Karayoluyla Türkiye - Fas

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan theodor_malinovski Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 37
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 34,140
Mesajlar
477
Tepkime Puanı
260
Yer
anatolia
merhaba gezenbilir ailesi,
yeni satın aldığım karavan sayesinde üye olmaya karar verdiğim bu sitede bu başlık altında 2012 haziran ayında gerçekleştirdiğim fas seyahatini paylaşmak istedim. farklı olarak bu gezi karayoluyla gerçekleştirildi.

rota:
ankara - bratislava : 2000 km.
bratislava - münih : 520 km.
münih - paris : 820 km.
paris - andorra : 870 km.
andorra - madrid : 600 km.
madrid - ceuta : 700 km.
ceuta - rabat : 300 km.
rabat - sidi ifni : 700 km.
sidi ifni - marakeş : 400 km.
marakeş - fes : 600 km.
fes - barcelona : 1700 km.
barcelona - venedik : 1200 km.
venedik - selanik : 1600 km.
selanik - ankara : 1100 km.
olamak üzere toplam : 13.110 km ve yaklaşık olarak 20 gün sürdü.

karayolu ile fas seyahati düşünenler için rotanın ispanya-fas etabından bahsedeyim. fas sınır kapısı ve gümrük işlemlerinin korkutucu prosedürleri nedeniyle önce mutlaka ceuta ya geçmenizi öneririm.
ceuta afrika kıtasında yer alan küçük bir ispanya toprağı. dolayısıyla feribot ile ispanya'dan ispanya'ya geçmiş oluyorsunuz. herhangi bir gümrük probleminde de fas'a geçmeden ispanya topraklarında bu problemi halletmeniz daha kolay olacaktır. ceuta'ya feribot algeciras şehrinden sağlanmakta. limana gelmeden önce yol üzerinde bir çok bilet acentası mevcut. feribot biletinizi algeciras tan almanızı öneririm çünkü feribot biletleri ispanyanın güneyindeki otobandaki akaryakıt istasyonlarındaki bayilerde de satılıyor ama daha pahalı. o yüzden algeciras a kadar biletinizi almayın. satılan biletler günlük olduğu için de gereksiz yere strese girmemiş olursunuz. ben biletimi balearia isimli firmadan aldım. gidiş bileti gün sınırlamalı ama dönüş bileti ise açık. yani istediğiniz gün ve saatte dönebilirsiniz.
unutmadan şu bilgiyi de vereyim. fas'a bizden başka fas diyen bir ülke yok. "morocco" veya "maroc" diyorlar. zamanında osmanlı imparatorluğu burayı işgal ettiğinde buranın başkentini "fes" kenti olarak belirlemiş. bu topraklara hep fas demişler ve hala o yüzden fas diyoruz.
neyse ceuta ya geçtikten sonra güzel ve şirin bir ispanya şehrini arkanızda bırakıp sınır kapısına ulaşıyorsunuz. sınır kapısı onca avrupa ülkesini geçtikten sonra nasıl bir coğrafyaya ve kültüre ayak bastığınız hakkında ilk fikirleri veriyor. bir hengame ve bir kaos olarak özetlenebilir. sınır kapısında araç kuyruğuna girdiğinizde hemen yanınızda faslı çocuklar ve gençler bitmeye başlıyor. çünkü doldurmanız gereken bir form var ve bu form sadece arapça ve fransızca. formu parayla satıyorlar ve doldurmanıza yardımcı oluyorlar. merak etmeyin bu insanlar fas seyahatiniz boyunca asla yakanızdan ve peşinizden ayrılmayacak. :smiley:
ben yeşil pasaport sahibi olduğum için sıra bana geldiğinde işlemlerim yapılmadı. diplomatik pasaport olduğunu söyleyerek aracımı sıranın yan tarafına almamı ve başka bir binadan yaya olarak işlemlerimi yapmam gerektiğini söyledi kapıdaki görevli. dediğini yaptım tabii ki.
bana göre geliş tarafındaki gümrük sahasına geçerek küçük bir kulübeye yöneldim. geliş amacımı, nereden geldiğimi, ne iş yaptığımı sordular. faslı çocukların para karşılığı sattıkları formu ücretsiz olarak doldurdum ve görevliye verdim. bilgisayar falan yok. tüm işlemler elle yazılarak defterlere kaydediliyor. ve size bir giriş numarası veriyorlar. pasaportunuza giriş damgası vururken bir de bu numarayı vuruyorlar. fas içinde tüm otellerde bu numarayı otel kayıt kartınıza mutlaka not ediyorlar.
pasaport polisi aşamasından sonra gümrük kontrolüne geçiyorum. pasaporttaki ay-yıldız, ve bu sınır kapısında pek görmeye alışık olmadıkları türk plakası ilgilerini çekiyor memurların. arkadaki kuyruğu umursamadan sıcak bir sohbet başlıyor aramızda. istanbulun çok güzel bir şehir olduğu konusunda hemfikir olduktan sonra selam vererek bizi fas'a kabul ediyorlar.
ilk durağım rabat. tomtom go 1005 e yüklediğim fas haritasını açıyorum. rota ayrıntısı olarak "paralı yollardan kaçın" seçeneğini seçiyorum.
bence yurtdışında hep bu seçenek seçilmeli. atlı mı kovalıyor canım.

