Kaptanın Seyir Defteri: Rodos

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan ncandan Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 13
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 8,144

ncandan

Ana Kamp
Mesajlar
24
Tepkime Puanı
0
Yer
Ankara
Web
sailinsea.blogspot.com
Gün batmak üzere Selimiye'nin tepelerinin ardından. Asmaların altında hem bu satırları yazıyor, hem kanolarıyla gezen tatilcileri, demir atmış guletleri, yelkenlerini kapatıp giriş yapan tekneleri seyrediyorum. Çeto Kaptan misafirlerini dolaştırmış, iskeleye doğru geliyor. Doğanın sessizliğine Leonard Cohen, bana ise sert bir kahve eşlik ediyor. Çok hafif bir esinti yüzümü yalayıp geçiyor.

İşte böyle bir ortamda kolaylıkla kim olduğunuzu, ne iş yaptığınızı unutabilirsiniz. Tıpkı benim Rodos seyrini yazmam gerektiğini unutup Selimiye'yi anlattığım gibi!

Sabah tonozumuzu atıp Rodos'a doğru dümen tuttuk. Çiftlik koyu-Rodos arası 16 mil, rota ise 183 derece. 20-22 knot sabit rüzgarla genelde ıslanarak, biraz da üşüyerek nefis bir orsa seyri yaptık. Rüzgar çok dalga kaldırmamasına rağmen ara sıra kafaya çarpanlar uçarak çığlık atmamıza sebep oluyordu. Daha da kötüsü bir seferinde dalgayı öyle bir aldık ki denize girmiş kadar olduk, suyun uçarak üzerimize gelişini gördük ama kaçamadık.

Öğlen iki civarı Rodos'a vardığımızda neyi unuttuğumuzu hatırladık! Rakı tüyosunu almıştık, ama referans kitabımızı unutmuştuk. Üstelik haritamızda yoktu. Chartplotter'dan tahmin yürüterek, biraz da direkleri sayarak Mandraki Limanı'nı bulduk. İskelemizde kale, sancağımızda geyik anıtı...

İçeride kah motoryatlar, kah yelkenliler... Yer var, var da tekneler arası boş yerleri değnekçi misali ortalarına balon takıp halatla kapatmışlar. 10 dakika süreyle 5 metre derinlikte dolandıktan sonra, halimize acıyan Yunan bandralı bir motoryattan çıkan Türk kaptan "böyle yanaşamazsınız, bir acentayla anlaşmanız, onların size bir yer göstermesi lazım" dedi ve bizi derin düşüncelerle baş başa bıraktı. Madem öyle biz de bir acenta bulalım, dedik ve çekmeyen cep telefonlarımızı bir kenara bırakıp, Tchibo malı minik telsizleri alıp karaya adam bırakmaya karar verdik. O şanslı tabi ki ben ve Ceren Kaptanım oldu. Limanın bir ucundan diğer ucuna hızlı adım yürüyerek acenta arayışına çıktık. İlk gördüğümüz dükkana daldık, şansımıza Vernicos Yachting çıktı. Biraz ağlayarak, biraz heyecanlanarak, biraz da kafa karıştırarak yer talebimizi ilettik. 5 dakika sonra "tamam, kalenin önünde köşedeki tekneye bordalayın, biz haber verdik" dedi. Biz de inandık. Telsizle teknemize haber verdik. Gerçeği köşedeki tekneye gittiğimizde öğrendik. 5 İngiliz’in de hiçbir şeyden haberi yoktu. Durumu izah ettikten sonra "denizde yardımlaşma" ön plana çıktı ve bordalamamıza izin verdiler. Rüzgarlı bir havada baştan kara yaparak yanaştık. Dört bir yandan bağlandık ve işlemler için beklemeye geçtik. Yarım saat sonra evraklarımızla birlikte ofiste beklendiğimiz söylenince çift pasaportlu Sadri Kaptanımızı görevlendirdik. Gergin bekleyiş başlamıştı. Kalabilecek miydik, yoksa yurda geri mi dönecektik?

10 dakika sonra Kaptanım gözüktü, 6.45 Euro karşılığı 1 gecelik konaklama bedelini ödemiş, salimen yanımıza gelmişti. Bizim belediye ve muhtarlıklar gecelik 35-40 Lira'dan aşağı almazken Rodos'ta 14 Lira'ya bağlanabiliyoruz. Türk yetkililere duyurulur! Giriş işlemleri için diğer limana gitmemiz gerekiyormuş. Muhtemelen acentalar tüm bu işlemleri belli bir ücret karşılığı sizin yerinize hallediyor.

Rodos'a gidiş kararımız biraz ani olduğu için hazırlıksız yakalandık. Mandraki Limanı dışında şehir hakkında en ufak bilgimiz yoktu. Dolayısıyla nereye gideceğimizi bilmeden düştük yollara. Sahilde biraz ilerledikten sonra şadırvana benzeyen bir yapıya bakıp "işte ilk Türk eserini bulduk" diye heyecan yaptık. Ancak harita almadan bir yere varamayacağımızı da anladık. Şehir "eski" (old city) ve "yeni şehir" (new city) olarak iki bölgeye ayrılmış. Bizim liman eski şehrin içinde kalıyormuş. Hatta dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli Kolossos, M.Ö. 280 yılında Dorlar tarafından liman girişinde inşa edilmiş. Fakat savaşlar, depremler derken heykelden eser kalmamış.

Böylece gerisin geriye dönüp 1080 yılında Kudüs'te kurulan Hospitalier Şövalyelerinin inşa ettiği "Palace of the Grand Master" Büyük Üstatların Sarayı'nı gezmeye gittik. Ana girişi keşfedemediğimizden hendekten başladık. 1522 yılına kadar çeşitli saldırılara direnebilen ada Kanuni Sultan Süleyman tarafından ele geçirilmiş ve 400 yıl kadar Osmanlı mülkiyetinde kalmış. 1912'de Trablusgarp Savaşı sırasında İtalya tarafından işgal edilmiş. 1948'de Onikiada'nın diğer adalarıyla birlikte, Yunanistan'a katılmış. Adada bulunan Türk azınlık 1923'teki Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sırasında İtalya topraklarında sayıldıkları için mübadeleden kurtulmuşlar. Bu nedenle de Rodos'ta bir Türk azınlığı bulunmaktaymış (biz de bula bula bütün Türkleri bulduk hakikaten!).

Avrupa Birliği, sarayın restorasyonu için 1.000.000 Euro bağışlamış, bazı yerleri kapalıydı gezemedik. Hendeğin ardından giriş kapısını bulduk ve içeriyi gezebilmek için 6'şar Euro verdik. Tam gişeden ayrılırken bir de baktık ki bir ilan: Aynı akşam saat 21:30'da Ender Sakpınar yönetimindeki Bursa Senfoni Orkestrası solist İris Mavraki'ye eşlik edecek. Aman bir sevindik, bir sevindik. Gurbet ellerde vatanımızın temsilcilerini dinleyebilecektik, üstelik konser ücretsizdi. Gerçi sonrasında niye bu kadar sevindiğimize anlam veremedik, sanki aylardır yabancı topraklardaydık!

Sarayı gezmeyi saat 18:00 sularında bitirip yemek yiyebileceğimiz güzel bir restoran arayışına çıktık. Daracık sokaklarda ilerlerken turistik caddesini keşfettik. Sağlı sollu dükkanlar, kiminde hediyelikler, kiminde mücevherat... Yolun sonuna doğru bir de baktık ki bir Osmanlı Camii daha. Hemen Japon turistler gibi kameralara sarıldık. Ara sokaklardan birine sapınca hoş bir "taverna" gördük. Tam kapısının önünde kendi aramızda konuşurken görevli bir bayan yanımıza gelip Türkçe olarak bilgi verdi. Kaptanımızın "acaba fiyatlar nasıl, çok pahalı mı" sorusuna "burası benim yerim" cevabı gelince daha fazla düşünmeden oturmaya karar verdik. Rum adı Niki, Türkçesi Nigar. Ahtapot salata, Symi usülü çim çim karides, papila, kalamar gibi deniz börtü böcüğünü mideye indirip 5 kişi 95 Euro ödedik. Güzeldi, doyduk, güldük, eğlendik.

Yemeğin ardından Rodos gecelerine akmaya, sokakları arşınlamaya karar verdik. Ama önce dolaşırken gözümüze takılan dondurmaları denemek gerekiyordu. Bulduk bir yer oturduk, verdik 3'er toplu 5 dondurma siparişi, bayıldık 35 Euro. Biraz acıttı ama olsun, aklımızda kalacağına midemizde kalsın. Oradan kalkıp biraz yürüdükten sonra Old City'nin Piazza'sına (eski şehrin meydanına) vardık. Amaaaan bir şenlik, bir şenlik, sormayın. Ortada bir çeşme, etrafta cafe'ler, barlar, teraslarda "taverna"lar, her yer cıvıl cıvıl... Çok sevdik! Saatler ilerledikçe ekibin bir bölümü tekneye dönmeye karar verdi. Biz 3 kafadar haritada keşfedeceğimiz diğer "piazza"ları (meydanları) keşfetmeye ve devam ediyorsa konsere uğramaya kararlıydık. Tek tek meydanları bulduk, daracık sokaklardan geçtik, Şövalyeler Sokağını arşınladık, barları bulduk, meraklı gözlerle kafamızı içeri uzatık, "ambiyans"larını beğendik ve sonunda Saray'a geri dönüp konserin son bölümüne yetiştik. Arka sıralarda yerimizi aldık. Bir ara Rumca başlayan şarkı Türkçe devam edince koro halinde eşlik ettik, tüylerimiz ürpererek, gözlerimiz yaşlı...

Tekneye dönüp yatağımıza yattığımızda hala eşlik ediyor, hala o şarkıyı mırıldanıyorduk:

Şu sılanın ufak tefek yolları
Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri
Tepeden tırnağa şiir dilleri
Yiğidim aslanım burda yatıyor

9 DSC00599


12 DSC00606


21 DSC00620


24 DSC00641


DSC00680
 

Etiketler



Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Rodos

Candan hanım, bu güzel geziye ait sadece 5 fotoğraf mı var :( Anlatımınızı ben de çok beğendim. Varsa biraz daha fotoğraf alalım :smiley:
 



Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Rodos

Olmaz mı? Var tabi, şu an seyahatteyim, haftaiçi başka fotoğraflar da eklerim! 5 taneyle sınırladıkları için böyle oldu..

Bu arada okuyan, beğenen herkese teşekkür ederim :D
 

Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Rodos

ncandan' Alıntı:
Olmaz mı? Var tabi, şu an seyahatteyim, haftaiçi başka fotoğraflar da eklerim! 5 taneyle sınırladıkları için böyle oldu..

Bu arada okuyan, beğenen herkese teşekkür ederim :D
Bir mesaj içerisine 5 adet fotoğraf ekleyebiliyorsunuz. Sonraki mesajlarınınıza da eklenti yapabilirsiniz. Bekleriz efendim ;)
 








Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Rodos

Candan hanım güzel bir geziyi hoş ve"Candan" anlatımınızla bizimle paylaşmışsınız. Teşekkür ederim ama bizim de canımızı çektirdiniz. Bayram tatilinde biz de bir kaçamak mı yapsak acaba?
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,424
Mesajlar
1,517,769
Kayıtlı Üye Sayımız
172,070
Kaydolan Son Üyemiz
cipokko

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst