Merhaba sayın gezenbilir üyeleri
Pandemi mi dersiniz ya da artık yaşın 40 ın üzerinde mi olması, veya son zamanlarda işyerinde yaşadığım ve yaşamaya devam ettiğim bazı olaylar mı bilemiyorum, ama hayata karşı bakışımı sorgulamaya başladım. Her gün iş yap, akşam evde TV seyret yat-kalk…..hep aynı rutin. Geçen ay ev kazası sebebiyle ayağım kırıldı (5.metatars kemik kırığı), bu sebeple 1,5 aydan fazla süredir evden bile dışarı çıkamıyorum. Yani iyice sınırlarıma ulaştım.
Hiç aklımda yok iken, youtube de tesadüfen denk geldiğim gezi videolarını izleyerek, karavan ve kamp hayatını yaşayabilir miyim diye sorgularken buldum kendimi. Ki bu satırların yazarı, yılda maksimum 15 gün tatil yapıp, bu tatili de lüx yerlerde yapmayı tercih eden, sonra da bu lüx tatilin borcunu 12 ay ödeyen biri. Ayrıca plansız programsız iş yapmayan, tatil…vb gibi uzun süreli yolculuklarda günler önceden trafik-hava gibi kriterleri göz önüne alarak planını yapan biri. Yani son 20 yıllık rutinim bu iken, keskin bir dönüş arifesindeyim.
Hiç tecrübem yok, izlediğim videolar ve burada okuduğum yazılar bana biraz ufuk açtı. O sebeple planlarımı ve sorularımı aşağıya yazıp, değerli yorum/önerilerinizi bekliyorum.
1-) Mevcut çalışma şartlarım ve İstanbul’daki yaşantım şu an 7/24 karavan işine hiç uygun değil. Bizim düşüncemiz hafta sonu, bayram….vb tüm boşluklarda bir yerlere kaçmak. (şimdi bunu okuyunca hayallerimin bile ne kadar dar olduğunu görüyorum. Ama silmeyeceğim bu maddeyi)
2-) Maddi olarak geniş bir bütçem yok. Bu sebeple bu araç bir kaçış aracı iken aynı anda şehir içinde de günlük kullanımı rahat olan bir araç arıyorum.
3-) bürokrasi ile uğraşmaktan nefret etmişimdir. Bundan dolayı bu aracın evrakları hem polis kontrolünde hem de TUV de başımı ağrıtmamalı. Herşeyi bir kere yapıp (ruhsat-koltuk sayısı….vb) bir daha da rutin muayene dışında uğraşmayım istiyorum.
4-) Çekme karavan istemiyorum. Yukarıda yazdığım kriterlere göre mantıklı bir çözüm olsa da gerek İstanbul da bunu bırakacak yerimin olmaması ve gerekse çekme karavan kullanımı hakkında tecrübesizliğim bu işe şimdilik soğuk bakmama sebeptir.
5-) Herşeyden önce, kiralama yapıp bu işler bana uygun mu, test etmem gerek. Hotomobil’in Doblo (pratico) dan çevirme karavanları gerek kullanım kolaylığı gerekse küçük yapısı ile ilgimi çekti. Bir süre kiralama yolu ile gideceğim. Baktım yapabiliyorum, bu sefer yukarıdaki dört maddeye göre bu işe gireceğim. Ha daha ileride tam donanımlı ve karavan olur mu? Neden olmasın.
6-) Yukarıdaki dört maddeye göre benim için ideal olan aracın VW Transporter olması gerekiyor zannımca. İçinin campervan a çevrilmesi konusunda ülkemizde ve yurtdışında çok fazla tecrübenin olması da alternatif bir iç dizayn için önümüzü açıyor.
7-) karavan dönüşüm firmaları yurtdışındaki California modeline çok benzer üretimler yapıyorlar, hatta popup tavan dahi yapanlar var. Demonte karavan bu konuda heyecanla takip ettiğim bir firma. Ancak ben ilk adımda ruhsatı bile değiştirmeden ve gerektiği anda aracı orijinal haline çok çabuk döndürebileceğim bir çözüm aradım.
Bu çözümü arsima karavan diye bir yerde buldum. 4+1 ya da 5+1 transporterın bagaj kısmına yapılan bir aparat ile hem lavabo hem mutfak hem buzdolabı hem de yatağın üst kısmı aynı aparatın içinde. Arka yolcu koltuğunu kapatarak bu aparatı da kullanarak yatak haline geliyor. Onun dışında arkada sadece yük bölmesinde tahta bir kutu var. Bu kutunun her bir gözü bir iş görüyor. fotoğrafı aşaıya ekledim. İlaveten popup tavan yerine araç üstü çadır düşünüyorum.
Bu hali ile “eğer beceremez isem” vazgeçip aracı orijinal hali ile elimden çıkarabilirim. Ayrıca aracı karavan olarak işletmemiş olurum.
Ancak burada bir sorum olacaktı. 4+1 ya da 5+1 transporterlar sanırım ticari. Bu durumda yollarda başıma bir sorgu işi gelir mi K belgesi gibi bişey okudum. Bunu nasıl aşabilirim.
Sonuç olarak, önce kiralama ikinci adımda bir transporteri karavana çevirmeden kullanma, sonraki adımda ise California modelini uygulama ve herşey yolunda giderse son aşamada dört başı mamur bir motokaravan düşünüyorum.
Şu an bütçeme göre alabileceğim en yeni model T5 ya da biraz zorlarsam T5 in 2011 donrası makyajlı versiyonları oluyor.
Pandemi mi dersiniz ya da artık yaşın 40 ın üzerinde mi olması, veya son zamanlarda işyerinde yaşadığım ve yaşamaya devam ettiğim bazı olaylar mı bilemiyorum, ama hayata karşı bakışımı sorgulamaya başladım. Her gün iş yap, akşam evde TV seyret yat-kalk…..hep aynı rutin. Geçen ay ev kazası sebebiyle ayağım kırıldı (5.metatars kemik kırığı), bu sebeple 1,5 aydan fazla süredir evden bile dışarı çıkamıyorum. Yani iyice sınırlarıma ulaştım.
Hiç aklımda yok iken, youtube de tesadüfen denk geldiğim gezi videolarını izleyerek, karavan ve kamp hayatını yaşayabilir miyim diye sorgularken buldum kendimi. Ki bu satırların yazarı, yılda maksimum 15 gün tatil yapıp, bu tatili de lüx yerlerde yapmayı tercih eden, sonra da bu lüx tatilin borcunu 12 ay ödeyen biri. Ayrıca plansız programsız iş yapmayan, tatil…vb gibi uzun süreli yolculuklarda günler önceden trafik-hava gibi kriterleri göz önüne alarak planını yapan biri. Yani son 20 yıllık rutinim bu iken, keskin bir dönüş arifesindeyim.
Hiç tecrübem yok, izlediğim videolar ve burada okuduğum yazılar bana biraz ufuk açtı. O sebeple planlarımı ve sorularımı aşağıya yazıp, değerli yorum/önerilerinizi bekliyorum.
1-) Mevcut çalışma şartlarım ve İstanbul’daki yaşantım şu an 7/24 karavan işine hiç uygun değil. Bizim düşüncemiz hafta sonu, bayram….vb tüm boşluklarda bir yerlere kaçmak. (şimdi bunu okuyunca hayallerimin bile ne kadar dar olduğunu görüyorum. Ama silmeyeceğim bu maddeyi)
2-) Maddi olarak geniş bir bütçem yok. Bu sebeple bu araç bir kaçış aracı iken aynı anda şehir içinde de günlük kullanımı rahat olan bir araç arıyorum.
3-) bürokrasi ile uğraşmaktan nefret etmişimdir. Bundan dolayı bu aracın evrakları hem polis kontrolünde hem de TUV de başımı ağrıtmamalı. Herşeyi bir kere yapıp (ruhsat-koltuk sayısı….vb) bir daha da rutin muayene dışında uğraşmayım istiyorum.
4-) Çekme karavan istemiyorum. Yukarıda yazdığım kriterlere göre mantıklı bir çözüm olsa da gerek İstanbul da bunu bırakacak yerimin olmaması ve gerekse çekme karavan kullanımı hakkında tecrübesizliğim bu işe şimdilik soğuk bakmama sebeptir.
5-) Herşeyden önce, kiralama yapıp bu işler bana uygun mu, test etmem gerek. Hotomobil’in Doblo (pratico) dan çevirme karavanları gerek kullanım kolaylığı gerekse küçük yapısı ile ilgimi çekti. Bir süre kiralama yolu ile gideceğim. Baktım yapabiliyorum, bu sefer yukarıdaki dört maddeye göre bu işe gireceğim. Ha daha ileride tam donanımlı ve karavan olur mu? Neden olmasın.
6-) Yukarıdaki dört maddeye göre benim için ideal olan aracın VW Transporter olması gerekiyor zannımca. İçinin campervan a çevrilmesi konusunda ülkemizde ve yurtdışında çok fazla tecrübenin olması da alternatif bir iç dizayn için önümüzü açıyor.
7-) karavan dönüşüm firmaları yurtdışındaki California modeline çok benzer üretimler yapıyorlar, hatta popup tavan dahi yapanlar var. Demonte karavan bu konuda heyecanla takip ettiğim bir firma. Ancak ben ilk adımda ruhsatı bile değiştirmeden ve gerektiği anda aracı orijinal haline çok çabuk döndürebileceğim bir çözüm aradım.
Bu çözümü arsima karavan diye bir yerde buldum. 4+1 ya da 5+1 transporterın bagaj kısmına yapılan bir aparat ile hem lavabo hem mutfak hem buzdolabı hem de yatağın üst kısmı aynı aparatın içinde. Arka yolcu koltuğunu kapatarak bu aparatı da kullanarak yatak haline geliyor. Onun dışında arkada sadece yük bölmesinde tahta bir kutu var. Bu kutunun her bir gözü bir iş görüyor. fotoğrafı aşaıya ekledim. İlaveten popup tavan yerine araç üstü çadır düşünüyorum.
Bu hali ile “eğer beceremez isem” vazgeçip aracı orijinal hali ile elimden çıkarabilirim. Ayrıca aracı karavan olarak işletmemiş olurum.
Ancak burada bir sorum olacaktı. 4+1 ya da 5+1 transporterlar sanırım ticari. Bu durumda yollarda başıma bir sorgu işi gelir mi K belgesi gibi bişey okudum. Bunu nasıl aşabilirim.
Sonuç olarak, önce kiralama ikinci adımda bir transporteri karavana çevirmeden kullanma, sonraki adımda ise California modelini uygulama ve herşey yolunda giderse son aşamada dört başı mamur bir motokaravan düşünüyorum.
Şu an bütçeme göre alabileceğim en yeni model T5 ya da biraz zorlarsam T5 in 2011 donrası makyajlı versiyonları oluyor.