Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan afagan Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 68
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 34,761
Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

timbuktu-Gao yolu, tamamen çöl topraklarında yaklaşık 550 km lik bir yolculuk sonunda gao ya ulaştık. yol rahattı yer yer 80 şeritlik bir otoban gibi olan çölde genelde aynı yol izleri takip ediliyor. çölde kuma saplanan bir araç ekipmanı yoksa bir diğer araç gelene dek beklemek zorunda kalıyor, bu nedenle biribirini tanımasalar da insanlar aynı güzergahta giden bir başka araçla birlikte seyahat etmeyi tercih ediyorlar. yol zorlayıcı, sıcak anlatılamaz düzeyde.. toz ve çölde yaşanılan ufalmışlık hissi ise tarif edilmesi güç bir güçsüzlük deneyimi idi...

DSC 0124


DSC 0140


DSC 0161


DSC 0171


DSC 0176
 

Etiketler
Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

gao... mali nin kuzey doğudaki son şehri, bundan sonrası nijer ve cezayir sınırları ve çölden ibaret.. gao da 1 gece kaldıktan sonra yola devam edip ansongo ya oradan sınırı geçip nijere ve sınırdan 120 km içerdeki tillaberi ye misafir olmayı planladık. ertesi gün sınırdan geçip 30 km lik tanpon bölgeyi aştıktan sonra nijer sınır kapısından vizemiz olmadığı gerekçesi ile reddedileceğiz, 1200 km geldiğimiz yolu tekrar mı döneceğiz sorusuna ise çayını yudumlayarak sırıtan nijer gümrük şefi "evet !" yanıtını verecek. tekrar gaoya döneceğiz, sonraki gün yine girişimde bulunup sınırı geçeceğiz ama sınırdan 120 km içerdeki tillaberi de nijer polisi bizi yine durduracak tillaberi de zorunlu konaklayacağız ve gezinin en stresli dönemini iç karışıklıklarla boğuşan bu güzel afrika ülkesinin ortasında bilinmezliklerle dolu bir 2 gün yaşayarak geçireceğiz.

DSC 0195


DSC 0201


DSC 0203


DSC 0210


DSC 0237
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

13 gün, böylesi zorlayıcı ve daha önceden rotayı katetmemiş bir ekiple yapılan bir seyahat için uzun denilebilecek bir seyahattir. İlk 2 gün bamakoda sonraki gün yolda ve 4. gün timbuktuya ulaşma heyacanı içinde öyle ya da böyle geçti. Yoruldugumuzu timbuktuya vardıgımız gecenin sabahında yataktan ikalkmaya çalıştıgımızda toparlayamadığımız bedenlerimiz anlatmıştı bize. Çok yorulmuştuk gerçekten de. Bir yandan yol, bir yandan coğrafya, iklim, korunması gereken ekipmanlar, ilerledikçe başgösteren eksiklikler ve yıpranana sinirler timbuktuda tam sınırdan dönülen bir gerilim boşalmasına dönüşmüştü.

Gao ya yola çıktığımızda bizden beklenmeyecek denli büyük bir hata yaptığımızı farkettik. rehberle karşıklı anlaşamama ve anlatamama hali yaşandı, büyük bir şoktu, seyahatin en zorlu iklim ve yol etabı olan timbuktu-Gao etabına sıfır su stoğu ile yola çıktığımızı yolun ilk 50 km sinde farkettik. Rehbere hışımla yüklendik, ben size defalarca dedim hayır dediniz ısrarla bir bildiğiniz var diye düşündüm diye yanıtladı. ama yoldan buluruz meraklanmayın dedi. oysa yol gittikçe daha da uzağa giden bir kayıp ülke gibiydi. 4 saat susuz devam ettik, bu zaman zarfında sinirlerimiz iyice gerildi, çıldırma yolunda ilerlediğimizi düşünmeye başladık. birbirimize sukunet telkin ettik, susuzluğun bizi gerdiğini dile getirdik ama yine de sinirlerimizin alt üst olmasına engel olamadık.

Mantıksız geliyor evet, basiretin baglandıgı an diyebilirz. susuz yola çıktıgımızı ve yolun durumunu farkettiğimiz anda geri dönmeliydik, zaman kaybını göze alamadık, ne mantık !!!

gao ya yaklaşmışken, dudaklarımız sahiden de çatlamış ve acıyordu, hareketlerimiz yavaslamıştı. rehberi öldürmeyi planladığımı hatırlıyorum, sahiden de bir şekilde öldürmek istedim adamı. az kaldı dedi habire, her az kaldı demesinden 1 saat sonra yine az kaldı dedi, ikindi sıraları sanırım gao ya hala çok olduğunu sonradan anlayacağımız bir vakitte ismi cismi bilinmeyen büyükçe bir köye vardık. nijer nehri kıyısındaki bu köyde nehir kıyısında ilkel, insanların tamamının durup size baktığı, ürkütücü, yürümenin bile cesaret gerektirdiğini bugün burada itiraf ettiğim bir pazar yerine daldık 2 kişi. ne bulsak içmek üzereydik, sabrımızın sınırlarındaydık artık. ve nerdeyse kaynama noktasında, kalitesiz yerel gazozlar bulduk, 10 şişe kadar satın aldık, dayanmış ve kapalı içecek bulmuştuk. ılık değil, açıkca sıcacık olan şişeleri diktik peşpeşe, bu bile çok iyi geldi ve yeniden insan gibi konuşmaya mantıklı cümleler kurmaya başladık. akşam üzeri gaoya vardık ve susuzluğumuzu giderdik.

bu önemli bir dersti, biz bile, kendine bu kadar güvenen bu 4 kişilik ekip bile sinirlerinin ne kadar gerilebildiğini farkedip şaşırmıştık. gao da yaşadığımız konaklama krizi ile artık gerilmiş olan ve gittikçe reel etkisi artan gerilim, baştan göze aldığımız ve hatta değişik alternatiflere göre kriz planları bile yaptığımız aksaklıkları çok derin etkilenerek yaşamamıza yol açtı.

tizi mizi camping o geceyi nispeten sakin geçirmemizi sağladı. ama ilerleyen günlerde gerilim azalmayacak artacak, aksilikler gittikçe büyüyecekti.
 


Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

sıcak nedense artık daha yakıcı gibiydi. 40 dereceler değil bahsettiğim sıcaklık, termometreye bakmak insanın moralini bozmaya yetiyordu. gaodan sonra yolu görüntüleye görüntüleye, ama akşam tekrar geri döneceğimizi bilmeden 130 km gidip ansongoya oradan tanpon bölgeye geçtik, dönüş yolunda artık gizlemediğimiz gizlemek için çaba gösteremediğimiz gerilimin kollarına kendimizi bırakmıştık.

neşe nöbetleri yaşıyor insan böyle gerilim anlarında. bir sıkıntıdan çıktığınızı düşündüğünüz anda, sonrasında artık daha kötüsü olamaz diye kendinizi ve çevrenizi ödüllendirmek istiyorsunuz. artık gaoya gelen yoldan gao dan kurtulduk diye sabah sınıra giderken tüm yedek yiyecek stoklarımızı çocuklara ve otel çalışanlarına hediye ederek gittik !!!! akşam ise panikteydik. yerel yemekleri biz dahi yiyemedik ey izleyici, yiyebilecek kimse var mıdır bilemiyorum. tekrar gaoya dönerken, ülkeye dönebilme endişesini ilk kez yaşadığımı anımsıyorum, tillaberi de bu endişeyi yüksek sesle tartışacak ve çok ciddi ihtimalleri arabada durarak geçirdiğimiz 8 saat lik zaman zarfında başka sayısız şeyle birlikte tartışacağız.

gaoya dönerken bir pazar yerinde rasladığımız bir kök üzerinde, bu patatestir, değildir tartışması ekipte krize yol açtığında, krizin ortasında bile hem tartışıyor hem tartışmanın anlamsızlığını dile getirip gülüyor hem de tartışmaya devam ediyoruz.

gece yarısı tekrar tizi mizi deyiz patates bulup yemek yapıyoruz, birbirimize sarılıyoruz, ama hala patatesti değildi tartışması sürüyor !!!! bu biz değiliz diyoruz, toparlınıyoruz, nijere geçmekten başka bir şey düşünmüyoruz. iki şey etken bu ısrarda, kimse o çölü tekrar dönmek istemiyor, göze alamıyoruz.. ikincisi, nijere geçememiş olmamalıyız. bunu kendimize dahi anlatamayız gibi bir ruh halindeyiz... birbirimizi toprlamaya çalışıyoruz. birbirimize su hediye ediyoruz, bisküvi hediye ediyoruz, sabah omletin en güzel yerini arkadaşımız tabagına koyuyoruz, birbirimizin sigarasını yakıyoruz.. aşacağız diyoruz, sen çok yoruldun diyoruz birbirimize..

DSC 0327


DSC 0351


DSC 0355


DSC 0357


DSC 0382
 



Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

labbezanga mali-njer sınırında mali sınır köyü.. ikinci gün daha ayrıntılı anlatacaklar, iki ülke ve iki ülke sınır görevlileri arasında uçurum var nerdeyse, birbirlerinden pek hazetmiyorlar, birbirlerinin sınırından geçerek gelenden de öyle.

bakınız, labbezenga da mali gümrüğü çıkış kaşesi vurmuş passporta, mali vizeniz tek giriş, nijer sınırına gitmeniz yarım saat sürüyor, nijer reddetmiş, dönüşte acaba mali bizi alacak mı paniğini düşünün... panik panik. birbirimize tanpon bölgelerde günlerce kalan insanların, gümrüklerin örneklerini anımsatıyoriuz. Daha fazla detaya girmemem gerekiyor. geçici izinlerle vizeleri niameyde almak üzere nijere kabul edileceğiz ama bu kabul de sayısız geçiş noktası olan niamey yolunda çok işe yaramayacak..

hata bizdeydi bunu artık kabul ediyoruz. bamakoda nijer elçiliğine gidip vize alabilirdik. ama nijerli rehberimiz sorun olmadıgını söyledi diye yola koyulduk, oysa nijer ocak ayından beri kara sınırında vize vermiyordu!!!

buradan nijerin iyiniyetli polislerine ve insanına eleştiride bulunmak haksızlık, onlar görevlerini yaptılar, ama biraz fazla yavaş davrandılar, süreç çok gerilimli işledi. ben tüm bu olanlar sırasında en umarsız ret yanıtlarını verenlerde bile asık suratlı bir görevliye raslamadım. teskin etmediler bizi, biz de zayıf görünmedik, ülkede isyan varmış bilemedik ve buna rağmen yine de ellerinden geleni yaptılar diyebilirim...

DSC 0385


DSC 0394


DSC 0476


DSC 0489


DSC 0491
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

Nijere girdikten sonra, tillaberi de 2 gün 1 gece geçirip niameye gönderiliyoruz. telefonun çektiği her yerde iletişim kurarak çözüm arıyoruz. nijer de türk elçiliği ya da konsolosluğu yok, nijerya türk büyükelçiliği durumu öğrendikten sonra büyük ilgi gösterdi. nijerya türk büyükelçiliği görevlilerinin bizi yönlendirmelerindeki içtenlik, gösterdikleri çaba, yaptıkları girişimler her türlü övgüyü hak ediyor. ülkemizle devletimizle duyduğumuz gururun nasıl tavan yaptığını anlatamam o an. bize çölün ortasında sahip çıkılması hayatımız boyunca unutamayacağımız bir duygu sağanağına yol açtı.

nijerde çekim aletlerimizi çantalardan bile çıkarmadık. 2 gün sonraki uçağımızı beklemek ve casablancaya uçmaktan başka bir şey düşünmüyorduk. ve bize uçuş saatine kadar vize verildi.

oysa aksilikler bitmeyecekti..


devam edecek...
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

Nijer de 2 günlük de olsa vizelerimizi alıp bir de otele yerleştikten sonra biraz olsun kendimize geldik ve moraller düzeldi. günü lübnan lokantası ile otel arasında mekik dokuyup otelde sohbet ederek geçirdik, artık öyle bir hale gelmiştik ki, nijer de darbe olması ihtimalinden istanbulda deprem olması ihtimaline kadar konuşmadığımız afet senaryosu kalmadı diyebilirim. bu ruh haliyle uçağın kalkacağından emin olmak için 1 gün öncesinden havaalanına gidip soruşturmak istedik, kalktık gittik ve bingo !!! havaalanında grev başlamıştı ve en az 4 gün hiç bir uçuş gerçekleşmeyecekti:smiley:)

şoku kısa sürede aştık ve durum değerlendirmesi yaptık, gece yarısı planlamaya koyulduk ve haritayı masaya koyarak ülkeyi karayolundan terketmeye karar verdik. vizelerimiz sadece 2 günlüktü, havaalanındaki grev de bizim suçumuz değildi ama bir kez daha vize sıkıntısı yaşamak istemiyorduk. gece sabaha dek air maroc havayollarının telefonlarına ulaşmaya çalıştık ve hiç bir şekilde yanacağı şimdiden belli olan niamey-casablanca uçuşumuzu nereye nasıl aktarabileceğimizi netleştiremedik. uluslararası uçuş kuralları gereği uçuş limanından kaynaklı nedenlerle uçuş şirketi sorumlu tutulamıyordu ve air maroc büyük ihtimalle bunu ileri sürecekti ( bunu haklılık olarak dile getirdiler daha sonra)

Sabah erkenden bir araç kiraladık ve sonraki gece casablancaya uçuş buldugumuz için en mantıklı nokta olduğuna geceden karar verdiğimiz üzre burkina faso başkenti ougaudougou (kısa adı waga) ya gitmek için anlaştık. günlerden cumartesi ve afrikada insanlar her fırsatta tatil yaptıkları için öğleden sonra hiç kimseye ulaşamayacağımızı bildiğimizden waga-casablanca uçuşu için bilet ayarlama işini niameyden yapmaya karar verdik. niameydeki havayolu acentasına gittik ve biletlerimizi waga acentasından almamız gerektiğini usulün bu oldugunu söylediler, yola çıktık, niameyden henüz çıkmış sınıra doğru gidiyorduk ki artık yaşadığımız aksiliklerden kazandığımız deneyimle waga acentasının telefonunu bir şekilde bulup yolda gider halde acentayla konuştuk, akşam saatlerinde ancak orada olacaktık ve acenta çoktan kapanmış olacaktı, bilet alamayacağımızı öğrendik

gerisingeri niameye döndük, 2 saatlik bir uğraş sonunda waga-casablanca uçuşu için biletlerimizi alabildik ve yola koyulduk. şimdi sınıra 1.5 saat uzaklıkta idik ve iki şey kafamızı meşgul ediyordu: 1- nijer den çıkabilecke miyiz? 2- Burkinaya girebilecek miyiz?

Nijer gümrüğüne vardık, biz gidiyoruz dedik usulünce:smiley: hafif tombulca bir abla passportlara baktı bize baktı.. yine passportlara baktı, "nijerden mutlu ayrılıp ayrılmadığımızı" sordu, yerleşmeyi bile düşündüğümüzü ama naparsınız ki ailelerimizi almaya gittiğimizi söyledik:smiley:) kolayca geçtik nijer gümrüğünden.. burkina gümrüğüne girdik, ve hiç ummadığımız bir şekilde toplam 12 dakikada vizelerimizi almış bir şekilde burkina topraklarında idik.

Burkina ya nijer sınırından girdiğinizde, vize, gümrük, araç gümrük, araç kayıt, local yol bileti olmak üzere 5 ayrı noktadan geçiyorsunuz ama her birinde en fazla 10 dakka oyalanarak yola devam edebiliyorsunuz.. sınır ile başkent arasındaki yaklaşık 600 km lik yolu (yol güvenli değildi ve yol kesip adam kaçırıp soyan çeteler hakkında sıkı sıkı uyarılmıştık, ayrıca şoförümüzün endişeli hali bizi de ciddiyete sevketmişti) hiç ayagını gazdan çekmeyen şoförümüz sayesinde hızla aldık ve başkent waga ya girdik, uçuşa henüz 5 saat vardı ve geceyarısına dek başkentte oldugunu öğrendiğimiz türk cafesinde dinlenip, ekler ve limonata içerek geçirdik. havaalanına giderken, 24 saat açık eczanelerin birinden malaria tabletlerimizi de aldıktan sonra artık batı afrika maceramızın sonuna gelmiş ve casablanca üzerinden yurda dönüş yoluna girmiştik.

uçağımız sabaha karşı casablancaya indiğinde yaklaşık 40 saattir uyumamıştık ve dökülüyorduk. casablancada thy nin tarifeli seferini beklerken uyuyaklıp uçağı kaçırmamak için sık sık yer değiştirip kahveler içerek ayakta durmaya çalıştık ve istanbul uçağına bindiğimizde derin bir uykuya kendimizi teslim ettik. pazar günü akşam saatlerinde atatürk havalimanında evlere gitmek üzere vedalaşırken aklımda kenya ya ne zaman gideceğiz sorusu vardı.
 


Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

waga yolu ..[attachment=1]waga yolu ...[attachment=2] birkaç türk tarafından burkina başkenti waga da açılmış olan ve memleket özlemine birebir iyi gelen çayları olan istanbul cafe[attachment=3] casablanca da zorlukla gözlerimi açık tuttuğum bir anda ....[attachment=4]

DSC 0244


DSC 0275


DSC 0298


DSC 0314
 



Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

görünen zincileri çıkmış ama görünmeyen zincirleri hala ruhlarına bağlı olan batı afrikayı hiç unutmayacağız...
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

Tekrar tebrik ederim Serdar Bey, yazınızı üçücü kez okudum, kaçırdığım bir şey olmasın diye.
Yaşadığınız gerginliği hissettim desem yeridir.
Genel olarak geçtiğiniz ülkelerdeki din yapısı nasıldı? Müslüman, hristiyan ya da yerel dinler?
Bunu şu yüzden soruyorum, -her ne kadar hoşlanmasam da- insanlar aynı dinden olduklarını anladıklarında tavırları birden değişiyor. Daha bir yardımcı olmaya çalışıyorlar.
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

TV'lerde izlenen belgeselller ya da dergilerde okunan gezi yazıları ve sizin yaşadıklarınız, gerçekler daha bir farklı. Daha ürkütücü bir manzara çizdiniz.
Elinize sağlık. Bazen yazmak gezmekten daha zordur. O nedenle de teşekkürler.
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

İşin en ilginç yanlarından birisi, biz kendimizden emindik, hemen her şeyi düşündük ve bu başımıza gelenleri dahi öngörmüştük ! gitmeden önceki yazdıgımhazırlık notlarım var ilk sayfada, sanki yaşayacakmışız gibi bu konuyu tartışmışız kendi aramızda. nijer kara sınırından vize vermezse naparız diye değerlendirdik ve bu ihtimali bamakoda dahi masaya yatırdık, ama diyorum ya başka izahı yok, basiretin bağlandığı anlar vardır.

tillaberi de şöyle hesaplar yaptığımı hatırlıyorum, bir kısmını ekiple de değerlendirdik. ya bizi cezaevine atarlarsa, ya aylarca mahkeme yüzü görmeden kalırsak, naparız nasıl ayakta kalırız bunları düşündük, cezaevinde nasıl bir tavır takınacağımızı, nasıl besleneceğimizi, çıkmak için ne tür girişimler yapacağımızı hesapladık. orda bir sinir boşalması anında bir memuru tartaklayabilir ve cezaevine düşebilirdik mesela. bir ara da hepimizi değil de bir ya da birkaçımızı alırlarsa naparızı tartıştık. bunların bir kısmı makul gelmeyebilir ama bu biraz da yapı meselesi, ben kendimi alamam böyle tasarımlardan.
 

Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

Eftelya ve Caner Bey'e hoş mesajlar için teşekkür ediyorum.

Bali Bey, sizin sorunuzun yanıtını biz de merak ediyorduk giderken. Çok şaşırdılar müslüman olduğumuz öğrendiklerinde. oralardaki geçer algı, islam siyahların hristiyanlık ise beyazların dini şeklinde. müslüman olduğunu söyleyen ve mesela "selamün aleyküm" diyen "elhamdülillah" diyen bizleri görünce şaşkınlıktan sarılan da oldu, gidip başkalaırını getirip bize bir kez daha elhamdülillah dedirten de... maalesef türkiye hakkında çok az malumat sahibi insanlar. çok eğitimli sayılanların arasında bile türkiye denildiğinde durup düşünenlere rasladık. gittiğimiz her yerde türk olduğumuzu ve türkiyeyi bilip bilmediklerini sıklıkla sorduk, batı afrikada da maalesef daha henüz döndüğüm kenya da da durum aynı, türkiyeyi bilmiyor insanlar, bilenlerin ise nerdeyse tamamına yakını türkiye dediğinizde değil galatasaray ya da fenerbahça dediğinizde "hımm" ladılar:smiley:

müslüman oluşumuz timbuktuda bize tüm kapıların açılmasını sağladı. köylerde de çölde de müslüman oluşumuzun bir kalkan misali ordaki varlığımızın güvenliğini bir nebze temin edişini yaşadık. ülkelerdeki müslüman nüfus oranı çok yüksek (%90 ların üzerinde mali ve nijerde. Burkinada ise % 60 hristiyan %35 müslüman sanırım) müslüman müfus oranı çok yüksek olmasına rağmen mali nin en ücra köşelerinde bile hatta çok değil 80-100 hanelik kimi köylerde bile misyoner kiliseleri/okulları/plantasyonlarına rasladık. değişik hristiyan kiliseleri çok kararlı bir şekilde ülkelerin içlerine kadar yayılmış ve faaliyet göstermekteler.

Çok ilginç bir ayrıntı bu noktada aklıma geldi, mali-nijer ve burkina faso başkentlerinde şu çok tartışılan türk okulları var. Bu okullarda ülkenin en üst düzey siyasi ve askeri yetkililerinin cocukları bile okuyorlar ve gözlemlediğimiz kadarı ile epey de ilgi görüyor bu okullar. muhatap olmak durumunda kaldığımız kamu görevlileri türk olduğumuzu öğrendiklerinde illa ki bu okullardan bahsettiler ve bir yerde de nasıl olup da o okullarla tanışmadığımız şaşkınlıkla soruldu.

mali nin kimi bölgelerinde ve nijerin 2 eyaletinin geniş alanlarında pagan inanışının hüküm sürdüğünü biliyoruz. bamako çarşısında kurutulmuş insan kafatası dahil envai çeşit hayvan kurutulmuşu ve derisi kemiği kafatası pagan geleneklerine göre yapılan büyülerde kullanılmak üzere satılıyor. büyücülük bu kesimde çok yaygın.

umarım yeterli olmuştur izahım, eksik kalan hususlar varsa tamamlarım, anlatılacak şeyler anlattıklarımdan kat kat fazla ama işte böyle sorulunca geliyor insanın aklına.. sevgi ve saygılarımla.
 



Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali

Serdar bey doğrusu cesur bir davranış olmuş afrika seyatiniz.Ama çokda güzel şeyler ve fotoğraflar var.Eksikliklerimi giderdi öğrendiklerim.Tşk.ederim.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,435
Mesajlar
1,517,926
Kayıtlı Üye Sayımız
172,082
Kaydolan Son Üyemiz
Tsow


Geri
Üst