Kazdağlari Nda Sirt Çantali Gezginler Ile

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan hüseyin gelici Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 2
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,873

hüseyin gelici

TURTLE VE BİZ İKİMİZ
Mesajlar
182
Tepkime Puanı
98
Yaş
62
Yer
Balıkesir/Ayvalık
Web
turtlevebizikimiz.blogspot.com.tr
Telsiz Çağrı Kodu
TURTLE
KAZDAĞLARI NDA SIRT ÇANTALI GEZGİNLER İLE

Sizlere 19 Mayıs günü başlayan gezimizden bahsetmek istiyorum. Önce Atayı anma Gençlik ve Spor Bayramını coşku ile kutladık. Bayram bitiminde saat 12 de Ayvalık karavan parkına geldik. 2 çekme karavan ve bir yataklı araç hazırlıklarımızı tamamlayıp Kazdağları Evciler bucağına doğru yola koyulduk. 2 mola verdik çay ve wc ihtiyaçlarımızı giderip yolculuğumuz sonunda saat 16 da Evciler Kardelen kampa ulaştık. Bayramiçde yol üzerinde gördüğümüz otostop yapan sırt çantalı gençleri yolda bırakmaya içimiz elvermedi. 12 kadar olan bu gençleri 3 araca paylaştırıp bizlerin de katılacağı etkinliğe beraberce gittik.

Gördüğümüz manzara bizi çok etkiledi. Şöyle ki; araçlarımızı park ettiğimiz yerin tam önünden şırıl şırıl akan bir dere vardı, suyun içi o kadar temizdi ki dibindeki taşları sayabiliyorduk. Yan tarafımızdan ahşap bir köprüyle karşı tarafa bağlanmıştı. Her taraf yemyeşil.. yeşilin bütün tonlarını bulmak mümkün.. arabalarımızın etrafında üzerinde kırmızı kırmızı kirazlar olan ağaçlarla dolu.. kuş sesleri ve de suyun üzerinde ördekler yüzüyor.. hayal etmesi bile çok güzel olan şeyleri ( hele ki büyük şehirlerden gelip de görenler için) harika bir manzara… karşı tarafta ise çadırlar kurulmuş, akşam yakılmak üzere kamp ateşinin odunları hazırlanmış.. gençlerle dolu ….



Kamp alanında iş bölümü yaparak çok kısa sürede konuşlandık ve yol yorgunluğunu üzerimizden atmak üzere biralarımızı yudumlarken bir yandan da akşam yemeği hazırlıklarımızı yaptık. Yemek zamanı geldiğinde hava artık yavaş yavaş kararmaya başlamıştı, ahşap köprü aydınlatılınca ve derenin sesinin eşliğinde… yaklaşık 25 kadar çadırdan oluşan gençler kamp ateşini yakmışlardı bile… biz de mangalımızı hazır ettik, tabiî ki rakının eşliğinde .Gece önce şarkılı ,türkülü ,halaylı ,oyun havalı.. bir süre sonra sessiz sinema oyununa döndü … saat epey ilerlemişti sanırım 02 suları idi, bizler yattık ama gençlerin bir çoğu sabahladı .

Sabah saat 07 gibi uyanmaya başladık, temiz havada azıcık uyku bile yeterli oluyor. Bu manzaraya uyanmak o kadar hoş ki… Yıllarca kamp yaptığım için bu durum bana hiç yabancı değil. Kahvaltıya ek olarak ben Ayvalık tostu yaptım. Beraberinde mükellef bir kahvaltı ile güne başladık. Sonrasında etrafı biraz dolaştık salıncağa bindik. Salıncak dediysem öyle sıradan bir salıncak değil.. suyun hemen dibinde.. sallanmaya başladığında derenin orta yerine kadar gelebildiğiniz ve adeta suyun üzerinde uçtuğunuz.. çoşkuyla çocukluğumuza gittik. Nedendir bilmem ama ben çok keyif aldım. Gençler de uyanmaya başlamışlardı. Teker teker menderes çayında yüz yıkayıp kahvaltı faslı ve sonrasında bulaşık yıkama, derken gün az da olsa ilerlemişti. Şu gerçeği vurgulamak istiyorum nerede olursak olalım teknolojiyi hep yanımızda taşıyoruz. Mesela cep telefonu bir teknoloji harikası.. hele bu son çıkanlar.. gençler bu telefonlara resmen aşık, cihaz beden tek parça gibi … beraberimizde getirdiğimiz gençler bizlerden işimlerimizi ve telefon numaralarımızı istediler. Biz daha söylerken onlar yazmayı tamamlamış oluyorlardı bu ne hız inanılır gibi değil, yazdıklarına şüphe edesi geliyor insanın. Dakikada kaç kelime yazarlar bilmiyorum imkansızı başarıyorlar. Allah hepsini nazardan saklasın hepsi birer cevher ve pırlanta mücevher. O gün yolda yanımıza aldığımız gençleri de yine yanımıza alıp Evcilerden ayrıldık.

Odunluk İskelesine gitmeye karar verdik Öğlen saatlerinde dönüş hazırlıklarımıza başladık. Ayvalık tan gelen bir haber üzerine arkadaşımız Sinan Kerimol acilen geri döndü. Eskişehirden Hakan Olgun karavancı dostumla görüştüm, onlarda bize katılmak üzere vakit kaybetmeden yola çıktılar.

saat 15 de yola koyulduk. Gençlerin neşesi hepimize bulaşmıştı, virüs gibi…. 16 da odunluk iskelesindeydik. Daha önce de burada kamp kurmuştuk. Gittiğimizde gördük ki 4 adet çadır 8 kadar genç kamp yapıyorlar. Biz de hemen onların yanında kampımızı kurduk. Yine birer tane bira ile soluklandık. Gençler zamanı iyi değerlendirip hemen denize girdiler .. Deniz kumluk, yanımızda bir tane balıkçı iskelesi.. kamp alanımızın neredeyse tamamı ıhlamur ağaçlarıyla dolu… mis gibi kokuyla ciğerleriniz bayram ediyor.. alış-veriş mekanları çok yakın. Bir de karavancılar için olmazsa olmazımız çeşme 50 m. Yakınımızda.. balık lokantaları, kafeteryalar, market, hemen 100 adım ilerimizde…

Akşam yemeğinde sayımız bir hayli fazlaydı. Fisun hanım büyük bir tencerede kuru fasulye ve yanına pilav pişirme işine girişti. Diğer karavanın sahibi Yavuz Kopar abimiz ile konuşlanma işini üstlendik, her zamanki gibi.. yanında misafiri olan Ayşe hanım da salata ve içeceklerimizi hazırladı, masalarımızı yerleştirdik, hazırlıklıydık. Bir çok sürprize karşı masamız sandalyemiz çatal kaşık bardak tabak… restoran gibi.. hepimize yetti çok güzel pişen yemekler, iyi hazırlanmış sofrada bu sefer şaraplarımızı sohbetle birlikte yudumladık. .. yemekten sonra bulaşık işini kızlarımız üstlendiler. İş bölümünde çok iyi olduklarını söylemeliyim. Akşam gençlerimiz yine kamp ateşi yaktılar. Kumun üzerinde çok güzel bir görüntü oldu Çağdaş isminde çok yetenekli bir genç gitarı ile araya kendi bestelerini de ekleyerek bir birinden güzel şarkılar türküler çaldı, söyledi.. ben de kendisine elimden geldiğince bağlama ile eşlik ettim. Saat 12 sularında Hakan da bize katılmıştı, sanki hiç yol gelmemiş gibi hemen yerleşme işine girişti, ardından çilingir sofrasını kurdu.. hem sohbet hem müzik.. arabanın teybinden çalan halaylar, oyun havaları ile gecemiz çok renkli geçti. Saat 03 de bizler yattık, gençler denize girip sabahladılar. Biz sabah kahvaltımızı yaparken uyuma sırası onlarda idi. Öğlen saatlerinde hava yağmura döndü kapalı bir havada kampta oturmak yerine 10 km mesafede Kestanbol kaplıcaları var oraya gitmeyi planladık. Öğleden sonra 2 araba ile kaplıcalara gittik. Kükürtlü sıcak sularda yıkandık, temizlendik hem de bir güzel yorgunluğumuzu attık.

Dönüşte yemek için eksiklerimiz tamamlamak üzere alışverişimizi yapıp kamp alanına döndük. Gençler kimi iskambil oynuyor, kimi tavla, kimi okey.. ortam sakin görünüyordu ama oyunlar kızışmış bir haldeydi.. Bizler çayımızı demledik, anlatamayacağım kadar keyifli sohbet başladı. Hakan geçmişte kalecilik ve antrenörlük yapmış yaşadığı çok olay, anlatacağı çok hikayesi var.. anlat anlat bitmiyor.. dedim ya böylesi güzel bir sohbet hayatımda çok az olmuştur. Bu arada akşam için erkekler mangal hanımlar yemek hazırlıklarımızı yapıyorduk. Gençlerin bir kısmı hem kendi ihtiyaçları hem de eksik kalan alışverişi yapıyor, bir kısmı karavanlarda eksilen sularımızı takviye ediyorlar.. imrenilecek bir iş bölümü sonunda yine Çağdaş ve benim canlı müziğimizin eşliğinde akşam yemeği.. söylemeden geçemeyeceğim dünyanın en lüks lokantasında bunu yaşamak mümkün değildir. Elbette hepsini yeri ayrı ayrı güzeldir ama bu başka bir keyif. Geceyi gülme eğlenme sohbetle harmanladık.. Hani şu bizim rakı var ya rakı, ancak bu kadar güzel bir ortamda böyle lezzetli oluyormuş bir kez daha anladık. Gecenin ilerleyen saatlerinde yattık. Sabaha karşı şiddetli bir yağmur başladı.. sonrasında hızı biraz azaldı bu keyifli anı kaçırmak istemedim, çayı demledim kapıyı açtım yağmuru izlemek istiyordum … baktım ben yalnız değilim anı yaşamak isteyenlerde varmış.. sabah çayını birlikte içtik. Arkadaşlarla sohbetle başlayan güzel bir gün oldu. Manzaraysa muhteşem… uçsuz bucaksız bir derya önünüzde, sevdiğiniz ve huzur bulduğunuz dostlarının yanınızda… gençler etrafınızda (gençlik aşısı gibi)



Sonrasında kahvaltı ve saat 12 suları ayrılık vakti geldi Hakan Geliboluya bizler Babakaleye gitmek üzere hazırlıklarımızı tamamladık. Tekrardan bir araya gelebilmek ümidi ve isteği ile vedalaştık. Çanakkale tarafına gitmek isteyen gençlerden bir kısmını Hakan aldı aracına.. Diğerleri de yine otostopla okullarına döndü.. onlar yoluna biz yolumuza koyulduk.

Saat 14 de biz Babakaleye ulaştık. Tarih kokan topraklar buralar.. yolculuğumuz sırasında bir çok köyden geçtik, her tarafta ören yerleri, eski şehirlerin kalıntıları, genellikle sessizlik hakim.. köy yolların kısmen bakımlı.. sahil yolundan ilerlediğimiz için yeni yerleşim yerleri ve betonlaşma içimizi burktu biraz.. doğayı doğaya teslim etmek gerektiğine inananlardan olduğumdan belki bu burukluk..

Bu arada ve sonrasında Hakan kardeşim ile iletişimi hiç kesmedik sürekli birbirimizi aradık. Geceyi kale surlarının dibinde geçirmek üzere kamp hazırlığımızı tamamladık. Yağmur kesilmişti, hava açık berrak ve güneşli bir hal almıştı. Hafiften bir rüzgar vardı ama üzerimize ceket giyerek dolaşabiliyorduk. Akşam yemeğimizde sadece salata malzememiz eksikti. Alışverişimizi yaptık, yemek hazırlığımıza başladık tabiki olmazsa olmaz bira eşliğinde. Herkes gibi bizde çok heyecanlıydık, akşam Türkiye İngiltere maçı vardı. Yürekler pır pır biz yemeğimize başlarken maçta başladı.. ilk dakikada biraz üzüldük ama sonrasında Hakan ile rahatladık 1 - 1 olmuştuk.. maç keyifli idi şahsen ben maç sonunda biraz üzülmeme rağmen milli takımımızla gurur duyuyorum ve başarılı olmalarını temenni ediyorum. Gecenin ilerleyen saatlerinde tavla oynayıp çay içerek sohbetimizi yaptık. Sabah kahvaltıya yine Ayvalık tostu hazırladım. Sonrasında kaleye girdik.. sonradan iki kez tamir görmüş ve yenilenmiş bir Osmanlı kalesi.. denizin tam yamacında.. geniş bir alan.. manzaranın tarifi bile mümkün değil.. resimlerden fırlamış çıkmış bir şahaser gibi.. ak limana indik sonra… hava çok güzeldi, bol resim çekildik. Öğlen saatlerinde dönüş hazırlığımızı tamamlayıp yola çıktık. Yol üzerinde Behramkaleye uğradık. Sahil yolunu takip ederek Küçükkuyu ya geldik. Anayola çıktık zevkli bir sürüş ile saat 16 da Ayvalık karavan parka geldik, park ettik. Akşam yemeğinde Ayvalıktaki dostlarımız ile park alanında toplandık. Biz gezimizden, Mehmet İşaret arkadaşım gittiği Gaziantep Urfa gezisinden, Atila Sarıoğlu Ankara seyahatinden konuşarak güzel bir sohbet ile gezimizi ve günü tamamladık. Anlat anlat bitmez… Şimdi sıra Grup arkadaşlarımızla 12 Haziranda Zeytinlide yapacağımız 5 günlük karavan ve çadır kampı hazırlıklarında..

Herkese güzel kamplar ve geziler yapabilmesi dileklerimle her şey gönlünüzce olsun. TURTLE VE BİZ İKİMİZ

20160519 200343


20160520 102443


20160520 121535


20160520 183521


20160520 190453


20160521 143252
 

Etiketler


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,790
Kayıtlı Üye Sayımız
172,071
Kaydolan Son Üyemiz
kalenbuk


Geri
Üst