Çiçeğin "başkenti" saklı cennet Bayındır
Giriş tarihi : 19.03.2011, Cumartesi 16:37 Güncelleme : 16:37
Yeşildir, sarıdır, masmavidir. Tarihin ve sanatın emsalsiz çiçekler ile bir araya geldiği, dayanılmaz cazibesi, güneşin ve doğanın el ele tutuşup masmavi gökyüzünde dans ettikleri, tüm güzellik kurallarını yeniden yazan, "efsunlu" bir yaşam alanıdır Bayındır
NADİR UYSAL
[attachment=1]
Ünlü bir şair, "Güneş battığında hala parıldayan gün gibi aydınlık, insana huzur veren bir yer varsa, bilin ki, orası Bayındır'dır" demiş. Şairin bile adeta başını döndüren bu saklı cennet, ne yazık ki günümüze kadar hak ettiği ilgiyi bir türlü görememiş bizlerden. Oysa, İzmir'e sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan, bereketli topraklar üzerine kurulmuş Bayındır. Tarihi ve doğasının yanı sıra, son yıllarda çiçekçilik sektöründe attığı dev adımlarla da kısa sürede "çiçeğin başkenti" olmayı başarmış. Artık, yavaş yavaş bahar mevsiminin kapıyı çaldığı bu günlerde, "Dağından yağ, ovasından bal damlayan şehir olarak adlandırılan "saklı cennet" Bayındır, bir birinden güzel, bin bir çeşit çiçeğiyle de bizlere kapılarını sonuna kadar açtı.
MEDENİYETLER BEŞİĞİ
Bayındır, İzmir'in incisidir. Burada tabiatın güzellikleri hayal gücünüzle yarışır. Bayındır'ın tüm güzellikleri tek başına bir mucizedir sanki. İnsan gözünün güzelliğe olan tutkusu ve buna aşinalığından mıdır nedir bilinmez, binlerce yıl bu topraklarda insanlar, medeniyetler kurmanın cazibesini yaşamışlardır. Küçük Menderes Havzası'nın etrafında şekillenen bu güzel ilçe sırtını Bozdağ'a yaslayıp, bambaşka bir hüviyet kazanırken, kuzeyde Çatma ve Çal Dağı, kuzeybatıda Mahmut Dağı, güneyinde ise topraklarına bolluk ve bereket taşıyan Küçük Menderes Nehri ve meşhur ovasıyla çevrilidir. Bayındır'da tarih ne zaman başlar, ilk nefes ne zaman alınır bilinmez ama, Bayındır'a ilk gelen ve bir daha hiç ayrılmayan tek varlık "çiçek" olmuştur. M.Ö 3000'li yıllarda kentte Hititler egemenlik sürse de Frigler ve Lidyalılar da sırasıyla kentte hüküm sürmüşlerdir. Bayındır'ın tarih içindeki coğrafi konumu Bizanslıları'da kendine çekmeyi başarmıştır. Malazgirt zaferinden sonra kent Türklerin eline geçmiş, 24 Oğuz Boyu'ndan biri olan "Bayındır Boyu" bu bereketli topraklara kalıcı olarak yerleşmiştir. Selçuklu egemenliği ardından da şaşalı Osmanlı devri yaşanmış ve ilçenin tarihi Cumhuriyetle birlikte günümüze kadar ulaşmıştır.
GEÇMİŞİ GELECEĞE TAŞIYOR
İlçenin son derece samimi ve dost canlısı insanlarının da her fırsatta dile getirdiği gibi, "Bayındır'ın iki kokusu vardır, "çiçek ve tarih". Madem ki Bayındır, tarihin de ve çiçeğin de kokusunu üzerinde layıkıyla taşıyor, o zaman bu güzel kente vefa duygumuzu göstermenin de tam zamanı. Bayındır'da geçmişe dönük değer olarak görünen her şey aslında başlı başına bir değerdir. Bayındır, geçmişine sıkı sıkıya bağlı, tıpkı Anadolu coğrafyasının uzlaştırıcı özelliği gibi, geçmişi geleceğe taşıyan bir şehirdir. Doğa, insan ve coğrafya üçlemesi Bayındır'da adeta mimari ile bütünleşir. Mimari eserlerin her biri durur bir başyapıt edasıyla sokaklarında, köylerinde, kimi zaman da yamaçlarında Bayındır'ın. Zannedersiniz ki, kent "inci gerdanlığı" ile karşılıyor sizleri. Bayındır'ın geçmiş zaman yapıları alır sizi savurur geçmişin derinliklerine, uzanırsınız tarihin sır dolu gizemine.
ZENGİN VE BÜYÜLÜ TARİH
Bayındır'ı keşfetmeye hiç kuşkusuz kent merkezinden başlamanızı öneririz. Yaz, kış rengarenk çiçeklerle bezeli şirin cadde ve sokakları, kasaba masumiyetinin izlerini yüzlerinde taşıyan insanları ile sohbet etmeye başladığınızda içinizi kısa sürede bir mutluluk kaplayacaktır. Yanınıza öyle rehber almanıza falan da gerek yok. Çünkü, Bayındır'da kaybolma olasılığınız hiç ama hiç yok. Bayındır Kalesi ile başlayan tarihe yolculuğunuz, Dar'ul Kurra Cami, Hacı Sinan Cami ve Medresesi, Çinili Mescit, Gömeçli, Kelleci ve Eskici Dede Türbeleri devam ettikten sonra, ayaklarınız sizi tarihi eski Hükümet Binası'na götürecektir. Ermeni ve Rum kiliseleri görülmeye değer mekanlardan. Tekel Hanı, Papaz Evi, hanlar ve tarihi çeşmeler ile adeta zamanın eşiğine sıkışmış İstasyon Garı sizi zaman tüneline içine çekecektir. Alankıyı ve Çınardibi yaylaları ile ilçeye 7 km uzaklıkta bulunan Ergenli ve Dereköy kaplıcaları doğanın sizlere cömertçe sunduğu nimetlerden sadece birkaçı. "Ey beni bu güne getiren Bayındır, içinden menderes geçen... Her defasında beni kalbine bağlayan dünden bu güne var eden... Kendine sevdalı eden Bayındır..." dizelerinin ne kadar haklı olduğunu bu kenti görünce daha iyi anlayacaksınız.
ÇİÇEK VE BAYINDIR
Bayındır denilince adına festivaller düzenlenen çiçekten bahsetmemek olmaz. Çünkü, günümüzde "Bayındır ve çiçek" kavramları neredeyse birbirleriyle özdeşleşmiş ve iç içe girmiştir. Bu yıl 22 Nisan'da başlayıp, 25 Nisan tarihinde sona erecek 14. Uluslararası Çiçek Festivali'nin yine binlerce insanı ilçeye çekeceği şüphesiz. Bayındır denilince akla gelen ilk olgu çiçektir. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanına buradan çiçekler dağılır. Masalları andıran bu güzel kentte, adeta insanlarının ruhuna işlemiştir çiçeklerin güzelliği ve zarafeti. Gelelim yemeklerine, leziz uluk katmeri, yöresel keşkek, köy ekmeği, pişmiş turşu, ada pilavı, Bayındır usulü tarhana, otlu pide ve muhteşem patlıcan balığı sadece alternatiflerinizden bir kaçı.
Bayındır, adeta yanı başınızda. İzmir'e sadece 60 km uzaklıktaki bu şirin ilçeye kendi, aracınızla keyifli bir yolculuk sonrası yaklaşık 45 dakika içinde ulaşabilirsiniz. Yine, İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali'nden her 30 dakikada bir hareket eden yolcu otobüsleri 6 lira karşılığında size bir başka seçenek sunuyor. Eğer, trenle gelmek istiyorsanız Basmane Garı'ndan ilçeye her gün teren seferleri de mevcut. ESHOT'un aktarmalı seferleri ise seçim şansınızı oldukça zenginleştiriyor.
NERDE KALINIR NE YENİR?
Bayındır Belediyesi'nin eski Hükümet Konağı'nı restore ettikten sonra yakında hizmete açacağı butik otel, seçim şansınızı biraz daha arttıracak olsa da öğretmenevi, kent içi konaklamasında neredeyse tek alternatif. Bunun yanında ilçeye yaklaşık 7 km uzaklıkta bulunan kaplıcalarda toplam 320 yatak mevcut. 3 kişilik odalarda geceliği toplam 45 liraya konaklamanız mümkün. Gelelim yemek alternatiflerinize, kent merkezinde Bayındır'ın meşhur katmerini mutlaka tadın. Mütevazi lokantaları ise size ucuz seçenekler sunuyor. Ayrıca, Park Restoran'da 4 çeşit yemek sadece 5 lira. Tel: 58164 50. Bir başka seçkin mekan ise Yasmin Cafe. Burada alıştığınız kent yemeklerini ve yöresel sulu yemekleri çok uygun fiyatlardan yiyebilirsiniz. Tel: 581 47 47. Eğer, yolunuz kaplıcalara düşerse burada "oğlak güvecini" mutlaka ama mutlaka tadın. Porsiyonu sadece 6 lira.
******************************************************************************************
Alıntı:
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/2011/03/20/cicegin_baskenti_sakli_cennet_bayindir
Cavid Sezen
Not: Küçük Menderes Havzasında Tire ve Ödemiş'in bir hayli gölgesinde kalsa da, yolunuz düştüğünde uğramanızı salık veririm; pişman olmayacağınızı sanıyorum.
Giriş tarihi : 19.03.2011, Cumartesi 16:37 Güncelleme : 16:37
Yeşildir, sarıdır, masmavidir. Tarihin ve sanatın emsalsiz çiçekler ile bir araya geldiği, dayanılmaz cazibesi, güneşin ve doğanın el ele tutuşup masmavi gökyüzünde dans ettikleri, tüm güzellik kurallarını yeniden yazan, "efsunlu" bir yaşam alanıdır Bayındır
NADİR UYSAL
[attachment=1]
Ünlü bir şair, "Güneş battığında hala parıldayan gün gibi aydınlık, insana huzur veren bir yer varsa, bilin ki, orası Bayındır'dır" demiş. Şairin bile adeta başını döndüren bu saklı cennet, ne yazık ki günümüze kadar hak ettiği ilgiyi bir türlü görememiş bizlerden. Oysa, İzmir'e sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan, bereketli topraklar üzerine kurulmuş Bayındır. Tarihi ve doğasının yanı sıra, son yıllarda çiçekçilik sektöründe attığı dev adımlarla da kısa sürede "çiçeğin başkenti" olmayı başarmış. Artık, yavaş yavaş bahar mevsiminin kapıyı çaldığı bu günlerde, "Dağından yağ, ovasından bal damlayan şehir olarak adlandırılan "saklı cennet" Bayındır, bir birinden güzel, bin bir çeşit çiçeğiyle de bizlere kapılarını sonuna kadar açtı.
MEDENİYETLER BEŞİĞİ
Bayındır, İzmir'in incisidir. Burada tabiatın güzellikleri hayal gücünüzle yarışır. Bayındır'ın tüm güzellikleri tek başına bir mucizedir sanki. İnsan gözünün güzelliğe olan tutkusu ve buna aşinalığından mıdır nedir bilinmez, binlerce yıl bu topraklarda insanlar, medeniyetler kurmanın cazibesini yaşamışlardır. Küçük Menderes Havzası'nın etrafında şekillenen bu güzel ilçe sırtını Bozdağ'a yaslayıp, bambaşka bir hüviyet kazanırken, kuzeyde Çatma ve Çal Dağı, kuzeybatıda Mahmut Dağı, güneyinde ise topraklarına bolluk ve bereket taşıyan Küçük Menderes Nehri ve meşhur ovasıyla çevrilidir. Bayındır'da tarih ne zaman başlar, ilk nefes ne zaman alınır bilinmez ama, Bayındır'a ilk gelen ve bir daha hiç ayrılmayan tek varlık "çiçek" olmuştur. M.Ö 3000'li yıllarda kentte Hititler egemenlik sürse de Frigler ve Lidyalılar da sırasıyla kentte hüküm sürmüşlerdir. Bayındır'ın tarih içindeki coğrafi konumu Bizanslıları'da kendine çekmeyi başarmıştır. Malazgirt zaferinden sonra kent Türklerin eline geçmiş, 24 Oğuz Boyu'ndan biri olan "Bayındır Boyu" bu bereketli topraklara kalıcı olarak yerleşmiştir. Selçuklu egemenliği ardından da şaşalı Osmanlı devri yaşanmış ve ilçenin tarihi Cumhuriyetle birlikte günümüze kadar ulaşmıştır.
GEÇMİŞİ GELECEĞE TAŞIYOR
İlçenin son derece samimi ve dost canlısı insanlarının da her fırsatta dile getirdiği gibi, "Bayındır'ın iki kokusu vardır, "çiçek ve tarih". Madem ki Bayındır, tarihin de ve çiçeğin de kokusunu üzerinde layıkıyla taşıyor, o zaman bu güzel kente vefa duygumuzu göstermenin de tam zamanı. Bayındır'da geçmişe dönük değer olarak görünen her şey aslında başlı başına bir değerdir. Bayındır, geçmişine sıkı sıkıya bağlı, tıpkı Anadolu coğrafyasının uzlaştırıcı özelliği gibi, geçmişi geleceğe taşıyan bir şehirdir. Doğa, insan ve coğrafya üçlemesi Bayındır'da adeta mimari ile bütünleşir. Mimari eserlerin her biri durur bir başyapıt edasıyla sokaklarında, köylerinde, kimi zaman da yamaçlarında Bayındır'ın. Zannedersiniz ki, kent "inci gerdanlığı" ile karşılıyor sizleri. Bayındır'ın geçmiş zaman yapıları alır sizi savurur geçmişin derinliklerine, uzanırsınız tarihin sır dolu gizemine.
ZENGİN VE BÜYÜLÜ TARİH
Bayındır'ı keşfetmeye hiç kuşkusuz kent merkezinden başlamanızı öneririz. Yaz, kış rengarenk çiçeklerle bezeli şirin cadde ve sokakları, kasaba masumiyetinin izlerini yüzlerinde taşıyan insanları ile sohbet etmeye başladığınızda içinizi kısa sürede bir mutluluk kaplayacaktır. Yanınıza öyle rehber almanıza falan da gerek yok. Çünkü, Bayındır'da kaybolma olasılığınız hiç ama hiç yok. Bayındır Kalesi ile başlayan tarihe yolculuğunuz, Dar'ul Kurra Cami, Hacı Sinan Cami ve Medresesi, Çinili Mescit, Gömeçli, Kelleci ve Eskici Dede Türbeleri devam ettikten sonra, ayaklarınız sizi tarihi eski Hükümet Binası'na götürecektir. Ermeni ve Rum kiliseleri görülmeye değer mekanlardan. Tekel Hanı, Papaz Evi, hanlar ve tarihi çeşmeler ile adeta zamanın eşiğine sıkışmış İstasyon Garı sizi zaman tüneline içine çekecektir. Alankıyı ve Çınardibi yaylaları ile ilçeye 7 km uzaklıkta bulunan Ergenli ve Dereköy kaplıcaları doğanın sizlere cömertçe sunduğu nimetlerden sadece birkaçı. "Ey beni bu güne getiren Bayındır, içinden menderes geçen... Her defasında beni kalbine bağlayan dünden bu güne var eden... Kendine sevdalı eden Bayındır..." dizelerinin ne kadar haklı olduğunu bu kenti görünce daha iyi anlayacaksınız.
ÇİÇEK VE BAYINDIR
Bayındır denilince adına festivaller düzenlenen çiçekten bahsetmemek olmaz. Çünkü, günümüzde "Bayındır ve çiçek" kavramları neredeyse birbirleriyle özdeşleşmiş ve iç içe girmiştir. Bu yıl 22 Nisan'da başlayıp, 25 Nisan tarihinde sona erecek 14. Uluslararası Çiçek Festivali'nin yine binlerce insanı ilçeye çekeceği şüphesiz. Bayındır denilince akla gelen ilk olgu çiçektir. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanına buradan çiçekler dağılır. Masalları andıran bu güzel kentte, adeta insanlarının ruhuna işlemiştir çiçeklerin güzelliği ve zarafeti. Gelelim yemeklerine, leziz uluk katmeri, yöresel keşkek, köy ekmeği, pişmiş turşu, ada pilavı, Bayındır usulü tarhana, otlu pide ve muhteşem patlıcan balığı sadece alternatiflerinizden bir kaçı.
Bayındır, adeta yanı başınızda. İzmir'e sadece 60 km uzaklıktaki bu şirin ilçeye kendi, aracınızla keyifli bir yolculuk sonrası yaklaşık 45 dakika içinde ulaşabilirsiniz. Yine, İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali'nden her 30 dakikada bir hareket eden yolcu otobüsleri 6 lira karşılığında size bir başka seçenek sunuyor. Eğer, trenle gelmek istiyorsanız Basmane Garı'ndan ilçeye her gün teren seferleri de mevcut. ESHOT'un aktarmalı seferleri ise seçim şansınızı oldukça zenginleştiriyor.
NERDE KALINIR NE YENİR?
Bayındır Belediyesi'nin eski Hükümet Konağı'nı restore ettikten sonra yakında hizmete açacağı butik otel, seçim şansınızı biraz daha arttıracak olsa da öğretmenevi, kent içi konaklamasında neredeyse tek alternatif. Bunun yanında ilçeye yaklaşık 7 km uzaklıkta bulunan kaplıcalarda toplam 320 yatak mevcut. 3 kişilik odalarda geceliği toplam 45 liraya konaklamanız mümkün. Gelelim yemek alternatiflerinize, kent merkezinde Bayındır'ın meşhur katmerini mutlaka tadın. Mütevazi lokantaları ise size ucuz seçenekler sunuyor. Ayrıca, Park Restoran'da 4 çeşit yemek sadece 5 lira. Tel: 58164 50. Bir başka seçkin mekan ise Yasmin Cafe. Burada alıştığınız kent yemeklerini ve yöresel sulu yemekleri çok uygun fiyatlardan yiyebilirsiniz. Tel: 581 47 47. Eğer, yolunuz kaplıcalara düşerse burada "oğlak güvecini" mutlaka ama mutlaka tadın. Porsiyonu sadece 6 lira.
******************************************************************************************
Alıntı:
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/2011/03/20/cicegin_baskenti_sakli_cennet_bayindir
Cavid Sezen
Not: Küçük Menderes Havzasında Tire ve Ödemiş'in bir hayli gölgesinde kalsa da, yolunuz düştüğünde uğramanızı salık veririm; pişman olmayacağınızı sanıyorum.
