Bozcaada

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan özlem Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 35
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 22,299

özlem

Kamp III
Mesajlar
825
Tepkime Puanı
21
Kod:
  TARİHİ
Antik çağda Leukophrys,Yunan Mitolojisinde ise Tenedos adıyla bilinen Bozcaada’nın ilk sakinleri Akaların bir kolu olduğu ve M.Ö. 2000 yıllarında yerleştikleri tahmin edilen Pelasg’lar (Pelazziler)dır.Akalardan sonra Ada’ya sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar ve Yunanlılar hakim olmuştur. Ada M.Ö.493’de Pers istilasına uğramış,M.Ö.334 yılında ise Pers istilasına son veren Büyük İskender devri başlamıştır.Bergama Krallığından sonra M.Ö.168 yılında Roma hakimiyetine girmiştir.Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında ikiye bölünmesiyle Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğuna dahil olmuştur.1203 yılından sonra Bozcaada üzerinde Bizans-Ceneviz-Venedikliler arasında egemenlik mücadelesi başlamıştır.

Bozcaada ilk defa 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet devrinde Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. Osmanlı ile Venedik arasında Bozcaada için mücadeleler olmuş,Ada zaman zaman Venedik hakimiyetine girmiştir.Bozcaada Osmanlı döneminde bir kale dizdarı ve kadı tarafından yönetilmiş,19.yüzyılın sonlarında Merkezi Sakız ve Rodos olan Cezair-i Bahr-i Sefid Eyaletinin Midilli Sancağına bağlı bir Kaymakamlık olarak teşkilatlanmıştır.Bu dönemde Ada’da Belediye dairesi bulunmaktadır.

1912 yılında Balkan Savaşı sırasında Yunan donanmasınca işgal edilmiş olup, Lozan Antlaşması sonucunda 20 Eylül 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.

Tenedos

Derler ki: Denizlerin Efendisi Poseidon’un kimbilir kaç çocuğundan biri, Kyknos adında bir kralmış. Beyçayırı’nın kuzeyinde Lapseki bölgesindeki Miletos Kolonisi, Kolonai kentine hükmedermiş. Onun da Tenes adında bir oğlu varmış. Tenes’in annesi ölünce babası yeniden evlenmiş. Fakat üvey ana bu ya; Tenes’e iftira etmiş! Üstelik kendisine yalancı tanık olarak birde kavalcı bulmuş. Kral Kyknos bu iftiraya kanmış ve oğlunu bir sandığa koyarak denize attırmış. Sandık yüze yüze gitmiş, boğazdan geçerek Leukophrys Adası’nın sahiline vurmuş. Tenes burada sandıktan çıkmış, adaya yerleşmiş ve ünlü coğrafyacı Strabon’a göre bazılarının Kalydna dediği Leukophrys Adası’nın ismini “Tenes’in Adası” anlamına gelen Tenedos olarak değiştirmiş.
GÖRÜLECEK YERLER

RÜZGAR GÜLLERİ
2000 yılında kurulan Bozcaada Rüzgar Enerji Santraline ait 17 tane rüzgar türbini adanın en batı ucunda olup ziyarete açıktır. Özellikle gün batımında, hemen önündeki eski Polente Feneri ile oluşturduğu manzara görülmeye değer güzelliktedir.

Bozcaada Rüzgar Enerji Santrali, yaklaşık 30.000 kişinin elektrik ihtiyacını karşılayan, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santralidir.Aynı enerjiyi üretecek bir kömür santralına göre türbin başına 82.000 ağaca eşdeğer oksijen tasarrufu sağlamaktadır. Diğer bir ifadeyle bu 17 türbin burada 1.400.000 ağaçlık bir orman yaratmıştır.

BOZCAADA YEREL TARİH ARAŞTIRMA MERKEZİ
Merkeze 2 km uzaklıkta, ada mimarisine uygun kerevetli bağ evi şeklinde inşa edilmiş olan Araştırma Merkezi, Bozcaada’nın yerel tarihini aydınlatacak her türlü orijinal belge ve objeyi kullanarak, Bozcaada’dan gelmiş geçmiş kültürleri bütün çeşitliliği içinde herkes için anlaşılır hale getirmeyi amaçlamaktadır.

Araştırma Merkezi, 15 Haziran - 15 Eylül tarihleri arasında hafta içi sabah 10.00’dan akşam 20.00’ye, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri ise 23.00’e kadar ziyarete açıktır. Ayrıca içinde bir kafeterya ve adayla ilgili hediyelik objelerin satıldığı bir mağaza bulunmaktadır.

Sergilenen Koleksiyonlar : Harita ve Gravürler, Etnografik Objeler, Bozcaada Fotoğrafları, Bağcılık ve Şarapçılık Objeleri, Deniz Kabukları, Posta Kartları, Posta Ofisi Damgaları

GÖZTEPE
Adanın en yüksek noktası (192 m.) olan Göztepe’nin, dört tarafı kuşbakışı görebileceğiniz etkileyici bir manzarası vardır. En tepesinde gördüğünüz sadece bir radyolink istasyonudur. Buraya çıkan düzgün bir araba yolu bulunmaktadır. Yürüyüş yapmak isterseniz 45 dakikada adanın zirvesine ulaşabilirsiniz.

Özellikle güneş batarken, bir ada üzerinde olduğunuzu hissedeceğiniz bu en güzel noktada mutlaka vakit geçirmelisiniz...

ŞARAP FABRİKALARI
Adada dört şarap fabrikası bulunmaktadır. Adanın üç eski şarapçısının fabrikaları merkezde, yeni olan ise Tuz Burun Mevkii’ndedir. İlgi ve merakı olanlara fabrikalar gezdirilmektedir. Bu gezi sırasında üzümün şarap olana kadar hangi aşamalardan geçtiğini öğrenebilir ve damak tadınıza uygun şarabın hangisi olabileceği konusunda fikir edinebilirsiniz. Ayrıca fabrikaların yanında keyifle alışveriş yapabileceğiniz şarap tadım ve satış mağazaları bulunmaktadır.

BAĞCILIK VE ŞARAPÇILIK

Bağcılık ve Şarapçılık, Bozcaada için sadece ekonomik bir faaliyet olmanın ötesinde, bir yaşam biçimidir...

Bağcılık ve buna bağlı şarapçılık Adanın balıkçılıkla birlikte temel kültürüdür. Bozcaada’da bağcılık ve şarapçılık herhalde adanın tarihi kadar eskidir. Derler ki: Adaya eski ismini veren Tenes, bugünkü Poyraz Limanı çevresinde yabani asmayı bulmuş, onu geliştirerek kuntra asma denilen şimdiki durumuna getirmiştir. Üzüm, Bozcaada hayatının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Milattan önceki Tenedos paralarında da üzüm salkımı görülür.

Adada geçmişten gelen zengin bağcılık kültürü, farklı üzüm çeşitlerinin adada yaygınlaşmasını sağlamıştır.Ada bağcılığının ve şarapçılığının bu denli gelişmiş olmasının iki temel nedeni vardır: Adanın bağcılığa son derece uygun olan, andezit ağırlıklı, kumlu, killi, taşlı tabakalardan oluşan farklı tipte toprak yapıları ki, bu topraklar belli bölgelerde birbirleriyle iç içe geçerler. Diğer yandan, iklim yapısının ve özellikle kuzeyden gelen hakim rüzgarlarla adanın, gündüz ve gece sıcaklık farklılıklarının şarap üretimi için bağcılığa son derece uygun olmasıdır.

Bağ alanları (11850 dekar) Ada yüzölçümünün 1/3’ünü,tarım arazilerinin ise %80’ini oluşturmaktadır.Toplam 5 milyon bağ kütüğünden 1600 ton sofralık, 3900 ton şaraplık üzüm alınmaktadır.Sofralık üzüm çeşitlerinden Bozcaada Çavuşu,Cardinal,Atasarısı,Uslu,Yalova İncisi, Alphonse Lavallee ve Amasya, şaraplık üzüm çeşitlerinden Karasakız (Kuntra), Altınbaş (Vasilaki) ve Karalahna yetiştirilmektedir.Son yıllarda özellikle kaliteli şarap elde edilen ve getirisi yüksek olan Cabernet Sauvignon,Shordone,Merlot ve Gamei gibi Fransız şaraplık üzüm çeşitlerine yönelme vardır.

Kuşkusuz, Ada bağcılığı denildiğinde, artık adanın sembolü haline gelmiş dünyaca ünlü Bozcaada Çavuş üzümü akla gelmektedir. Çavuş üzümünün Bozcaada’da özel bir yeri vardır. Adanın rüzgarlı havasının etkisiyle Türkiye’nin en güzel çavuş üzümü burada yetiştirilmektedir. Evliya Çelebi Bozcaada’yı anlatırken “..buradaki gibi güzel çavuş üzümü dünyanın hiçbir yerinde yetişmez ...” demektedir. Çavuş üzümü Ada’da perakende satıldığı gibi arz fazlası İstanbul sebze ve meyve haline gönderilmektedir.

17. yüzyılda Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde Bozcaada şarapçılığı övülmüş ve paraların üzerindeki üzüm formlarından bahsedilmiştir. Homeros’un İlyada’sında da Bozcaada şarapçılığından bahsedilmiştir.

Bozcaada’da 1925 yılına kadar sadece üzüm yetiştirip şarap üretiminden uzak duran Türkler, bu yıldan sonra şarap işiyle ilgilenmeye başlamışlardır. 1956 yılında makineli üretime geçilmesi ile birlikte şarapçılık gelişmeye başlamıştır.1960-1980 yılları arasında Bozcaada’da irili ufaklı 13 şarap fabrikası bulunmaktaydı.1980 sonrası dönemde şarapçılığın gerilediği ve birçok şarap fabrikasının kapanmaya başladığı görülmektedir. 1998 yılı şarapçılıkta bir atılım yılı olmuştur.Şarapçılık sektörünün idamesi amacıyla 1998 yılında mevcut 3 şarap fabrikasına yapılan Devlet yardımı ile şarap fabrikaları modernizasyonlarını gerçekleştirerek daha kaliteli şarap üretmeye başlamışlardır.Yeni şaraplık üzüm çeşitlerinin de yetiştirilmeye başlanması ile Ada’da şarapçılık son yıllarda bir gelişim sürecine girmiştir.Adada bugün 4 şarap fabrikası bulunmaktadır.

Şarap Fabrikaları

Ataol

Corvus

Talay

Yunatçılar
 

Etiketler
Ynt: Bozcaada

Bozcaada' nın güney kıyıları bisikletliler için harika bir ortam. İnişli çıkışlı ve bol deniz manzaralı bir kıyı yolu bulunmaktadır. Güneydeki bu kıyı yolunun önemli bir kısmının yanında denize inen dik uçurumlar var. İniş-çıkış yapılan rampalar bir bisikletli için oldukça dik olabiliyor. Yolun uçurum tarafındaki kenarından bisiklet sürüşü yapınca yükseklik korkusu olanların içi hoplayabilir.

Bozcaada, bisikletle bir günde gezilebilecek bir yer. İniş-çıkışın olduğu yerler fazla olsada keyifli bir bisiklet turu yaşatıyor.
 

Ynt: Bozcaada

Bozacaada muhtesemdır... polente fenerı ve ruzgar jenereatorlerını gormelı bozcaadanın merkezındekı polente cafe de jazz eslıgınde "beyaz Talay" sarabı denemelısınız adanın arka tarafında sahıle oturmus gemı batıkları vardır.. restoran olarak rıhtımda "Memetın yerı" cok unludur kalamar ve denız borulcesı 1 numaradır..
Ege dekı en guzel ada Bozcaadadır, ayrıca ucuzdur. en yesıl en sulak ada da gökçeadadır.
 

Ynt: Bozcaada

evet ama yeşillik ve su gökçeadayı en güzel ada yapmıyor gene de.. bozcaada boz ve muhteşem bir yerdir.. benim hayatımda en güzel vakit geçirdiğim yerlerden biridir... ah ayazma plajının, sonracıma, salhanenin dili olsa da anlatsa.. yoksa anlatmasa mı daha iyi ::smiley:
 

Ynt: Bozcaada

Merhaba,

Radikal'den alıntıdır.

Cavid Sezen


Stern'den Bozcaada'ya güzelleme

[attachment=1]



09/04/2009

İki muhabirini Bozcaada'ya gönderen Alman Stern dergisi Bozcaada için 'Keyif yapmak için biçilmiş kaftan' dedi


BERLİN - Almanya’nın önde gelen siyasi dergilerinden Stern, özel seyahat sayfalarında Bozcaada’nın tanıtımını yaptı.
Stefanie Rosenkranz ve Anne Schönharting adlı muhabirlerin Bozcaada’ya yaptıkları geziye fotoğraflarla yer verilen yazıda, adanın gün ışığında çok güzel göründüğü ve insanın istediği gibi keyif yapabileceği bir yer olduğu ifade edilerek, "Keyif yapmak için Bozcaada biçilmiş kaftan" ifadesi kullanıldı. Başlangıçta adadaki beton yapıları beğenmediklerini belirten muhabirler,
daha sonra küçük şirin yerlerin olduğunu da görerek, buraları dolaşmaktan, restoran ve kafelerde oturmaktan büyük zevk aldıklarını kaydetti.
Güzelliğine dayanamayarak, soğuk olmasına rağmen denize girdiklerini, bunun adada yaşayan Türkler tarafından şaşkınlıkla karşılandığını ifade eden muhabirler, Bozcaada’da yedikleri domates reçelini de çok beğendiklerini belirtti. (aa)
 



Ynt: Bozcaada

***
http://www.bozcaadatenedos.com/documents/saraptadim.html
***


bozcaada-sarap-tadim-gunleri.jpg
P6256765.jpg


p_Resim_169.jpg


p_Resim_182.jpg


p_Resim_178.jpg


tadim_1.jpg


5_BSTG__davetiye_1.jpg



"HAZİRAN 2009" 26 Cuma - 28 Pazar Bozcaada Şarap Tadım Günleri

26 Cuma

19.00 / 22.00 Tüm Firmaların Profesyonellere Yönelik Şarap Tadımı (TALAY Fabrikası)

20.30 / 22.00 Fabrika Önünde Müzik Dinletisi (ÇAMLIBAĞ Fabrikası)

27 C.tesi

19.00 / 21.00 Davetlilere Ada Şarapları Tadımı

20.30 / 22.00 Fabrika Önünde Müzik Dinletisi ( TALAY Fabrikası)

28 Pazar

19.00 / 21.00 Davetlilere Ada Şarapları Tadımı (Kale içi)

20.30 / 22.00 Fabrika Önünde Müzik Dinletisi ( ATAOL Fabrikası)

Düzenleyen; ATAOL, ÇAMLIBAĞ, CORVUS, TALAY Şarap Fabrikaları Bozcaada Belediyesi Bozcaada Kaymakamlığı
 


Ynt: Bozcaada

Hürriyet Cumartesi'den alıntıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/12230474.asp?gid=66
Cavid Sezen
--------------------------------------------------------------------------------------


Savaş ÖZBEY 8 Ağustos 2009

BOZCAADANIN 30 KEYFİ


Hafta sonu siz cüppeli-damacana-livata üçgeninde dumur yaşarken, ben dünyayı unutmak üzere Bozcaada'ya gittim. Ne Marmara, ne Avşa, ne Gökçeada... Türkiye'nin en cool adası bozcaada.

[attachment=1]

Güzel olduğu için mi? Kat’a! Adı üstünde: Boz, çorak bir ada. Ama ne hikmetse, eli biraz kalem tutan, sanattan, felsefeden anlayan, gülmeye-eğlenmeye-sefahate düşkün kim varsa Bozcaada hayranı. Ata Demirer, Sumru Yavrucuk, Haluk Şahin, Ali Saydam, Feridun Düzağaç ilk aklıma gelenler. Bozcaada diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Bunun birkaç nedeni var tabii. Bir kere Bozcaada Kıbrıs kadar uzak değil, Heybeli kadar da düzayak... Yemekleri, mimarisi, yerleşimi güzel; ahalisi sıcak ve tok gözlü... Halkı zengin, hayat sakin... Oturdum, adalılara, dostlarıma da danışarak Bozcaada’nın keyif rehberini hazırladım. Bakalım sizin listenizle ne kadar örtüşecek. Atladığım unuttuğum varsa bana yazın.

1. DENİZ: Adanın en meşhur plajı Habbele’ye gitmek. Burada, Bozcaada’nın tek beach club’ı Mitos’ta kazıklanmaktan vazgeçip Akvaryum Koyu’na devam etmek. Akvaryum’da hem yüzmek hem tek tek dipteki çakılları saymak.

2. MOTOR TURU: Motosiklet kiralayıp büyük ada turu yapmak. Turun yarısına gelince Ayazma’daki sahil lokantalarında mola verip, bilek kadar ada kalamarlarıyla bira keyfi yapmak.

3. AYRINTI: Evlerin, dükkânların, binaların önünde dikilip hayran hayran kapılarını seyretmek. Ada mimarisinde kapı çok önemli. Her biri birbirinden farklı bir sanat eseri gibi. Küçücük, dar ama nefis sokaklarda kaybola kaybola adanın tadına varmak.

4. ŞÜKÜR: “Allahım bu ada ne güzel, sürekli püfür püfür esiyor, rüzgâr hiç kesilmiyor” diye durup durup şükretmek.

5. SİHİR: Hediyelik eşya pazarında istiridye seslerini dinlemek. Dükkanların önlerinde istiridyeden yapılmış rüzgârgülleri asılı. En ufak bir esintide binlerce istiridye kabuğu çıngır çıngır birbirine çarpmaya başlıyor.

6. AKŞAMÜSTÜ: Bozcaada’nın en yüksek noktası Göztepe’ye (192 metre) tırmanıp, ada şarapları yudumlayarak denize ve Yunanistan’a doğru günbatımını seyretmek.

7. GEZİNTİ: Rüzgar güllerine giden güzel yolda bisiklete binmek, yürüyüş yapmak.

8. TAKINTI: Kiminle karşılaşsanız size üzüm ikram etmesi. Herkes elinde, çeşmeden yıkanmış bir poşet üzümle dolaşıyor. “Yer misin yer misin” diye paso birbirine üzüm ikram ediliyor. Bir süre sonra sinirleriniz bozuluyor, “üzüm” diyene gülmeye başlıyorsunuz.

9. LEZZET: Çiçek fırından sakızlı un kurabiyesi almak. Rizeli bu ailenin çayını, dereotlu mısır ekmeğini ve hoş sohbetini paylaşmak.

10. HÜÜÜÜP: Limon Kafe, Ada Kafe, Eski Kahve’ye burun kıvırıp Çınaraltı Kahvehanesi’nde sakızlı Türk kahvesi içmek. Bu kahve, yanında çikolata, acıbadem likörü ve bir dal Captain Black’le servis ediliyor. Kahvenin köpüğü sakızdan kaymak gibi oluyor, sanki bütün fincan sırf köpük! İç iç bitmiyor.

11. HAMAK: Ada Bacchus, Çapraz Tatil Köyü gibi lüks alternatifler de var tabii ama en güzeli iyi bir uykunun üzerine Panorama Otel’de kahvaltı etmek. Kaleden Geyikli’ye kadar 180 derece manzarası var. Kahvaltının ardından hamağa yatıp bir kaleye, bir Geyikli’ye doğru sallayarak dert-tasa unutmak.

12. İŞTAH: Kale arkasındaki Lodos Restoran’da sakızlı enginar gibi krem dö la krem yemeklerin içinden etli yaprak sarmasını bulmak, porsiyon porsiyon lezzete dalmak. Ev yemeği tadı özlediyseniz, nefis ev yemekleri yapan meşhur Çınaraltı’ndaki Çamlık Restoran’a uğramak.

13. BALIK: Adanın en yeni balıkçısı Tenedos’ta sıra balığa gelmeden mezelerle doyup şişmek.
Tenedos’un mutfağında Issız Adam filmiyle ünlenen Leblon’un aşçısı Alp Çekici var. Tahinli patlıcan, fıstıklı Girit ezme, topik ve somon karpaçyo mükemmel. Yeni açıldılar ama diğer bütün balıkçıların pabucunu dama atacak bunlar. Adanın her yerinde haşlanan böcekler bir tek Tenedos’ta ızgara servis ediliyor.

14. ALIŞVERİŞ: Çarşambaları kurulan ada pazarından zeytinyağı, likör, salamura yaprak ve diğer otlardan almak.

15. ŞARAP: Reşit Soley’in Corvus’u dışında 1925’ten beri adada var olan Talay, Çamlıbağ, Ataol gibi aile şarapçılarının tadım dükkânlarını gezmek. Hediyelik ada şarapları almak.

16. SAĞLIK: Gülerada ve Salto gibi adanın yerel aile markalarından domates reçeli gibi adaya özgü reçeller almak.

17. KEŞİF: Konaklamak için başka yer tercih ettiyseniz bile akşamüstü Ali Balcı’nın Karadut Pansiyonu’na gitmek, bahçedeki karadutun altına oturup annesi ve eşinin yaptığı yemeklerin yanında, Ali’nin dillere destan tandırından yemek.

18. KAHVALTI: Rengigül Konukevi’nin sahibi Özcan Germiyanoğlu’yla tanışmak. Dillere destan kahvaltısını tatmak, sanat galerisini gezmek, ada için yaptıklarını takdir edip, adanın dünü, bugünü, yarını hakkında fikir sahibi olmak.

19. İYİ KOMŞULUK: Senede bir kere, temmuzda manastırı gezmek, panayırı ve Ortodoks ayinini izlemek. Bu ayin ve panayıra her sene dünyanın çeşitli yerlerinden Rumlar geliyor, bazen Patrik de katılıyor.

20. BAĞBOZUMU: Eylülde bağbozumu festivaline katılmak. Bunları adadaki şarap firmaları düzenliyor, konserler falan oluyor. Bir de haziranda tadım festivali var, o daha eğlenceliymiş. Çalgılar çengiler getirtiliyor, 3 gün 3 gece eğleniliyor.

21. ŞİİR: Gazeteci Haluk Şahin’in düzenlediği Ozanın Günü şiir dinletilerine katılmak. Burada dost-ahbap edinip ertesi gün için birlikte program yapmak.

22. ÇOKSESLİLİK: Eski bir Rum evinde bulunan MHP İlçe Başkanlığı’nı görüp müstehzi müstehzi gülümsemek.

23. ASLAN SÜTÜ: Rakının tek, duble gibi kavramlarla değil gramajla verilmesi. Yani 50 gram mı 100 gram mı koyayım kadehe, diye soruyor garsonlar bir duble rakı istediğinizde.

24. İNSAN: 18 yıldır adada yaşayan Avustralyalı Lisa’nın kafesine gitmek, çıkardığı Ada Posta adlı gazeteyi okurken, putanesco soslu spagettinizi beklemek. Eğer günündeyse sizi gülmekten yerlere yatıracaktır Lisa. Ama yok bir de o gün kafası bozuksa vay halinize...

25. DUMAN: Sigara yasağının henüz ulaşmadığı bu uzak adada bu eski özgürlüğün doya doya tadını çıkarmak.

26. FLÖRT: Akşam önce Polente Kafe’ye uğrayıp, sonra Gümüş Bar’da demlenip, en son da Fuska’ya dans ve flört etmeye gitmek. Gece yarısı itibariyle adada ne kadar genç varsa toplandığı bu barda dans edip flört etmek.

27. SERSERİLİK: Gece sarhoş olup eski Salhane’den denize doğru nara atmak, ıssız iskelesinden mehtaba karşı denize işemek.

28. GÜNDOĞUMU: Geceleyin adanın en ıssız ve en ışıksız kısmı olan Ova bölgesine gidip, ister arabadan, ister üzüm bağlarının arasına yatıp yıldızları saymak, sessizlikte sohbet ederek gündoğumunu beklemek.

29. ŞANS: Lodostan feribot seferleri iptal olunca adada mahsur kalmak. Bir-iki gün daha düzelmesin diye dua etmek.

30. VEDA: Adadan dönüşte Geyikli’de kumsala masa kurdurtup ayaklarınız kumun içinde otobüs saatinin gelmesini beklemek. Adadan Çanakkale’ye feribotla geçip Geyikli’de otobüsünüze biniyorsunuz. Nedense o otobüslerin kalkış saatlerini bir türlü feribota denk getiremiyorlar, ama böylece otobüsten önce keyif yapacak bir-iki saat vaktiniz kalıyor.

8551791
 

Ynt: Bozcaada

Sabah'tan alıntıdır.
http://www.sabah.com.tr/Turizm/2009/08/20/yeni_trend_bozcaada
Cavid Sezen
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


[attachment=1]


Yeni trend Bozcaada

HASAN GENÇ

Giriş Saati : 20.08.2009 11:52
Güncelleme : 20.08.2009 15:42


1999 yılında izlediğim Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ın rol aldığı Güle Güle filminin çekildiği ada olarak zihnimde yer edinmiş bir adaydı Bozcaada.

Son yıllarda ise Bozcaada yeni turizm rotalarından birisi olarak karşıma çıkmaya başladı. Bozcaada'yı daha önce ziyaret etmiş olan arkadaşlarımdan ve internetten topladığım bilgiler ile yola çıktım.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Çanakkale'den 65 km uzaklıktaki Geyikli limanından arabalı feribot ile yaptığım yarım saatlik bir gemi yolculuğun ardından Bozcaada'ya vardım. Birbirinden şirin evlerin arasındaki dar sokaklarda dolaşırken pansiyon ve otellerin tabelalarını takip ederek kalacağım oteli kolaylıkla buldum. Büyük şehirlerde edindikleri tüm birikimleri Bozcaada'da aldıkları Rum ve Türk evlerini otel ve pansiyona dönüştürenler adadaki turizm potansiyelini artırmayı başarmışlar.

BOZ ADA

Adanın haritası alıp koyları gezerek adayı turlamak için bir gün ayırmak yeterli. 12 koy ve burun bulunan adada bağlar dışında yeşillik yok denecek kadar az. Rüzgara açık kısımlarında ağaç yetişmemesinden dolayı ada boz bir görüntüye sahip. Birbirinden farklı mimarilere sahip taş evler birer motif gibi adanın çorak arazisine yayılmış. Adanın kuzeyi daha şiddetli rüzgar aldığından buradaki kumsallardan denize girmek oldukça tehlikeli.

Koylar dışında Bozcaada kalesi ve birkaç tarihi yeri gezdikten sonra geriye kalan zamanı geçirmek için en uygun adres deniz oluyor. Adada denize girebileceğiniz birkaç plajdan en büyüğü olan Ayazma plajı aynı zamanda en popüler plaj konumunda. Adanın güneyinde yer alan plaj kuzeyi kadar rüzgar almadığından daha sakin bir denizde yüzme şansı buluyoruz. Temmuz ayı olmasına rağmen deniz oldukça soğuktu.

Sabah kahvaltısında domates reçelini görünce şaşırmayın. Domates reçeli Bozcaada ile özdeşleşmiş artık. Diğer reçeller kadar aşırı tatlı olmadığı için dişleriniz kamaşmadan bol bol yiyebilirsiniz.

ÜZÜM EKONOMİSİ

Adanın nerdeyse üçte birini kaplayan bağlar turizm ile birlikte ada ekonomisinin can damarlarını oluşturuyor. Sirkesinden şarabına, yaprağından meyvesine kadar Bozcaada'nın üzümleri önemli bir gelir kaynağı. Şarapçılık geleneğinin çok eski yıllara dayandığı adanın şarap fabrikalarını ziyaret edip üzümün nasıl şaraba dönüştüğünü görebilirsiniz. Adada dört büyük şarap fabrikası bulunuyor ve hepsi kapılarını ziyaretçilere açmış. Bunun dışında üretim yapılan bağ evleri de bulunmakta.

RÜZGAR GÜLLERİ

Türkiye'nin ilk rüzgar santralleri artık Bozcaada ile özdeşleşmiş. 17 tane rüzgar gülü otuz bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılıyor. Rüzgar güllerinin sayısının 17 olması bir tesadüf mü yoksa Çanakkale'nin plaka kodu olan 17 özellikle mi seçilmiş diye düşünmeden edemedim. Adanın batı ucunda yer alan rüzgar güllerini görmeye akşamüstü giderseniz günbatımını izleme fırsatı da bulursunuz.

BALIK KEYFİ

Bozcaada'da ne yenir ne içilir diye düşünürken aklımıza ilk gelen balık oluyor. Sahilde yan yana sıralanmış balıkçılarda bir balık keyfi yapmaya karar veriyoruz. Sürpriz bir hesap ile karşılaşmamak için balığınızı seçerken fiyat sormanızda fayda var. Fiyatlar İstanbul boğazındaki balık restoranları ile nerdeyse aynı.

Üç günün sonunda adanın her köşesini gezmiş olarak dönüş için yola koyuluyorum. Bozcaada hatırası hediyelik eşyaları merkezde uygun fiyatlara almak mümkün. Üç dört günlük kısa bir tatil düşünenler için Bozcaada güzel bir alternatif.

BUNLARI UNUTMAYIN

Bozcaada akşamlarının temmuz ayında bile serin olduğunu aklınızda bulundurup yanınıza hırka ceket gibi kalın bir kıyafet almayı unutmayın. Adada sadece Ziraat Bankası ve İş Bankası'nın atm makineleri bulunuyor ve kredi kartı her yerde geçmiyor. Adada Ayazma plajına giden minibüsler dışında toplu taşıma olmadığından adayı keşfetmek için özel aracınız ile adaya geçmenizi tavsiye ediyorum. Ada hakkında en kapsamlı bilgileri bulmak ve otel rezervasyonu yaptırmak için www.bozcaadarehberi.com adresine göz atmanızda fayda var.

427147656250
 

Ynt: Bozcaada

Sabah'tan alıntıdır.
http://www.sabah.com.tr/Turizm/2009/08/31/uzun_yasamin_sirrina_seyahat
Cavid Sezen
******************************************************************************************************


Uzun yaşamın sırrına seyahat


Nilüfer ŞENSÖZ-nilufer.sensoz@sabah.com.tr

Giriş Saati : 31.08.2009 11:23
Güncelleme : 31.08.2009 13:41

Geyikli'de feribot sırası beklerken karşımda duran boz renkli Ada'yı izliyordum. Kafamda hep terkedilmiş, yalnız, kayıp ve rüzgarın susmadığı dramatik bir yer olarak canlandırdığım Ada'ya bu kadar çok ilginin olmasının nedenini öğrenmek için sabırsızlanıyordum.

Yaklaşık yarım saat sonra feribot geldi ve Ada'ya doğru yol almaya başladık. Tost ve çayla açlığımı yatıştımaya çalışırken ünlü tarihçi Herodot'un "Tanrı insanları uzun ömürlü olsun diye Bozcaada'yı yaratmış" sözleri kulaklarımda çınlayıp duruyordu. "Uzaktan kupkuru gözüken bu yerde uzun yaşamın sırrı nasıl olur?" şeklinde türlü düşünceler kafamın içinde gezinip duruyordu.

Sonunda iskeleye doğru yanaştık. Çok sayıda insanla birlikte ben de feribottan indim. Genellikle bir yere vardığımda ilk işim o yerden ayrılmak için bilet almak oluyor. Özellikle ada olunca her istediğiniz zaman mekanı terketme şansınız olmuyor. Pazar günü dönüş yolculuğunun garantilemek için önceden saatleri kontrol edip biletimi ayarladım.

Artık Bozcaaca'nın sırrını öğrenmeye başlayabilirdim. Kalabalık içinde renk renk tahta sandalyeli kafelerin ve lokantaların arasından ilerliyordum. Türkiye'nin pek çok turistik beldesinde olan ısrar burada yok. Kimse bize buyrun "Balığımız deneyin" demiyor ya da Bozcada pazarında gezinirken sizlere malını satmaya çalışan pazarcılar burada yok. Huzurlusunuz. Bir şey alma baskısına maruz kalmıyorsunuz. Ya da Türkiye'de pek çok restaurant ve çay bahçesindeki plastik sandalye istilasına burada rastlamıyoruz. Rüzgarın sesi ve denizin serinliğinin hakim olduğu plastik ve betonla çevrelenmeyen çiçeklerle dolu bir dünya.

[attachment=1]

Türkiye'nin köyü olmayan tek ilçesi Bozcaada. Ada'da tek bir merkez var. 41 km'lik Bozcaada biraz Türkiye, biraz Yunanistan birazda İtalya kokuyor. Adayı gezmek için dilerseniz minibüs kullanabilirsiniz. Arzu ederseniz araba kiralayabilirsiniz. Bisiklet de bir alternatif. Ya da Ada'daki bir taksiciyle anlaşıp yaklaşık 65 lira vererek tüm Bozcaada'yı detaylı olarak gezebilirsiniz.

SİZE ÖZEL KOYLAR

Bozcaada'nın en popüler koyu Ayazma. Ayazma çok sayıda insanın birarada yüzdüğü, şezlong ve şemsiyelerle dolu bir plaj. Yer bulursanız şayet 10 TL karşılığı bir şezlong ve şemsiyeniz oluyor. Burası Türkiye'deki pek çok plajdan farklı değil. Plajın arkasında ise restaurantlar var. Ayazma'da karşımıza çıkan en değişik tat ise deniz börülcesinden gözleme oldu. Ayrıca patlıcanlı gözleme de çok lezzetliydi. Ayazma ve Habbela Koyları'na minibüsle rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. 'Kalabalık sevmem' diyorsanız Ayazma dışında Ada'da çok sayıda bakir koy var. Arabanızla durup sadece kendinize ait bir koyda denize girebilirsiniz. Bu koylardan birinde güneşin batışını izleyebilirsiniz. Buz gibi ancak tertemiz olan denizi Bozcaada'yı Bozcaada yapan en önemli özelliklerden biri. Gerçek anlamda insanı dinçleştirici ve tüm yorgunluğunuzu atmanızı sağlayacak bir etkisi var. Ayazma ve Habbele dışında Akvaryum, Beylik, Çayır, Ova, Tekirbahçe, Tuzburnu ve Poyraz Limanı sakinlik arayanlar için çok uygun ayrıca bu koyların dışında Ada'da rili ufaklı adı bile olmayan koylar bulunuyor.

Adanın bir tarafı ne kadar boz ise diğer tarafı yemyeşil ve üzüm bağlarıyla dolu. Bozcaaada'nın tamamı SİT alanı. Mimarinin bozulmaması İçin Anıtlar Birliği aktif olarak çalışıyor. Merkezin dışnda genellikle tek katlı çatısız taştan bağ evleri bulunuyor. 70'li yıllardan itibaren özellikle sanat çevreleri arasında popüler olmaya başlayan Bozcaada, sakinlik arayanların gözdesi olmaya devam ediyor. Bağ evleri şimdilerde daha çok yazlık ev olarak kullanılıyor. Evler mutlaka Anıtlar Kurulu'nun belirlediği standatlarlar göre yapılıyor. Arsa ne kadar büyük olursa olsun bağ evi inşaatı 80 m2 ile sınırlanmış durumda.

Rüzgar güllerine doğru yol alırken arabayı durdurup bağların birinden kopardığımız çavuş üzümü tadıyoruz. Çavuş üzümünün tadı büyüleyici ve adeta bıkmadan yeme isteği uyandırıyor. 3 bin yıldır Bozcaada'da bağcılık ve şarapçılık yapılıyor. Kuzeyden esen rüzgarlar, Ada'nın bağcılığa uygun hale getiriyor. Bozcaada merkezli dünyaya yayılan şarap markaları var. 4-5 Eylül tarihlerinde Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali düzenlenecek.

[attachment=2]

Günbatımını izlemek için tavsiye edilen rüzgar güllerinin ve Polente Feneri'nin olduğu bölgeye varıyoruz. 17 rüzgar gülünün bulunduğu santralden geçerek Polente Feneri'ne giriş, tehlikeli olabileceği ve kazaya sebebiyet verebileceği endişesiyle yasaklanmış. Ancak santralin hemen yanında kekiklerle dolu tarlaların arasından geçerek denizin kenarına kadar ulaşabiliyor ve buradan gerek fenerin gerekse rüzgar güllerini izleyebiliyorsunuz.

KALAMAR VE AHTAPOT BACAĞINI MUTLAKA TATMALISINIZ

Güneşin çekidiği saatlerde rüzgar güllerini geride bırakarak merkeze doğru yol alıyoruz. İskelenin hemen yanında çok sayıda restaurant bulunuyor. Denizin kenarındaki restaurantlarda zengin Ege mutfağından etkileyici örnekler var. Deniz ürünleri çok taze. Restaurantlarda beğendiğiniz balığı isteğiniz gibi pişirtiyorsunuz. Tazeliğinde ötesinde belkide başka yerde bulamayacağınız lezzette kalamarlardan tatma olanağınız var. Kalamarın yanısıra ahtapot bacağını denemenizi tavsiye ederiz. Karides, midye tava, kabakçiçeği dolması da Bozcaada restaurantlarında afiyetle yiyebileceğiniz tatlar. Üzümü, şarabı, denizi ve deniz ürünlerinin yanısıra Ada'daki domates reçeli de çok meşhur. Domates reçeli satan özel dükkanlar bile var.

[attachment=4]

Bozcaada'nın dikkat çeken diğer bir yanı da Bozcaada'yla ilgili çok çeşitli hedielik eşya bulabiliyorsunuz. Kale, Bozcaada Müzesi, Ayazma Manastırı, şarap fabrikaları, eşşiz manzaralara tanık olabileceğiniz Göztepe ve rüzgar güllerinin dışında, merkezdeki Rum Mahallesi'ni görmelisiniz. Birbirinden renkli kapıları olan çok şirin evlerin bulunduğu sokaklarda kendinizi kaybedebilirsiniz. Rum Mahallesi'ndeki evlerin büyük bir çoğunluğu pansiyon ya da butik otel. Zaman zaman bu kadar yapılı güzelliğin içinde kendinizi reklam filminin içinde dolaşıyor hissine de kapılıyorsunuz.

[attachment=3]

KONAKLAMA NASIL?

Bozcada'da 5 yıldızlı oteller ve tatil köyleri yok. Ada halkı bağcılık dışında son yılllarda pansiyonculuğa ağırlık vermiş. Adada küçük ve şirin çok sayıda butik otel var. Güneydeki bir tatil beldesinde günlüğü 25-30 lirada başlayan temiz pansiyonlarda kalabiliniyor. Ancak Bozcaada'da durum farklı. Adaki pansiyon ve butik otellerin standartları biraz daha yüksek. Kendine has ada mimarisi, Rum evleri ve adanın içlerindeki taş evler gözlerinizi doyuruyor. Estetik, hizmet kalitesiyle birleşince Bozcaada'ya yoğun talep oluyor. Bu nedenle de konaklama fiyatları günlük 60- 150 TL arasında değişiyor. Özellikle de bağbozumu zamanında fiyatlar artıyor. Bozcaada'ya gitmeden önce mutlaka kalınacak yer için rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

NASIL GİDİLİR?

Bozcaada, İstanbul'a 400 km., Ankara'ya 710 km., İzmir'e 280 km., Bursa'ya 320km. ve Çanakkale'ye 60 km. uzaklıkta. İstanbul'dan ulaşım; 1'nci güzergâh; Tekirdağ, Gelibolu, Eceabat veya Kilitbahir'den feribotla Çanakkale'ye gelinir. Çanakkale Geyikli iskelesinden, Bozcaada'ya ulaşabilirsiniz. 2nci güzergâh; Yenikapı'dan feribotla Bandırma'ya geçilir, Biga, Çan, Bayramiç, Ezine üzerinden Geyikli iskelesinden, Bozcaada'ya ulaşabilirsiniz. Bozcaada, İstanbul arası yaklaşık 7 saat sürüyor. Ankara'dan ulaşım; Eskişehir, Bilecik, Bursa, Çan, Bayramiç, Ezine üzerinden Geyikli iskelesinden, Bozcaada'ya ulaşabilirsiniz. Bozcaada, Ankara arası yaklaşık 12 saat sürüyor. Büyükşehirlerden Bozcaada'ya her gün 3 otobüs şirketi tarafından karşılıklı seferler yapılıyor. Otobüsler yaz döneminde Geyikli Yükyeri İskelesi'na kadar gelip gidiyor. Feribot zaten Bozcaada merkezine yanaştığı için otobüsler adaya geçmeye gerek duymuyor. Yaz dönemi dışında son durak Ezine'deki otobüs garı oluyor. Buradan minibüslerle Geyikli'deki iskeleye varılıyor.

Bozcaada'da herkesin uzun yaşaması mümkün mü bilinmez ancak dinç tutan denizi, enfes çavuş üzümü, taptaze deniz ürünleri, çiçeklerle dolu şirin evleri ve güleryüzlü halkıyla hayatı daha tatlı kıldığı kesin. http://uzakyakingezgin.blogspot.com

441305156250


436707968750


445033125000


442982656250
 




Ynt: Bozcaada

Bozcaada,
Yıllardır bir günlüğüne de olsa gittiğim biryer.Yıllar önce Odunluk İskelesi vardı ahşap şimdiki kullanılan iskelenin solunda ulaşımı sadece YAKAR KAPTAN sağlıyordu Sürmene yapısı bir çektirme ile tüm ulaşım ve posta işi ondaydı.İskeleden uzatılan kalaslarla otomobil güverteye alınıp adaya gider aynı yöntemle indirilirdi.Çok güzeldi halada çok güzel.1975 senesinde aldığım ATAOL firmasının şarabını hala saklarım kimbilir belki özelliğini kaybetmiştir.her gitmemde mutlaka çeşitli firmaların şaraplarından alırım.Domates ve gelincik reçelini asla unutmam, denemeyenlere tavsiye ederim.
Kalın sağlıcakla.
 

Ynt: Bozcaada

CelalS' Alıntı:
Bozcaada'da, kaldığınız ve memnun kaldığınız otel veya pansiyon varsa adını yazar mısınız.

ebruli pansiyon 2009 yılında yapılmış ve sahibeleri çok sıcak insanlar merkeze hem çok yakın hemde çok sakin gürültüsüz bir yer
 


Ynt: Bozcaada

http://www.youtube.com/watch?v=ggvxpPgIf6c&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=sUAhRI1oN8k&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=g4bEIzMG9JA&feature=related
 



Ynt: Bozcaada

Çok sevdiğimiz huzur dolu bir yerdir.
Herkesin sizin gibi olduğunu düşündüğüm ender yerlerden biridir.

Sevgiler.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,382
Mesajlar
1,517,428
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst