Büyük Madenci Yürüşü (30.11.1990 - 06.02.1991)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan stumpforte Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 4,723

stumpforte

Yeni Üye
Mesajlar
13
Tepkime Puanı
0
Yer
Zonguldak
Bundan tam 18 yıl önce...
30 Kasım 1990'da Zonguldak'ta başlayan ve yüzbini aşkın insanın katılımı ile 6 Şubat 1991'de Mengen'de son bulan o ayaklanma!
Bu detayı hatırlamayanlar ya da atlayanlar için...

*Aşağıdaki yazı Birgün gazetesi 8 Ocak tarihli sayısından alıntıdır*

-----------------------------

O gün. Baretleri, çizmeleri, azık torbalarıyla işçiler, madenci anıtının önünde toplandılar. Suskun ve kızgındılar.

Birden kalabalıkta bir dalgalanma oldu ve kadınlar yürümeye başladı, kentin çıkışına doğru. Ardından sokaklardan akan o uğultu: "Gemileri yak-tık / geri dönüş yok / Gemileri yak-tık / geri dönüş yok ". Bir karar alınmamıştı. Kimse bir şey söylememişti. Ama Zonguldak Maden İşçileri ve Kadınlar Ankara"ya doğru yola koyuldular. Aslında yürüyen Zonguldak kentiydi.

"... Dağı tırmanırken arkaya dönüp baktığımda bir şehir gördüm, yani şehir geliyordu arkamızdan. Ağlamaya başladık..." diyor bir kadın işçi.

On binlerce kişiyle başlayan yürüyüş birkaç saat geçmeden yüz binleri aşmıştır.

İlk günün akşamı Devrek"te konakladılar. Fırınlar bedava verdi ekmekleri. Lokantalar, kahveler parasız yemek, çay... Her ev ağırlayabildiği kadar insanı ağırladı.

Sabah yürüyüş yeniden başladığında, Devrekliler, hiç unutamadıkları sevgi ve vefa yüklü bir büyük sesi dinlediler: "Devrek burada, devlet nerede".

80"nin ve kuyuların karanlıklarından gökyüzüne yükselen bu umutlu ve kararlı ses Ankara"yı telaşlandırmıştır. Barikatlar, politik ve bürokratik manevralar, pazarlıklar başlamıştır.

•••
Mengen çıkışından sonra yüz bin insan, o soğukta, açıkta sabahladı. Ve sendikanın kararını beklemeye başladı.

Ankara otoyoluna birkaç kilometre kalmıştır. Polis ve jandarma panzerlerle yolu kesmiştir. İşçiler heyecanla, Seka işçilerinden ve başka yerlerden gelecek haberleri beklemektedirler. Sendika başkanı Başbakan ile görüşmektedir.

•••
İşçilerden biri, bir telefon bulup evini arar. Annesi, "Başkan yüzünü sıvazladı" der, "Televizyonda". "Dönersen analık hakkımı helal etmem".

•••
Kış. Ayaz. Sendika yönetimi bir toplantı düzenledi. Konu, kadınların geri dönmesi. Ama kadınların gösterdikleri tepki inanılmazdı. "Dönmediler, üşümediler, acıkmadılar, çocuklarını özlemediler..."

Ertesi gün – yer gök inlerken – sendika başkanı konuşmaya başladı. Konuştu, konuştu, konuştu... Korkunç bir sessizlik örttü yüz bin madenciyi. "Tarih yazdınız" diyor, "Bana hala güveniyor musunuz?" diyor. Cevap veriyor işçiler, "ölüme kadar gideriz". "Öyleyse" diyor... "Geri dönüyoruz".

Kalabalık dalgalandı.. Başkan ekledi hemen "Aranızdaki kışkırtıcıların sizi bölmesine izin vermeyin..." Artık beş bin kişiden oluşan işçi komitelerinin, dayanışmanın, demokrasi taleplerinin sonu gelmiştir. "Ve geriye dönüş gerçekten çok üzücüydü çünkü herkes ağlıyordu."

