Seyahat tercihlerimizi yurtdışında kullanırken yakın çevremiz ısrarla yurt dışında ne var ülkemiz oralardan çok daha güzel cümlesini ısrarla kullanır ve bizim yurtdışına gidip oralarda daha fazla para harcamamızı akılcı bulmadıklarını söylerler.
Bende haklı olabileceklerini ama yine de kalıplaşmış tur paketleri içerisinde değil, birkez de klasik tur güzergahları dışında orta Avrupa'da Alp Dağları ve çevresini görmelerini öneririm.
Yukarıdaki fotoğraflar neresinin güzel olup olmadığı konusunda bir yorumda bulunmama gerek bırakmıyor. Hatta gelecek olan yeni fotoğrafların bunu katlayacak nitelikte olacağını biliyorum.
Fiyatlar konusuna gelince artık Akdeniz ve Ege kıyılarında yüksek sezonda ailece yapılacak karavansız bir tatille, karavanla gidilecek bir Avrupa seyahatinin neredeyse aynı hatta biraz daha iddialı konuşursam daha bile ucuza geleceğini söyleyebilirim.
Israrla kampinglere girmeme ve kampinglerde kalmayarak yolda belde kalma konusuna gelince onu anlamam mümkün olamamaktadır. İnsanlar niçin cennetten bir köşe halindeki bu kampinglerde kalmak istemezler.
Doğanın içerisinde kimsenin kimseyi rahatsız etmediği, mangal dumanlarının olmadığı, siz istemediğiniz takdirde kimsenin size "ce" bile demeyeceği, tüm altyapı sorunlarınızın çözüldüğü, ihtiyaçlarınızı gidermek için çalı çırpı diplerinin aranmadığı temiz ve medeni bir ortamda kalırken 40-50 euro vermemek içinmidir tüm bu kamping dışı konaklama arayışları?
Ayrıca Mustafa'ların kaldığı kampingler üst standart kampingler olup, kapalı havuz ve saunası olmayan biraz daha mütevazi kampinglerde 20-30 euro aralığında kalmak mümkündür.
Artık karavancıların çoğunun yeşil pasaportu var olmasa bile vize almak eskisi kadar zorlu değil. Karavanı olan herkesin kolaylıkla yapacağı bu gezilerin artması en büyük dileğimiz. Farklı coğrafyalar, farklı kültürler, bizim dışımızdaki dünyalar ve farklı bakış açıları yakalamak karavanı olan bizler için o kadar kolayki.
İleride torunlarımıza anlatacak sıradışı hikayelerimizin olabilmesi için yollara koyulma zamanı ve bunun hiçte zor olmayabileceğini bize gösteren Yetimler gibi karavancılara selam olsun.
Bende haklı olabileceklerini ama yine de kalıplaşmış tur paketleri içerisinde değil, birkez de klasik tur güzergahları dışında orta Avrupa'da Alp Dağları ve çevresini görmelerini öneririm.
Yukarıdaki fotoğraflar neresinin güzel olup olmadığı konusunda bir yorumda bulunmama gerek bırakmıyor. Hatta gelecek olan yeni fotoğrafların bunu katlayacak nitelikte olacağını biliyorum.
Fiyatlar konusuna gelince artık Akdeniz ve Ege kıyılarında yüksek sezonda ailece yapılacak karavansız bir tatille, karavanla gidilecek bir Avrupa seyahatinin neredeyse aynı hatta biraz daha iddialı konuşursam daha bile ucuza geleceğini söyleyebilirim.
Israrla kampinglere girmeme ve kampinglerde kalmayarak yolda belde kalma konusuna gelince onu anlamam mümkün olamamaktadır. İnsanlar niçin cennetten bir köşe halindeki bu kampinglerde kalmak istemezler.
Doğanın içerisinde kimsenin kimseyi rahatsız etmediği, mangal dumanlarının olmadığı, siz istemediğiniz takdirde kimsenin size "ce" bile demeyeceği, tüm altyapı sorunlarınızın çözüldüğü, ihtiyaçlarınızı gidermek için çalı çırpı diplerinin aranmadığı temiz ve medeni bir ortamda kalırken 40-50 euro vermemek içinmidir tüm bu kamping dışı konaklama arayışları?
Ayrıca Mustafa'ların kaldığı kampingler üst standart kampingler olup, kapalı havuz ve saunası olmayan biraz daha mütevazi kampinglerde 20-30 euro aralığında kalmak mümkündür.
Artık karavancıların çoğunun yeşil pasaportu var olmasa bile vize almak eskisi kadar zorlu değil. Karavanı olan herkesin kolaylıkla yapacağı bu gezilerin artması en büyük dileğimiz. Farklı coğrafyalar, farklı kültürler, bizim dışımızdaki dünyalar ve farklı bakış açıları yakalamak karavanı olan bizler için o kadar kolayki.
İleride torunlarımıza anlatacak sıradışı hikayelerimizin olabilmesi için yollara koyulma zamanı ve bunun hiçte zor olmayabileceğini bize gösteren Yetimler gibi karavancılara selam olsun.