Ynt: Ingiltere - Iskocya Izlenimleri
Yazimizin yavas ilerlemesinden dolayi tum dostlardan ozur dilerim. Oncedende belirttigim gibi bol bol resim koymak istiyorum ama hepsini tek tek kucultmek zaman aliyor.
Buharli otobuse goz attiktan sonra yavas yavas ilerliyoruz. Whitby nin en unlu yanlarindan biriside balik hali. Ingiltere bir ada olmasina ragmen martketlerden aldigimiz dondurulmus baliklari yiyoruz genellikle. Onlarinda kilciklari cikarilmis, kafasi ve kuyrugu ayrilmi ve tabiiki derisi soyulmus vaziyette. Yani tabiri caizse beyz tabuk gozsu benzeri balik etleri alip yiyoruz. Birde buradaki insanlarin cok tukettikleri bir kac tur var. Bu turler, morina baligi (Cod), Mezgit (Haddock), Somon (Salmon). Bunun disindaki turler her yerde bulunmuyor. Zaten dedigim gibi kilcilinda balik ancak hipermarketlerde bulunuyor onlarinda gozunun feri sonmus durumda ha bayatladi ha bayatliyacak. Baligin uzun suredir bekledigi belli. Iste Whitby'deki bu balik hali balik teknelerinin taze taze denizden getirdigi baliklarin satildigi bir yer ama biz gittigimizde kapali idi.
Balik halinin yanindan geciyoruz ve deniz kiyisina ulasiyoruz. Bulundugumuz sokak denizden yaklasik 10 metre yukarida. Sokagin bir tarafina yan yana dukkanlar disilmis. Bunlardan birisi bizim eskiden lunaparklarimizda olan korku tuneli tarzinda bir yer. Ozellikle cocuklarin ilgisini cekecek sekilde diyazn edilmis. Dukkanin adi "Kont Drakula". Guya Kont Dracula Ingiltere'ye whitby uzerinden girmismismiste, sunu yapmista, bunu yapmista, vs. vs. Yaa kardesim bakiyorumda adamlar olmayan hayal urunu seyler uzerinden bile turist gecebilecek girisimlerde bulunuyor. Var olmayan tarihi varmis gibi gostererek potansiyel yaratiyorlar. Biz ise var olan tarihimizi guzelce anlatip, turist cekmekten hala aciziz. Onceden gittigim ve Insallah bu gezi yazindan sonra anlatmayi planladigim bir gezidede Shakespeare (Sekspir)'in evine gitmistik. Shakespeare'in dogdugu evi biraz onarmislar ve onu tarihin yasandigi bir hale getirmek icin iceride cesitli mizansenleri canlandiran tiyatrocular gorevlendirmislerdi. Insana o gunun havasini yasatmaya calismislar. Ve girisinide kisi basi £12 yapmislar (ki bence cok pahali). Dedigim gibi bu tip seyleri sanirim biz beceremiyoruz. Halbuki bunu Topkapi Sarayinda yapsak. Tarihi canlandirsak. Ne kadar daha fazla turist cekeriz. Tabiiki baska yerleri saymiyorum bile.
Sanirim konudan yine cok uzaklastim. Kiyadan dukkanlarin onunden yuruyerek Whitby'nin iki yakasini birbirine baglayan kopruye ulasiyoruz. Whitby'nin ortasindan nehir geciyor ve gemilerde bu yolu kullanarak marina'ya yanasiyorlar. Aradaki bu tek kopru acilip kapanabilen tarzdan bir kopru. Altinda daha yuksek gemilerin gecmesini izin veriyor. Kopruden karsiya geciyoruz. Karsisi daha tarihi. Ilk yerlesimler bu yakada olmus. Bu yakanin tepesinde orta caga ait bir manastir binasi var (Whitby Abbey). Simdiki duragimiz orasi ama oraya gitmek icin eski sehrin icinden gecicegiz ve manastira cikan yuzlerce basamaklik merdiveni tirmanacagiz. Kopruyu karsiya gecer gecmez ileriki sokaktan saga donuyoruz ve ilk olarak kaptan Cook muzesine gidiyoruz. Kaptan James Cook'un seferlerini ciktigi yermis burasi ve kaldigi ve muze haline getirilmis. Kaptan James Cook Hawaii adalari, Tahiti ve cevre adalari ilk kez bulan ve Avustralya, Yeni Zelanda gibi ulkelere ilk kez ayak basan avrupali kasif. Muze diger muzelerdede oldugu gibi asiri pahali bu yuzden girmiyoruz. Hediyelik esyalar kismindan Whitby'e adit buzdolabi susu ve bir kac kartpostal alip muzeden cikiyoruz. Zaten bu anda bizim ilgimizi muzelerden cok bu tarihi sokaklar, evler ve binalar cekiyor.
Eski kentin icinden ilerliyoruz. Whitby ilk kuruldugundan beri balikcilik ile ugrasan ve yasayanlarin cogunun hayatini bu sektorden kazandigi bir kasaba. Eski kentin sokaklarinda bunun izlerini gormek mumkun. Cok sayida balik dukkani, kopekbaligi kemiklerinden ve cesitli deniz hayvanlarindan yapilmis sus esyalari satan dukkanlar var. Ayrica Whitby'nin adi duyulmus bir tasindan yapilmis cesitli kupe, kolye gibi mucevherleri satan dukkanlarin sayisida azimsanmiyacak miktarda. Degisik gordugumuz dukkanlara bakarak ve bol bol fotograf cekerek ilerliyoruz. Eski meydan ve sokagin sonunda Whitby Abbey (Manastir)'a cikilan merdiven ve yokusa ulasiliyor. Yuzlerce basamaklik oldukca dik bir yol. Basamaklarida bir bir asarak muhtesem manzarali tepeye cikiyoruz.
[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]
Manastira cikan yuzlerce basamaklik merdiven