Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Solana Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 14
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 10,635

Solana

Kamp II
Mesajlar
320
Tepkime Puanı
2
2 Ay sürecek Brezilya gezimiz canlı olarak http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=39994.0 bağlantısından kaldığı yerden devam ediyor.

Salvador’da uğradığımız gasp’tan sonra daha temkinli davranıyor ve nispeten daha güvenli yerleri seçiyoruz. Bu kez sahilden uzaklaşıp madenlerin çıktığı “MINAS GERAIS” eyaletine yönümüzü çeviriyoruz. Salvador’dan Belo Horizionte’ye GOL hava yolları ile 1,5 saate geliyoruz.

BELO HORIZONTE

Havaalanı dışına çıkınca hava biraz serin geldi bize; montlarımızı çıkarıp giydik. Buradan şehir içine shuttle var. Şehir içinde bir ana caddede indik ve oradan taksi ile ana meydandaki otelimize geldik.
Hotel Wimbledon 60’lı yıllar nostaljisi yaşatacak kadar eski bir otel ve çok bakımlı olduğu söylenemez. Odamız küçük ama tuhaf bir şekilde, eski kocaman jakuziili büyük bir banyosu var.

Pazar günü olmasına rağmen sokaklar çok canlı ve bayağı kalabalık. Ana caddeden aşağı doğru yürüyünce büyük bir açık hava pazarı kurulduğunu, yolların trafiğe kapandığını gördük.


BeloHorizonte003

BeloHorizonte036

BeloHorizonte028

BeloHorizonte038

BeloHorizonte051

Büyük şehir parkı Parque Municipal de çok kalabalıktı. Bu park da 1890’larda şehir planlanırken plana dahil edilmiş ve bugün 100 yıllık ağaçlarının gölgesinde Belo Horizonte’lilerin sıcak günlerde serinledikleri, soğuk biralarını yudumlarken ücretsiz konserler izledikleri bir yer olmuş.
Yüzlerce ufak stand’ın arasında dolaşıp ızgara et kokularını içimize çektik ve parktaki küçük eğlence yerinde yüzlerce çocuk ve ana babayı izledik.

Belo Horizonte Brezilya’nın planlanarak kurulan ilk şehirlerinden biri. Daha önce yerinde küçük bir köy varken, maden zengini Minas Gerais eyaleti için başkent olarak kurulması planlanıyor ve 1890’lı yıllarda şehir kuruluyor. Birbirlerini dik kesen geniş caddeleri ve geniş, granit taşlı kaldırımları var. 120 yıl önce yapılmış planlama bugünkü iki milyonun üzerindeki nüfusu rahatça kaldırıyor, çünkü şehir genişlerken gelişigüzel bir mimari kullanılmamış.

BeloHorizonte069
 

Etiketler
Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria


Belo Horizonte Brezilya’da sakin ve düzenli bir şehir olarak biliniyor. Bize de kuzeyin Sao Luis ve Salvador gibi şehirlerinden çok farklı geldi bu yüzden. Daha çok Arjantin ve Şili’nin büyük şehirlerine benzettik.

BeloHorizonte106

BeloHorizonte107

Otobüsle Savassi adındaki mahalleye gittik; burası daha yukarı sınıfların oturduğu yerler. Sokaklar sakindi; Patio Savassi adındaki alışveriş merkezinde vakit geçirdik.

BeloHorizonte075

Mercado Central. Burası nispeten orijinal bir kapalı pazardı. Diğerlerinde olmayan hasırdan eşyalar, ve hatta satılık kuşlar, horozlar vardı.

Belo Horizonte’de 3 günde yapacak çok fazla şey bulamadık mahalle ve sokakları gezinmekten başka. Orijinal şehir Ouro Preto’yu görmek üzere otobüs garına gittik.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria


OURO PRETO

Otobüs garından otobüsümüz saat tam 10’da kalktı. Virajlı yollardan 2 saat içinde Ouro Preto’ya geldik.