100-130 bin madencinin günlerce yürüyüşünün öyküsü, madenler üzerine oynanan oyunlar, ekonomi politikaları, direnme ve sınıf olma hali, sendikalar, işçi demokrasisi, sol... ve daha çok şey üzerine kim ne deneyim aktardı geleceğe. Kim hatırlıyor...

Daha sonra toplu sözleşme görüşmeleri sıkıntılı süreçlerden geçecek, "dönüş" konusu üzerinde çeşitli tartışmalar yaşanacaktır ama...

"Eğer şu andaki duruma, bu sonuca geleceğini bilseydim, her ne pahasına olursa olsun geri dönmezdim" diyecektir yaşlı bir işçi bugün, o günleri anlatırken.

1991 yılının Ocak ayı... Bir kıssa bu. Hisseyi kim çıkarır?

Not:
Belki gülümsemek için, belki yine küçük bir hisse... Gözaltına alınan işçilere sormuş polisler, "Marks"ı tanıyor musunuz?" diye. "Bizim köyde öyle biri yok" diye cevaplamışlar, "olsa olsa öbür köydendir".

18 yıl sonra yürüyüşün yıldönümü olan 4 Ocak"ta Zonguldak Maden İşçileri tıklım tıklım bir salonda bu filmi izlerken kim bilir neler düşünüyordu. Ama gözleri nemliydi...
 

Etiketler
Ynt: Büyük Madenci Yürüşü (30.11.1990 - 06.02.1991)

Bu eylemde en önde yürüyen eşim ve ben dünya tarihinde bir daha rastlanmayacak bir olayın içinde olduk.İşcinin ekmeğiyle oynanmayacağını önce o tarihte iktidar ve yandaşlarına sonrada tüm dünyaya ispat etmenin gururunu şimdi o tarihde bebek olan çocuklarımla paylaşıyorum.. Bu eylemde beraber savaş verdiğim tüm madencileri ve bizi destekleyen herkesi bu gün bile saygı ve sevgiyle anıyorum..MADEN İŞÇİSİ DEMOKRASİ BEKCİSİ
 

Büyük Madenci Yürüşü

Yaklaşık 250 yıldan bu yana madencinin, kömür işçisinin gözleri sürmelidir. Kimileri bu sürmeye bakıp onur duyar. Çünkü, babasına, ağabeyine, yavuklusuna yakıştırır o sürmeyi. Kimileri ise korkar gözlerdeki sürmeden de, sürmeliden de. Zonguldak madencisi, gözündeki sürmenin hakkını vermiştir o yürüyüşte. Eee, ne de olsa salt kömür karası değil, ekmek parası.
 

Ynt: Büyük Madenci Yürüşü (30.11.1990 - 06.02.1991)

Kendimde bir kamu işçisi olarak bu onurlu mucadelenin tüm işçi sınıfı olarak ders alınması gereken olaylarla dolu olduğu mengenden dönmenin işçi mücadelesine yararmı zararmı getirdiğini önümüze şapkamızı koyup düşünmemiz lazım bugünkü sendikal durumu işçi sınıfı için nereye gidiyor sendika patronları artık işçi sınıfınını yok olmasıyla kendilerininde sonu geldiğinin farkında bu öyle bir sona geldiki kendileri pasifize ettikleri işçileri kendilerinin sonunu hazırladı çünkü artık işçi sendikanın bir mücadeleyle birşeyler aldığına değil bulunduğu konumun işvereninin yada belediye başkanının isterse bu ücreti verdiğinin farkında çünkü iş yerinde taşeronlaşma sonucu emekten gelen gücü yok oldu aynı işi işveren aynı anda yarı fiyatına taşerona yaptırıyor çünkü taşeronda çalışan işçiler sendikasız güvencesiz ilk önce sendikalar kendi aralarında işçi kayıt etme yarışından vazgeçip bu sendikasız düşük ücretle çalışan bu işçileri sendikalı yapmalı yoksa işçi sınıfının vede sendikaların sonu geldi 10-15 yıl sonra bu ülkede ne sendika dnede sendika ağaları kalacak
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,438
Mesajlar
1,517,944
Kayıtlı Üye Sayımız
172,090
Kaydolan Son Üyemiz
senarif1

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst