hermestr2010
Ana Kamp
- Mesajlar
- 30
- Tepkime Puanı
- 20
Merhaba arkadaşlar, ben de bir defender 110 300 tdi alıp bu hafta sonu ilk gezime çıktım.
Arkadaşlarla önce Adrasan a sonra da oradan 16 km dağ yolu ile ulaşılabilen Sazak koyuna gittik.
Araç asfaltta 80-90 km kontrollu gidiyor. 100-110 u da görebilirsiniz tekerleğinize göre, ama bana sorarsanız macera olur. Yolda giderken tüm aerodinamik kuralları hiçe sayıyorsununuz. Tüm camlar açık, öndeki hava mazgalları açık, bol gürültülü ve esintili bir yolculuk oluyor. Git gel 3 saat uzun yol bile adamı yoruyor.
Adrasandan sonra gittiğimiz 16 km lik dağ yolu dik ve bol dönüşlü tek şeritli bir yol. 2 araç yan yana geçemiyor. Daha çok toprak ve taşlı bir yapısı var. Zaman zaman erozyon yuzunden yol üzerindeki taşlar yukarı çıkmış ve alçak araçlar için tehlike arz ediyor.
Defender a gelirsek. Açıkçası ilk yola başladığımda çekinmiştim. Ancak geri dönmek gibi bir seçenek olmadığı için yola devam ettik. Defender arazi vitesinde ve orta kilit ile kullandık. Genelde 2-3. viteste. Çok yavaş geçmemiz gereken yerlerde ya da dik inişlerde 1. vitese indik.
Defender bu yolda hiç zorlanmadı. Tüm engelleri kolayca aştı ve aracı kullandıkça bize gerçekten güven verdi. Hararet 50-70 derece arasında kaldı. Her kilometre de gerçekten ne kadar doğru bir arazi aracı aldığıma ikna oldum.
Sazak koyuna gelirsek; muhteşem bir doğa parçası. Tabii ki tek sorun çevreye saygısı olmayan ve gittiği yeri bulduğu gibi bırakmayan insanoğlu. Gezi tekneleri burayı talan etmiş. Ortalık çok kalabalıktı, ne yüzecek ne de olta atacak bir yer bulamadık. Sahilde de günübirlik ve uzun süreli kampçılar vardı. Ortalık çöpten geçilmiyordu.
Biz de burada kamp atmaktan vaz geçip geri döndük.
Ama bu doğa harikasının bu halini görmek beni gerçekten çok üzdü.
Daha temiz ve bakir koylar aramaya devam edeceğiz.
Arkadaşlarla önce Adrasan a sonra da oradan 16 km dağ yolu ile ulaşılabilen Sazak koyuna gittik.
Araç asfaltta 80-90 km kontrollu gidiyor. 100-110 u da görebilirsiniz tekerleğinize göre, ama bana sorarsanız macera olur. Yolda giderken tüm aerodinamik kuralları hiçe sayıyorsununuz. Tüm camlar açık, öndeki hava mazgalları açık, bol gürültülü ve esintili bir yolculuk oluyor. Git gel 3 saat uzun yol bile adamı yoruyor.
Adrasandan sonra gittiğimiz 16 km lik dağ yolu dik ve bol dönüşlü tek şeritli bir yol. 2 araç yan yana geçemiyor. Daha çok toprak ve taşlı bir yapısı var. Zaman zaman erozyon yuzunden yol üzerindeki taşlar yukarı çıkmış ve alçak araçlar için tehlike arz ediyor.
Defender a gelirsek. Açıkçası ilk yola başladığımda çekinmiştim. Ancak geri dönmek gibi bir seçenek olmadığı için yola devam ettik. Defender arazi vitesinde ve orta kilit ile kullandık. Genelde 2-3. viteste. Çok yavaş geçmemiz gereken yerlerde ya da dik inişlerde 1. vitese indik.
Defender bu yolda hiç zorlanmadı. Tüm engelleri kolayca aştı ve aracı kullandıkça bize gerçekten güven verdi. Hararet 50-70 derece arasında kaldı. Her kilometre de gerçekten ne kadar doğru bir arazi aracı aldığıma ikna oldum.
Sazak koyuna gelirsek; muhteşem bir doğa parçası. Tabii ki tek sorun çevreye saygısı olmayan ve gittiği yeri bulduğu gibi bırakmayan insanoğlu. Gezi tekneleri burayı talan etmiş. Ortalık çok kalabalıktı, ne yüzecek ne de olta atacak bir yer bulamadık. Sahilde de günübirlik ve uzun süreli kampçılar vardı. Ortalık çöpten geçilmiyordu.
Biz de burada kamp atmaktan vaz geçip geri döndük.
Ama bu doğa harikasının bu halini görmek beni gerçekten çok üzdü.
Daha temiz ve bakir koylar aramaya devam edeceğiz.