Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

ağız alışkanlığı yaparak sıkça kullandığımız küresel ısınma lafını bırakarak ''iklim değişiklikleri'' dememiz daha yerinde olacaktır.çünkü bir yerler ısınırken bazı yerler de soğuyacaktır..örneğin Dortmund da hava sıcaklıkları yıllar geçtikçe düşmüş.örneğin İzlanda topraklarının büyük bir kesimi tarıma elverişsizdir ve şuan% 0,5’inde tarım yapılmaktadır.ancak izlanda da yapılan arkeolojik çalışmalarda buraya 1200 yıl önce gelen vikinglere ait kayıklar vb eşyalar bulmuşlar.buraya yerleşme amaçlı gelen vikingler yanlarında keçi, koyun ve yetiştirmek için tohumlar getirmişlerdir.bu da şunu gösteriyor ki İzlanda eskiden şuan olduğundan daha sıcakmış ve tarım yapılması daha mümkünmüş.

iklimdeki kararsızlıktan dolayı şuanki süreç büyük çoğunlukta ısınma olduğu için genelde küresel ısınma sözünü kullanıyoruz.elbette insanoğlunun buna katkısı tartışılmayacak kadar büyüktür ama şunu unutmamalıyız ki bizler bu süreci hızlandırıyoruz.yani iklim değişikliklerinin tek nedeni biz değiliz.

buna ilave olarak Güneş' in yaşlanmasıyla birlikte çapı, ışıması ve parlaklığı kendi doğal süreci içerisinde değişim gösteriyor.çap büyüyor, parlaklık ve ışıması da artıyor.

durum böyle olunca bu değişim sürecine herkesin ve herşeyin etkisi var gibi görünüyor.burada asıl sorun şudur ki sadece insanoğlu doğal olmayan sebeplerden doayı bu değişime katkıda bulunuyor.bunun sebebi de kendimizi diğer doğal yaşamını sürdüren canlılardan kat kat hatta birbirimizden de üstün görüşümüzdür.

yanlış hatırlamıyorsam amerikada kyoto protokolünü imzalatmak isteyenlerin başındaki bir adam şöyle söylüyordu...bu bilinci oluşturmanın zorluğundan bahsediyor ve ekliyor..zor olan şu ki ben her sabah 4000cc lik cipimle işime gidiyorum diye hayatında hiç cip görmemiş binlerce insanın ölümüne sebep olduğumuzun bilincine varmaktır diyor.

bu forumda bu konuda bilinçli olduğumuzu düşünen bizler 2000cc-4000cc lik jeeplerle sadece zevk için turlara çıkıyor zehirli gazlar salıyoruz.şimdi ben kalkıp bir konu açarak bu insanlara durumun bilincinde olmadıklarından bahsetsem hemen tepkiler alıp dışlanacağım.ama işte o adını bilmediğim adamın söylediği gibi, durumun gerçekten bilincinde olmak, bilinçlenmek çok zor.ne yapalım motorsikletle, arabayla, jeeple gezmeyelim mi.gezersek bu sürece katkıda bulunacağız.alternatif enerji kaynaklarının yaygın kullanımını bekleyip güneş enerjili arabalar çıkıncaya kadar binmeyecekmiyiz arabalara.sanayiler üretime ara mı vericek?

cevap hayır olunca bu kez iklimi kontrol alma durumları ortaya çıkıyor.bulutları tohumlayarak yağmur yağdırıyoruz iklimi kontrol altına almaya çalışıyoruz.volkan patlamalarıyla püsküren küller neticesinde girildiği düşünülen buzul çağına benzer birşekilde ısınan dünyayı volkan patlatarak ya da havaya kül serpilerek soğutulması çok da uzak olmayacak bir gelecekte gerçekleşecektir. bizler bu dünyada yaşayan diğer canlılardan farksız olduğumuzu anlayıncaya kadar dünyamız yakalandığı hastalıktan kurtulmayacaktır.

isimlerini sıkça duyduğumuz ve faydalı işler yaptığını düşüüğümüz STK ların konu hakkında bastıkları yazılarda ya da yaptıkları sunumlarda gördüklerimizi bir düşünelim.televizyonu stand-by da bırakmak yerine düğmesinden kapatmamızı, şarj aletini şarjda bırakmamızı, klima kullanmak yerine iki kat daha kalın giyinmemizi istiyorlar.kazanda yakmak için ya da sırf zevk olsun diye otomobil lastiği yakan bir kişi milyarlarca prizde kalan şarj aletinin kullandığı elektrik santralinin salacağı zehirli gazlardan, atıklardan çok daha fazla zehirli/zararlı atık salınımına sebep oluyor.yoksa STK lar da mı bizi uyutuyor.yok artık daha neler diyen arkadaşlar: o halde iklim değişiklikleri çok da önemli değilmiş ya da zaten beklenen, istenen bir durummuş diyorum..

Ynt: küresel ısınma değil iklim değişiklikleri

bölüm II:

biraz da gidişata buyuk ölçüde hızlandıran büyük güçlerden bahsetmek istiyorum.

peki sona doğru ne olacak.içilecek son birkaç litre suyu kimler içecek.yukarıda bahsettiğim üstünlük duygusunu en çok benimseyen en güçlü olan insanlar elbette.kaos kelimesini kullanmak istemesem de insanlar birbirine girecek ve işte o en zor günlerde bile hayatlarında cip görmemiş insanlar bu gidişata en ufak bir katkıda bulunmamışken yok olup gidecek ve gücü ellerinde tuttuklarını düşünen insanlar diğerleri nefes alamıyorlarken kalan son rezervleri kullanacak ve son nefeslerini hiç sıkıntı çekmemiş olarak verecekler.

bu konu bu kadar çok tartışılıyorken, bu kadar ciddiyken neden her saniye dünyanın dört bir yanına yüzlerce rüzgar türbinleri kurulmuyor.neden çöller güneş panelleri ile kaplanmıyor.neden fabrikaların sıcak atık gazları isveç vb ülkelerde olduğu gibi evlerimizin ısıtılmasında kullanılmıyor.çünkü o güçler ellerindeki son damla benzini satmadan, sahip oldukları ve henüz sahip olamadıkları doğal kaynakları tüketmeden buna izin vermiyorlar.son damlayı sattıklarında ise yine bu karlı işlere kendileri girecekler.

shell neden echomarathon düzenliyor.kendi satışlarına darbe vuracak bu yeni alternatif enerji kaynakları konusuna yabancı kalmıyor.çünkü bu teknolojiyi yakından takip edip, başından beri bu işin içinde olup ileride hidrojen ve benzeri AEK satışını da kendileri yapacak ve sahip oldukları gücü kimselere kaptırmayacak.

Ynt: küresel ısınma değil iklim değişiklikleri

bölüm III

yaban hayatından bahsetmeden kapatamazdım konuyu..tabi burada benim üzerinde durduğum konu yine 'bilinçlenme' ve 'bilinçlenme zorluğu'

arkadaşlar bu konularda o kadar doluyum ki şuan sinirle karışık üzüntümden dolayı anlatmak istediklerimi tam olarak aktaramayabilirim.

sizler gibi ben de bir gezginim ve gezenbilir dediğmize göre karşılaştığım, gözlemleyebildiğim birkaç olaydan bahsetmek istiyorum..

ben 24 yaşındayım ve doğa yürüyüşlerine çıktığımda halen çok nadir de olsa önümden keklik havalandığı için, sabah çadırımızın önünde ya da yürürken kurt, tilki, tavşan ayak izleri gördüğümüz için, yakalanan sırtlanı bizzat okuduğum üniversiteye getirildiğinde gördüğüm için, gözümle görmesem de geyik ve karacanın varlığından bahsedildiği için kendimi şanslı hissediyorum.ancak çocuklarımıza bize de karacadan bahsederlerdi diyecek olmanın da üzüntüsünü şimdiden yaşıyorum.

kurutulan amik gölünün kurumayan 'gölbaşı' mevkiinde fotograf çekmeye uğraşırken motorsikletli adamların bir sağ bir sola gitmelerini anlamaya çalışırken hemen 50m önüme inen 5 tane yaban kazını görünce bir an heyecanlanıyor ve birkaç saniye sonra motorsikletlilerin bulunduğum yöne doğru geldiklerini görünce içimden 'Allah kahretsin' diyorum.1 dk geçmeden kazlar tekrar havalanıyor ve gözden kayboluyorlar.motorsikletliler de öyle.10 dakika sonra bu sefer arkamdan geliyor kazlar biri eksik olarak.henüz inişe geçmişlerken başlıyor tüfek sesleri.boğaza doğru sürüyorlar kuşları.ve daha yükselemeden indiriyor canım kazları , 'çeteler', ' vahşiler', yiyecek ekmek bulamayasıca insan sıfatından çok öte varlıklar.ve 5 kaz eksiliyor göç yolundaki arkadaşlarının arasından.hemen Gölbaşının bağlı olduğu ilçeye iniyorum.sinirle giriyorum önceden tanıdığım avcılar federasonu başkanının yanına.durumdan haberi var.orman bakanlığından ekipleri çağırmış.çıkmışlar yola.başkanın söylediğine göre flamingo da vurulmuş aynı gün birkaç tane.

yine bir gezide bir yaylaya çıkıyoruz.elinde tüfek bir 'gereksiz oksijen tüketen varlık'la konuşuyorum.eskiden burdan kazlar geçerdi diyor.şurda bir geçit var orda bütün köylü bir sıkıştırırdık diyor günde 100den fazla kaz indirir şenlik yapardık köyde diyor.şimdi geçmiyor diyor ama kendine pay biçmiyor ve ekliyor.eskisi gibi geçse de bir ziyafet çeksem şööyle..kaz etini özledim valla..

akdeniz bölgesinde Antalya nın bir dağ köyündeyiz.eskiden yürürken önümüzden 3er 5 er keklik kalkardı buralardan diyor.ve av hikayelerini anlatmaya başlıyor..çok az kaldı artık diyor.sonra köye gelirken önümüzden bir keklik havalandığını söylüyoruz adama.sanki GPS koordinatları verir gibi söylüyor yerini.onu vuramadım bi türlü diyor.denk gelse onu da vuracak..Dağlarda geyik var mı diye soruyoruz.çok nadir diyor.artık yasak.koruma altında ama biz yerlerini biliyoruz diyor.arada gidiyoruz yine diyor..

bir balıkçı anlatıyor.eskiden köyde biri öldüğünde gömdükten sora mezarı başında 1 hafta biri beklerdi, sırtlan gelirdi ölünün kokusunu alıp diyor.şimdi kalmadı tabi.

bende de çook sizde de çok hikaye vardır böyle arkadaşlar.

geçenlerde Ağyatan lagunune kuş fotografı çekmeye gittik.3 kişiydik.birer fotograf makinasından toplam 3 fotograf makinası.bi gözlem kulesine çıktık.baktık kuş muş yok.daha acemiyiz zaten.sonra tarım arazisi açan bi abiye sorduk.orman bakanlığının lojmanı varmış onu tarif etti oraya sorun yardımcı olabilirler dedi.gittik sorduk.kanuna göre bizden makina başı 89 ytl para istedi.öyle kanun mu olur dedim tersledim ama ceza yazarım dedi.sonra o zman ben tuzla ya gideyim deniz kenarında piknik yaparız bari dedim.olmaz ordan da kuş geçiyo.ya fotograf çekersen dedi..eve döndüm.bilgi edinme kanunundan ilgili kanunu istedim.gerçekmiş.milli parklar genel müdürlüğünün aldığı karara göre koruma alanlarında kuş fotografı çekmek 89 ytl.video çekmek 1.400 ytl imiş..yorum yazmıycam zaten buna.siz yorumlarsınız.

eğitim ilkokulda başlar.şimdi gönüllü olarak bütün Türkiye yi dolaşsak ilkokul çocuklarına eğitim versek konu hakkında.bu çocuklar büyüdüklerinde kuş ya da memeli yaban hayvanı kalmayacak ki dağlarda..50-60 yaşında adama da veremezsin eğitimi.adamın son isteği zaten ölmeden önce bi kez daha geyik eti yemek.

avclara kızıyoruz ama özel avlaklar yapılsaydı zmanında ki hala yapılabilir ve olanlar var zaten, sayıları arttırılabilir.sözünü ettiğim ve bahsi geçmeyen bir sürü hayvan populasyonlarında artış olacaktı.kaçak avcılığın önüne geçilemiyor zaten.o halde özel avlak yapılsa kaçak avcılığn da önüne geçilecek hem de avlak sahibi ve çalışanlarının ekmek teknesi olan bu avlaklarda populasyon arttırılacak.bulgaristanda bir akrabamız bir avlak işletiyor.ailem yazın oradaydı gezi amaçlı.ve görseniz heyecanla oraya gitmek istersiniz.onlarca geyiği bir arada videoya çekmişler.uzun süreli kamplar kurup şans eseri bir tane görmemişler anlıycağınız.kaçak avcılığın önüne nasıl geçiliyor diye sordum.adamlar bu işten para kazanıyor başkasına yedirirler mi hiç kritik noktalarda gözetliyorlar dediler..

ava tamamen karşı olan biri olarak madem ki engelleyemiyorsun ve çoğaltamıyorsun o halde bu işi kontrollü yapabilecek olanlara bırakmak en mantıklısıdır.

nereye doğru gidiyoruz arkadaşlar.o hayvanlarla birlikte bizler de ölüyoruz..

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

çok başarılı bir çalışma,sade bır anlatım,

teşekkürler,bu forumu ziyaret edenlerin diğer insanlara anlatacağı birşeyler olmalı bu konu hakkında.

buu konu hakkında duyarlı ınsanları ınsanlık namın a beklıyoruz.

tekrar teşekkürler dostum...

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

okuman beni şaşırttı doğrusu.gezenbilircilerin sadece off road yada gezip tozmak konularında duyarlı olduklarını sanmıştım.yazımı beğenip beğenmemenden ziyade vakit ayırıp okuduğun için teşekkür ederim..

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

Hüseyin bu nasıl bir laf sokmadır böyle Kimin neyi okuyup, kimin nerede ne yaptığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

okuman beni şaşırttı doğrusu.gezenbilircilerin sadece off road yada gezip tozmak konularında duyarlı olduklarını sanmıştım.yazımı beğenip beğenmemenden ziyade vakit ayırıp okuduğun için teşekkür ederim..

önemlidegil,

okuma alışkanlığı bende yurtdışında önemini kazandı,ilk gittiğim yıllarda çok az yabancıdilile pek olmuyordu,gördüğün ve duydugun herşey yabancı bulduğum türçe kaynaklı kitap,dergi(takvim yaprağı)herşeyi en az 4 kez okudugumu biliyorum.

önemli olan okumak değil bence okuduğunda birşeyler anlamak ve anladığın kadarınıda hayata geçirmektir.

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

sedat hocam laf sokmadım düşüncelerimi söyledim.foruma son gönderilen 100 mesaja bir bakın.çevre konusunda yazılan kaç mesaj var.ben kimsenin neyle ilgilendiğine karışamam elbet.hatta gezenbilir doğa sporları, gezi ve macera forumu.ama çevre konusunda daha duyarlı olunabilir.benim gözlemlediğim ise daha çok doğayı korumaktan bahsetmek yerine yapılan etkinliklerden, arazi araçlarından bahsediliyor.haddim olmadığı için yazmamıştım daha önce ama offroadçu arkadaşların yazılarını okuyor ve fotograflarını takip ediyorum.bazı arkadaşlar iki kişilik küçük bir ateş yakmak yerine bir kuzu çevirecek büyüklükte ateş yakıyor..yazımda da bahsettiğim gibi herkesin dilinde bir küresel ısınma var ama biz burada ciplere binip geziyoruz diye hayatında cip görmemiş insanların hayatlarını tehlikeye atıyoruz.
sonuç olarak benim gözlemlediğim kadarıyla gezenbilirde çevre konularına fazla eğilinmiyor yada büyük çoğunluk bu konu hakkında birşeyşeyler okumuyor yazmıyor sitede.

ayrıca sedat hocam yazımı yazarken çok çekinmiştim ne gibi tepkiler alırım diye.çünkü eğer okuduysanız sivil toplum kuruluşlarının büyük çoğunluğunun kuruluş amaclarının farklı olduğu, iklim değişikliklerinin insan etkisinin istenen bir durum olduğundan ve bunun arkasında buyuk güçler olduğundan bahsediyorum.kimse de çıkıp saçmalama ne alakası var ya da söylediklerinde haklı olabilirsin ben de şunu gözlemledim demedi.o yuzden öyle yazdım.

sürçü lisan ettim ise affola.

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

Hüseyin bey affınıza sığınarak ;Çevre duyarlılığı hakkında Off road bölümünden kampçılığa,dağcılıktan,doğada vahşi hayvanlardan korunma başlıklı yazılara kadar hemen her konuda bilginin bulunduğunu hatırlatmak isterim bu forumda.
Ateş yakmanın kurallarınıda,zararlı böceklerden korunmanın yolu da ayrıntıları ile anlatılıyor burada.
Büyük çoğunluk bu konular hakkında birşeyler okumuyor ve yazmıyor derseniz sitemiz üyelerine büyük haksızlık etmiş olursunuz diye düşünüyorum.
Off road yaptığı içinmi suçlu bu insanlar? Yoksa yaktığı ateşin büyüklüğünden dolayımı? Emin olun bu kadar fazla bilinçli insanın bir arada olduğu başka site bence Greenpeace tir.
Burada ne yasak fok avcılığını savunuruz nede nesilleri tehlikede olan türleri yok etmeye çabalarız.
Amacımızın bilinçli bireyler olarak paylaşım olduğu da gün gibi ortadadır.
Unutmamalıyız ki Forum ailemizde Doktorlar da mevcut mühendislerde,eğitimcilerde.
Yanlış anlaşılmalara mahal vermediğimi umarak saygılarımı sunarım.

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

sevgili 'doğuşlu' size hak veriyorum.sadece yeteri kadar ilgi görmediğinden yakınıyorum bu konuların.forumda hepsine yer verilmiş elbet.ancak siz de son gönderilen 100 mesaja bakarak % oran çıkarabilirsiniz.
yanlış anlaşılma yok merak etmeyin.sizler de beni yanlış anlamayın..saygılarımla

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

Hayır asla yanlış anlama gibi bir durum söz konusu değil.
Burada herkes kendi ilgi alanı olan konuda birer paylaşım içerisinde.
Kimseyi yermeden konuları aktarmak paylaşılan konularda gelen cevaplara yorumlar yazmak zaten bilinçli insanların işi.
O insanlarda bu forumda fazlasıyla var zaten.
Sakın olaki sitenin reklamını yaptığımı zannetmeyin.
Ben ne bu forumun sahibiyim nede moderatörüyüm ama inanın bana bu kadar kaliteli bir siteyi ve bu kadar doğa bilinci olan insanları başka bir ortamda bulamazsınız.
Emin olun çevresel faktörlere en az sizin kadar duyarlı bir paylaşım platformu burası.
Saygılarımla.

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

ister istemez konuya muadil olmam gerektiğini düşündüm. amacım neden böyle yazılar yazıyorsunuz demek değil. sizi bilgilendirecek bilimsel bilgilere de sahip olmadığım için yazım bilimsel makale olarak başka bir yerde alıntı olarakta kullanılamıcak.
Hz. mevlana'ya sormuşlar. en iyi neyi bilirsiniz diye cevabı; haddimi biliyorum demek olmuş.
bir çoğumuz değişik işler le iştigal olan ve türlü işler nihayetinde kazandığımızla geçinen yada geçinmeye çalışan insanlarız. bu bağlamda kimimiz dağdan bayırdan kimimiz börtü böcekten kimizde fotoğraf vb. uğraşlardan haz alıyoruz. bu örneklere eklenti yapmak olasıdır. zaten sitede bu işi hobi veya iş olarak yapan arkadaşlarda mevcuttur.
bildiğim ve bir çok arkadaşı da yakınen tanıdığım kadarıyla arkadaşlarımın bir çoğununda bu site vasıtası ile maddi bir kazanç sağlamak gibi düşüncesi yoktur.
evet bu sitede off roaddan bahsediliyor. hatta aramızda sizin deyimlerinizle kullanmayacağım ama cip ve benzeri araç kullanan arkadaşlarımız da var. ve gerçekten zevk için yapıyorlar. ben de yazılanları okuyorum. ama algılamada galiba farklılıklar var. ben etkinliklerine de iştirak etmedim fakat beni ve herhangi bir insana yada doğaya zarar verecek bir yazılarını okumadım.
off roadda takılıp kalmıyalım. diğer bölümlerde de yapılan etkinliğin nasıl yapılması gerektiği konusunda bilgiler fazlasıyla mevcut. kaldıki eksik gördüğünüz bir bilgiyi sizde ekleyebiliyorsunuz. sitede fark ettinizmi bilmiyorum. konu ile ilgili olmayan ama bilgi açısından paylaşılması olumlu olacak bilgiler hemen olmasada konu ile ilgili bölümlere taşınıyor. ki konuyu takip eden arkadaşlar o konuda da bilgi sahibi olsunlar.
bunu hemen bir örnekle anlatabilirim de: ben traking bölümünün serbest paylaşım bölümünde diğer arkadaşlarla deyim yerindeyse geyik yaparken söz son günlerde tartışılan bir olay olan kene ve kene ile ilgili konulara geldi ve bir medaratör arkadaş bizi sonradan uyardı. bizim paylaştığımız bazı bilgileri daha önce açılmış olan o bölüme taşıdı.
ben hiç av tfeğini elime almadım. heveste etmedim. mevsimi haricinde avlanmalarına bende karşıyım. ama bu onları aşağılayabilirim anlamına gelmemeli. yaradılanı yaradandan ötürü sevebilmeliyiz.
insanların bazı etkenlerde faal olduğunu anlatmaya çalışmışsınız. haklısınız. aslında direkt olarak sizi yargılar biçimde konuşmak ta istemezdim ama yargılanacak olan söz konusu insansa öncelikle yargılanması gereken o kadar konu varki.
yazdığım yaklaşık 600'e yakın yazı var bunların bazılarında eskiden eğitim nasılmış yada arkolojik gelişmeler nasılmış yada içinde istanbul geçen konular beni ilgilendirdiğini düşündüğüm için istanbul var. ve kendi adıma ben istanbul'un sadece kültürünü yada yaşanan mekanlarını değil endemiklerini de araştırdım.
bu arada bunları araştırdığım halde sizi tatmin edecek yazılar yazmadığım içinde pişman değilim.
ayrıca türkiye'nin gündemi kadar yabancı gündemide takip etmeye çalışıyorum. dışarıda insanlar artık ülke çıkarını aşmış insanlık sorunu haline gelmiş konuları tartışıyor. petrol vb. konulardan dem vuruyorsunuz rusya ve yaklaşık 5 ülke 1 milyon kilometre karelik kuzey kutbundan kaç kmlik alanı alabilirim kavgasında çünkü orada petrol, doğalgaz olduğu biliniyor. ama 1982 deki deniz yasaları geçerli olduğu için şimdilik sadece seslerini yükseltebiliyorlar. nihayii karar 2020 de verilecek AB tarafından
peki türkiye olarak biz gündemimizee neleri tartışıyoruz.
ayrıca egitimin erken yaşlarda alınmasından dem vurmuşsunuz. ahlak verilemiyorsa eğitim işe yaramaz. bıçak cerrahın elinde hayat kurtarırken caninin elinde ise hayat karartabilir.
siyaseti sevmem yapıyor olmayı da düşündürtmek istemem. malum 11 eylül saldırıları oldu. sizce cahil bir insan başka bir ülkede bilmediği bir araçla böylesine işleri yapabilirmi.?
bu günlerde gazeteleri okuyun hiç cahil ce insanların sebep olduğu vaka varmı diye?
sözün özü burası benim ve diğer arkadaşların yapmaya çalıştıkları gibi bir paylaşım sitesidir. tenkit olmalıdır. hakareti kapsamama şartıyla.
emek verilerek bu düzeye getirilmiş arkadaşların sitesini yine haddim olmayarak savunmaya çalışmamı mazur göreceğinizi umarım.
hiddetli yazılarım var isede şahsınıza karşın değil di umarım sizinde online olduğunuz bir zamanda konuşur bilgilerinizi paylaşırız.
esen kalın.

Ynt: Küresel Isınma Değil İklim Değişiklikleri

huseyinyilmaz' Alıntı:

okuman beni şaşırttı doğrusu.gezenbilircilerin sadece off road yada gezip tozmak konularında duyarlı olduklarını sanmıştım.yazımı beğenip beğenmemenden ziyade vakit ayırıp okuduğun için teşekkür ederim..

Genişletmek için tıkla ...