Mercan Kırmızısı

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan cculsuzz Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 8,835

cculsuzz

Kamp I
Mesajlar
147
Tepkime Puanı
1
Yer
İzmir
Ali Kocaoğlu mercan kırmızısı rengini (Çini sanatında)elde edebilmek için ağabeyi ile yaptığı binlerce deneyden sonra umutsuzluğa kapılmış,"benim için hayatın anlamı kalmadı" diyerek yaşamına son vermiştir.Ağabeyi araştırmalara devam etmekte ve hala bu renge ulaşabileceği umudunu sürdürmektedir.Aşağıda ağabeyi İbrahim Kocaoğlunun mercan kırmızısı için yazdığı bir makale okuyacaksınız..

Çini nedir?

Türklerin Orta Asya'dan "Türkistan" dan Anadolu'ya göçleri esnasında Teknik ve Tecrübe olarak Çin porselenlerinden esinlenerek, Anadolu'daki yerleşimlerinden sonra, oradakine benzer ama Altyapısıyla, Sırçasıyla ve de ısısıyla daha farklı bir oluşumdur. Yani Çin kökenli pişimli bir sır altı sanatıdır.

Tarif etmek gerekirse Çini; kaolen - kuvars - kil ve Dolomitin belirli oranlarda harmanlanarak değirmen (Duble) edilmesiyle oluşan, altyapının yaklaşık 900º C de pişirilerek (İlk Pişim) elde edilen bisküvi ürüne Metal oksidi boyalarla fırça marifetiyle klasik yada özgün desenlerin uygulanıp, ayrıca hazırlanmış sırça ile kaplanıp tekrar pişirilmesiyle (ikinci pişim) elde edilen bir ecdat yadigarı Sanat eseridir diye tarif edilir.

Kısacası Alopaşalı Halil KOCAOĞLU 'nun tarifiyle çini ; Taşa cam kaplama sanatıdır ve sır altı sanatlarının yumuşak derecede oluşan en yüce sanatıdır.

Türkuaz Nedir ?

Gökkuşağındaki renk yelpazesinde yeşil ile mavinin "birleştiği - kaynaştığı" öpüştüğü nokta olarak tariflenen türkuaz ne tam yeşil ne tam mavi tam arada derya bir renktir. Ve bu renk 900 - 1000 yıl önce ilk defa Türkler tarafından eserlere yansıtılmış olduğundan Türk'e vari - Türk'e has olan renk anlamında bütün dünyada "Türkuaz" Turquoise - Türkenblau olarak isimlendirilmiştir. Doğanın derinliklerinden doğal halde Küçük parçalar halinde çıkarıldığı gibi. Bakır 'un türevleri Kimyasal olaylar la, (Bakır oksit - Bakır Sülfat v.b.) tepkileştirilerek ataerkil yöntemlerle camlaştırılıp kaolen veya kuvars tan mamul altyapıya kaplanmadan önce (sulu halde) pişirilerek değişik derecelerde de Türkuaz renk elde edilir. En doğrusu ve Yıllara meydan okuyabileni tabii ki taşa (Kuvars) ağırlıklı altyapıya çekilen Türkuaz sırıdır. Altyapı ile sır 'ın değeri çok iyi ayarlanabilmeli ve sır nefes alabilmelidir ki ancak yüzyıllarca özelliğini korusun.

Bunun için Alopaşalı ;

"Türkuaz" İşte Bizim rengimiz sloganıyla dünyaya gururla seslenmektedir.

Mercan Kırmızısı

Uygarlıklar beşiği Anadolu'nun iç batı ege bölgesinde bulunan "KÜTAHYA" binlerce yıllık seramik, yüzlerce yıllık çini geçmişi ile bugün Türkiye 'de " Seramik Başkenti " olarak anılmaktadır. 600 Yıllık çini tarihinde sır altında nadide eserler verilmiş, sanata olan sevgi - sanata olan saygıyla 900 c 'de fedekar insanlar tarafından " Ateşten derlenen güller " yarınlara aktarılmaktadır.

Çünkü çini sanatı geçmişin olduğu kadar, geleceğinde sanatıdır. 80 'li yıllarda meslekle tanışan ALOPAŞALI Kardeşler, yine 80 'li yılların sonlarına doğru Bursa yeşil türbe dış cephe turkuaz karo kaplamalarının arayışı sürecinde ; Merhum Ali ( Halil ) KOCAOĞLU tarafından tekrar yakalanan ecdat yadigarı geleneksel türkuazımızın en güzel nüansları ile yapılan eserler, sanatseverler ve koleksiyonerler tarafından yarınlara yatırım, ( istikbalin değerleri ) olarak anılmaktadır. Çini 'de türkuaz rengini yakalamak ne kadar zor ise, mercan kırmızısını da yakalamak o denli zordur.

16. yüzyılın ikinci yarısı ( 1550-1605 ) tarihleri arasında uygulanan İznik çinilerinde görülen mercan kırmızı veya domates kırmızısı rengi dikkat edilirse, bir insan ömrü süresince varlık gösterilmiştir. 400 yıla yakın bir süre geçtiği, insanoğlunun aya gittiği, süper teknolojilerle yapılamayanın kalmadığı zannedilen dünyada mercan kırmızısının sır altında halen yapılamayışı , bulunamayışı şayan-ı hayrettir.

Bu nedenle böyledir acaba ?

İşte Kütahya 'da dünyadaki yüz binlerce seramik öğrencisi ve binlerce seramik öğreticisinin, ustasının rüyalarını süslediği gibi bu sırlara erişmek isteyen ALOPAŞALI ÇİNİ 'yi kuran kardeşlerden Ali ( Halil ) KOCAOĞLU Çinilerde tarihi çizgi ve tarihi altyapıyı yakalamak, mercana ulaşabilmek için sekiz yılda yaklaşık onikibin deney gerçekleştirmiştir. Aşk olmadan meşk olmaz demiş atalar ;

"Binlerce Ateş ,
Binlerce Duman,
Binlerce Gam,
İşte bunun adı AŞK 'tır.
Bu aşk ALLAH 'tır ve Bu aşk DOĞA 'dır ve Bu Aşk İNSAN 'dır. "

Gönül istemeden beden aciz kalır. Bu denemeler öyle şeyler kazandırmıştır ki ALOPAŞALI kardeşlere, bir seyahatleri esnasında yolda gördükleri büyüdükçe bir taşı abi kardeş Besmele ile kenara almışlar ve merhum Ali ( Halil ) KOCAOĞLU 'nun dedikleri insanı düşündürüyor, hemde derinden düşürüyor.

" Abi ; Sen bu taşı cansız mı zannedersiz ? Bu taş canlı ve her bir zerresi hareket halinde .. ya .... "

Bizler Anadolu insanı olarak dertlerle yoğrulduk. Kimimiz şiir yazdı, kimimiz ağıt. Kimimiz o dertlerle taşı un ettik eledik, hamur ettik yoğurduk ve taş çiniyi tekrar doğurduk. Atalarımıza layık evlatlar olarak geçmişi yaşadık, yarınları düşünerek bugünü yaşıyor ve eserler meydana getiriyoruz. Sanata sevgiyle, sanata saygıyla...

Onikibine yakın deneme, mesleği hiç bilmeden kimseden bir şey beklemeden sadece sanat adına deneye yanıla, araştıra, inceleye, sekiz yıl gibi bir zamana sıkıştırılan arayışlar. Bitki köklerinden metal oksitlere, deniz kabuklarından renkli killere ve kendi elini keserek insan kanına kadar herşeyi deneyen pek çok şeyi yakalayan, yaptığı mavi beyaz eserler 16. yüzyıl zannedilerek müzayedelere konan bir araştırmacı ALİ KOCAOĞLU . (Eser müzayededen yeni olduğu söylenerek çektirilmiştir.)

Merhum Ali KOCAOĞLU 'nun mercan kırmızısı konusunda abisi İbrahim KOCAOĞLU 'na son söylediği şudur :

"Abi; bunu daha fazla kurcalamayalım. Ben şu kanaate vardım ki; mercan kırmızı ALLAH 'ın o dönemin insanlarına aradan yüzyıllar geçse bile hatırlansınlar diye bahşettiği bir nimettir. Araştırmakla bulunamaz."

Mercan 'a Saygı ... Saygı ..

Ali KOCAOĞLU 1993 yılının 13 Aralık günü abisinin deyimiyle "Cenab-ı ALLAH 'ına kavuşmak için kendi hayatına son veriyor.

Bugün hala kardeşinin bıraktığı noktadan çiniciliğine, arayışlarına ve tanıtımlarına devam eden abisi İbrahim KOCAOĞLU "Alopaşalı İbrahim" araştırmalara devam etmekte, yapısında "taş (kuvars) yoğunluğu fazla" kurşun içermeyen bir terkibiyle kupon (unik) eserlere çini sanatına boyut kazandırmaya çalışmakta, yurt içinde ve dışında açtığı pek çok sergi ile Kütahya 'yı ve Kütahyalı 'yı tanıtmaya çalışmaktadır.

Arayışlardan ve denemelerden altınla münasebetten çok ilginç bir renk yakalamış ALOPAŞALI İbrahim. Evet altın, 24 ayar altının kimyasal bileşiklerle fevkalade inceltilmiş halinin sır altındaki görüntüsü ile dünya seramik ve çini sanatında ilk defa pembe çiniler yapmış ALOPAŞALI ve bunu da sürdürmekte. Tabiî ki her sanattaki sır gibi literatüre geçmeden ifşa etmemiş, rengi NE ? aldığını. Şimdi rahatça söylüyor. O pembelerde bir başka dünya çinide bir boyut. 21. yüzyıl esintileri, bir duygu, bir ruh taşıyor sanki. Rüya gibi..

Geleceğin antikaları; türkuazı ile klasik ve çağdaş yorumlarıyla sanatın zevkle buluştuğu noktada diyor İbrahim KOCAOĞLU, o noktada ALOPAŞALI 'dır.

ALOPAŞALI kısa bir müddette olsa o türkuaz dünyasında yaşatmak istiyor sanatseverleri. Bu türkuaz dünyasında yaşamalısınız düşüncesiyle güzellikleri sizlerle paylaşmak amacında 14. yüzyıldan 20. yüzyıla bir yolculuk yapmak ve kendinizi, modern bir mekanda dokunmak ve görmek suretiyle ruhsal bir doyuma ulaştırmak isterseniz ve de taşın (Kuvars) kilin nasıl şekil değiştirerek tekrar hayat bulduğunu görmek isterseniz; haydi ALOPAŞALI 'ya. Güzellikleri paylaşalım. Zira paylaşım değerlidir.

Tamamen el emeği ve göz nuru ile üretilen eserler Kütahyamızın gururu olmuştur ve ALLAH sağlık verdiği müddetçe de devam edecektir. Hedef Nedir ? Hedef; unutulmaya yüz tutmuş ata sanatımızı önce kendi insanımıza tanıtmak daha sonra 400 milyonluk Avrupa 'ya. Amerika 'ya ve de Uzakdoğu' ya. Çünkü Çini, seramik bir birikimdir.
Kültürdür ve bir yaşam biçimidir.

Türkuaz rengini seyrederken insana rahatlık veren o doyumsuz güzelliğini tüm insanlarla paylaşmak ve imkanlar oluşursa dış cepheleri ve iç mekanları sade ve asil bir biçimde türkuaz çini karolar ile kaplamak; zira -50 c + 50 c 'ler de özelliğini yitirmeyen dayanıklı ve 900 c de oluşan eserler yaptığını iddia ediyor ALOPAŞALI.

Fazla söze ne hacet ... Çini dünü ile bugünü ile Kütahya 'da halen yaşayan bir gerçektir. Layık olduğu yerin arayışı ile Kütahya sır altındaki bu yaşam savaşını fırça fırça sabırla gezinerek sürdürmektedir. Hayranlıkla izlenilen eserler, sanata saygı ile olgunlaşarak daha da doruklara yükselecektir. Kütahya 'da bu azim var ve Kütahya 'da

"SIR ALTINDA HAYAT DEVAM EDİYOR."

İbrahim KOCAOĞLU
 

Etiketler
Ynt: Mercan Kırmızısı

Selçuk bey Sanat tarihimizde bir mihenk taşı diyebileceğimiz konuyu gündeme getirmişsiniz teşekkür ederim. Mercan kırmızısı görüldüğü gibi 45 yıllık bir dönemde uygulanmış onun öncesi ve sonrası yok bu konu ile ilgilenenlerin kanaati bunu bir usta buldu ve kimseye öğretmeden sırrı ile beraber gitti. Bu konuda kültür bakanlığı bile yarışma açtı ama maalesef bir netice alamadı. Ben Üniversitemiz Seramik bölümünde 10 yıl seramik programı başkanlığı yaptım bu süre içerisinde arkadaşlarımız ve öğrenciler sayısız deney yaptılar ama bu rengi bulmayı bırakın yanına bile yaklaşamadılar. Bundan sonra herhalde ancak bir tesadüf eseri tekrar bu renk yakalanabilirse yakalanacaktır.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,432
Mesajlar
1,517,897
Kayıtlı Üye Sayımız
172,078
Kaydolan Son Üyemiz
zaferguloz

SON KONULAR



Geri
Üst