alan teleferik sırasında bekleyen arkadaşına katılıyordu. Bizim biletsiz halde teleferik sıramız gelmişti! Hemen bilet sırasının önlerinde -İngilizce bilen- birine durumumuzu izah ediyor ve bizim için bilet almasını rica ediyoruz. Durumu böylece kurtarıyor ve teleferiğe biniyoruz.

İlk tepe olan Urca tepesine geldiğimizde artık güneş batmıştı. Pao de Açucar tepesine gitmek için bineceğimiz ikinci teleferik için oluşan sıranın uzunluğunu görünce ikinci şoku yaşadık.

Rio413

Rio430

Yeni ışıklarını yakmış Rio aşağımızda ışıl ışıl harika bir manzara ile uzanıyordu. Büyük fotoğraf makinemizi Salvador’da kaptırdığımız için küçük makine ile çok iyi pozlar çekemediğime üzülmemek elde değil. :mad:
 

Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


CORCOVADO TEPESİ

Ertesi gün bir önceki güne göre tedbirliyiz. Sabah güneşi de görünce vakit geçirmeden meşhur İsa heykelinin bulunduğu Corcovado tepesine çıkmaya karar veriyoruz. Önce otobüs ve metro ile ardından tekrar otobüs ile tepenin dibindeki Cosme Velho mahallesine vardık.

Cristo Redentor (Günahları Bağışlatan İsa) heykeli Rio’nun simgelerinden biri, aynen Copacabana, Karnaval ve Pao de Açucar Tepesi gibi. Zaten Rio daha çok simgeleri ile tanınmış bir şehir. Biz içine girince aslında bu simgelerin ötesinde kalabalık bir büyük şehir bulduk. Trafiği, canlı sokakları ve hareketli hayatı ile bütün milyonluk şehir özelliklerine sahipti Rio.
Zaten Rio’nun öyküsü de tüm benzer kentler gibi başlıyor. Birçoğundan ayıran en büyük özelliği ise eşsiz coğrafyası. Kuzeyden güneye irili ufaklı koylar boyunca kurulmuş Rio’nun hemen yanıbaşında ormanlarla kaplı, dik yamaçları ile tepeler var. Atlantik yağmur ormanlarının oluşturduğu Tijuca Milli Parkı da hemen şehrin içinde İsa heykelinin bulunduğu tepeden başlıyor.

710 metrelik Corcovado tepesine çıkaracak olan dişli trenin kalkacağı küçük istasyona geldiğimizde bizi bir mahşer yeri karşıladı. Sanki İsa yukarıdaydı ve aşağıda insanlar mahşer yerinden ona ulaşmaya çalışıyorlardı. Uzun bir bilet kuyruğu vardı. İtirazsız, bir önceki günden alıştığımız gibi, girdik sıraya. Güneş de bugün parlak ve yakıcıydı inadına.

Corcovado007

İki saat bekleyip biletlerimize kavuştuk. Biletimiz ancak 2 saat sonrası içindi ve beklemekten başka yapacak bir şey yoktu. Neredeyse dimdik yükselen Corcovado’nun hemen altındaydık. Öğlen vakti karnımızı doyuracak yer bulup vakit geçirdik ve dinlendik.

Örneği dağlık ülkelerde çok olan, rayların arasına döşenmiş dişlilerin kaymasını önlediği türden küçük iki vagonlu bir tren bizi tepeye götürecekti. Bir seferde 150 kişi kadar taşıyor ve 20 dakikada bir kalkıyordu. Trenimiz kalkar kalkmaz sık bir ormanın içinden tırmanmaya başladı. Burası gerçekten balta girmemiş diye tanımlanabilecek bir ormandı. Sık ağaçlar, sarmaşıklar ve ara sıra yolunu bulan güneş ışığı huzmeleri görüyorduk. 10 dakika kadar tırmandıktan sonra trenden çığlıklar yükseldi. İnsanlar bizim bulunduğumuz sağ taraftan olağan üstü bir Rio manzarası görüyorlardı. Rio ayaklarımızın altındaydı!

20 dakikada tepeye tırmandık. Trenden inince gördük ki aşağıdaki mahşer yeri yukarıya taşınmıştı.

Corcovado044

Corcovado neredeyse koni biçiminde yükselen bir tepe, aslında kambur bir koni demek daha doğru olur belki (Corcovado’nun kelime anlamı Kambur’muş!). Dolayısıyla en uç tepesi daracık bir alan. Bu alanı belki birkaç bin kişi doldurmuş.

Corcovado033

Önce merdivenlerden tırmandık; ardından isteyenler için yürüyen merdivenle de çıkılabilen son platforma geldik. Burada hareket etmek neredeyse imkansızdı. Ama Rio bu kez gerçekten ayaklarımızın altındaydı. Karşımızda Copacabana, sağ tarafımızda İpanema, solumuzda ise dünyanın en büyük stadyumu Maracana vardı.

Corcovado135
 

Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


Corcovado139

Corcovado091

Corcovado081

Tepemizde de kollarını iki yana aşmış, yüzünde anlayışlı ifadesiyle İsa. İsa heykeli bu tepeye 1931 yılında dikilmiş. Heykelin kendisi 38 metre yükseklikte ve 1200 ton ağırlığında. Geceleri ışıklandırıldığında tüm şehirden görülüyor (tabii gökdelenlerin izin verdiği ölçüde). Genelde tepe bulutlu olduğu için bu görüntü bazen sislerin arasında kollarını iki yana aşmış korkutucu bir hayalet gibi de olabiliyor. Uzak yüksekliklerden Rio’yu kontrol eden bir İsa!

Heykelin önündeki platform en güzel manzaraların göründüğü yerdi, ama ilerlemek ve boş bir yer bulmak çok zordu. İnsanlar omuz omuza itişiyor; bir karelik fotoğraf yeri için mücadele veriyorlardı. İki saate yakın orada kaldık. Ama bulutlar güneşi örtmüş ve şehir manzarası grileşmişti. Fotoğraflarımız çok orijinal olmadı. Yine de, kalabalığa rağmen, orada bulunmak tepeden Cidade Maravilhosa’yı seyretmek güzeldi.

Corcovado127

Corcovado101

Corcovado150

Trenle tekrar aşağı indiğimizde neredeyse 8 saat ayaklarımızın üzerinde dikilmiş olduğumuzdan ciddi şekilde yorulmuştuk.

Parçalı bulutlu geçen kalan günlerimizde sabahları hemen yanımızdaki İpanema Beach’te sahil keyfi yapıyor, öğleden sonraları şehir merkezine dalıyor, mağazalara bakıyor, caddelerdeki kafe ve barlarda Rio halkına karışıyoruz.

Rio481

Rio597

Son iki gün çıkan şiddetli fırtına arkasına şiddetli yağmur ile RIO bizi karşıladığı gibi uğurluyordu...
 




Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz


Teşekkür ederim...

Yazım uzun olduğu için kahve arası vermiştim. Konu başlığında da belirttiğim gibi "Brezilya'da yediklerimiz" olarak devam ediyorum 8)
 

Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz



BREZİLYA’DA YEDİKLERİMİZ

Önce kahvaltılıklar ;)

SaoLuis033

Olinda043

SaoPaulo001
Carambola (star fruit) tropik meyve, ülkemizde bu meyve var mı bilmiyorum.

SaoLuis031

Kaldığımız tüm otel ve pousada’lar hepsi kahvaltı dahil fiyat veriyorlardı. Kahvaltılarda hepsinde ortak olan papaya (buradaki adı mamao) şimdiye kadar diğer ülkelerde yediklerimizin en güzeli en tatlısı. Kahvaltılarda değişik meyveler, jambon, peynir ve yumurta yanında kahve bulunuyor. Yine kahvaltıda mutlaka dahil olan kek çeşitlerinde henüz ağız tadıma uygun olanına rastlamadım. Çok tatlı ve yavandılar.

SaoPaulo17

Sucos, yani taze meyva suları. Özellikle bu iklim meyvelerinin buzla öğütücüden geçirildikten sonra sunulan içecekler çok seviliyor.

Recife003
Recife005

Açai; Amazon’larda yetişen bir tür palmiye ağacının meyvesi. İnsanı yüksek enerjide tutan, çok faydalı olduğu söylenen kırmızı erik renginde bu meyvenin sunumu da buzla öğütülmüş. Bardakta suco gibi ya da kaşıkla yenebilen türden; üzerine tercihe göre muz doğranıyor veya müsli konuyor, bal da koyan var (zaten yeterince tatlı neden bal koyduklarını anlamadım)

SaoPaulo081
SaoPaulo084

Rio507
Rio508

Salgado; hafif, ayaküstü yiyecekler. Yanında suco (taze meyve suları) ile iyi gidiyor.

Olinda156

PraiaDoForte026

Queijo Quente , Sıcak peynir. Özellikle kuzeyin plajarında közde peynir çok seviliyor.

Olinda166

Acaraje; Fasulye unundan içli köfte gibi yağda kızartılarak hazır tutuluyor. Sipariş verildiğinde içi açılıp karidesli, fasulye ezmesi, baharat konuyor. Pek beğenmedim.

DomingosMartins146

Caldos; Çorbalar. İçilmiyor, yeniyor :smiley: Alışık olduğumuz sulu kıvamdan farklı yoğun kıvamda geliyor.
 


Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz

Ana Yemekler ;)

PraiaDoForte165

Rio456

SantaTeresa031

Pizza ve makarna çeşitleri ile İtalyan restoranları tüm Brezilya’da çok popüler.

SaoLuis179

SaoLuis177

Vitoria013

Moqueca; Güveçte soslu hazırlanmış balık ile karidesler, palmiye yağı ile pişiriliyor.

Barreirinhas578

Özellikle kuzeyde deniz ürünleri kırmızı etten daha çok seviliyor. Nerdeyse bütün yemekler balık ve kabuklu deniz canlılarından. Robalo en çok sevilen balık cinsi. Sahiden de çok lezzetliydi.
 

Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz

Güneye inildikçe deniz ürünleri yerini kırmızı ete bırakıyor. Bulunduğumuz bütün şehirlerde “self servis” restoranları vardı. Bu restoranlarda açık büfeden istediğin kadar yiyecek alıyor, sonra kasada tarttırılıyor ve kilo fiyatı karşılığı ödeniyor. Yarım kilo yiyecek ile bayağı doyuyorduk. Kilo fiyatları 5 USD ile 15 USD arasında değişiyor.

Vitoria052

SaoLuis039

Hazır fiyatlara değinmişken; Brezilya - gittiğimiz diğer Güney Amerika ülkelerinin (Arjantin, Şili, Peru, Venezuela) ucuzluğunu bildiğimizden- bu ülkelere göre pahalı olduğunu söyleyebilirim. Ama Brezilya'nın İstanbul’dan pahalı olmadığı da başka bir gerçek. İstanbul’da içki ile birlikte yenen üstelik de çiftlik balığına ödenen 50 TL’yi ucuz bulanları düşünürsek, burada iyi şarap eşliğinde kaliteli yerde bu parayı verdiğimizi söylersem aradaki fark anlaşılır sanıyorum. Bunun dışında alış-veriş mağazalarında, ithal ürünlerin ülkemizdeki fiyatlardan yüksek olduğunu düşünüyorum.


Rio255

Rio257

Habib's, her şehirde gördüğümüz arap fast food zincir.. etli, peynirli pide ve Kibe (içli köftesi) tercih edilenler arasında..

Rio062

Japon restoranları da bu ülkede ilgi çekiyor. Açık büfe yediğimiz bu Japon restoranı Rio’da çok tercih edilen bir yer.
 



Ynt: Rio De Janeiro & Brezilya'da Yediklerimiz

VEEE CHURRASCERIA

Rodizio (sürekli dönmek anlamında bir kelime) servis yapan o efsanevi et lokantaları… Brezilya usulü denen ve müşteri dur diyinceye dek masaya servis yapılan, masaların etrafında ellerinde şişe geçirilmiş türlü kızarmış etlerle dolaşan garsonların döndüğü churrasceria’lar…

Rio128

Rio111

Rio124

Rio117

Rio109

Upuzun bir açık büfe masasında salata, suşi ve diğer yemek çeşitleri. Garsonlar ellerinde koca şişlere geçirilmiş bonfile, pirzola, steak çeşitleri ile birkaç dakikada bir masamıza uğruyorlardı. Arada çeşni olsun diye tavuklar, sosisler geçiyor, ardından –fazla bekletmeden- nar gibi kızarmış dev bir bonfileden ince bir parça kesilip tabağımıza bırakılıyordu. Taa ki tabağımızın yanındaki yuvarlak pusulayı evetten hayıra çevirinceye kadar, yani çatlayıncaya kadar servis yapıyorlar. Ve tüm bu yiyeceklere kırmızı şarap dahil kişi başı 45 TL (30 USD) vererek yediğimizi söyleyebilirim.

Rio102

PraiaDoForte138

Rio566

Alcantara015

Fasulye ve Farofa (manyok unundan yapılmış, tereyeğında kızartılmış) yemeklerin yanında ekmek hiç bir zaman yok, kahvaltı dışında ekmek görmedik. Bu ikili ekmek alternatifi..

Bu ülkede yediğimiz etler gerçekten çok lezzetliydi. Ancak 3 sene önce gittiğimiz Arjantin'de yediğim etlerin (chorizolar) tadı hala damağımda. Arjantinde yediklerim 10 numara ise Brezilya'dakiler 7-8 numara diyebilirim.

Tatlı mı, Kahve mi alırsınız? ;)

Vitoria085

Rio150

Rio555 1
Caipirinha

Corcovado163

2 ay süren Brezilya gezimizi tamamladık, evimizi ve yakınlarımızı özlemiş olarak haftaya İstanbul’a dönmüş olacağız. Bir başka gezide görüşmek üzere :D
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,438
Mesajlar
1,517,944
Kayıtlı Üye Sayımız
172,088
Kaydolan Son Üyemiz
TunaKarakaya

SON KONULAR



Geri
Üst