Dalış Ve Sinüzit ???

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Kekum3 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 18
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 59,371
Arkadaşlar mayıs ta kaş ta 1 yıldız dalış eğitimi aldım kulaş eşitlemesini zamanında yapamadığım için kulaklarımda sıkıntı oldu sağ kulağım yüzde yetmiş su dolmuş sol kulak tahriş olmuş doktorun verdiği ilaçları kullandıktan sonra başka bir doktor a kontrol ettirdim sorun olmadığını tekrar dalış yapabileceğimi söyledi fakat özellikle sağ kulak ta uğultu var konuşmamı sanki beynimden yapıyorum aydınlatırsınız sevinirim saygılar
Kulak zarına tüp takılması gerekebilir

LG-K220 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Etiketler
arkadaşlar eski bir dalış eğitmeni olarak (öğrencilik yıllarımda) dalışın sinüsleri açtığı doğrudur.
olayı basit bir fizik kuralıyla anlatmaya çalışayım;

sinüs boşluklarında oluşan (daha önce neden oluştuğu yazılmış sanıyorum) mukus tabakası sinüs boşluklarını doldurur fakat boşluklar kalır. siz misal 10 m ye dalış gerçekleştirdiğiniz zaman basınç deniz seviyesindekinin (deniz seviyesi 1 atm) 2 katı olur. gazlarda basınç etkisine bakacak olursak basıncı 2 kat arttırdığınızda gaz hacmi 1/2 oranında küçülür. dolayısıyla sinüslerinizdeki hava boşlukları yarı yarıya küçülmek isteyecektir ve bunu yapmak için küçülürken kılcal damarlardan çektiği eser miktarda kanla dolduracaktır (bunun için tabii zaman lazım bir dalıp çıkmakla olmuyor).
şimdi 10 metredeyiz neler oldu? sinüslerimizdeki hava yarı yarıya azaldı ve azalan hacim kadar kan ile doldu.
yukarıya çıkarken basınç tekrar yarıya düşecek ve sinüslerdeki hava tekrar 2 katına çıkarak eski halini alacak. ve bu genleşme esnasında kendine yer açmak için mukus ve kan karışımını sizin burnunuzdan çıkması için ittirecek.
yararlıdır, kandan korkmanıza gerek yok. önceleri sinüziti olan jet pilotları uçuşta baş ağrısına dayanamadıklarından uçuştan bir kaç gün önce dalış yaparak sinüslerini boşaltırlardı.

eğer kafanıza takılan bir şey olursa sormaktan çekinmeyin. iyi günler.
Bir hekim(Göz Hekimi) ve kendi çapında 'Skin Diver' gözüyle olaya bakayım isterseniz :

Yukarda anlatılan fizyolojik mekanizma 'oldukça' doğru !.. Bir eksiği var ki , bu diğerlerinden önemli ...

''...Yukarı çıkarken sinüsleri dolduran havadaki genleşme sonucu , sinüslere sızmış olan kan+mukus karışımı...'' ile ÖNCELiKLE sinüs içindeki basınç artar !..
Bu artan basınç , sinüs-burun bağlantısı kısmen açıksa oraya yönlenir ==>> Sinüs'ten Buruna içerdeki kan ve mukus boşalır .

ANCAK , bu basınç artışı ile içerde birikenler her zaman ,MUTLAKA ve MUTLAKA sinüslerin buruna açılan ağzından çıkarak DIŞARI boşalmayabilir !..


SiNÜS denilen , burun ile bağlantılı olan kemik - içi mağaralardır ...
Sinüslerin içini döşeyen zemin('Mukoza' diyoruz buna . AYNI burnumuzun içini döşeyen mukoza gibi) bir şekilde iltihaplanır ve dokular ŞiŞER . Bu şişme sonucu sinüslerin buruna açılan kanalı (mağara girişi) daralır veya tam kapanır .
Sinüs içindeki mukoza iltihabı ve şişmesi devam eder =>Başağrısı vb bulgular ortaya çıkar .
Bu kanalın ZAMAN ZAMAN açılması ile akıntı meydana gelir .
Sinüzitte olup-biten budur !..

Sinüzit -tedavi geç kalınca- KRONİKLEŞİR !.. Bundan sonra ilaçlardan da fayda görmesi güçleşir .
Hekim genellikle bu aşamada devreye girer !..

ÇÜNKÜ , daha önceki şikâyetlerde kişi EVDEKi ilacı kullanır , başağrısı geçince tedavi sonlanmadan bırakır .
Veya , Eczaneden ''Amcaoğlu'na da çok iyi gelen(!) bir antibiotik'' alıp kullanır .
Veya doktora gittiyse , şikâyetleri geçince ilacı erken keser vs vs vs
(Biraz da kendimize iğne batıralım) Veya doktor tedavi ile sonuç alamadığında , KüLTÜR ANTİBİOGRAM yapmak gerektiğinde, bunu yapmadan bir başka antibiotik tercih ederek hastaya yazar(bu da iyi gelmezse , kronikleşebilir)
(((Kronikleşmek ; iltihabın zaman içinde ortadan yokolmaması ve tekrar tekrar şikâyetlere sebep olması demektir)))

Sonuç olarak , mikrop sinüs içinde GÜÇLENEREK yaşar , ve hayatı da hastaya zindan eder !..

Olay bu kadar basit DEĞiL tabii ki !..

YOKSA , bugüne dek her hekim hastasını dalışa göndermese de BASINÇ ODASI 'na gönderirdi...Basınç Odası tedavileri çok sıklıkla kullanılmaktadır tıpta !..
SADECE Vurgun yiyenlerde değil , Diabetik(Şeker Hastalığı) Yaraların tedavisinde , Kalp ve Damar hastalıklarının bazılarında , hatta Nörolojik(Beyin ve Sinir) hastalıklarında bile !..
NEDEN SiNÜZiTTE DE KULLANILMASIN Ki ?...

''Olay bu kadar basit DEĞiL.....'' dedim ya !.. İşte ondan...

Sinüzit KRONiKLEŞTiĞiNDE , ilave olarak birşeye daha sebep olur!..(veya OLABiLiR diyelim...Mutlaka olur diye birşey yok ,ama ihtimal YÜKSEK!)
O da yerleşmiş olduğu dokunun -mukoza ve çevresindeki kemik duvarın- dayanıklılığını AZALTMASIDIR !..
Yani , ÖzTürkçe söylersek bu dokuları Ç-Ü-R-Ü-T-Ü-R !...

Pekiiiii , bir tarif daha yapalım SiNÜS(kemikiçi mağara) için : Toprak Testi....Testi'nin ağzı da burun boşluğuna açılıyor ....diye düşünün.

Yukarda anlattığımız olaylar -dalış sırasında- OLDU !...
Testi'nin de gövdesinde , sinüzit'in KRONiK hale gelmesine bağlı ÇÜRÜK bölgeler var !..
Testinin ağzı da , iltihaplı mukoza ile tıkalı durumda !..

Yüzeye çıkarken , havanın genleşmesi sonucu oluşacak testi-içi- basınç artışı ile ne olur ?..
Testinin ağzı TAM tıkalı ise , testi duvarındaki ''çürük'' duvar ÇATLAR ...Ve içerde birikmiş hava+mukus+kan buradan dışarı patlar !..

Bunu yüz-göz-beyin komşuluğunda düşündüğümüzde ise , bu patlama komşu organlara olacaktır !..
Gözün içinde yeraldığı kemik boşluğa(orbita)..... Beyin ön kısmına.....Bir diğer sinüs içine.....Burun içine.....Önemli bir damar ağı içine.....vb olabilir.

İŞTE bu nedenledir ki , DALIŞ sırasındaki vücut dışı basınç artışı sağlanması ile ''Sinüzit Tedavisi'' hekimler tarafından önerilmemektedir!..
Böylesi bir yöntem -olsa olsa- BelFıtığı'nda hastanın beline ÇEKME uygulanması , sırta alınıp sallanması gibi bir uygulama ile eşdeğerdedir .
(((Geçenlerde sosyal medya'da belfıtığı olan adamı ayaklarından tavana asıp da , gövdesini aşşağıya doğru çekiştiren yaratığı izlemişsinizdir umarım:mad:)))

Bu nedenle ÖNCELiKLE DAlış Kursu veren veya böyle bir yerde çalışanlara önerim şu olacak = SAKIN sinüziti olan vatandaşa AKIL vermeyin !.. Sağlık Raporu getirmeden de kişinin sorumluluğunu üzerinize ALMAYIN !... Patron sizin arkanızda duramaz yarın mahkemelik olduğunuzda , unutmayın !...

Sinüziti olan vatandaşın sağlık durumu ile ilgili bir yorumda bulunmak bana düşmez . Kişi kendi hekimini SEÇER , ondan bir rapor getirirse sorumluluğu o hekim ile kendisi paylaşmış olur . O takdirde Dalış Eğitimcisine sorumluluk düşmez .

ZATEN bu nedenledir ki , ACEMi DALIŞI tabir edilen dalışlar ancak ve ancak 4-5 metre derinliğe kadar yaptırılmaktadır turistik yörelerde .
(((Burada bile risk alınmakta!..Unutmayın , Her 10 metrede 1 atmosfer basınç artıyor .)))
Bu nedenle -BELKİ?- doktor raporu istenmeden , sadece kişinin beyanı üzerine dalışa kabul edilir başvuran kişiler .

Dalıcılara iyi dalışlar , Sinüzitli kişilere acil şifalar dilerim .
Umarım faydalı bilgiler verebilmişimdir .
 

Selamlar 2* ' lı kurbağa adamım.Scuba olarak dalışlar yapıyorum sinüzit bende de var zamanlama önemli akıntınız var ise o dönemde dalmayın derim, Dalmışlığım da var 25 metreye kadar indim sıkıntı yaşamadım kişiden kişiye değişebilir.Riske atmayın.Aslında sorun suyun içindeiken maske tahliyesi sırasında oluyor.Suyun içinde dalışa geçtiğinizde kulağınız açılmamaya başladığında kendinizi hiç zorlamayınız ve dalışı iptal ediniz.Tafsiyem budur. Dalış iyidir keyiftir insana zindelik ve dinginlik verir :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,790
Kayıtlı Üye Sayımız
172,070
Kaydolan Son Üyemiz
cipokko

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst