Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Solana Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 13
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,074

Solana

Kamp II
Mesajlar
320
Tepkime Puanı
2
2 Ay sürecek Brezilya gezimiz canlı olarak http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=39455.0 bağlantısından kaldığı yerden devam ediyor.

Kod:
<iframe width="425" height="350" frameborder="0" scrolling="no" marginheight="0" marginwidth="0" src="http://maps.google.com/maps/ms?ie=UTF8&amp;hl=tr&amp;msa=0&amp;msid=116202499775240349565.000471ff82fa808f7037c&amp;ll=-12.887567,-45.703125&amp;spn=21.030396,23.554688&amp;output=embed"></iframe>
<small>Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: <a href="http://maps.google.com/maps/ms?ie=UTF8&amp;hl=tr&amp;msa=0&amp;msid=116202499775240349565.000471ff82fa808f7037c&amp;ll=-12.887567,-45.703125&amp;spn=21.030396,23.554688&amp;source=embed" style="color:#0000FF;text-align:left">Brazil</a></small>
Fortaleza’dan GOL Hava yolları ile 1 saatlik uçuş ile Recife’ye geldik. Planımız bu şehirden önce yarım saatlik mesafedeki tarihi yapısı korunmuş, sanat şehri olan OLİNDA şehrinde 2 gün kalıp buranın havasını hissetmek.

Recife’ye indiğimizde hava kapalı ve yağmur yağmıştı. Bir kez daha büyük bir şehirdeydik. Taksimiz şehir içinden gidiyordu, yolda sıkı bir yağmura da yakalandık ve trafiğe takıldık. Yine de yarım saat içinde tarihi Olinda şehrindeydik. Hava karardığı için fazla bir şey göremedik, ama dar sokaklar, Arnavut kaldırımları ve renkli boyanmış 1-2 katlı binalar kendisi hakkında bilgi veriyordu.

Olinda001

Olinda131

Olinda066

Pousadamız Dos Cuatro Cantos. Odamız ise bahçeden girilen yarı bodrum katı gibi bir yerde. İçerisi küf kokuyor, zaten binada her yer antika eşyalar ile kaplı. Odamızdaki dolap ve yazı masası da rahatlıkla antika olarak Horhor’da iyi bir fiyat görebilir. Odanın zemini de ahşap. Yürürken gacırdıyor.

Olinda038

Bahçede önce ağaç kozalağı sandığımız dev bir salyangoz gördük. Bizden çekinmediği belliydi.

Olinda047

Olinda056

Olinda016

UNESCO dünya mirası listesinde olan Olinda şehri , halkının özenli davranışıyla da tarihi binalarını korumuş, antika eşyalarını saklayıp özen gösterilmiş, binaları renkli ve tek katlı olan, her tarafı sanat kokan, turistlerin çok uğradığı bir yer. İnişli çıkışlı taş yollarda yürümek keyifli ancak çok dik yokuşlarından çıkmak oldukça yorucu. Tarihi kiliseler korunmalı bir şekilde duruyor. Bir tanesi zamanında Hollandalıların gelipte yaktığı şekliyle duruyor. Etrafta turistlerin ilgiyle gezindiği 16.-17. yüzyıllara ait her 100 metrede tarihi bir kilise var. Biz ilginç olabilecek bir kaçını gezdikten sonra diğerlerini ancak dışarıdan bakıp geçiyoruz.

Olinda088

Olinda127

Dar sokaklarda boylu boyunca sanat mağazaları var. Daha çok ahşap, oymalı el sanatları, çeşitli hediyelikler, aralarında çok değerli olabilecek yağlı boya resimler. Önünden geçtiğimiz her mağaza içeriye bakmaya davetkar görünüyor. Biz de payımıza düşen ufak tefek şeyler almayı ihmal etmiyoruz tabii.

Olinda096

Olinda, karnavalı olan bir şehir. Nüfusu 350 bin olan bu şehire karnaval zamanı ekstra 2,5 milyon kişinin geldiği söyleniyor. Karnaval Şubat-Mart aylarında, yani buraların yaz mevsiminde olduğundan nemli sıcak havada geçiyor. Dolayısıyla bedava sauna eğlencenin bonusu oluyor:D

Olinda072

Ertesi günü Olinda’dan ayrılırken düşünceliydik, acaba Recife yerine 4 gün daha burada kalsak ve gün içinde mi inseydik Recife’ye? Ama yola devam etmek gerekiyordu ve taksimiz de gelmişti.
 

Etiketler
Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

RECİFE

Brezilya’lıların konuştuğu Portekizce’ye artık alışmıştık. Olinda’dan bindiğimiz taksinin sürücüsüne rahatlıkla He-Sii-Fi (Recife) dedik ve kolayca anlaştık. Recife şehri adını sahilin hemen ilerisinde başlayan mercan kayalıklarından, yani resiflerinden alıyor. Seçtiğimiz otel de şehrin sahil kesimi olan Boa Viagem’de, yani sahile yine yakınız bu kez de.

Recife002

Recife’nin sahili Fortaleza’daki gibi eğlence ve tatil için şekillenmemişti. Ama kumsal kilometrelerce uzuyordu yine. Tek tük güneşlenenler vardı. Bir saat kadar kumsal boyunca, yanımızda akşam trafiği akarken yürüdük. Sahildeki tabelalardan anladığımız kadarı ile bu sularda köpekbalıkları boldu ve denize girmek normalden daha fazla bir tehlike içeriyordu. Daha sonra son 2o yılda, çoğu sörfçü, 19 kişinin köpekbalıklarına yem olduğunu öğrendik. Pek de temiz olmayan bu sulara girme niyetimiz olmadığı için bunun üstünde fazla durmadık.

Recife019

Recife048

Recife008

Recife005

Şehir otobüsü ile -artık alıştığımız şekilde bir o yana bir bu yana şiddetle sarsılarak- yarım saate yakın bir yolculuktan sonra Recife’nin eski kısmına vardık. Recife Antigo eski kiliselerin, bankaların, hükümet binalarının bulunduğu bölgenin adı. Burada otobüsten indiğimiz yerde Recife’nin ilk kurulduğu mahalle vardı. Bu kıyıları 1620’lerde 30 yıl süreyle Hollanda’lılar ele geçirmişler; Katolik kiliselerini yakıp yıkmışlar. Şimdiki kiliseler bu olaylardan sonra yapılan kiliseler. Çevrede epey eski kilise gördük. Dar sokaklar buraların şimdilerde iş ve finans merkezi olduğunu anlatıyordu bize. Sokaklarda dolaştık. Burası sanki 3 ada üzerinde kurulmuş gibiydi. Aralarında köprüler olan bir bölgeydi. Anlaşılan nehir burada birkaç kola ayrılmış denize dökülmeden önce.

Recife062

Recife şehri Brezilya’da evsizlerin en çok olduğu şehirlerden biri. Zaten 180 milyon nüfuslu bu ülkede en büyük sorunlardan biri yoksulluk. Kaldırımlarda bazen kendilerine karton kutulardan barınak yapmış aileler, ya da park sıralarında, apartman girişlerinde uyuyan tek başına insanlar buralarda olağan görüntülerden.

Recife075

Köprüyü geçince daha canlı bir bölgeye geldik. Benzetmek gerekirse Eminönü-Sirkeci karışımı diyebiliriz. Ama bu sadece benzetmek olur; küçük mağazalar, mağaza önlerinde çığırtkanlar, alışveriş eden orta sınıflar… bunların hepsi tanıdık gelen görüntüler. Ama burası Brezilya ve insanlar, giyimler, davranışlar çok farklı tabii. Bir süre buralarda dolaştık. Açık Pazar türü yerlerden geçtik. Giyim eşyaları, çantalar, telefon aksesuarları… Seyyar manavlar caju, domates, ananas satıyorlardı.

Recife114

Sıra sıra mağazalar, girip çıkan insanlar, işportacılar hep tanıdık görüntülerdi. Ama altın alım satımı yapan dükkanların bunu ilan ediş tarzları bize yabancıydı doğrusu.

Recife132

Şehrin orta sınıfının alışveriş ettiği yerlerdeydik. Biz de ufak tefek işlerimizi gördük bu arada. Güneş gözlüğümün sapının vidası düşmüştü. Onu tamir ettirdik. 1 Real ( 80 Krş.) ödedik. Bir de saat pili değiştirttik. Yaşlı ve kambur saatçi can havliyle çok uğraştı saatin kapağını açmak için; etraftan yardım çağırdı, bu arada da göz ucuyla bizi süzüyor, bu tuhaf insanlar nereden çıktı der gibi alnını kırıştırıyordu. Saat hurdacısı gibi görünen tezgahında küçük cızırtılı bir radyo bir şeyler anlatıyor, tepesinde minik bir pervane biraz serin hava veriyordu. Muhtemelen az sonra paydos edecek ve evine gitmek üzere “dükkanı” kapatacaktı. Az ileride sokakta uyuyan insanların ise evleri orasıydı. Hatta tuvaletlerine de pek yakın olduğumuz, bir süre sonra alıştığımız, keskin kokudan belli oluyordu.

Recife104

Recife072

Recife088

Recife tabii yalnız bu görüntülerle anlatılamaz. Bir çok tarihi kilisesi, ki kiminin altın kaplamaları dünyaca tanınıyormuş ve orijinal binaları var. Mimari ile ilgimiz fazla olmadığından bunlara şöyle bir bakıp geçtik.

Ertesi akşam için bir program peşindeydik. Bir restoranda samba gecesi olduğunu öğrenmiştik. Oraya gitmeye karar verdik.

Recife024

Restoran masaları kaldırıma yayılmış, insanların rahat ve keyifle oturduğu bir yerdi. Yiyecek bir şeyler söyledik ve hemen yanı başımızda müziğin başlamasını bekledik. Yavaş yavaş masalar da doluyordu. Bizi şaşırtan şey müzisyenlerin de bir masa etrafında oturmaları, ortaya bir şişe viski, isteyene bira isteyene de devamlı sıcak çikolata getirilmesi oldu. 7-8 tane müzisyen vardı, bunların ikisi gitar kalanları değişik vurmalı garip aletler çalıyorlardı. Samba ise, bizim bildiğimizi sandığımız şey değildi. Ritmin sambanın her şeyi olduğunu görüyorduk. Çalınan şarkıları herkes tanıyor, sanki herkes dans etmek istiyordu. 2 saat dinledik müziği ve saat ilerleyince taksi ile otele döndük.
Recife’de son günümüzü Porto do Galinhas tatil kasabasına ayırdık.

Porto do Galinhas

Porto do Galinhas Recife’den 1 saat uzaklıkta Brezilya’nın sevilen tatil kasabalarından biri. Son 10 yılda çok gelişmiş ve büyümüş, diyorlar.
Sabah bizi alacak otobüs gelmeyince adamlar telaşa düştü ve birkaç telefondan sonra bizi taksi ile gönderdiler. Anlaşıldı ki rezervasyonumuz iletilmesi unutulmuş. Kalabalık yollardan geçerek saat on buçuğa doğru Porto do Galinhas’a vardık. Şöförümüz burada bizi sahilde yer alan bir restorana götürdü. Artık görüntüleri biliyorduk. Kumsalda masalar geride çardak altında restoran ve hafta sonu tatilini geçirmek üzere gelmiş kalabalık Brezilya’lı aileler. Buradaki restoranlar hemen sahile yakın ve sıra sıra dizilmişti. Belli ki sevilen bir yerdeydik. Mekanlar daha yeni ve bakımlıydı. Caddelerde şık dükkanlar, kafeler yer alıyordu.

Recife140

Porto do Galinhas’ın özelliği hemen sahilde yer alan mercan kayalıklarıymış. Sabah sular çekilmiş olduğu için bunların bir kısmı açığa çıkmış ve aralarında lagünler oluşmuş. Bu lagünlerde çok renkli balıklar var. Küçük yelkenli sallarla insanlar buralara taşınıyorlar ve bir saat kadar suda yüzüyor, şnorkel takıp su altını izliyorlardı. Biz de eşyalarımızı kiraladığımız bir dolaba bıraktık, öğle yemeği için siparişimizi yaptık ve kumsala geldi.

Recife151

Buradan yelkenli bir salla açıldık ve hemen 50 metre kadar ileride mercan kayalıkların kenarında durduk. Salı kullananın dışında altı kişiydik. Yanımızdaki Brezilya’lılar çok eğleniyorlardı. Tabii yanlarında biraları da eksik değildi. Komik bir şekilde biz de anlaşmaya çalıştık onlarla. Bu insanların doğallıkları çok ilginç geliyor bize. Onlar için aslında yabancı yok; sadece dil sorunu yüzünden anlaşamadıkları başka insanlar var.

Recife200
Recife164

Bir saate yakın su içinde kaldık. Su bekleneceği gibi 30 derece civarındaydı. Salı kullanan, lagünler arasında dolaşan renkli balıkları izleyebilmemiz için bize birer şnorkel dağıttı. Ara sıra da yem atıyordu, balıklar çevremize üşüşüyordu.

Recife262

Sahile dönünce duş yaptık ve ön tarafta güzel bir masa seçtik kendimize. Hemen buz gibi biramız geldi ve keyifle okyanusa karşı çevredeki insanların doğallığına karıştık. Saat 1’e doğru yemeğimiz de geldi. Tabii bu kez de ızgara balıktı. İşletmenin de adı zaten Peixe Na Telha; gelen balığımızın sunuluş şeklinden de çıkardığımız gibi, “Kiremitte Balık”.
Burada restoranlarda menüdeki her yemek iki kişilik verilmiş. Bu bazen belirtiliyor, bazen de belirtilmiyor. Bunu artık bildiğimiz için ısmarlarken dikkatli oluyoruz. Bu balığımız da öyleydi. Salatayı da bol söylemiştik.

Recife274

Günümüzün kalan kısmını orada geçirdik ve suların 1 metreye yakın yükselmesini izledik. Sabah bulunduğumuz kumsal artık yoktu ve dalgalar bulunduğumuz terasın duvarında patlıyordu. Saat 3’te güneş alçalmaya başladı; biz de caipirinha’larımızı söyledik. Bu içkiye doğrusu çok alıştık. :D

Bundan sonraki hedefimiz Salvador de Bahia.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

Yaptığınız gezilerin hepsini ilgi ile izliyorum.Güzel anlatımınız ve resimleriniz ile bizleri de oralara götürdüğünüz için sonsuz teşekkürler ve iyi yolculuklar.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador


Çok teşekkürler Mogzilla :smiley:
Yazımı bağlantı sorunu nedeniyle tamamlayamamıştım.
Seyahatteyken yazmak çok kolay olmuyor maalesef. Fotoğrafları organize etmek, yazıyı hazırlamak, daha sonra yazı ıle fotoğrafları birbirine uygun hale getirmek zaman alıyor. Bir de tam herşeyi uygun hale getirmişken bu kez bulunduğumuz yerin internet bağlantısının iyi olmaması sorun çıkarabiliyor. Tam herşey hazırken gönderememenin sıkıntısı ortaya çıkıyor. Ertesi gün tekrar yeniden uğraş veriyorum.
Ama ilgi duyanları görünce tüm zahmete değer diyor ve vazgeçmeden devam ediyorum :smiley:

İşte yazımın devamı ;)
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador


SALVADOR DE BAHIA

Brezilya’nın 3. büyük şehri olan Salvador’a GOL Havayolları bir saatte geldik. Burası Sao Paulo’dan sonra gördüğümüz en büyük havaalanı idi. Çantalarımız çabuk geldi ve dışarı çıkıp kalabalık karşılayıcı grubu izledik. Uzunca boylu sarışın bir adam ismimizi bir levhaya yazmış tutuyordu. Hal, tavır ve kılık kıyafeti ile bir Alman olduğu belliydi. Selim’in Almanca konuştuğunu öğrenince mutlu oldu. Kalacağımız pousada’nın bir görevlisi sanmıştık, ama yanılmışız. Hans Bönisch’i izleyerek otoparka girdik ve arabasına bindik. Tahminen pousada’nın işletmecisiydi ve bizim taksiye vereceğimiz parayı kendi almak istemişti. İşimize de geldi; çünkü taksi 100 Real’ken, o bizden bu hizmet için 65 real alacaktı.

Pousada Barroco Na Bahia hemen şehrin tarihi bölümünün (Pelourinho) arkasında fakir bir mahalledeydi. Adı Bahia’da Barok anlamına geliyordu. Sonradan anladık ki, burası bir vakfa ait ve Salvador’da amatör olarak müzik yapmak isteyenlere barok müzik dersleri organize ediyor. Pousada 3 tarihi binadan oluşuyor. Tavanlar yüksek, mobilyalar antika. Haftada iki gün müzik dersleri, bir gün de koro çalışması var. Yönetici Hans Bönisch aynı zamanda kiliselerde org çalıyor ve org onarımı yapıyor. Anlaşılan 20 yıl kadar önce yolu buralara düşmüş bir Alman Katolik rahibi.

Salvador013

Bahia eyaletine Portekizliler ilk defa 1500 yıllarında geliyorlar. Ama Salvador şehrinin kurulması bundan 50 yıl sonra kadar oluyor. Ve bu bölgenin zenginlikleri Portekiz’e akmaya başlıyor. Önce şeker kamışı, ardından tütün. Köle olarak çalıştırılan yerli halkın soyu tükenince 300 yıl içinde Afrika kıyılarından 3,6 milyon köle taşınıyor bu sahillere. Bu kölelerin torunlarının çoğu şimdi Bahia eyaletinde yaşıyorlar (bir kısmı da futbol oynamaya Türkiye’ye geliyor :smiley: ). Sayıları çok olduğu için bu Afrikalılar kendi kültürlerini, adetlerini ve dinlerini bu günlere kadar sürdürmeyi başarıyorlar.

17.yy’da Salvador şehri Lizbon’dan sonra Portekiz imparatorluğunun en önemli şehri oluyor.

Salvador şehri, bilhassa turistlere yönelik hırsızlık, kapkaç, gasp olayları ile tanınıyor. Biz de buna göre dikkatli olacağız. Çok fazla dar ve ıssız görünen sokaklar var. Bilhassa Pazar günleri daha da ıssızmış bazı sokaklar. Yanımızda sadece ihtiyacımız kadar para taşıyoruz.

Salvador054

Salvador107

Salvador111

Salvador093

Odamıza yerleştikten sonra fazla oyalanmayıp Salvador’un tarihi mahallesi Pelourinho’ya çıktık. Çıktık diyorum, çünkü önce otelimizden az ilerideki bir meydandan dar bir yokuştan aşağı indik; ana caddeyi geçtik ve Arnavut kaldırımlı dar ve dik yokuştan eski şehrin içine tırmandık. Bu bölge tamamen eski halinde korunan bir bölge. Oldukça turistik olması da bu nedenle zaten. Sokak köşelerinde polisler duruyor. Dükkânların büyük bir kısmı tişört, capoeira malzemeleri, sanat eserleri ve hediyelikler satıyor. Ama çok sayıda kültür merkezi, müzik aleti dükkânı, müze ve lokanta da var. Binalar 100-200 yıl önceki halleri ile korunmuş.

Salvador004

Salvador008

Geleneksel kıyafetli zenci kadınlar, turistleri mağazalara ve lokantalara çağırıyorlar. Önünden geçerken dikkatimizi çekti, dünyanın en çok tanınan Brezilyalı yazarı Jorge Amado’nun vakıf-müzesine girdik. Burada Jorge Amado’nun bazı Türk yazarları ve tabii Nazım Hikmet ile olan fotoğrafları bizi hiç şaşırtmadı.

Salvador090

Buradan çıkınca az ilerideki bir eski kiliseye girdik. Burası zamanın Portekiz kralının büyük bir yüksek gönüllülük göstererek kölelere bağışladığı bir arazi üzerinde kölelerin boş vakitlerinde ve çoğunlukla geceleri çalışarak 100 yılda bitirebildikleri bir kiliseydi. Sanki o zamanki kölelerin ağırlığını ve sefaletini hissettirircesine bakımsız ve küflüydü içi. Girişte kişi başı 2 Real bağış yaptık; genç bir zenci İspanyolca olarak bize kilisenin hikayesini anlattı. O zamanki kölelerin torunları şimdi de kiliseyi ayakta tutmak için çaba gösteriyorlar.
 



Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador


Salvador018

Akşam küçük bir tiyatroda Afro-Brasilian Dances adlı bir show izledik. Afrika kökenli Brezilyalıların dini ayinleri olan Candomble ile Capoeira dansları ve diğer dans türlerinin koreografilerinden oluşuyordu. Gösteri bir saat sürdü. Çok beğendik. Fotoğraf çekmek yasaktı yukardaki ile idere edin :D

Salvador039

Yüksekteki tarihi şehirden aşağıya, limanın olduğu mahalleye bir asansörle iniş kolaylığı düşünülmüş. 150 yıllık 72 metre yüksekliğindeki “Elevador Lacerda” 2006 yılında yenilenmiş, dört asansörü var. 0,05 Real ( 4 Türk kuruşu) ödeyerek sıraya girdik; insanları sayarak içeri alıyorlardı. Sayı dolunca bir sonrakini bekledik. Yarım dakika sonra aşağıdaydık.

Salvador028

Burası deniz seviyesindeki, şehrin ticaret merkezi olan bölge. Mercado Modelo adlı üstü kapalı çarşı da burada ve her türlü, artık çoğunu tanıdığımız hediyelik eşya burada satılıyor. Biz de orijinal bir şeyler bulabilir miyiz diye dolandık. Ahşap bir el sanatı kadın figürü payımıza düşendi.

Salvador161
Seyyar kahveci
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

Karnavallar ülkesi Brezilya’nın önemli Karnaval gösterilerinin yapıldığı Salvador şehrinde salı akşamları sokak eğlenceleri olduğunu öğrenmiştik. Tarihi bölge “Pelourinho”da gerçekten meydanlarda hazırlıklar vardı; yemekçiler tezgahlarını açmışlar, capoeira yapanların sayıları artmıştı. İlerleyen saatlerde ara sokaktaki lokantamıza müzik sesleri gelmeye başlamıştı, uzaklardan da davul sesleri sızıyordu.

Salvador142

Salvador137

Yemekten sonra sokaklara daldık ve davul seslerinin hemen arkamızdaki sokaktan geldiğini ve epey bir kalabalık toplandığını gördük. Tamamı kızlardan oluşan bir vurmalı çalgılar bloco’suydu bu. Bloco karnavalda geçit yapan topluluklara deniyor. Bunlar tüm yıl boyu hazırlanıyor ve karnavalda hünerlerini gösteriyorlar. Bu akşamki gösteri de böyleydi. Dar sokakta yarım saat kadar onları izledik ve ritmin bu ülke insanlarının içine işlediğine yine tanık olduk.

Th Salvadordavideo4

Daha sonra meydanda kurulmuş sahne üzerinde samba gösterili konseri biz de ritm tutarak izledik.

Th Salvadordavideo
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

GASP :eek:

Polisin bol olduğu turistik tarihi alanı henüz terk etmiş, kaldığımız pousada’nın yokuşunu tırmanmaya başlamıştık ki, arkamızdan 2 kişinin koşarak geldiğini fark ettik. Neredeyse yolun sonuna gelmiştik. Biri omuz atıp, önümüze geçip yolumuzu kesti. Ne oluyoruz demeye kalmadan omzumda asılı kameraya yapıştı. Biraz direndim ama yapacak bir şey yoktu, 20’li yaşlarda 2 kişi Canon 400D marka büyük fotoğraf makinemizi alarak hızla kaçtılar. Çaresizdik. Etrafta olayı gören iki kişinin hiç kılları kıpırdamadı. Umursamaz gibiydiler. Sarsılmış bir şekilde otel odamıza döndük.

Bütün gece neredeyse hiç uyuyamadım. Kahvaltıda pousada’nın yöneticisi Alman ile sohbet ettik ve olayı anlattık. Pek şaşırmış görünmedi. Zaten yapacak bir şeyi de yoktu. Gaspçıların genelde Turistik alanda, polisin bol olması nedeniyle pek bir şey yapamadıklarını, ancak takip ettiklerini ve ilk polis alanının dışına çıkıldığı anda gasp ettiklerini söyledi. ???

Bu şehirde daha fazla kalamazdık. 2 gün daha kalacakken hemen yeni bir plan yapıp otobüsle Salvadorun 55 km kuzeyinde, tatil ve plaj kasabası olan Praia Do Forte’ye geçtik. Artık fotoğraflarımız sadece küçük makinemiz Olympus’tan olacak.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador


Praia Do Forte

PraiaDoForte060

Brezilya kıyıları kuzeyden güneye deniz kaplumbağalarının üreme alan. Soyları tehlikede olan bu hayvanları korumak için bir proje geliştirilmiş. 3000 km’lik kıyı şeridinin 5 ayrı yerinde istasyonlar kurulmuş. Ağırlıkları türüne göre 300 kg-900 kg arası değişen ve çok uzun yaşayan bu dev kaplumbağaları yumurtlama mevsimlerinde korumaya alıyorlar. Praia Do Forte de bu yumurtlama alanlarından biri.

PraiaDoForte021

Sahilin hemen önünde mercan kayalıkları var. Brezilya’lılar sular çekilince bu kayalıkların arasında oluşan doğal havuzlara “Picina Naturais” diyorlar ve buralarda yüzmeye, su içinde oturup içki içmeye, şnorkelle dalmaya bayılıyorlar. Her gün belli saatlerde sular çekilince mercan kayalıkları aralarında oluşan bu havuzlarda balıklar hapis kalmış oluyor ve şnorkel ile bu balıkları izlemek, ya da güneşin ısıttığı bu sığ alanlarda kaplıca havasını yaşamak için güzel bir fırsat oluşuyor. Biz de canımızı sıkan gasp olayından sonra bu sevimli kasabada moral buluyoruz.


Buradan sonraki durağımız Brezilya’nın zengin maden yataklarının bulunduğu Minas Gerais eyaletinin başkenti Belo Horizonte olacak …

Devam edecek ;)
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

Canim yaaa cok uzuldum degerli kameranin gittigine.... Senin icin cok onemliydi, biliyorum.. :(( Neyse, saglik olsun demekten baska care yok...

Insanlar ne guzel yerlerde yasiyor ya... Fakirliklerine ragmen nasil da renkliler, cok imrendim.. :smiley:
 




Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador


Brezilya gezimiz canlı olarak http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=40298.0 bağlantısından devam ediyor ;)
 

Ynt: Brezilya'dayım; Olinda, Recife, Salvador

Gasp olayı için çok üzüldüm.Çok geçmiş olsun.
Ayrıca gezi yazınızı bundan öncekiler gibi keyifle okuyorum :smiley:
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,383
Mesajlar
1,517,445
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

SON KONULAR



Geri
Üst