60 bin nüfüslu Ouro Preto, Rio ve Salvador’dan sonra Brezilya’nın en çok yabancı turist çeken üçüncü şehri ve 1980 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. 1931 yılından beri yasa ile koruma altında olan Ouro Preto’nun kelime anlamı “Kara Altın”! 1700’lü yıllarda burada Yeni Dünya’nın en zengin altın damarları bulunmuş. Altın burada siyah renkli kayalar içinde bulunduğu için şehre de sonradan bu ad verilmiş.

Ouro Preto doğal koşullarda insanların yerleşmeyi tercih etmeyeceği kadar dik yamaçlarla çevrili küçük dar vadiler üzerinde kurulmuş. Buraya gelmeden epeyce yokuşlu bir şehir bulacağımızı biliyorduk; ama şehrin küçük otogarından bindiğimiz taksi 5 dakika sonra bizi neredeyse aşağısı görülmeyen diklikte bir yokuşun ortasında, “işte verdiğiniz adres”, diye bırakınca insanoğlunun altın peşinde nelere katlanabileceğini daha iyi anladık.


OuroPreto138


OuroPreto204

Pousada Nello Nuno küçük bir avlu çevresinde birkaç küçük odadan oluşuyor. Ev sahipleri de yan tarafta oturuyor. Ouro Preto’nun tüm binaları gibi burası da 20. yy öncesinde inşa edilmiş. Yerler ve tavanımız ahşap; odamızdaki ahşap mobilyalar İstanbul’un kimi antika müzayedecilerinin uykusunu kaçıracak kadar orijinal.
Geniş odamıza rahat bir şekilde yerleştikten sonra şehri keşfetmeye çıktık. Şehrin ana meydanı Praça Tiradentes 150 metre ilerimizde. Şehirde bir yerden bir yere ulaşmak “tırmanmak” ve “inmek” eylemleri ile oluyor.

OuroPreto208

OuroPreto075

Ana meydandaki büyük taş yapının müze olduğunu öğrendik ve oraya girdik. Burası “devrim” müzesiymiş. Ouro Preto, Brezilya’nın Portekiz’den bağımsız olma mücadelesinin de başladığı yermiş. Aslında altın ve bağımsızlık bir birlerine bağlı olmuş bu topraklarda. Çünkü 1780’lere doğru altın madenleri yavaş yavaş tükenmeye başlamış, ama Portekiz tahtının aç gözlülüğü ise giderek artıyormuş. Çıkan altın miktarı azaldıkça Portekiz kralı geleneksel %20 payından daha fazlasını almaya başlamış ve bu durum giderek hoşnutsuzlukla karşılanmış. Fransız Devriminin fikirleri ve haberleri buralara da geldikçe gizli örgütler oluşmuş ve ayaklanma başlamış; ama Portekiz Krallığı daha henüz gücünden fazla kaybetmediği için ilk ayaklanma önlenmiş ve bu ayaklanmanın liderlerinden Ouro Preto’lu Tiradentes hapse atılmış. Birkaç yıl sonra da Rio de Janeiro’da idam edilmiş. Mezarı şimdi bizim gezdiğimiz bu müzenin içindeydi. Müzede o zamandan kalma eşyalar, isyan bildirileri gibi şeyler de gördük.

OuroPreto257

Hava sıcaklığı 25-27 derece gibiydi. 1200 metre yükseklikteki bu şehir için bu sıcaklık biraz yüksekti sanki. Akşama doğru hava bulutlandı, serinledi ve biz olmaz derken, gök gürültüsü ve şimşeklerle sıkı bir yağmur başladı. Sığındığımız hediyelik eşya satan dükkandan mücevherci mağazasına geçtik ve burada Ouro Preto’ya özel, dünyada yalnız bu çevrede çıkan “imperial topaz” taşı ile tanıştık. Brezilya kıymetli taşların çok bol bulunduğu bir ülke; Ouro Preto’da da –altına hücum biteli yüzyıllar olmuş- şimdi bu taşların ticareti yapılıyor.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria


Ouro Preto’da –bu gezimizde olmadığı kadar- kilise dolaşacağımızı anladık hemen. Çünkü şehir zenginliğini –çağın anlayışına uygun olarak- dini yapılarda göstermeyi tercih etmiş.

OuroPreto023

OuroPreto176

Ağırlıklı olarak ahşap yontma ve bunun üzerine yapılan altın suyu ile kaplama tarzı çok kullanılmış. Brezilya’nın yetiştirdiği ilk büyük sanatçılarından olan Aleijadinho da Ouro Preto’da 1738 yılında doğmuş. Babası Portekizli bir mimar, annesi de siyahi bir köle olan Aleijadinho’nun gerçek adı başka tabii; Aleijadinho “küçük sakat” anlamına geliyor; çünkü, genç yaşlarında bir hastalığa yakalanmış ve önce el parmaklarını kaybetmiş, ardından ayakları tutmaz olmuş. Eserlerini kollarına bezlerle bağlanan aletlerle yapmış ve ileri yaşlara kadar da yaşamış. Eserleri genellikle aziz heykelleri, duvar resimler gibi şeyler. Kiliselerin mimari çizimlerini hazırlamış ve iç süslemelerini yapmış.


OuroPreto238

OuroPreto230

Biz genelde kilise, müze gezmekten pek haz etmiyoruz. Azizlerin hikayeleri ile pek ilgimiz olmadığından bir süre sonra tüm Katolik kiliseleri bir birinin eşi gibi geliyor. Ama Ouro Preto’da 5-6 tane kiliseye girmeden edemedik; çünkü bunlar bir tür dağ başında kurulu orijinal binalardı bizim için. Tamamının kölelerin (ve de muhtemelen katırların) gücüyle yapıldıkları muhakkaktı. Tabii bir süre sonra kilise içlerinde gördüğümüz karanlık bakışlı aziz tasvirleri, kanlı İsa figürleri bizi bunalttı ve son kalan birkaç tanesinin sadece dışarıdan fotoğraflarını çekmekle yetindik.

OuroPreto016

OuroPreto071

OuroPreto212

OuroPreto171

Kaldığımız 3 gün boyunca Ouro Preto’nun parke taşlı sokaklarını arşınladık. Çıktığımız ve indiğimiz yokuşların hesabını tutmadık; hatta bu tırmanma ve inişler hoşumuza bile gitti denebilir. Sanki tüm şehir bir denizin dalgaları gibi bu eğimli sokaklarda hareket halindeydi. Biz de bu harekete katılmıştık.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

Bir dar sokakta “Chico Rei”’nin Madeni yazan bir kapıya rastladık. Burası 1750’lerde Ouro Preto’nun en zengin madeniymiş ve buradan çıkarılan altınların bolluğu dillere destanmış. Portekizliler Afrika’dan madenlerde çalıştıracakları köleleri toplarken bir kabileyi kralları ile birlikte topluca esir almayı başarmışlar ve tüm kabile Ouro Preto’daki bir madenciye satılmış. Kabilenin kralı madende de düzenini kurmuş ve tüm kölelerin kâhyası olmuş; çok çalışarak (yani gizlediği altınları biriktirerek) önce kendi özgürlüğünü, ardından oğlunun özgürlüğünü satın almış. Daha sonra baba oğul daha da çok çalışarak tüm kabileyi kurtarmışlar ve hatta çalıştıkları altın madenini de satın almışlar.

Tüm bunlar Portekiz kralının kulağına gidince kölelerin kendi özgürlüklerini satın alabilmelerinin önü kesilmiş; ama Chico Rei de tüm Afrika kökenli Brezilya’lıların kahramanı haline gelmiş. Bugün madende hiçbir şey yok, sadece önünde küçük bir lokanta var. Ama biz oradan geçerken bu hikâyeyi hatırlamak ve canlandırmak keyifli oldu.

OuroPreto124

OuroPreto186

OuroPreto207

Ouro Preto, aynı zamanda bir öğrenci şehri de; o yüzden geceleri oldukça canlı. 20. yüzyıldan bile kalan bir binanın olmadığı tarihi sokaklardaki hareketlilik değişik bir hava yaratıyor şehirde. Mevsim itibariyle turistlerin de nadir görüldüğü bu zamanda burada olmak değişik bir üç gün yaşattı bize. Şimdiye dek gördüğümüz yerlerden farklı bir şehirdi Ouro Preto.

Son günümüzü Ouro Preto yakınındaki diğer maden kasabası olan Mariana’ya ayırdık. Otobüsle 45 dakikada gittiğimiz bu sevimli kasabada da tarihi korunmuş binalar ve tabii ki kiliseler vardı.

Mariana057

Mariana051

Otobüsle 2 saatlik yolculuk sonrası Belo Horizonte’ye tekrar döndük, buradan bindiğimiz shuttle ile 1 saatte hava alanındaydık. Yine GOL hava Yolları ile yaklaşık bir saatlik uçuş ile tekrar Atlantik kıyılarına, ESPIRITO SANTO eyaletindeki VITORIA şehrine geldik.
 



Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria


VITORIA

Vitoria şehrine indiğimizde Atlantik havası kendini hemen fark ettirdi. Otelimiz İBİS ‘in 8. kattaki odasından nehirin deniz ile buluştuğu harika manzarayı görüyoruz. Hafta sonu promosyonundan istifade ettik. Odamız basit ama yeni, eski odalardan sıkılmıştık.

Vitoria027

Eşyalarımızı yerleştirip çevreyi tanımaya çıkıyoruz. Bulunduğumuz cadde Joa Cruz, belli ki bu şehrin en canlı caddelerinden. Restoranlar, barlar, eğlence kulüpleri yan yana. Gece hayatı olan bir yerdeyiz. Barlarda insanlar dışarıya taşıyor. Ancak bizim gecemiz bütün gün şehir gezmelerinden dolayı çok yorulduğumuzdan gücümüz kalmıyor, akşam yemeklerinden sonra maalesef hep erken bitiyor.

Espirito Santo eyaletinin başkenti olan Vitoria şehri Brezilya’nın turizm listesinde pek yer almayan bir yer; bizim buraya gelmemizin nedeni biraz da turistik olmayan değişik bir bölge görmekti.

Vitoria096

Vitoria099

Espirito Santo küçük bir eyalet, buraya niçin “Kutsal Ruh” adı verildiğini bilmiyoruz, ancak Brezilya’da Cizvit’lerin kurduğu ilk manastırlardan birinin burada olması ve yerli halkı Hristiyanlaştırmaya 1550 yıllarında ilk kez buradan başlamış olmaları belki bu adın arkasında yatan nedendir.
Vitoria’da bu eski tarihten hiçbir şey kalmamış. Şehir bugün önemli bir limana sahip. Bu bölgede çıkan madenler, tarım ürünleri buradan tüm dünyaya gönderiliyor. Çevresinde bir çok sanayi tesisi var. Buna rağmen sakin ve rahat bir yere benziyor.

Vitoria061

Vitoria046

Vitoria074

Vitoria090

Otobüsle şehir merkezine gittik. Burada biraz dolaştık. Cumartesi günü mağazalar erkenden kapanıyordu. Otelimizin ilerisindeki Praia de Camburi plajına gittik. Plajda herhangi bir tesis yoktu, insanlar suyu bulanık görünen denize girmeyip güneşleniyorlardı. Burada yapacak bir şey bulmayınca tekrar otobüse binip büyük modern alış-veriş merkezi Shopping Vitoria’ya gittik. Burası hafta sonu olması sebebiyle kalabalıktı. Brezilya’nın artık alıştığımız görüntüleri, mağazaları vardı.

Yarın araba kiralayıp kıyıdan küçük kasabaları gezeceğiz. Belki bu kasabaları da buraya daha sonra eklerim.

Salı günü, 10 gün kalacağımız ve gezimizin son durağı olan rüya şehir RIO DE JANERİO’da (Cidade Maravilhosa) olacağız. 2016 Olimpiyatları önceki gün bu şehre verildi.

Devam edecek, görüşmek üzere ;)
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

paylaşım için teşekkürler,

üzücü olay için geçmiş olsun, bundan 7 yıl önce sizin gezinize başladığınız Sao Paulo da hemde sizin resmini yayınladığınız klisenin önünde ve kalabalığın olduğu bir anda yanımdaki arkadaşımın belindeki cep telefonunu gasp ettiler, ben hırzısın peşinden koşmak isterken brezilyalı olan arkadaşım şimdi bunun etrafta başka arkadaşları vardır biz hamle yaparsak başımıza başka işler gelir diye beni engelledi, o yüzden üzülmeyin, büyük geçmiş olsun, daha sonra olay polise intikal etti ve polis zabıt tutarken hırsız başıma silah dayadı o yüzden cebimdeki telefonumu vermek zorunda kaldım diye yazdı, aksi takdirde sigorta para ödemiyormuş neden telefonunu emniyetli bir yerde taşımadın diye. Rio da mümkünse tenha sokaklara girmeyin, arka pantolonunuzda cüzdanınız kabarıklık yapmasın, saatinizi bile otel odanızda bırakabilirisiniz.

yazınızın başını kaçırmışım, yoksa size mutlaka ama mutlaka ilha bela yı ve florianoplis i görmeniz gerekiyor derdim,
birde arjantin yazınızda churrascaria yı anlatmıştınız, Brezilya dakilerle mukayese edebildinizmi? :smiley:

selamlar.
Mesut
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria


Uyarılarınız için teşekkür ederim.

Artık üzerimizde -büyük fotoğraf makinemiz gidince- kıymetli bir şey kalmadı. Cebimizde ihtiyacımız olacak kadar para taşıyoruz. Ama ıssız yerlerde koşan insanlar görünce bilinçaltı tedirgin oluyoruz. Ama ülkemizde de yankesicilerin akıbetine uğramış biri olarak bazen insan çaresiz kalabiliyor maalesef :(

Yemek konusuna ayrı bir konu başlığında değineceğim.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

Gezinizi ilgiyle izliyorum çok güzel gidiyor. Sonlara yaklaştınız sanırım, umarım bi aksilik çıkmadan sonlandırırsınız.
Hırsızlık gasp olayları uzun yurtdışı seyahatlerinin olmazsa olmazı oluyor maalesef, sıkmayın canınızı.. Biz İtalya Napoli'de kamera ve cep telefonu diye, bi kutu içerisinde şişe su ve taş taşımıştık ;D
Ben Rio de Janeiro'yu ve Jesus Heykelini bekliyorum merakla, umarım Heykelin güzel bir fotoğrafını yakalayabilirsiniz, merakla bekliyorum :smiley:
İyi eğlenceler.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

Keyifle izlediğimi, fotoğraf makineniz için ise üzüldüğümü belirtmeliyim.
Paylaşım için teşekkürler.
 



Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

fastjunkie' Alıntı:
Ben Rio de Janeiro'yu ve Jesus Heykelini bekliyorum merakla, umarım Heykelin güzel bir fotoğrafını yakalayabilirsiniz, merakla bekliyorum :smiley:
İyi eğlenceler.

Maalesef büyük iyi makimi kaptırdığımızdan Rio De Janeiro fotoğrafları küçük makineyle olacak. Zaten beni de üzen bu :( Artık küçük makineyle ne çıkarsa idare edeceğiz.

Hepinizin ilgisine teşekkür ederim.
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

Kucuk makineyle de cok guzel resimler cekiyorsun, hic uzulme :smiley:
Umarim "Ruya Sehir" sahiden ruya gibi gecer :smiley:
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

Elinize sağlık hem yazılar hemde fotoğraflar için...
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria

Sevgili Solana yaşanan olay için üzüldüm geçmiş olsun. Gezi yazın ve fotoğrafların yine harika, Rio'yu ve yemekleri bekliyoruz :smiley:
Bu arada sen İstanbul'a uğruyormusun arada? :D
 

Ynt: Brezilya'dayım; Belo Horizonte, Ouro Preto, Vitoria


Sevgili Mert, İstanbul'a yeni gezi programlarımızı organize etmek için uğruyoruz :D

Gezimiz http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=40878.msg424114#msg424114 bağlantısından devam ediyor ;)
 



Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,431
Mesajlar
1,517,891
Kayıtlı Üye Sayımız
172,077
Kaydolan Son Üyemiz
yasin29

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst