Avrupa'da 3350+1800 Kilometre

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan atranslator Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 21
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 33,412
Ynt: Avrupa'da 3350+1800 Kilometre

Değerli Arkadaşlar,
Gecikme için özür dilerim. İşi sıcağı sıcağına yapınca bitiyormuş gerçekten. Biraz işlerden, biraz da itiraf etmeliyim ki tembellikten geciktim.

14.08.2013 4. Gün Floransa

Kahvaltı biraz uzadığından, resepsiyondan aldığımız biletlerle tam saatinde gelen otobüsümüze güç bela yetiştik. Kampımız Floransa merkeze 15 kilometre kadar uzakta. Kıvrımlı, virajlı yollardan geçen otobüsümüzde kah çevredeki güzel Toskana manzarasını seyrederek, kah bu kadar güç bir yolda arabayı maharetli bir şekilde kullanan bayan şoförümüze hayran olarak yaklaşık yarım saat süren kısa yolculuğumuzu bitirdik. Otobüsün bizi bıraktığı noktanın tam da şehrin merkezi olduğunu yakındaki turist bürosundan daha sonra öğrendik. Kalabalığı takip ederek Duomoyu bulduk. Gezimizle ilgili hiç unutmayacağım birkaç andan birisi de Duomoyu ilk gördüğüm andı. Gerçekten çok büyük ve göz alıcı bir yapı. Biraz fotoğraf çektikten sonra, Ponte Vecchio’ya yöneldik. Arada Uffizi ve Palazzo Vecchio’nun bulunduğu Piazza della Signoria (meydan) geldik. Burada gördüğümüz her şey gerçekten de güzeldi. Hemen yakınlarda yer alan meşhur Ponte Vecchio’yu da uzaktan da olsa gördük. Burada bizim sadece dışından gördüğümüz bu dünyaca ünlü yapıların etrafında, tam sezon olduğundan mı yoksa her zaman mı böyle tam bilemiyorum ama müthiş bir kalabalık vardı. Çocuklarla birlikte bu yapıları detaylı bir şekilde gezemeyeceğimizden (ve de kalabalıktan) İnşallah başka sefere diyerek kentin bu güzel bölgesinden ayrılarak geldiğimiz yöne yöneldik. Mecburi istikametimiz olan McDonald’s da çocukları sevindirdikten sonra hemen yakındaki Hop on Hop off otobüsüne bindik. Yaklaşık 1 saat süren turumuz esnasında, Piazzale Michelangelo’da inerek güzel şehrin güzel manzarasına biz de ortak olduk. Burada biraz vakit geçirdikten sonra (fotoğraf ve hediyelik eşya) gelen başka bir otobüse binerek turumuzu tamamladık ve bizi kampımıza götürecek otobüsümüzün kalkacağı durağa doğru yöneldik.

Floransa ne iimiz var burada abi


Mic tepesi


Mic tepesi 2
 

Etiketler

Ynt: Avrupa'da 3350+1800 Kilometre

Öyle güzel canlı anlatıyorsunuz sanki yanınızdaymışım gibi hissettim kendimi. Çocuklarla güzel bir gezi. Çok aile gezinizden cesaret akacaktır.

Teşekkürler.
 

Ynt: Avrupa'da 3350+1800 Kilometre

Hüseyin bey,
Güzel sözleriniz için teşekkür ederim.

15.08.2013 5. Gün Floransa’dan Garda’ya

Gezimizin 5. gününde daha önceden Sn. Mustafa ve Ebru Yetim’in ailece gitmiş oldukları ve onların gezisi sayesinde listemize aldığımız Garda gölüne gitmek üzere yola çıktık. Yol yaklaşık 250 km kadardı, zaman zaman Yunanistan’daki gibi oldukça dağlık kesimlerden geçtik. Yaklaşık 3 saat sonunda Garda’ya ulaştık. Daha önceden kalmayı planladığımız Campinglido’yu ararken göl yakınlarında çok sayıda kamp olduğunu gördük. İtalya’nın tatil döneminde kampa geldiğimiz için yer bulmamız çok zor oldu, kamp neredeyse tamamen doluydu. Hemen eşyalarımızı indirip çadırımızı kurduk ve göl kıyısına gittik.

16.08.2013 6. gün Garda

Bugünü çocuklarımızın iyi vakit geçireceğini düşündüğümüz Gardaland’e ayırmıştık. Kahvaltıdan hemen sonra yola çıktık. Sabah 10 civarı vardığımız parkın son derece büyük otoparkının önemli bir kısmının dolu olduğunu görünce biraz şaşırdık, asıl şaşkınlığı ise akşam 5 gibi parktan ayrılırken kalabalığın artarak devam etmekte olduğunu görünce yaşadık. Parkın ne kadar büyük olduğunu (kalabalık hariç) ilk başta anlayamadık ama içerde geçirdiğimiz yaklaşık 9 saattin sonunda fikir sahibi olduk. Biraz klasik olacak ama parkta her yaştan insan için bir sürü eğlence alanı var, yemek için de birçok seçenek mevcut. Aşırı kalabalıktan dolayı parktaki süremizin önemli bir kısmını kuyruklarda geçirdiğimizi belirtmek gerekiyor. Akşam saat 5 civarı, parkın tamamını gezemeden, bitkin bir şekilde parktan ayrıldık ve kampımıza döndük.

Campinglido pek de fazla olmayan kamp tecrübeme göre büyük bir kamp ve tesisleri (lavabo, banyo) de normal dönemde fazlasıyla yeterlidir sanırım. Biz de kampın biraz kenarında kalan tesisi tercih ederek hiçbir sıkıntı yaşamadan 3 günümüzü geçirdik. İnsanlar Avrupa’nın genelinde gördüğümüz gibi güler yüzlü, kimse kimseyi rahatsız etmiyor diyebilirim. Havuza uzak tarafta olduğumuz için geceleri de fazla gürültü olmadan uyuyabildik. Bu arada, havuz çok kalabalık olduğundan oraya hiç yönelmedik. Çocuklar gölde yeterince eğlendiler.

17.08.2013 7. gün Garda

Bugünü göle ayırdık, bol bol yüzdük. Menü standart kamp menümüz olan çorba, konserve pilaki ve makarna. Menümüzü marketten aldığımız kola, kahvaltılık ve domates, salatalıkla zenginleştirdiğimiz için bu düzene alışık olmayan çocuklarımız da pek sorun çıkartmıyor. Zaten çocuklar aç olunca yemekle ilgili çok sorun çıkartmıyorlar. Atıştırmalık olarak da bisküvi, çerez vb. oldukça rağbet görüyor. Yola çıkmadan önce bizi en çok korkutan çocukların yemek sorununu da neredeyse problemsiz atlatıyoruz. Bu bölgede bir sürü uygun fiyatlı market var. Geziye çıkmadan önce kafamı en çok kurcalayan soru, maliyetini tam kestiremediğimiz giderlerdi, kalacak yer, yol vb. kolayca hesaplanabiliyor ama bu tür şeyler tam muamma. Avrupa’nın geneli için genel kural, ürünün Türkiye’deki fiyatının sonuna TL değil Euro konulmasından ibaret. Alışık olduğumuz Ezine peyniri benzeri peynir bulamadık ama kaşar benzeri peynirlerle idare ettik. İtalya’da çok fazla çeşit peynir var marketlerde. Arabamızda küçük bir buzdolabı olsa diye çok içimden geçirdim ama nafile. Asıl çözüm çekme karavan ve o çözüm de biraz uzak şu an. Karavanı olan arkadaşlarımız keyfini çıkartırken kıymetini de bilsinler :smiley: Arada bizim gibi karavanı olayıp da isteyenler için de gezsinler.
 

Ynt: Avrupa'da 3350+1800 Kilometre

18.08.2013 8. Gün Garda’dan Milan’a

Önceki akşam hesabı kapatmıştım, herhangi bir beklenmedik sürprizle karşılaşmadım. Sabah kahvaltımızı ettikten sonra hemen çadırımızı ve eşyalarımızı topladık, karşımızdaki İtalyan komşularımızla vedalaşıp yola çıktık. Gidiş için otobanı değil, devlet yolunu tercih ettim. Daha önce genelde otobanı tercih etmiştim, sadece Ancona’dan Floransa’ya gelirken yolun büyük bir kısmında devlet yolunu kullanmıştım, çift şerit yolda hiçbir sorun yaşamamıştım. Bu kez de en başta yol çok güzeldi, Pazar erken saat olduğu için gölden biraz uzaklaşınca yolların bomboş olduğunu gördüm. Yaklaşık 150 km’lik yolun yarısını bu şekilde gayet problemsiz bir şekilde atlattıktan sonra Türkiye’de hiç karşılaşmadığım bir sorunla karşılaştım. Ada kavşaklar. Sanırım Milan’a varana kadar 50’ye yakın ada kavşaktan geçtik. Bir ara o kadar bunaldım ki, neredeyse otobana sapacaktım. Yolların sıkışık olmaması sayesinde bunun haricinde bir problem yaşamadan Milan’ın biraz dışındaki (18 km) Melegnano’daki otelimize vardık. Serhat Bey’e sitedeki yazılarında tavsiye ettiği kaliteli ve uygun fiyatlı otel zinciri seçenekleri sebebiyle burada bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Otel çok güzel ve sakindi. Daha önce de belirtmiştim sanırım, otelleri yola çıkmadan birkaç ay önce (Mart-Nisan) belirlemiş ve rezervasyonlarımızı yaptırmıştık. Mart ayına kadar gerek feribot için, gerek oteller için çok uygun fiyatlar alabiliyorsunuz. (Değerli arkadaşlar, bu arada yazımda sık sık istemeyerek de olsa maliyet mevzusuna değinmek zorunda kalıyorum, bunun için özür dilerim. Bu konu genelde pek değinilmeyen bir konu oluyor gezi yazılarında haklı olarak. Ama benim yazmaktaki amacım kısıtlı bütçeyle yurt dışına çıkmayı düşünen çocuklu ailelere karınca kararınca fikir vermeye çalışmak, bu nedenle beni mazur göreceğinizi ümit ediyorum.)

Otele vardığımızda çok yorgun olduğumuz için odamızda dinlenmeye karar verdik, çocuklarla 3 saatlik bir yolculuk bile yorucu olabiliyor. Bu arada yola çıkmadan önce, “ben günde iki misli yol alırım, aman bunlar da pek nazikmiş, hemen yorulmuşlar” falan diye düşünüyordum gezi yazılarını okurken ama kazın ayağının öyle olmadığını hemen anladım. İnsan, hiç tanımadığı yerlerde, hele de yanında çocuklarıyla gezmeye çalışıyorsa, çabucak yoruluyorMUŞ. Tecrübeyle sabit oldu. Allahtan planları yaparken gezenbilirde yazan aklıselim arkadaşlara kulak vermişim.
 



Ynt: Avrupa'da 3350+1800 Kilometre

19.08.2013 9. Gün Milan

Sabah kahvaltımızı (bu kez otelde) yapıp aracımıza atladık. Bu arada ufaklıklar medeni bir kahvaltıyı bayağı özlemiş, onu gördüm  Araç kullanmayla ilgili en büyük kabusum tanımadığım, bilmediğim yerde park yeri aramak olduğundan aracımızı Melegnano tren istasyonu yanındaki park yerine bırakarak, biletimizi alıp, daha önce saatini İnternetten öğrendiğim Milan yönündeki treni beklemeye başladık. Aracımızı park ederken, park yeri konusunda insanlar gerçekten çok yardımcı oldular, herkes seferber oldu neredeyse yardım etmek için. İstasyondaki biletçi de çok yardımcı oldu. Yurt dışındaki insan tavırlarıyla ilgili olarak hep olumsuz bir şeyler yaşayacağım diye koşullandığımdan gerçekten mutlu oldum. Daha önce trene binmemiş olan çocuklarımın heyecanı gözlerinden okunuyordu. Eşim ve ben de mutluyduk. Çocuklarıyla birlikte insan bu tip bir tecrübe yaşarken, endişe zaman zaman ön plana geçiyor, insanın normalde iki kişi olsa aklına gelmeyecek türlü türlü soru ve sorun kafasına takılıyor. Böyle mutlu anların önemi de daha da artıyor galiba.

Trene bindik ve yarım saat içinde Milan Porta Garibaldi istasyonuna vardık. Bu istasyon birkaç katlı. Alt katta banliyö trenleri platformu var, üst katta ise TGV gibi ülkeler arası trenlerin kalktığı peron bulunuyor. Ertesi gün bineceğimiz Paris’e giden TGV de buradan kalktığından ve ertesi sabah erken gelmemiz gerektiğinden (bizim istasyona varışımız ile trenin kalkışı arasında 25 dakika gibi bir süre var) istasyonu iyice kontrol ederek, ne nerde iyice öğrendik.

Milan’da hop on hop off yerine metroyu kullanmayı tercih ettik ve tercihimizden de memnun kaldık. Gündüz saatlerinde metroyu kullanırken Allaha şükür hiçbir can sıkıcı durumla karşılaşmadık. Yalnız para ve pasaportlar konusunda çok dikkatli olmaya çalıştık. Yanımızdaki sırt çantamızı zaman zaman önümüze aldık. Benim tur otobüsü ile ilgili tespitim şu yönde oldu: Nasılsa çocuklarla birlikte her yeri doya doya gezme şansımız olmayacak (tahmin edileceği üzere çocuklar çok çabuk sıkılıyor ve yoruluyor), gezilebilecek birkaç yeri seçelim ve onları gezmeye çalışalım. Tur otobüsünün avantajı, hızlı bir şekilde birçok yeri görmenize (çocuklarla hepsini gezmeniz zaten mümkün değil) olanak sağlaması ama metro ile de şehrin akışına dahil olma şansına sahip oluyorsunuz.

Aldığımız günlük metro bileti 4.5 euro karşılığı sınırsız gezme imkanı sundu. Çocuklar için bilet alınması gerekmediğini söylediler (garanti olsun diye banliyö tren bileti aldım büyük oğluma). Porta Garibaldi’den metroyla Cadorna’ya gittik Sforza Kalesi’ni görmek için. Kale metro istasyonuna çok yakın ve oldukça büyük. Dolaşırken çocuklar yorulunca, buldukları küçük havuzda başka turistlerle birlikte biraz serinlediler. Kaleyi gezdikten sonra meşhur Duomo’ya gitmek üzere başka bir metroya bindik. Kısa bir süre içinde katedrale vardık. Burası da gerçekten göz alıcı bir yapıydı. İçini dolaştık fakat çok yorulduk. Hemen kurtarıcımız Mc Donald’s a yöneldik, biraz dinlendik. Büyük oğlum San Siro’ya gitmek istiyordu fakat ufaklık uyumuştu, bir başka sefere inşallah diyerek yorgun ve biraz da gözü yaşlı şekilde (büyük oğlumu ikna edemedik) istasyona döndük. Melegnano’da trenden inerek aracımızla otelimize döndük. Bu arada ben tercih etmedim ama resepsiyondaki görevli aracımızla metronun ilk istasyonu olan San Donato Milanese’e kadar gidip aracımızı oradaki çok büyük otoparka bırakabileceğimizi söylemişti. Bu yöntem de kullanılabilir tren yerine. Otele varınca ertesi gün 6.30 ‘a istasyona taksi ayarladım resepsiyon görevlisinin yardımıyla. Aracımızı günlük 10 euro karşılığı otelin altındaki kapalı garaja çektim. Paris için gerekli olan bütün eşyaları araçtan aldım. Tren yolculuğu ile ilgili olarak beni en çok endişelendiren şey park yeri meselesiydi. Dua edip araçtan ayrıldım. Daha önce hiç aracımı yabancı bir ülkede bırakıp kendim daha yabancı bir ülkeye gitmemiştim :smiley:

Milan duomo


Milan duomo n


Milan kaybolduk


Sforza 1


Sforza 2
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,792
Kayıtlı Üye Sayımız
172,071
Kaydolan Son Üyemiz
kalenbuk

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst