Mehmetciğime...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan EvliyaCelebi2 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 22
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,094
Demokratik toplumlarda kimse düşüncelerini söylemeye zorlanamaz. Benim bu başlığa sessiz kalmamın benden başka kimseyi ilgilendirmemesi gerekir. Hangimizin şu anda operasyona katılan askerleri daha fazla düşündüğünü içimizde kimse bilemez. Bazıları konuşarak, yazarak üzüntülerini, endişelerini dile getirir, bazılarıda sessiz kalarak. Nasıl bu konuda hislerini, üzüntülerini sözle ve yazıyla dile getirenleri kimsenin sorgulama hakkı yoksa, aynı hak sessiz kalanlar içinde geçerli.

Moderatör olarak bu bölümden sorumlu değilim. Bu konudaki düşünceler herkesin olduğu gibi benimde şahsi düşüncelerim. Lütfen bu konuyu bir tartışma konusu yapmayalım.
 

Etiketler
.


......................
Beni düşündüren nokta ise, foruma yazılamamasından çok şu an itibari ile 2400 üzeri okunan bu başlığa bırakın yeteri sayıda kısa da olsa bir cevap yazılmasını, nedense belirgin şekilde bir “beğen” tıklamasından bile imtina edilmesi.

Kısaca başların çevrilmesi...
Sıfatını sizin takdirinize bırakıyorum.
.....................


Her iki sebep de sonuçta evlatlarımızdan en ufak bir imayı bile esirgeyerek durumlarına duyarsız kalmamızı gerektirecek değerde değil.
.

Alınganlıklıktan dolayı yanıt yazdığımın düşülmemesini ilk önce belirtmem gerekiyor.

Açılan konunun beğen tuşuna basılarak çözülecek yada duygusal rahatlama verecek basit bir sosyal medya konusu olmadığını düşünüyorum.
Dolayısı ile okuyupta yorum yazmayan yada beğen tuşuna basamayan insanları ;ister açıktan, ister ima yollu ile de olsa, yaftalama yapmanın haklı bir mazereti olamaz.

Mehmetciklerimizin orada bulunmasına yol açan şartları ve politik ahmaklıkları tasvip etmeyen insanların bile; bu kirli savaşta ,askerimizin ve halkımızın yanında olmayacağını düşünmek,askerimize maddi ,manevi desteğini egirgeyeceğini düşünmek , bu halkı tanımamazlıktan başka bir şey değildir.

Kurtuluş savaşında,depremlerde,her türlü doğal afetlerde,askeri darbelerde bu halk nasıl düşüncesine,inancına,mezhebine bakmaksınız yardımını ve desteğini ,yokluğuna rağmen, esirgemeden elde avuç ne varsa ,gerekirse bedenen yardım severliğini defalarca ispatlamıştır.

Bu destekler maalesef sizin beğen tuşu sayacı ile ölçülmedi.
Halkın mehmetciğimize sahip çıkması internet sitelerin klavyesi üzerinden değil ,yürekten ve sahada uygulamalı olmaktadır.


.


........................................................


Yazdığımız yazıların beğeni almasından hoşlandığımızı sanırım saklamaya gerek yok. Fakat evlatlarımıza kaygıdan başka hiçbirşey içermeyen bu mesajın bu ilgisizliğe muhatap olması, şahsımla ilgili olmayan başka bir kalite içeriyor ve yılgınlığım ınanın kıyaslanmaz derinlikte.
.

Gezenbilir sitesi içinde gezi ,teknik,çevre,ülke vs konularında yazılan yazılardaki yorumlara beğeni almak elbette insanın hoşuna gider.
Fakat ülkenin içinden geçtiği bu özel günlerde yazılan yazıdan beğeni beklenmesi,ucuz politikacıların anlık olaylardan fırsata dönüştürme oy kapma aç gözlülüğüne benziyor.

Siz bu koyu beğeni almak için mi açtınız ?
Yaşadığınız yoğun duygunuzu paylaşmak için mi açtınız ?
Duygusal paylaşım içinse beğen oranına niye takılıyorsunuz.

.

Onlara söyleyecek birşeyleri olduğunu düşünenler de burada umudla bekleniyor..
Çekinmeyin başlık benim değil, aslında onların !...


.

Zeytin dalı harekatını sıkı takip ettiğinizi düşünerek, yöre halkının ev yemekleri yapıp vermeleri,çay börek dağıtması, sevgisini yürekten yanlarında olarak gösteririken , bizim burada kim daha vatansever, " yazmayan ne olsun.." çocuksulluğunu aşmamız gerekir

Burada beğen tuşuna basarak yada sanal destekte bulunmak yerine Mehmetcik vakfına,Türk hava kurumuna ,şehit ve gaziler derneklerine bağışta bulunmak daha ulvi olmazmıydı ?
Yada bunu tavsiye etmek daha hayırlı iş olmaz mıydı ?

Duygularımızı doğru yöne kanalize edemezsek; İçsel çalkantı yaşanılması kaçınılmaz olur.
Duygular dışa vurulduğunda bir miktar rahatlama yaşansa da, iletişim becerilerinin zayıflamasına ve kendini kontrol edememesi sonucunda hayal kırıklığına uğratır.
Bu yoğun duyguları başkalarına ifade etmek kişinin egosuna ve özgüven duygusuna zarar verebilir aman dikkat....

Ülkemide,halkımıda ,askerimide ve senide seviyorum.
İçiniz rahat olsun.
İçiniz rahat olsun mehmetciğimiz asla yalnız değil.Yalnızda olamaz.
 
Son düzenleme:

Sevgili Hüseyin, :yum: sevgili @kartalveat , :yum:

Başlığın tek maddesi olan Mehmetçiğimize olan duygularınızı ima ve kelimelerle dile getirmenizin her ne kadar sadece sizi ilgilendirdiğini söyleseniz de, umarım yine de cevabınıza sevinmeme müsaade edersiniz sanırım ? ;)
Aslında Şadan beyin yaptığı gibi tek kelime bile fazlasıyla yeterliydi.

Baştan asıl konuda farklı düşündüğünüzden şüphem olmadığını bilmenizi isterim. Düşünün aksi nasıl mümkün olabilir ki ? Zaten böyle bir anlayışı konu etmek bile anlamsız olmalı.

Yazım kimsenin tersini düşündüğü suçlamasını yapmadığı gibi, sadece başlığın bu durumuna “baş çevirme” “duyarsız kalmak” ve ”ilgisizlik” kelimeleriyle açıklık getirmek istiyor. Tepkisi sadece bunlara. Yazımdan tersi kelimeler bildirilmediği müddetçe, o şekilde yorumlandığınızı kabul etmek durumundayım.
Beni bu açıdan itham etme düşüncenizle bana, belki heyecanlı ve gereksiz haksızlıkta bulunduğunuzu düşünüyorum. Belki cevaplarınızdaki enerjiden bana biraz ödünç verebilseniz, inanın onu tam da burada yerinde kullanacağımdan emin olabilirdiniz. ;)

Kısaca başlığın mecrasına şekil bakımınan farklı yaklaştığımız ortada.
Eğer ikinci yazım bütünüyle ve doğru okunulmaya çalışılırsa onun, dediğim gibi, cevaplarınızın bu tarz ve yoğunluğunu kazanmadığını, tekrar söylemeliyim.
Korkum, daha evvel de dediğim gibi, konunun böylelikle hak etmediği mecraya kayması.

Öte taraftan size de salık verdiğim üzere, bu yazıyı tekrar okuyunca her ne kadar “kimseyi töhmet altında bırakmadan “ ve “kendi açımdan” diyerek kaleme almış olsam da, insanları taraf almaya iten bir arka planın varlığını, haklı olarak dediğiniz üzere ben de tesbit ettim.

Kimsenin düşüncelerini açıklamaya zorlanmaması üzerine öncelikle insan hakları olarak yaşamın vazgeçilmez prensipini her alana keyfi uygulamanın ise ayni değerde olmadığını biliyoruz. Mesela bu prensip asıl kapsam alanı olan bireysel politik ve dini inanç konu olduğunda ne kadar doğru ise, insancıl sosyal konularda bir o kadar yanlış.
Düşünün o zaman insanlığımız hangi sahile vururdu acaba ?

Ne demek istediğimi belki şöyle anlatabilirim:
Örnek olarak; Akdeniz’de boğulan mülteciler hakkında, onların kurtarılılması için gemi gönderilip gönderilmemesi üzerine düşüncemizin bilinmek istenmesi bereket ayni katagoride sınıflandırılmıyor. Ben bu konuda bütün Avrupa ülkelerinin tek tek ne düşündüğü ve konuyla nasıl ilgilendiği hakkında bilgi sahibi olma hakkını kendimde görmemde, umut ederim çoğumuz gibi tenkit edilecek hiçbir yan görmüyorum. Bu şu an Avrupa’da aktüel bir konu. Bu amaçla yönlendirilen bir soruya, demokratik hakların çiğnendiği şeklinde hassasiyet göstermek bilmem ne kadar yerinde olurdu ?

Açtığım konu da, özellikle politik olmadığı üzerine yeteri kadar basarak yazdığımı sandığım gibi, sadece evlatlarımız, yani insancıl amaçlıydı...
Lütfen yazıma bu açıdan bakmaya çalışmanızı, rica ederim.

Başlığın asıl temasına sadık kalmayı başarırsak, belki bize ve konuya pek de uygun düşmeyeceğini sandığım gereksiz gerilimleri de kendimizden uzak tutabileceğimizi düşünüyorum.
Üstelik prensipte izafi ve eksajere edilenlerin değil, sadece doğru hedeflerin düşünce ve gerilimlerimizi kanalize etmemizde, konulara katkısı olmalı ? Yoksa kendi hatamıza kızınca, çocuğumuzu azarlamanın bir faydası olmadığını zaten hepimiz gayet iyi biliyoruz. ;)

Yine de forumda politik olmadığı müddetçe kimsenin kısıtlama hakkı olmadan herşeyin tartışma konusu olması üzerine de benzer fikirde olduğumuzu umut etmek istiyorum. Bu demokratik olduğu kadar her özgür düşüncenin de kaynağı.

Bu başlıkta ağırlıkla bana cevap yazdığınızı görüyorum. Bu yüzden daha evvel yaptığınız gibi, cevaplarınızın başına lütfen çekinmeden ad ya da rumuzumu koymanızı rica etmemi de çok görmezsiniz umarım ?

Artık bu saatten sonra kendimize, birbirimizle güneş gözlüğü takarak konuşmayı yakıştıracak bir durumumuz olmamalı ?

Umudum, birbirimizi anlamaya çalışmaktan vaz geçmememiz yönünde...
Eh fark hanesine yazılacak bir şeylerimiz de olmalı, değil mi yani ? ;):yum:

@kartalveat ‘ın sevgi hanesinde, yanılmıyorsam bana da yer ayırma nezaketi göstermesi çok hoşuma gitti.
Candan teşekkürler. :yum:
Fakat bu beni yazısını, bazı pasajların uygunluğu açısından tekrar okumasını rica etmemden alıkoymuyor. Özellikle ilk yazımın sadeliği düşünülürse, ona başka anlamlar yüklemek, benim surumluluğuma girmemeli ? Diğeri yazım için de iki madde olarak yukarıda düşüncelerimi ifade ettim. :smiley:

.
 
Son düzenleme:

Sevgili Hüseyin, :yum: sevgili @kartalveat , :yum:
Bu başlıkta ağırlıkla bana cevap yazdığınızı görüyorum. Bu yüzden daha evvel yaptığınız gibi, cevaplarınızın başına lütfen çekinmeden ad ya da rumuzumu koymanızı rica etmemi de çok görmezsiniz umarım ?

Artık bu saatten sonra kendimize, birbirimizle güneş gözlüğü takarak konuşmayı yakıştıracak bir durumumuz olmamalı ?
.

Sevgili Evliyaçelebi2 haklı öneriniz üzerine;bu güne kadar sakladığım ismimi açıklıyorum.
Adım Orhan Altıkulaç


Sevgili Hüseyin, :yum: sevgili @kartalveat , :yum:

...........

Yazım kimsenin tersini düşündüğü suçlamasını yapmadığı gibi, sadece başlığın bu durumuna “baş çevirme” “duyarsız kalmak” ve ”ilgisizlik” kelimeleriyle açıklık getirmek istiyor. Tepkisi sadece bunlara. Yazımdan tersi kelimeler bildirilmediği müddetçe, o şekilde yorumlandığınızı kabul etmek durumundayım.
Beni bu açıdan itham etme düşüncenizle bana, belki heyecanlı ve gereksiz haksızlıkta bulunduğunuzu düşünüyorum......

.


Sevgili Hüseyin, :yum: sevgili @kartalveat , :yum:


.....

Öte taraftan size de salık verdiğim üzere, bu yazıyı tekrar okuyunca her ne kadar “kimseyi töhmet altında bırakmadan “ ve “kendi açımdan” diyerek kaleme almış olsam da, insanları taraf almaya iten bir arka planın varlığını, haklı olarak dediğiniz üzere ben de tesbit ettim.
.......

.


Son yazınızdan alıntıladığım yukarıdaki iki pasajda yazanlardan ne anlam çıkaracağımı,haksızlık mı yaptım, yoksa hak mı verdiniz bilemedim.
Önemide yok ,kafaya takılacak mevzu da değil....


Çünkü;bu konunun açılmasına neden olan duygunuzu ve konu ruhunun, başka yönlere kaymasına sebeb olacak yazı tahlillerine dalmanın kimseye yarar sağlamayacağı gibi; bu ruha da ihanet olur.

Zaten siz aşağıdaki paragrafta özetlemişsiniz herşeyi.
Başka söze de gerek yok.

Sevgili Hüseyin, :yum: sevgili @kartalveat , :yum:

..............
Açtığım konu da, özellikle politik olmadığı üzerine yeteri kadar basarak yazdığımı sandığım gibi, sadece evlatlarımız, yani insancıl amaçlıydı...
Lütfen yazıma bu açıdan bakmaya çalışmanızı, rica ederim.
..........

.
 
Son düzenleme:

Sevgili Mesut, bu çok hassas konuda senin duygularını anlıyorum ve bir itirazım yok, olamaz da. Söylemek istediğim, forumda birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz. Şahsen durumun anlaşıldığını düşünüyorum.

Selamlar, sevgiler.
 



2010 yilinda Suriye-Urdun gezisi yapmis, forumda birseyler yazmistim gezi hakkinda. O zamanlar Suriye'de dikkatimizi ceken olay bazi araclarda Esat fotosu olmasiydi. Halk tarafini bildirmek zorunda hissediyordu. Biz de kopruden onceki son cikisa yaklastik artik. Insanligina, demokratligina, aklina inandigimiz Mesut Bey'in bu naif yazisi bile hafiften sinirleri gerdiyse daha cok dikkatli olmamiz gerek.
 

Ülkesine göre zamanın farklı aktığına inanmayanlara söyleyecek sözüm yok ama, sizlere buradan cevabımın gecikmesinin sebebini gayet iyi biliyorum, pardon yaşıyorum demek istedim.:yum:
Yine de kusura kalmayın..

Önce Hüseyin’e ve Orhan beye anlayışlı cevapları ile başlığın forum yolculuğundaki bu virajına, aldırdıkları usta ve güvenli geçiş için teşekkür etmek istiyorum. :yum:

Orhan bey, “Coming out” unuza :p sebep olmakla, aynen ben de bu defa sizin için ne diyeceğim hakkında kararsızım. @kartalveat mı, Orhan bey mi ?
En iyisi sizin diğer cevabınıza binaen, önemi yok diyelim galiba...

Tuhaf ne alaka ? diyeceksiniz ama, cevaplarınızla biçimin öz ile ilişkisindeki rolünün hiç de yabana atılamıyacağının bilincine tekrar varmış oldum.
İnsan düşüncelerini iletmek isterken, onlara verdiği şekli ve tarzı hiç yabana atmamalı. Bırakın nasıl söylendiği, zamanı ve yeri de önemli olmalı. Hatta ne kadar önlem alınsa da anlaşılmasının çekilebilir olanaklarını bile dikkate almalı.
Sanırım bu açıdan ne kadar isabetli davrandığım ise, oldukça su götürür galiba ?

Herneyse,
ama tam bu noktada Teoman beyin “naif” sıfatı da, cuk diye yerine oturuyor hani. İlk okuduğumda kendimi “plastik çiçek” almış gibi hissetmiş olsam da, şimdi doğruluğuna kendimi bıraktım..

Bonkörce kullanmaktan çekinmediğiniz diğer sıfatlar için de teşekkürlerimle Teoman bey...:yum:

.
 
Son düzenleme:

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,790
Kayıtlı Üye Sayımız
172,070
Kaydolan Son Üyemiz
cipokko

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst