breakoutdoor
365 gün aktif!
Not: İlk gün ve son gün dışında aradaki gezilerin sıralaması değişebilir. Rehberiniz en uygun güne, en uygun programı koyacaktır.
1. Gün Pazar: SUMELA MANASTIRI-AYDER
Buluşma noktamız Trabzon Havaalanıdır. İstanbul'dan kalkan uçağınız 1 saat 45 dakika sonra, Trabzon havaalanına inmiş oluyor. (Otobüsle gelenleri daha önce otogardan alıyoruz.). Rehberimiz sizi havaalanında karşılıyor. Eşyalarınızı aracımıza yerleştirdikten sonra Sumela Manastırı'na doğru yola çıkıyoruz.
Sumela Gezisinin ardından Coşandere tesislerinde tabir yerindeyse tıkabasa Trabzon mutfağından oluşan öğle yemeğimizi alıyoruz. Kayganadan, mısır ekmeğine kadar herşey var. Yemeğin ardından şişkin midelerimizle sahil şeridi boyunca Ardeşen'e oradan Çamlıhemşin'e oradan da Ayder'e varıp otelimize yerleşiyoruz.
Akşam hoş geldiniz yemeği ardından istirahate geçiyoruz.
Araç yolculuğu toplam: 5 saat
Yürüyüş: 45 dk kolay.
2. Gün Pazartesi: POKUT-SAL YAYLALARI
Bugünkü turumuz ancak 4 x 4 araçlarla ulaşılabilen Pokut ve Sal yaylaları. Pokut ve Sal defalarca dergilere konu olmuş muhteşem güzellikte 2 yayla. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evler tamamen ahşap. Bakirliğini korumuş yaylalar vahşi bir ormanla çevrili. Manzara ise tarifsiz.
Araçla: 3 saat
Yürüyüş: 1-2 saat kolay
3. Gün Salı: HUSER YAYLASI
Bugün Doğu Karadeniz'in en güzel yaylalarından bir diğeri olan Huser Yaylasına gidiyoruz. Genelde katılımcıların en çok keyif aldığı gezilerden biridir. Hele birde hava güneşli ise bakmaya doyamayacağınız bir manzaraya sahip. Kuzeyde Altıparmak dağlarından başlayıp, Bulut, Kaçkar ve Verçenik'e kadar kesintisiz bir manzara, ayaklarınızın altında Polakçur, Avusor, Ceymakçur ve Kavrun Vadileri, Arkanızda Karadeniz sahil şeridi. Yani 0 m den 4000m ye kadar her yeri görebiliyorsunuz.
Huser yaylası'na pansiyondan yürüyerek çıkıyoruz. Yaklaşık 3-4 saat sürecek patika yürüyüşü için kolay diyemeyiz ama zamanımız bol olduğu için dinlene dinlene sizleri zorlamadan çıkıyoruz. Öğle yemeğimizi yaylada yiyoruz. Pansiyona dönüş aynı patikadan yapılıyor. Sürekli yokuş aşağı iniliyor.
Yürüyüş: 5-6 saat zor
4. Gün Çarşamba: FIRTINA VADİSİ-PALOVİT ŞELALESİ-ORTAN KÖYÜ-RAFTING
Aracımızla Fırtına Vadisi boyunca sırasıyla Zil-Kale, Palovit şelalesi , Ortan ve Konaklar köyünü izleyen bir geziye başlıyoruz. Zil Kale (Kale-i Zir) Eski dilde aşağı kale anlamına geliyor. Fakat kalenin icini gezemeyecegiz cunku bu yıl restorasyon var.
Gezi programı dahilinde olan Palovit Şelalesi ise 15 metre yüksekliğinde ve oldukça heybetli bir görünüme sahip. Geçen seneye kadar buraya patika dan yürüyorduk ama artık yol yapıldı. Bir yere arabaların ulaşması o yerin yok olmasını hızlandıran en önemli faktör. Ama yine de yürüyeceğiniz parkur tıpkı yağmur ormanları gibi büyüleyici.
Şenyuva köyünün kahvesinde çayımızı içtikten sonra Ortan köyüne hareket ediyoruz. Ortan köyü dik bir yamaca sıra sıra dizilmiş tarihi Hemşin konaklarıyla ünlü klasik bir Hemşin köyüdür. Ortan köyü aynı zamanda tur programı dahilinde gezeceğiniz Pokut Yaylasının bağlı olduğu köydür. Burada bulunan tarihi konaklar 19. yüzyılda Rusyaya gidip orada çalışan Hemşinlilerin biriktirdikleri paralarla yaptırdıkları konaklardır. Bu konaklarda klasik taş ve ahşap Hemşin mimarisinin örneklerini göreceksiniz. Tarihi bir konakta öğle yemegimizi alacağız. Muhtesem yöresel yemeklerin bu gezide yiyeceklerinizin en lezzetlisi olacagina eminiz. Buradaki, gezimizi tamamladıktan sonra Konaklar köyüne (eski adı Makrevis) doğru orman içi patikadan yürüyüşe başlıyoruz. Yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşten sonra yine tarihi konaklarıyla ünlü Makrevis köyünü geziyoruz.
Fırtına Vadisi, vahşi hayatını diğer bölgelere göre daha fazla koruyabilmiş bir bölge. Bunun sebebi az önce de bahsettiğimiz gibi araba ile ulaşmanın zorluğu. Yol toprak ve binek arabalarının kolaylıkla işleyemeyeceği kadar kötü olduğu için pek fazla insan gelmiyor. Sadece yayla insanları ve turistler.
Ayder'e dönmeden once de, Rafting ve Flying Fox hatta paintball icin Firtina Deresi'ndeki tesisimize gidiyoruz. yaklasik 2 saat surecek raftingten sonra tesisimize geri donuyoruz.
Araçla: 2 saat
Yürüyüş: 3 saat. Kolay
5. Gün Perşembe: KUNT'A ORMAN İÇİ YÜRÜYÜŞ
Bugün ki yürüyüşümüz direk otelden başlıyor. Orman içi patikalardan yürüyerek Ayder'in üst mahallesi diyebileceğimiz Kunt'a gideceğiz. Yürüyüş 1.5 saat civarında sürüyor. Kunt'ta biraz dinlendikten sonra eski patikayı kullanarak Avusor yoluna çıkacaksınız. Buradanda otele dönüş yapılacak. Toplam 2.5 - 3 saat rahat bir yürüyüş olacak bu. Kunt'a gittiğinizde Ayder'in turizm merkezi olmadan önceki halini göreceksiniz.
Yürüyüşten sonra öğle yemeğini otelinizde alacaksınız. Daha sonra biraz dinlenmeniz gerektiğini düşünüp birşey koymadık. Otelde, kaplıcanın keyfini çıkarabilir veya rehberinizi kandırabilirseniz beraber yürüyebilirsiniz.
6. Gün Cuma: KAVRUN YAYLASI-DENİZ GÖLLERİ
Bugün programda Aşağı ve Yukarı Kavrun Yaylaları, Büyük Deniz, Küçük Deniz ve Karadeniz gölleri var. Aşağı Kavrun Yaylası(1800 m) 8 sene önce düşen bir çığ sonucu hane sayısında önemli kayıplar yaşadı. Hatta bir ara yaylaya kimse gelmeyince yok olma tehlikesi yaşadı. Fakat şu anda yıkılan evlerin yerine yenileri yapıldı ve canlılığını koruyor.
Yukarı Kavrun Yaylası ise (2200 m) bölgenin en büyük ve en tanınmış yaylalarından biri. Kaçkar Dağı'nın kuzey çıkış rotası bu yayla üzerinden geçtiği için geçmişte ve günümüzde önemini korumaktadır. Hatta yerli ve yabancı turistlerle tanışan ilk yaylalardan olduğunu söyleyebiliriz. Buraya kadar toprak yoldan aracımızla çıkıyoruz, yürüyüş buradan başlayacak.
Kavrun Yaylası'nda fotoğraf molasından sonra yukarıya, göllerin bulunduğu bölgeye yürüyoruz. Bu parkurun ilk kısmı oldukça dik, yaklaşık 45 dakikalık yürüyüşten sonra nispeten düzleşiyor. Yaklaşık 2 saatlik yürüyüşten sonra Çegnovit'in Denizleri diye anılan Büyük Deniz, Küçük Deniz ve Mezovit göllerinden oluşan alana varıyoruz (3050 m). Bu göller birbirine çok yakın. Büyük Deniz Gölü adı gibi büyük olduğu ve eriyen kar sularıyla beslendiği için oldukça soğuk. Fakat Küçük Deniz Gölü sığ ve küçük olduğu için suyu girilebilecek kadar sıcak. Her ihtimale karşı mayo ve havlunuzu yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederiz. Çegnovit Gölleri'nin altında kalan ve Ceymakçur Vadisi'nin üst kısımlarında bulunan Karadeniz Gölü'nü(2850 m) ise yukarıdan seyredip pansiyona dönüyoruz.
Araçla: 2 saat
Yürüyüş: 4-5 saat biraz zorlu
7.Gün Cumartesi: AVUSOR - LAZ YAYLALARI - BÜYÜK GÖL
Bugün gezimizde, yörede Laz Yaylaları olarak bilinen ve tabi ki Lazların kurdukları ve yaşattıkları yaylaları göreceğiz. Bir de Avusor yaylasının üzerindeki göle yürüyüşümüz var.
Aracımızla pansiyondan ayrıldıktan sonra Avusor Yaylasına kadar araçla çıkıyoruz. Yolda Hacizeni, Kvaokobğumeri ( Yanlış yazmadık lazca Taş Yığılı anlamına geliyor), Toba yaylalarını göreceğiz. Avusor Yaylasına vardıktan sonra Büyük Göl’e 1,5 saatlik bir yürüyüş yapılıyor. Öğle yemegi yaylada ve yöresel şekilde olacak.
Ve akşam BÜYÜK EĞLENCE. Trans Kaçkar ve Trans Yayla grupları ile birlikte dopdolu bir eğlence var horonlu kemençeli.
Araçla: 1 saat
Yürüyüş: 1,5 saat. Kolay.
8. Gün Pazar: Ayrılık günü. Sabah erkenden kalkıp valizlerimizi aracımıza yerleştirdikten sonra saat 08.00 gibi uçakla gidecekler havaalanına, otobüsle gidecekler otogara transfer ediliyor..
Acente Notu
Milli park sınırları içinde geçen yürüyüşlerimizde, hırçın bir doğal yapıya sahip bir bölgenin insanlarının nasıl bu kadar kendiyle barışık ve cana yakın olduğunu görecek ve şaşıracaksınız. .
Biz biliyoruz ki siz de öncekiler gibi evinde horon cd leri dinleyecek, fotoğraflara bakıp bakıp iç geçirecek, gördüğünüz herkese bu turu anlatacak, önereceksiniz. Biliyoruz ki bu tatil hayatınızın en güzel hatıralarında yer alacak. Ve herşeye binlerce kez değecek...
Tur esnasında bulunacağınız ilçelerde bankamatiklerinden para çekebileceğiniz bankalar şunlardır. Rize/Ardeşen: Akbank(Altın Noktalı), İş Bankası, Ziraat Bankası.Trabzon ve Rize şehir merkezinde: Hemen hemen her banka. (ilk ve son gün)
İsteyenler sabah erkenden yada tur dönüşü her gün kaplıcaya gidebilir. Giriş ücreti 8 YTL
DİKKAT: 1618 nolu yasa: içinde ulaştırma, konaklama, rehberlik, yemek hizmetlerinden biri veya birkaçının bulunduğu gezi, spor, toplantı, eğlence gibi her türlü organizasyonu kapsayan faaliyetleri ancak TURSAB üyesi seyahat acentaları yapabilir. Dernekler, vakıflar, kulüpler, okullar, resmi ve özel kurumlar acentalar olmaksızın tur ve yukarıdaki faaliyetleri düzenleyemez. Lütfen gezinizin Türsab üyesi acentalar ile yapıldığına emin olur. Hukuk devleti vatandaşların duyarlılığı ile işler.
Önemli Notlar
Bize en çok sorulan soru; ''en iyi sezon nedir?'' sorusudur. Biz tur tarihlerimizi belirlerken zaten mümkün olan en iyi tarihleri seçmeye çalışıyoruz. Tabi hiçbir şekilde sizlere güzel hava garantisi veremeyiz, fakat genelleme yapacak olursak yaz ve sonbahar döneminde havalar daha uygundur.
Şayet Antalya ya da Bodrum'a gitmiş olsaydınız ve havalar yağmurlu, sisli olsaydı inanın bizde çok üzülürdük ama Doğu Karadeniz Yaylaları'na yağmur, çise, sis ve bulut inanın çok yakışıyor.
Bu demek değil ki turunuz siste ve yağmurda geçecek. Ama bu olasılık sizi olumsuz etkilememeli.
Aslında bölgeyi Türkiye'nin diğer coğrafyalarından ayıran en önemli özelliği de iklimidir. Meteoroloji tahminlerinin dağlar için geçerli olmadığını, hele hele Kaçkar için hiç geçerli olmadığını söyleyebiliriz. Dağlar kendi havasını yaratır ve tahmin edilmesi çok zordur. Ama hiçbir hava koşulu programımızı yapmamızı engellemiyor.
Başınıza gelebilecek en kötü senaryo şöyle oalbilir; kirpiklerinizden damlayan çise, sisler arasında kendini gösteren dağlar, büyülü ve gizemli ormanlar ve gürül gürül dere sesi içinde yapacağınız bol oksijenli bir yürüyüş.
Doğu Karadeniz yaylaları Kaçkar Dağları'nın eteklerine, en akıl almaz tepelerine, en güzel vadilerine kurulmuş yaylalardır.
Muhteşem manzaraları, temiz havası, sevecen insanı ile bambaşka bir dünya. Yüzlerce yayla arasından biz sizlere en güzel yaylalardan bir program yapmaya çalıştık. Genel olarak Rize Çamlıhemşin' e bağlı yaylaları ve Fırtına Vadisi'ni gezeceksiniz fakat bu programımızda ilave olarak Sümela Manastırı'nı da göreceksiniz.
Bu arada yayladaki hava sıcaklığının sahile göre 4-5 derece daha düşük olduğunu unutmayın.
Doğu Karadeniz'de dağların kuzeyinde hüküm süren nemli ve ılıman iklim, Karadeniz'deki bitki örtüsünün çeşitliliğini arttırmış ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir tabiat harikası haline getirmiştir. Karadeniz'in güney doğusunda yer alan Küçük Kafkasya, Pontus Alpleri veya bilinen adıyla Kaçkar Dağları, şaşırtıcı zenginlikteki doğası, yörede yaşayan hayvan türlerinin çeşitliliği yanında, farklı bir yaşam süren yöre halkını tanımak açısından da görülmeye değer bir bölgedir.
Uçsuz bucaksız yeşilliklerin arasına serpiştirilmiş masmavi gölleri ve yaylaları kolay kolay unutamayacaksınız. Türkiye'nin tek 'subtropikal yağmur ve sis ormanları' olarak ; habitatı, eko sistemi, 2500 çeşit bitkisi, 250 çeşit kuşui, nadir yaban hayatı, alpin çayırları, buzul gölleri, buzulları, akarsuları, muhteşem milli parkları ve 3937 metrelik Kaçkar Zirvesi ile Doğu Karadeniz, dünyanın korumada öncelikli 200 bölgesinden biri ilan edilmiştir.
Ayrıntılı Bilgi İçin: http://www.breakoutdoor.com/act/preview/1931/Dogu_Karadeniz_Yaylalari.html
1. Gün Pazar: SUMELA MANASTIRI-AYDER
Buluşma noktamız Trabzon Havaalanıdır. İstanbul'dan kalkan uçağınız 1 saat 45 dakika sonra, Trabzon havaalanına inmiş oluyor. (Otobüsle gelenleri daha önce otogardan alıyoruz.). Rehberimiz sizi havaalanında karşılıyor. Eşyalarınızı aracımıza yerleştirdikten sonra Sumela Manastırı'na doğru yola çıkıyoruz.
Sumela Gezisinin ardından Coşandere tesislerinde tabir yerindeyse tıkabasa Trabzon mutfağından oluşan öğle yemeğimizi alıyoruz. Kayganadan, mısır ekmeğine kadar herşey var. Yemeğin ardından şişkin midelerimizle sahil şeridi boyunca Ardeşen'e oradan Çamlıhemşin'e oradan da Ayder'e varıp otelimize yerleşiyoruz.
Akşam hoş geldiniz yemeği ardından istirahate geçiyoruz.
Araç yolculuğu toplam: 5 saat
Yürüyüş: 45 dk kolay.
2. Gün Pazartesi: POKUT-SAL YAYLALARI
Bugünkü turumuz ancak 4 x 4 araçlarla ulaşılabilen Pokut ve Sal yaylaları. Pokut ve Sal defalarca dergilere konu olmuş muhteşem güzellikte 2 yayla. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evler tamamen ahşap. Bakirliğini korumuş yaylalar vahşi bir ormanla çevrili. Manzara ise tarifsiz.
Araçla: 3 saat
Yürüyüş: 1-2 saat kolay
3. Gün Salı: HUSER YAYLASI
Bugün Doğu Karadeniz'in en güzel yaylalarından bir diğeri olan Huser Yaylasına gidiyoruz. Genelde katılımcıların en çok keyif aldığı gezilerden biridir. Hele birde hava güneşli ise bakmaya doyamayacağınız bir manzaraya sahip. Kuzeyde Altıparmak dağlarından başlayıp, Bulut, Kaçkar ve Verçenik'e kadar kesintisiz bir manzara, ayaklarınızın altında Polakçur, Avusor, Ceymakçur ve Kavrun Vadileri, Arkanızda Karadeniz sahil şeridi. Yani 0 m den 4000m ye kadar her yeri görebiliyorsunuz.
Huser yaylası'na pansiyondan yürüyerek çıkıyoruz. Yaklaşık 3-4 saat sürecek patika yürüyüşü için kolay diyemeyiz ama zamanımız bol olduğu için dinlene dinlene sizleri zorlamadan çıkıyoruz. Öğle yemeğimizi yaylada yiyoruz. Pansiyona dönüş aynı patikadan yapılıyor. Sürekli yokuş aşağı iniliyor.
Yürüyüş: 5-6 saat zor
4. Gün Çarşamba: FIRTINA VADİSİ-PALOVİT ŞELALESİ-ORTAN KÖYÜ-RAFTING
Aracımızla Fırtına Vadisi boyunca sırasıyla Zil-Kale, Palovit şelalesi , Ortan ve Konaklar köyünü izleyen bir geziye başlıyoruz. Zil Kale (Kale-i Zir) Eski dilde aşağı kale anlamına geliyor. Fakat kalenin icini gezemeyecegiz cunku bu yıl restorasyon var.
Gezi programı dahilinde olan Palovit Şelalesi ise 15 metre yüksekliğinde ve oldukça heybetli bir görünüme sahip. Geçen seneye kadar buraya patika dan yürüyorduk ama artık yol yapıldı. Bir yere arabaların ulaşması o yerin yok olmasını hızlandıran en önemli faktör. Ama yine de yürüyeceğiniz parkur tıpkı yağmur ormanları gibi büyüleyici.
Şenyuva köyünün kahvesinde çayımızı içtikten sonra Ortan köyüne hareket ediyoruz. Ortan köyü dik bir yamaca sıra sıra dizilmiş tarihi Hemşin konaklarıyla ünlü klasik bir Hemşin köyüdür. Ortan köyü aynı zamanda tur programı dahilinde gezeceğiniz Pokut Yaylasının bağlı olduğu köydür. Burada bulunan tarihi konaklar 19. yüzyılda Rusyaya gidip orada çalışan Hemşinlilerin biriktirdikleri paralarla yaptırdıkları konaklardır. Bu konaklarda klasik taş ve ahşap Hemşin mimarisinin örneklerini göreceksiniz. Tarihi bir konakta öğle yemegimizi alacağız. Muhtesem yöresel yemeklerin bu gezide yiyeceklerinizin en lezzetlisi olacagina eminiz. Buradaki, gezimizi tamamladıktan sonra Konaklar köyüne (eski adı Makrevis) doğru orman içi patikadan yürüyüşe başlıyoruz. Yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşten sonra yine tarihi konaklarıyla ünlü Makrevis köyünü geziyoruz.
Fırtına Vadisi, vahşi hayatını diğer bölgelere göre daha fazla koruyabilmiş bir bölge. Bunun sebebi az önce de bahsettiğimiz gibi araba ile ulaşmanın zorluğu. Yol toprak ve binek arabalarının kolaylıkla işleyemeyeceği kadar kötü olduğu için pek fazla insan gelmiyor. Sadece yayla insanları ve turistler.
Ayder'e dönmeden once de, Rafting ve Flying Fox hatta paintball icin Firtina Deresi'ndeki tesisimize gidiyoruz. yaklasik 2 saat surecek raftingten sonra tesisimize geri donuyoruz.
Araçla: 2 saat
Yürüyüş: 3 saat. Kolay
5. Gün Perşembe: KUNT'A ORMAN İÇİ YÜRÜYÜŞ
Bugün ki yürüyüşümüz direk otelden başlıyor. Orman içi patikalardan yürüyerek Ayder'in üst mahallesi diyebileceğimiz Kunt'a gideceğiz. Yürüyüş 1.5 saat civarında sürüyor. Kunt'ta biraz dinlendikten sonra eski patikayı kullanarak Avusor yoluna çıkacaksınız. Buradanda otele dönüş yapılacak. Toplam 2.5 - 3 saat rahat bir yürüyüş olacak bu. Kunt'a gittiğinizde Ayder'in turizm merkezi olmadan önceki halini göreceksiniz.
Yürüyüşten sonra öğle yemeğini otelinizde alacaksınız. Daha sonra biraz dinlenmeniz gerektiğini düşünüp birşey koymadık. Otelde, kaplıcanın keyfini çıkarabilir veya rehberinizi kandırabilirseniz beraber yürüyebilirsiniz.
6. Gün Cuma: KAVRUN YAYLASI-DENİZ GÖLLERİ
Bugün programda Aşağı ve Yukarı Kavrun Yaylaları, Büyük Deniz, Küçük Deniz ve Karadeniz gölleri var. Aşağı Kavrun Yaylası(1800 m) 8 sene önce düşen bir çığ sonucu hane sayısında önemli kayıplar yaşadı. Hatta bir ara yaylaya kimse gelmeyince yok olma tehlikesi yaşadı. Fakat şu anda yıkılan evlerin yerine yenileri yapıldı ve canlılığını koruyor.
Yukarı Kavrun Yaylası ise (2200 m) bölgenin en büyük ve en tanınmış yaylalarından biri. Kaçkar Dağı'nın kuzey çıkış rotası bu yayla üzerinden geçtiği için geçmişte ve günümüzde önemini korumaktadır. Hatta yerli ve yabancı turistlerle tanışan ilk yaylalardan olduğunu söyleyebiliriz. Buraya kadar toprak yoldan aracımızla çıkıyoruz, yürüyüş buradan başlayacak.
Kavrun Yaylası'nda fotoğraf molasından sonra yukarıya, göllerin bulunduğu bölgeye yürüyoruz. Bu parkurun ilk kısmı oldukça dik, yaklaşık 45 dakikalık yürüyüşten sonra nispeten düzleşiyor. Yaklaşık 2 saatlik yürüyüşten sonra Çegnovit'in Denizleri diye anılan Büyük Deniz, Küçük Deniz ve Mezovit göllerinden oluşan alana varıyoruz (3050 m). Bu göller birbirine çok yakın. Büyük Deniz Gölü adı gibi büyük olduğu ve eriyen kar sularıyla beslendiği için oldukça soğuk. Fakat Küçük Deniz Gölü sığ ve küçük olduğu için suyu girilebilecek kadar sıcak. Her ihtimale karşı mayo ve havlunuzu yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederiz. Çegnovit Gölleri'nin altında kalan ve Ceymakçur Vadisi'nin üst kısımlarında bulunan Karadeniz Gölü'nü(2850 m) ise yukarıdan seyredip pansiyona dönüyoruz.
Araçla: 2 saat
Yürüyüş: 4-5 saat biraz zorlu
7.Gün Cumartesi: AVUSOR - LAZ YAYLALARI - BÜYÜK GÖL
Bugün gezimizde, yörede Laz Yaylaları olarak bilinen ve tabi ki Lazların kurdukları ve yaşattıkları yaylaları göreceğiz. Bir de Avusor yaylasının üzerindeki göle yürüyüşümüz var.
Aracımızla pansiyondan ayrıldıktan sonra Avusor Yaylasına kadar araçla çıkıyoruz. Yolda Hacizeni, Kvaokobğumeri ( Yanlış yazmadık lazca Taş Yığılı anlamına geliyor), Toba yaylalarını göreceğiz. Avusor Yaylasına vardıktan sonra Büyük Göl’e 1,5 saatlik bir yürüyüş yapılıyor. Öğle yemegi yaylada ve yöresel şekilde olacak.
Ve akşam BÜYÜK EĞLENCE. Trans Kaçkar ve Trans Yayla grupları ile birlikte dopdolu bir eğlence var horonlu kemençeli.
Araçla: 1 saat
Yürüyüş: 1,5 saat. Kolay.
8. Gün Pazar: Ayrılık günü. Sabah erkenden kalkıp valizlerimizi aracımıza yerleştirdikten sonra saat 08.00 gibi uçakla gidecekler havaalanına, otobüsle gidecekler otogara transfer ediliyor..
Acente Notu
Milli park sınırları içinde geçen yürüyüşlerimizde, hırçın bir doğal yapıya sahip bir bölgenin insanlarının nasıl bu kadar kendiyle barışık ve cana yakın olduğunu görecek ve şaşıracaksınız. .
Biz biliyoruz ki siz de öncekiler gibi evinde horon cd leri dinleyecek, fotoğraflara bakıp bakıp iç geçirecek, gördüğünüz herkese bu turu anlatacak, önereceksiniz. Biliyoruz ki bu tatil hayatınızın en güzel hatıralarında yer alacak. Ve herşeye binlerce kez değecek...
Tur esnasında bulunacağınız ilçelerde bankamatiklerinden para çekebileceğiniz bankalar şunlardır. Rize/Ardeşen: Akbank(Altın Noktalı), İş Bankası, Ziraat Bankası.Trabzon ve Rize şehir merkezinde: Hemen hemen her banka. (ilk ve son gün)
İsteyenler sabah erkenden yada tur dönüşü her gün kaplıcaya gidebilir. Giriş ücreti 8 YTL
DİKKAT: 1618 nolu yasa: içinde ulaştırma, konaklama, rehberlik, yemek hizmetlerinden biri veya birkaçının bulunduğu gezi, spor, toplantı, eğlence gibi her türlü organizasyonu kapsayan faaliyetleri ancak TURSAB üyesi seyahat acentaları yapabilir. Dernekler, vakıflar, kulüpler, okullar, resmi ve özel kurumlar acentalar olmaksızın tur ve yukarıdaki faaliyetleri düzenleyemez. Lütfen gezinizin Türsab üyesi acentalar ile yapıldığına emin olur. Hukuk devleti vatandaşların duyarlılığı ile işler.
Önemli Notlar
Bize en çok sorulan soru; ''en iyi sezon nedir?'' sorusudur. Biz tur tarihlerimizi belirlerken zaten mümkün olan en iyi tarihleri seçmeye çalışıyoruz. Tabi hiçbir şekilde sizlere güzel hava garantisi veremeyiz, fakat genelleme yapacak olursak yaz ve sonbahar döneminde havalar daha uygundur.
Şayet Antalya ya da Bodrum'a gitmiş olsaydınız ve havalar yağmurlu, sisli olsaydı inanın bizde çok üzülürdük ama Doğu Karadeniz Yaylaları'na yağmur, çise, sis ve bulut inanın çok yakışıyor.
Bu demek değil ki turunuz siste ve yağmurda geçecek. Ama bu olasılık sizi olumsuz etkilememeli.
Aslında bölgeyi Türkiye'nin diğer coğrafyalarından ayıran en önemli özelliği de iklimidir. Meteoroloji tahminlerinin dağlar için geçerli olmadığını, hele hele Kaçkar için hiç geçerli olmadığını söyleyebiliriz. Dağlar kendi havasını yaratır ve tahmin edilmesi çok zordur. Ama hiçbir hava koşulu programımızı yapmamızı engellemiyor.
Başınıza gelebilecek en kötü senaryo şöyle oalbilir; kirpiklerinizden damlayan çise, sisler arasında kendini gösteren dağlar, büyülü ve gizemli ormanlar ve gürül gürül dere sesi içinde yapacağınız bol oksijenli bir yürüyüş.
Doğu Karadeniz yaylaları Kaçkar Dağları'nın eteklerine, en akıl almaz tepelerine, en güzel vadilerine kurulmuş yaylalardır.
Muhteşem manzaraları, temiz havası, sevecen insanı ile bambaşka bir dünya. Yüzlerce yayla arasından biz sizlere en güzel yaylalardan bir program yapmaya çalıştık. Genel olarak Rize Çamlıhemşin' e bağlı yaylaları ve Fırtına Vadisi'ni gezeceksiniz fakat bu programımızda ilave olarak Sümela Manastırı'nı da göreceksiniz.
Bu arada yayladaki hava sıcaklığının sahile göre 4-5 derece daha düşük olduğunu unutmayın.
Doğu Karadeniz'de dağların kuzeyinde hüküm süren nemli ve ılıman iklim, Karadeniz'deki bitki örtüsünün çeşitliliğini arttırmış ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir tabiat harikası haline getirmiştir. Karadeniz'in güney doğusunda yer alan Küçük Kafkasya, Pontus Alpleri veya bilinen adıyla Kaçkar Dağları, şaşırtıcı zenginlikteki doğası, yörede yaşayan hayvan türlerinin çeşitliliği yanında, farklı bir yaşam süren yöre halkını tanımak açısından da görülmeye değer bir bölgedir.
Uçsuz bucaksız yeşilliklerin arasına serpiştirilmiş masmavi gölleri ve yaylaları kolay kolay unutamayacaksınız. Türkiye'nin tek 'subtropikal yağmur ve sis ormanları' olarak ; habitatı, eko sistemi, 2500 çeşit bitkisi, 250 çeşit kuşui, nadir yaban hayatı, alpin çayırları, buzul gölleri, buzulları, akarsuları, muhteşem milli parkları ve 3937 metrelik Kaçkar Zirvesi ile Doğu Karadeniz, dünyanın korumada öncelikli 200 bölgesinden biri ilan edilmiştir.
Ayrıntılı Bilgi İçin: http://www.breakoutdoor.com/act/preview/1931/Dogu_Karadeniz_Yaylalari.html
