İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Çok lafa gerek mal ortadamı demek oluyor

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Merhaba İZMİRLİ'LER,
Bende kendimi İzmir'li kabul edenlerdenim bilmem onlar beni kabul ederlermi?Bence ederler onların gönlü geniştir herkese yer vardır bundan eminim.
Yaklaşık 4 yıl kentinizde tabi merkezde değil Menemen'de yaşadım ordaki dostlar gerçek dosttu,fakat ben bir taşa bastım herhalde demiyorum resmen bastım.Hangi taşamı hani FOÇA'da kimsenin yerini bilmediği üzerine bir basanın tekrar dönüp gelmesini sağlayan meşhur KARA TAŞ varya işte ona.Hemde ne basma be inanın ailece biz o taşın üzerinde kamp kurduk herhalde.Bir söz varya << anlatılmaz yaşanır>> işte o söz bence İzmir için.Çünkü İZMİR anlatılmaz yaşanır.Bende İzmiri yaşayanlardan biriyim.İzmir'li olmak bir ayrıcalık evet İzmir'de yaşamış olmakta bir başka ayrıcalık.
Gerçi bizim ülkemizin her noktası bir başka güzel bunuda çok iyi biliyorum.Tüm Anadolu'yu,Anadolu insanlarını ve bu topraklardaki tüm canlıları ve cansızları çok seviyorum.
Kalın sağlıcakla.

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

sisdagili61' Alıntı:

Merhaba İZMİRLİ'LER,
Bende kendimi İzmir'li kabul edenlerdenim bilmem onlar beni kabul ederlermi?Bence ederler onların gönlü geniştir herkese yer vardır bundan eminim.
Yaklaşık 4 yıl kentinizde tabi merkezde değil Menemen'de yaşadım ordaki dostlar gerçek dosttu,fakat ben bir taşa bastım herhalde demiyorum resmen bastım.Hangi taşamı hani FOÇA'da kimsenin yerini bilmediği üzerine bir basanın tekrar dönüp gelmesini sağlayan meşhur KARA TAŞ varya işte ona.Hemde ne basma be inanın ailece biz o taşın üzerinde kamp kurduk herhalde.Bir söz varya << anlatılmaz yaşanır>> işte o söz bence İzmir için.Çünkü İZMİR anlatılmaz yaşanır.Bende İzmiri yaşayanlardan biriyim.İzmir'li olmak bir ayrıcalık evet İzmir'de yaşamış olmakta bir başka ayrıcalık.
Gerçi bizim ülkemizin her noktası bir başka güzel bunuda çok iyi biliyorum.Tüm Anadolu'yu,Anadolu insanlarını ve bu topraklardaki tüm canlıları ve cansızları çok seviyorum.
Kalın sağlıcakla.

Genişletmek için tıkla ...

İyi akşamlar Niyazi Bey.
Olayı gerçekten çok güzel ifade etmişsiniz. Ben 1988 yılında bahsettiğiniz taşın tam ortasına bastım ( Altı ay kadar E.Foça'da kaldım.), 20 yıl sonra, 2008 yılında yine İzmir'e (Kemalpaşa) geldim. Beş-altı yıl sonra memlekete, Antalya'ya dönmeyi düşünüyorum, ancak kalbim burada (Egede) kalacak. Selamlar.

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Merhaba Mustafad bey,
Bize öyle bir vatan bırakmışlarki her bir karıç toprağı insanı farklı kültürlerle karşılıyor.Döndüğümüz her kööşenin arkasında nelerin bizleri beklediğini kimsecikler bilemez.
Bence tek ve en büyük eksiğimi eğitimsizlik.Parasız eğitim olmayıncada bu olay çözülmez.Güzel ülkemizin neredeyse tamamına yakınını gezdim.Yaylalar,ovalar,köyler en doğudan en batıya,en kuzeyden en güneye ha bunlara adalarımız da dahil.
Fakat en uzun İzmir'de kaldım,bulduğum her boşlukta soluğu Eski Foça'da aldım.Ne bileyim deniz kenarında doğduğum için denizin sesini ve kokusunu hep özlediğimdenmi bilmem hep Eski Foça'ya kaçardım.Orada beni etkileyen birşeyler vardı.Hani tarihi bir yere gidersinizya eski cami veya tapınak hani insanın içi bir huhaf huzur dolarya işte Eski Foça'da ben o duygulara kapılırdım.Yaşadığım yer olan Menemen'de gerçekten çok guzeldi.Hem İzmir'e hemde Eski Foça'ya çok yakındı ulaşım sıkıntısı yoktu.Hele tepelerden adaları seyretmek varya.17 senedir İstanbuldayım ve hala alışamadım.Arkadaşım bırak hayat istediği gibi aksın kendini cezalandırma gönlün nerede yaşamak istiyorsa orada yaşa.Dikkat et gittinmi geri dönüş yok.Bence var olan günleri mutlu yaşamak engüzeli.Deviş misali bir lokma bir hırka.
Kalın sağlıcakla.

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Bugün 18 Mart

günümüz yaşamını ve getirdikleri kadar götürdükleri çerçevesinde arada bir zaman yolculuğuna çıkmak gerek

ve sadece hatırlamak,anlamak ve düşünmek

Ibn Haldun'a ait "suyun suya benzediği gibi geçmişde geleceğe benzer" cümlesinin açınımını çok düşündüm, korktum
çok bilinen "tarih tekerrürder ibarettir" cümlesinin açınımını çok düşündüm, korktum
apolitik bir yaşamı düşündüm, korktum


çözüm ise insani değerlere / değerlerimize daha bir sarılmaktan öte değil.


bu bir paradigma : sorun ve çözüm paylaşımcımısınız değilmisiniz sorunsalında gizli.

yani >>> hatt-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır <<<<


onları hatırlamanızı ve düşünmenizi rica ederim

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Günaydın Nejat bey,
Yazınız ekindeki fotoğrafları daha sıklıkla görmek engüzeli.
Bakın ülkemizi halen yöneten hükümetinin bir Bakanı (Milliliğinin nekadar kaldığı tartışılırya)Japon devlet yetkilisiyle sohbeti sırasında <<sizin başarınızın sırrı nedir acaba sizin insanlarınız neden bukadar başarılı>> diye sorar,
Japon yetkili yanıt verir<<bizim ülkemizde okula başlayan çocuğa ilk önce Hroşima ya gezdirilir anlatılır o çocuk çalışıp başarılı olmak zorunda olduğunu anlar.Biz sadece bunu yaparız>>der.
Bizimki <<ama bizde öyle yerler yokki nereyi gösterelim>>der.
Japon şaşırır <<Sizin Çanakkaleniz var orası dünya örneğidir,biz derslerimizde Çanakkaleyi de anlatıyoruz >> der.
Bizimkinde ses yok.
Farkındamısınız bir süredir Çanakkale Şehitliğine bazı belediyeler aracılığıyla insanlar gönderiliyor.Satın alınmış rehber anlatıyor<<çanakkalede evliyalar savaştı savaşı evliyalar kazandı bilmemne.
Hiç kimse sormamış ama ben sordum (bende bir defa katılmıştım yaklaşık 10 otobüs ve sonradan zorla giydirildikleri belli olan takım elbiseli kravatlı larda vardı>>
Ya arkadaşım tamam evliyalar var da Osmanlı İmparatorluğunun başındaki halife değilmiydi yani İslamiyetin temsilcisi,
Yanıt verdi evet.
Bak birader koca imparatorluk her girdiği savaşı kaybetti üç kişilik çeteler toprak kopartıp devlet oldu senin o evliyaların o zaman neredeydiler.Ulan yalan konuşmaya utanmıyorsun bari evliyaları karıştırma dedim bana ordakiler tepki gösterd.Evet Çanakkalede savaşıp şehit,gazi olan tüm kişiler benim gözümde birer evliya dır.
Bu arada Merisin-Tarsus Belediye Başkanını da kutluyorum.Yolunuz düşerse değil gidin görün NUSRAT MAYIN GEMİSİ tüm heybetiyle orda Tarsus da duruyor.Arkadaşları gibi jilet olmadı.Ben gittiğimde çok yabancı ziyaretci vardı ve TRT çekim yapıyordu sayın başkan orada bulunan herkesle tek tek el sıkışıp ikramda bulundu.
O nedenle birileri daha fazla tahrip etmeden Çanakkale şehitliğini görmek zorundayız.Bilmem neredeki 5 yıldızlı tatil köyüne gitsinler gitsinlerde arada birde çocuklarını,torunlarını tutup ellerinden Çanakkale Şehitliğine getirsinler.Anıtkabir'e getirip oradaki savaşın canlandırılmasını hem kendileri görsün hemde onlara göstersinler.
Kalın sağlıcakla.

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Sevgili Niyazi Uzun kardeşim

özetle dediklerinin üzerine ne koyayım bilemiyorum
devletle olacak iş olmadığı da ortada, ordu da elindeki dökümanları kamuoyunun bilgisine sunmuyor

tek tek bilinçlenmekten başka çare yok, öğreneceğiz anlatacağız.

sadece bu değil ermeni konusunu bu kadar önemsenmesi sağlayan da devlet

diyemiyorlar kardeşim savaş halinde ki bir imparatorluk neredeyse her sınırında vatan savunması yapıyor
siz yabancı devletlerin eliyle bizi birbirimize düşman ettiniz, imparatorluk'ta korunma ve koruma adına önlemler aldı
tüm bu ellerde binlerce insanımız sayenizde şehit oldu yada esir (2.resim)

siz daha ne konuşuyorsunuz: bakın kendi ettiklerinize...

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Konu nerelere geldi bu arada...

Cavid Sezen

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

tam da başlığa uyan bir duyarlılıkla sorgulanıyor; bence İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Merhaba arkadaşlar,
Nejat bey ÇANAKKALE'den bahsedince bende birkaç şey yazmak durumunda kaldım.Tabiki burası siyaset yapma yeri değil onlar siyasılerin işi gerçi yıllardır onuda sadece maddi çıkarları için yapıyorlarya,
Bir çoğumuzun büyük dedesi veya dedesi o savaşlarda şehit oldu.Bu gün olduğu gibi o dönemde de parası olan asker olmadı hani bir Yemen türküsü ve hepimiz biliriz <<Yemen yolu çukurdandır,Karavanam bakırdandır,Zenginimiz bedel verir,Askerimiz fafirdendir>>Benim dedem bedel veremedi asker oldu yaralanıp öldüğü belli ne yazıkki benim dedemin mezarı bellideğil sadece İstanbulda olduğunu biliyoruz cephede ölmediği için yaralanıp hastahanede öldüğü için şehit sayılmadı.Dedemin mezarı bile yok,sadece benim dedemin mi?Yüzlerce belki binlercesinin mezarı yok.
İzmirlilerin gönlü geniştir onlar herkesi kucaklarlar,bazıları İzmir için farklı söz söyleselerde bence kendi ayıpları.Bu gibi kişiler bu konuları anlayabilmek için birsüre İzmir'de yaşamalılar Eğer yaşama şansları yoksa bu konuda yazılmış yüzlerce eser var alıp okusunlar.İzmir hakkında ileri geri konuşan parlementerler şu anda aralarında olan sayın kemal Anadol beyin Büyük Ayrılık isimli kitabını istesin okuyup İzmiri İzmirlileri öğrensinler.Gönlü geniş hemşehrilerim hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.
Kalın sağlıcakla.

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Ben acemilik yaptım gaziemirde. kardeşim ustalık yaptı karşıyaka tûranda 8)

http://www.youtube.com/watch?v=50DwNzereEQ

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

İzmir ama ille de Yeşil Kırmızı saygılarımla.

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

alirıza' Alıntı:

İzmir ama ille de Yeşil Kırmızı saygılarımla.

Genişletmek için tıkla ...

35,5 (otuz beş buçuk) ha!... Bu kavga bitmez...

Cavid Sezen

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

Vatan'dan alıntıdır.
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Izmir_Izmir&tarih=24.03.2010&Newsid=295689&Categoryid=4&wid=122

Cavid Sezen
*******************************************************************************************************


İzmir İzmir


Mine G. Kırıkkanat

Yazara ulaşmak için : mine.gokce@wanadoo.fr

[attachment=1]

Ruhu vardır kentlerin. Ruhu vardır her yerin. Bir insanın ruhu nasıl verdiği son solukla uçarsa, doğduğu yerin ruhu da aldığı ilk soluktadır.

O topraklar üzerinde ve üzerinden, bin yıllardır gelip geçen havaların, suların, uygarlıkların içinden akan insan düşüncelerinin izlerini taşır, her yeni doğanın içine ilk solukla çektiği, ait olunan yerin ruhu.

Ortak bellek de diyebilirsiniz bu ruha. Rüyalarımızda taşıdığımız genetik kimlik de. Ama hem kolay edinilmez, hem de kolay kurtulunmaz ortak bellekten. Bir kentin, bir yörenin ruhunu taşımak için onlarca kuşaktır aynı yerde doğmuş ve yaşamış olmak gerekir ki, kentlerin bugünkü ruhsuzluğu, o kentlerde ruhunu bulamadığı kadar, o kentlere ruhunu veremeyen, çünkü “oralı” olamayan insan göçlerinin eseridir.

Geçmişini unuttuğu için geleceği de belirsiz Türkiye’de, göçlere rağmen ruhunu yitirmeyen tek bir kent kaldı, o da İzmir.

İzmir’in ruhu özgürlüktür. İzmirli’nin hası, bu ruhla doğduğu içindir ki baş eğmez, boyun bükmez, teslim olmaz, kolayına he demez, eyvallahı yoktur. Ruhu özgürlük üflediği içindir ki Doğu Roma’ya başkaldıran Bogomillerden Osmanlı’ya başkaldıran Şeyh Bedrettin yiğitlerine, efeleriyle, çeteleriyle isyancıdır, İzmir...

***


Dogmaya, tabuya, yasağa, baskıya isyan değilse, nedir ki özgürlük?

İzmir’in ruhu eşitliktir. Özgür oldukları için eşittir İzmir’in kadınları, erkekleri. Eşitlik, onları sabit fikirlerden bağımsız kılar. Bağımsızlık ise uygar ve yaratıcı...

İzmir’den başka hiçbir kent, hiçbir Türkiye yöresi, dünyanın uygarlık güncesine bunca isim katmamıştır:

İlyada ve Odyssea destanlarının yazarı, tarihçi Homeros (İ. Ö. Sekizinci Yüzyıl)

Cep kitapları konseptinin yaratıcısı, yayımcı Henri Filipacchi (1900-1961)

Nobel Ödüllü ozan, Giorgos Seferis (1900-1971)

Milyarder armatör, Aristoteles Onasis (1906-1975)

İngiliz Mini Cooper’ın efsane dizayn mühendisi Sir Alec Issigonis (1906-1988)

Besteci Adnan Saygun (1907-1991)

Rebetika sanatçısı Rita Abatzi

(1914-1969)

Oyuncu ve şarkıcı Dario Moreno

(1921-1968)

Dünyanın üç büyük fotoğraf ajansından SIPA’nın kurucusu Gökşin Sipahioğlu (1926-)

Fransa’nın eski başbakanı Edouard Balladur (1929-)

Düşünür André Tubeuf (1930-)

Tiyatro oyuncusu Magali No¨e l (1932-)

2010 Berlin Altın Ayı ödülünü kazanan Semih Kaplanoğlu...

Hepsi İzmir’de doğan, İzmir’in ruhunu ilk soluklarıyla ciğerlerine dolduran bu kişilere, İzmir’in Türkiye çapında çıkardığı İsmet İnönü gibi devlet adamlarını, Attilâ İlhan gibi sanatçıları, yazarları, gazetecileri eklerseniz, kentin yaratıcı bereketi daha iyi anlaşılır.

Türkiye’nin en büyük kenti olmayan İzmir’den, vasatı aşabilen bu kadar kişilik çıkması kuşkusuz raslantı değil. İzmir, üflediği özgürlük ruhuyla, özgür düşünce üretebilen, dolayısıyla yenilik yaratan insanlar üretiyor. Ama İzmir’in ruhunu da zaten bin yıllardır özgür düşünen insanların ortak belleği oluşturuyor.

***


Özgürlüğü besleyen ve özgürlükten beslenen İzmir’e özgü bu ruh, aslında “Niçin bazı toplumlardan dünyaca ünlü bir sanatçı, bir yeniliğe imzasını atan, keşif yapan, formül bulan, kısaca insan uygarlığına iz bırakan kimse çıkmıyor?” sorusuna da yanıt olabilir.