DSC 0114
 

Etiketler
Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

atlı kovlamıyor ama rabat a gitmek için otobanı tercih etmediğimiz için biz her köyde atlıları kovalamak zorunda kaldık. kaos anlaşılıyordur. bu fotoğrafları seyahat halinde aracın içinden çektim.

DSC 0115


DSC 0118
 


Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

yollarda hep belli aralıklarla polis kontrolleri var. ilk zamanlarda çekiniyordum ama bunun gereksiz bir tereddüt olduğunu çok sonra anladım. anladım ki fas polisi tanımadığı plakaları görmezden geliyordu. pasaport dahi sormadılar. ama fas vatandaşlarına ağır eziyet çektirdiklerine çok şahit oldum. demek ki üçüncü dünya ülkeleri devletin sıcak nefesini hep polisler aracılığıyla kendi vatandaşlarına hissettiriyormuş. parasız devlet yolundan edindiğim bilgi budur.

DSC 0122
 




Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

rabat ta ibis otelde kaldık. rabat bir başkent. kral bilmemkaçıncı hasanın tüm disiplinini sadece rabattta hissedeceğimizi çok sonra farkkedecektim. ha pardon bir de agadir. adam her büyük şehirde kendisine bir saray inşa ettirmiş ve içinde kendisi olmadığı halde her on metrede bir silahlı muhafızlar dikmişti. 50 derece sıcakta gevşeyen muhafızları izleyerek çok güldük. fotoğraf tabii ki çekemedim. (gülmekten(!))
rabat ibis otel tren istasyonunun yanında. aracı otelin önünde sokağa parkettim. tren istasyonunun paralı otoparkı da vardı ama ben inadına sokağa parkettim. çünkü bütün araçlar dacia idi ve benim araç dikkat çekmiyordu. ertesi gün gelen değnekçiye 2 dirhem verdim çok sevindi. istediğin kadar kalsın anlamında hareketler dahi yaptı. arabayı otelin önüne gömüp yaya bir halde şehri keşfe çıktık.

DSC 0128


DSC 0127
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

fas'ta bütün büyük şehirlerin "medina" denen bir kısmı var. avrupa muadili "old city". şehrin ilk kurulduğundan beri hiç dokunulmamış haliyle günümüze kadar gelmiş şekli. fas ta bu medina denen şehir bölgeleri zaten gezip görmeniz gereken yegane yerler. buralardaki sokaklar çok dar ve araç trafiğine kapalı. bazı fas şehirlerinde burada lojistik eşşekler tarafından sağlanıyor. sokaklar niye bu kadar dar inşa edilmiş diye soranlara hemen bir cevabım var. buralar çok sıcak ve güneş yakıcı. binaların gölgesinden yararlanmak istemiş eski yerleşimciler. ispanyanın ve italyanın güneyinde de sokaklar böyle dardır. dar sokaklar halk içindir, geniş caddeler imparatorlar için. :smiley:

DSC 0129


DSC 0130
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

rabat medina bölgesinden fotolara devam ediyorum. rabat kısmen disiplinize demiştim. tüm fas seyahatiniz boyunca size yerdımcı olmak isteyecek bir sürü insanla karşılaşacaksınız. ve bunlar sizden dirhem dirhem seyahatinizi burnunuzdan getirmeye adaydır. şaşkın turist değil de kararlı ve hedefine ulaşmayı bilen turist profili takınırsanız sizden sıkılacaklardır. hem kızıyorsunuz hem de acıyorsunuz insanlara. sonuçta sizi gsp etmek için gelmiyorlar ama rahatsızlık da veriyorlar bir derece. aklıma sürekli güney yörelerinde turistlete askıntı olan tipler geldi. bi farkımız olmadığına karar verdim fastan. karar gezip görenlerin olacaktır. hatta gezip bilenlerin.

DSC 0132


DSC 0133
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

medina fotoğraflarına devam ediyorum.
disiplinize derken şunu da belirtmekte fayda var. her şehrin medinası farklı renkte. mesela rabat medinasında sadece mavi görüyorsunuz. farklı renk yok. bu elbette bir tarz katıyor şehre. sokaklar elbette hengame ve hayat kavgası.

DSC 0136


DSC 0137
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

agadir e doğru yola çıktık. hava sıcaklığı gerçekten 50 dereceydi. selsius hesabıyla. yakıt sudan ucuzdu. galiba fas doğalgaz zengini. ama bu zenginlik petrol ürünlerine de yansımış. dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan "biz"e saygı duydum yol boyunca.

DSC 0143
 



Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

agadir fas'ın ikinci disiplinize şehri. aşırı düzenli. türkiye'nin bodrum'u marmaris'i gibi. burada yöresel ve geleneksel bir tad alamadık. jet-ski ye binip okyanus dalgalarına kafa tuttum. güneş gözlüğüm denize düştü ben de okyanusa düştüm. buraları kısa geçmek niyetindeyim. hava 50 derece ama okyanus bir o kadar soğuk. demek ki iklim dengeleniyor diyerek agadir'den ayrılmaya karar verdim. hedef sid-i ifni ve yine otobana bulaşmadan marakeş'e ulaşma niyetindeyim.

DSC 0144


DSC 0146
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

fas'ta cep telefonu kulllanmak isteyen gezginlere bir uyarıda bulunayım. ben vodafone kullanıyorum. avrupa'da vodafone şebekesi olan ülkelerde gayet ekonomik kullanım sağlıyor. fas'a geçince her ülkede olduğu gibi roaming yapıyorsunuz. ama fas'ın gsm şirketleri vodafone ile sadece sesli görüşme üzerinden roaming sağlıyor. data hattınızın roaming'i yok. yani gsm üzerinden internete bağlanamıyorsunuz. bunu da belirtmek istedim. marakeş'e varmak üzereyiz bu arada.

DSC 0149
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

bu günlük burada kesiyorum. geri kalanında marakeş ve fes kenti var. oradan barselonaya geçeceğiz. bu nedenle geri kalanını avrupa genel başlığı altında anlatırım. orada da zaten ilgi çekici yerlerden bahsedeceğim. andorra gibi.
görüşmek dileğiyle.
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

tekrar merhaba,
gezinin marakeş, fes ve ceuta etabıyla bu konuyu kapatmaya çalışacağım.
marakeş fas'ın en kozmopolit şehri, hatta en bilinen ve ünlü şehri diyebilirim, casablanca ile yarışır. casablanca şehrine aracım ile girme gafletinde bulundum. şehirden çıkmam saatler sürdü. ben böyle kuralsız ve kaotik bir trafik daha görmedim desem yalan söylemiş olmam. casablanca şehrinin fas'ın istanbul'u olduğuna karar vererek acele ile terkettik şehri.
marakeş'in medina kısmı aslında fas gezisinin en aksiyonel bölümüdür. labirent bile çözülebilir ama bu marakeş'in medinası asla çözülemez. size tavsiyem mutlaka yaya modunda bir gps ile bu bölgeye girmeniz. aksi takdirde kesinlikle kaybolursunuz ve sizi gitmeniz gereken yere götürmek isteyecek çok sayıda dahili ve harici bedbahtlara rastlarsınız. hepsi şaşkın turistlerden bir iki dirhem koparmaya çalışan aylaklar. kriminal tipler dahi oluyor aralarında ki fiziksel temasa varan düzeyde rahatsız edici durumlara hazırlıklı olun. kararlı görünün, gitmek istediğiniz yeri bildiğinizi söyleyin. elinizde harita ve fotoğraf makinesi ile şaşkın turist modunda gezerseniz taciz edilme oranınız %100 ün oldukça üzerindedir. otantik fas evlerinin pansiyon olarak hizmet verdiği yer de maalesef bu medina bölgesi. dediğim gibi eğer bu bölgede kalmaya niyetliyseniz yanınızda gps mutlaka olmalı. tabii marakeş denince akla jemaa el-fena gelir. türkçesi "mahşer" gibi bir anlama geliyor ki bu tanımı sonuna kadar hak eden bir yer.

DSC 0150


DSC 0151
 

Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

marakeş'te 5 yıldızlı bir otelde kaldım. agadir'den yola çıkmadan önce bir mc donald's bularak oranın beleş internetinden faydalandım. booking.com bu tür seyahatlerde mutlaka başvurulacak bir site. akıllı fırsat seçenekleriyle dörtte bir fiyatıyla beş yıldızlı otellerde kalabilirsiniz. aracı otelin ücretsiz otoparkına parkederek taksi aramalarına başladık. resepsiyondan taksi istemeyin, pahalıya gelir. yola çıkın ve boş bir taksiye el edin ve kesinlikle binmeden önce pazarlık edin. 20 dirhemlik yolun 5 dirhem ettiğine siz de şaşıracaksınız.
jmaa-el fena meydanı unesco kültür mirası listesinde ve bence sonuna kadar hak ediyor. orta çağdan günümüze kadar değişmeden gelebilmiş yegane kültürel alanlardan biri çünkü. her milletten insan; yılan oynatıcıları, maymun oynatıcıları, dövmeciler, falcılar, masal anlatıcılar, sihirbazlar, büyücüler, meddah'lar..ne ararsanız var. meydan gece bambaşka bir kimliğe bürünüyor.
çalgıcılar, oyuncular, geleneksel tiyatrocular, satıcılar, dilenciler ve tüm alanı kaplayan bir açık hava fas mutfağı fuarı...

DSC 0153


DSC 0158
 



Ynt: Karayoluyla Türkiye - Fas

tabii bu yemek fuarında her türlü yiyecek mevcut. ama fas seyahatinde en rahat olduğum konu yemek konusuydu. fas mutfağı ucundan köşesinden osmanlı mutfağı sayesinde bize çok benziyor. çekinmeden yiyebilirsiniz. kus kus denen mahalli bir yiyecekleri var. biz kus kus u makarna türevi olarak biliriz ama fas ta bildiğiniz bulgurdan yapılıyor. ve sadece cuma günleri yapılıyor. cuma günü haricinde kus kus yemeyin. gerçek kus kus değildir. ben o gece meydanda ne görürsem yedim. gayet lezzetliydi. tabi sizi kendi tezgahlarına çekmek isteyen bir sürü değnekçi ile karşılaşacaksınız. görmezden gelin veya bağırın. ben öyle yaptım. "yeter be!" diye bağırdığım anlarda geri çekildiler. bu hareket pazarlık payınızı genişletiyor, tavsiye ederim. pazarlıksız oturmayın sakın tezgah sofralarına. 20 dirhemlik yere 100 dirhem bayılmanın alemi yok. herşeyi de yedim ishal falan olmadım. rahat olun bu konuda. :smiley:

DSC 0158


DSC 0161
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,790
Kayıtlı Üye Sayımız
172,071
Kaydolan Son Üyemiz
kalenbuk


Geri
Üst