Özgürlüğün olmadığı yerde yaratıcılık olamıyor. Düşüncenin bağımsız olmadığı çevrede, yeni bir düşünce üretilemiyor. Yasaklarla çevrili düşünce, durağan kalıplardan taşamıyor, eskimiş ve aşılmışın tekrarını yeniliyor ancak.

Başka bir deyişle, yasak, baskı ve sansürün olduğu çevrede önce düşünce, sonra insanlar tutsak.

Örneğin megapol denilen 15 milyonluk İstanbul’da, hafta sonları İstiklal Caddesi’nin yürünemeyecek kadar yoğun kalabalık olması, özgürlüğün genişliğini değil, daraldığını gösteriyor: Varoşlarda gençliklerini yaşayabilecekleri hiçbir alan kalmayan gençler, hafta sonları o caddeye sıkışıyor! Türkiye’de çevrenin daralmadığı, gelenekçi yasakların pençesine alamadığı, mahalle baskısına yenik düşmeyen tek kale kaldı.

İzmir’in, özgürlüğü için direndiği ölçüde özgünlüğü var. Umarım ve dilerim, dayanır!

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

İzmir Off-Road Grubu Muhabbet Köşesi

Nejat' Alıntı:

bende ailemle gezdim bu alanı

nasıl bir duygulanım içinde olduğumu aktarayım

bizler Siyasi ve İslam'a yaklaşımımız genelden farklı bir aileyiz, sadece inandığımızı anladığımızı yaşarız : söyleneni değil !
Eceabat'ta otele yerleştik, ayağımızda şortlar t-shirt'lerle geldik sabahına gezmeye başlayacağız.

kesinlikle kendi karar ve tercihlerini uyum içinde ortaya koyan ve yaşayan bir aileyiz
sabah eşim ve kızım bir ibadethaneye gider gibi hazırlandılar, ecdadın önüne ciddiyetsiz bir şekilde çıkmamız söz konusu değildi

elimizde harita düzergahtaki ziyaret yerlerine uğradıkça gördüklerimizden ve çevredikelere kulak verdikçe utancımız kat be kat arttı,
yiğitlere reva görülen düzensizlikten bakımsızlıktan hurafelerden şehitlilklerin yanı başındaki tuvaletlerden çöplüğe dönmüş ortamdan başımız önümüzde geri döndük

sonuç olarak burada buz kesmeme sebep olan kızımın sorusunu aktaracağım, gerisini tümün düşünmesine bırakıyorum...

şehitlik yazan bir tabelayı izleyerek arazide bir yere vardık. arabadan inip yürüyoruz ortada görülen birşey yok

kızım dedi ki baba nerede şehitlik
dedim ki üstünde duruyoruz kızım
onlar gereken saygıyı göstermemişler bizler her adımımızda burada olduklarını bilelim ve onları düşünelim yeter

Genişletmek için tıkla ...

bir İzmir'li olarak yukarıda ki kırmızıya boyadığım cümlelerdeki yaklaşımın dışında birşey bilmiyorum ki : diğerleri ise tuhaf geliyor

zenci / beyaz ayrımına nasıl anlam veremiyorsak İzmir'de de her konu için durum böyle

ta ki yaklaşımlar/düşünceler tahakküme varmasın !

Ynt: İzmir'li Olmak Dedikleri İşte Bu

İzmirli'ler,
İzmir'li veya bilmem nereli sonradan olunmuyor.Yok babam orada doğdu ben oralıyım.Hayır sen oralı olamazsın,en az üç-beş göbekten sonra oralı olabilirsin oda belki.
Bence bakımsız insan hiçbiryere yakışmadığı gibi İzmir'e kesin yakışmıyor.İzmir'liler çok şanslısınız ki oralısınız.Bende gönlü İzmir'li olanlardanım.Ülkemizin neredeyse tamamını köylerde dahil gezmiş birisi olarak söylüyorum İzmir gerçekten Avrupa.İnsanı ve insan sevgisiyle.
Selam size İzmir'liler,Kalın sağlıcakla.