Adrasan ve Gelidonya Feneri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan kadirirkin Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 13
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,649

kadirirkin

Yeni Üye
Mesajlar
16
Tepkime Puanı
9
Yer
İzmir
Web
www.kadirirkin.com
Merhaba,
Konumuz olan mekan Türkiye nin Gizli Cennetlerinden biri Adrasan, Artık günümüzde otellerin, yazlıkların ve diğer binaların “az” işgal ettiği yerler saklı cennetler olmaya başladı ne yazık ki.









Yıkım, yokoluş öyle hızlı ki, gördüğümüz güzellikleri bir daha göremeyeceğiz düşüncesinin hüzünü, bu zamanda halen bakir bir yerler görmenin sevincini bir arada yaşıyoruz.
Bodrum u katledeli kaç yıldı oldu,Alaçatı nın 10 yıl önce adını bilen bile azdı,Olympos deseniz aynı..
Uzun zamandır bu bölgeye gitme planım vardı ve uzun zamandır yapamadığım yıllık izin sayesinde rotayı buraya doğru çevirdim. Ulaşım 2-3 farklı yönden olabiliyor.
Normal Denizli-Acıpayam-Korkuteli-Antalya hattından Kemer yönüne saparak devam edilebilinir, ama ben bu yolu sevmedim Antalya inanılmaz bir trafik var, trafik lambalarından nefret ederim.
Benim sevdiğim rota Denizli-Acıpayam-Elmalı-Kumluca yolu ,Elmalı yolu muhteşem platoların olduğu harika bakir bir coğrafya, bu manzara için bile değer gitmeye. Motor ile seyahat yapanlar ise bu yola bayılacaktır.
Diğer yol ise Fethiye-Kaş-Finike üzerinden, bu rotayı ise başka zamana saklıyorum 
Kemer-Kumluca arasında harika bir tabela ile yol ayrımını görüyorsunuz. Nedense bu tabelaları seviyorum, kışın baktığım tabela fotosundan bile içim ısınıyor. Olympos-Adrasan yazan bir tabela, daha ne isterim. Gökova da da vardı öyle içimi ısıtan tabelalar.



18 km lik güzel bir doğa sunumu ile yapılan yolculuk şimdiki ismi Çavuşköy olan Adrasan a varıyoruz, Devlet ne kadar isim değiştirse de herkes halen eski isimi kullanıyor, bence yakışan da odur. Yerleşim sahilden uzak iç kesimde,turizmi önemsemeyip tarıma endeksli yurdumun insanı sahilden uzağa yerleşmiş,belkide bu yüzden halen bu kadar bakir kalmıştır.


Sahil tabelasını takip edip, seraları, portakal bahçelerini geçerek dere kenarına yapılmış olan minik otelimize varıyoruz. Adrasan deresi etrafında bir çok otel-restoran var,dere üzerine inşa edilmiş oturma alanları ise tam anlamıyla keyif için. Burada oturup çay keyfi yapmak paha biçilmez ,ve dere üzerinde uçan yalıçapkınlarını seyretmek ise tam bir doyum noktası benim için..





Türkiye topraklarında bütün dereler satıldığı için artık dere gördüğümüze bile ne kadar çok seviniyoruz anlatamam .
Adrasan koyu üç tarafı çam ormanı ile çevrilmiş bir koy, ters rüzgar aldığı için dalga oluşmamaktadır diye bilgi okumuştum, hatta bu yüzden antik çağda buraya medeniyet kuramayıp Olympos u tercih etmişler.Ama bizim kaldığımız süreçte sabahları korkunç dalga vardı öğleden sonra havuz durgunluğu gördüm, gece dolunay altında inanılmaz durgun bir deniz i gördüm. Bu dalgaların yoğunluğu konusunda en çok hayal ettiğim tekne turunu gerçekleştiremedik, teknelerin küçük olduğundan sanırım kaptanlar denize birkaç gün tur düzenlemediler. Oysa muhteşem bakir koylara gitme hayalim vardı. İnanılmaz güzel rotaları olduğu okumuştum, özellikle Sulu Ada hayalim gerçekleşmedi.






















 

Etiketler
Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

Sahil ,iki dağ arasında yay gibi uzanmış .Kıyı irili ufaklı taşlı, su ıslattıkça taşları inanılmaz güzel görüntüler veriyor, kimisi sevmez taşlı sahili ama bu renkli taşlar ayrı bir zevk, kumlu sahil gibi pratik değil tabi epey zorlanıyor insan denize girmeye çalışırken.






Suyun sıcaklığı oldukça iyi ama soğuk suyun denize karıştığını hissediyorsunuz arasıra..Su altında görüş mesafesinin çok iyi olduğu iddia ediliyordu okuduğum yazılarda ama benim ekstrem bir şey görmedim, Çeşme ve Foça dan sonra özel gelmedi galiba 






Benim gibi tatilde gürültü sevmiyorsanız ortam gayet uygun, bar-disko gibi ortamlar yok iyi ki de yok. Kitap okumak, kafa dinlemek için ideal, kızım burayı sadece “huzur” kelimesi ile eşdeğer gördü.
Çevrede yapılacak aktiviteler, bence birinci plana alınması gerek yerlerin başında Gelidonya Feneri geliyor , Tekne turları (2-3 farklı rota var sanırım) ve Olympos. Bisiklet kiralama imkanları vardı, orman içinde çok keyifli olabilir, denemek lazım.
Benim için bu gezideki en heyecanlı plan Gelidonya Feneriydi, Zaten oldum olası deniz fenerlerine ayrı bir duygusallık ile bakarım.İçimde bir denizci ruhu var galiba ama bir türlü ortaya çıkamadı 
Fenere ulaşmak için Önce karaöz beldesine araç ile gidiyoruz.Başta tabelaları sevdiğimi söylemiştim ,burada ise en güzel tabelalardan biri ile karşılaşıyoruz,Likya yolunu gösteren sarı tabelalar.Likya yolu 3000 yıllık ticaret ve ulaşım yolu,Fethiyeden Antalya ya kadar uzanan bu yol 1996 yılında Garanti Bankasının sponsorluğunda işaretlenmiş,toplam 509 km.Ölmeden önce yapılması gerekenler listesine yazılıp , bu yolun en azından çok az bile olsa bir kısmının yürünmesi gerekir diye düşünüyorum..Dünyanın en güzel 10 yürüyüş rotasından biri olan Likya yolunun bu rotasının biz sadece 6 km sini katettik ,zorluyud ama inanılmaz keyifliydi.

Karaöz sahili




Karaöz’den yaklaşık 4 km çok kötü bir toprak yol ile ilerledik, bazen yürüsek daha iyi olurdu diyebileceğim bir yoldu, ama yolun tam bir doğa cenneti içinden geçtiğini söyleyebilirim, bir yanda muhteşem Akdeniz mavisi, bir yanda çam ormanı. Yol boyunca feneri işaret eden tabelalar mevcut, ve sonunda bir sarı tabelaya daha rastlıyoruz, bundan sonra yolumuza 2 km boyunca orman içinden bir patikadan devam edeceğiz patikanın bir kenarı taşlar ile örülmüş, acaba Likyalılardan mı kalma bizimkiler mi düzelttiler kafamda hep soru işareti ve hayranlıkla ilerliyoruz yolu.

Toprak yolda ilerlerken manzaralar






Yavaş yavaş yükselti artıyor,buna bağlı olarak küçük bitki örtüsüde değişim gösteriyor,bir ara adaçayı ormanına girdiğinizi düşleyebilirsiniz,inanılmaz yoğunlukta bir aroma var ortamda.Yedi yaşındaki kızım ve eşimle ilk başlarda patikada zorlanıyoruz fakat ormanın havası bize güç katıyor,günün en sıcak saatinde yola çıkmamıza rağmen,patika yol tamamen orman içinde olduğu için gölgede yürüyoruz.yanımıza sadece 1,5 lt su ve çubuk kraker almışız ,,nasıl bir plansızlık kendime kızıyorum.Çünkü o ana kadar tek bir canlı insan-hayvan göremedik ,inanılmaz ıssız bir yer,kızım bir ara reklamlardan gördüğü için Turkcell 4 çeker testi yapmak istiyor ,bir telefon molası veriyoruz yolda gerçektende burada telefon çekmesi sevindirici .Yol kırmızı-beyaz renkler ile işaretlenmiş,kaybolmadığınızı böyle anlıyorsunuz.
Patika başlangıcı




Patikada ilerlemek,






Turkcell 4 çeker testi 
 

Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

Yol boyunca işaretler.


Yol yorucu ve hava sıcak, tam umutsuzluğa kapıldığımız anda beş adalar ı görüyoruz karşımızda, inanılmaz güzel bir an, biraz daha mücadele ile sonunda fenere varıyoruz.

Fenerin yan tarafında dinlenmek için bir çardak yapmışlar, güneş tutulmasını izlemek için gelen Amerikalılar yaptırmış deniliyor. Bu çardak sert bir tahtadan olmasına rağmen bana o kadar konforlu geldi ki, bir süre kıpırdaman oturup manzaranın ve ıssızlığın tadını çıkarıyoruz. Yanımızda çay veya karpuz gibi bir şey olsaydı herhalde keyifte zirve yapardım ..



Bu fotoyu çektiğim noktaya ulaşmak için gerçekten çok zorlandım,umarım karşılığında beğenilir 

Fener 1936 yılında hizmete açılmış,227 mt rakımıyla Türkiye kıyılarının en yüksek feneri.3 kuşaktır aynı aile hizmet veriyor, fenercinin motor ile inip çıktığı söyleniyor..Fenerin önünde yeralan burunda bir çok efsanevi batık bulunuyor,burunun olduğu inanılmaz büyüleyici ,denizciler için çok zor bir nokta olsa gerek,fenerler zaten bu yüzden denizcilerin dostudur ya..
Fenercinin motoru


Elimden geldiği kadar anlatmaya çalışsam da ,fotoğrafları izlesenizde o deneyimi yaşamanız gerekli,o atmosferi solumak,o büyülü ortamı görmek lazım.Yoğun yağmurlu bir kış günü burayı hayal ediyorum,inanılmaz derecede içim ürperiyor.

Tekneyle gidemediğim suluada fenerde karşıma çıktı

Fener ve beş adalar


Dönüş yolu aynı fakat bu sefer hızlı oluyor,yokuş aşağı inmek kolay oluyor,yolun kenarına parkettiğimiz arabamızı görünce çok keyifleniyoruz.sonunda yürümeyeceğiz  tekrar toprak yoldan devam ederek Karaöz e gidiyoruz,tam bu sırada deniz manzarasını seyrederek giden bir araba ile çarpışıyoruz,inanılmaz bir şey gün boyunca gördüğümüz tek canlı ,o da gelip hiç kimsenin olmadığı bir yerde bize çarpıyor,şansımıza hasar yok,dikkat edin deyip yolumuza devam ediyoruz.Açlıktan midemiz yapıştığı için koşarak yemek yemeğe gidiyoruz , açlık ve yokluk sonrası yediğim karpuzun tadını unutamam..



Tavsiyem ,bu sarı tabelaları elimizden geldiğince takip edelim 
 

Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

resimler çok güzel,
mutlaka gidilmesi gereken bir yer,
paylaşım için teşekkürler
 

Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

Merhaba,

Anlatım ve kareler için tşkler, elinize sağlık.
 



Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

Gelidonya Fenerinin şimdiki bekçisi olan Mustafa nın babası ile tanışma şansım olmuştu 3. likya yolu yürüyüşüm sırasında.
Özgür kız reklamlarında özgür çocuğu soran Karaibrahim gile Ova ya doğru git ovaya diyordu hani. Damadı ile balığa çıkıp ağ atıp topladıktan sonra kahvaltıda Sinan Çetin Nil Karaibrahimgil ve Özgür çocukla çektirdiği fotografları gösterdi. Nil çok hanım kızdı bozdu kendisini şarkıcı oldu çıktı diyor. Sinan Çetin için Sinan kadar kendini beğenmiş birini tanımadım diyor. Çekimler sırasında tabi o zaman motosikletle de çıkılmıyor yola durup durup canı birşeyler çekiyormuş. mevsimi olmayan meyveler istiyor çekimleri durduruyormuş.
Özgür çocuğa sen yarın gelme çekimin yok demiş sonra ertesi sabah arayıp gel demiş. Çocuk Finike de otelde. Nasıl geleym demiş? banane nasıl geliyorsan gel demiş. çocuk taksi tutmuş gelmiş ve reklamdan kazandığı paranın tamamı kadar taksiye para vermiş

Mustafa çok şanslı diyor şimdiki fener bekçisi oğlu için. Bizim zamanımızda ne rüzgar türbini ne güneş enerjisi yoktu diyor. Mustafanın motosikletle nadir de olsa fenere gittiğini değer ermediğini söylüyor. Fenerin altındaki evde yaşamış 1933 yılından 2000li yıllara kadar. Babası da fener bekçisiymiş. Fransızlar feneri yaparken çalışmış. sonrasında da oranın bekçisi olmuş.
 

Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

sanırım siz etabı tamaladınız, bende bu yıll ilk defa fakat 3. etapdan başlıcam :smiley: nasıl olacak bilmiyorum... heyecanla 1 ekim i bekliyorum, umarım anlattıklarınız ve kareleriniz kadar güzel bir yolculuk olur...
 

Ynt: Adrasan ve Gelidonya Feneri

paylaşım ve özellikle fotoğraflar için iy kadrajlarınız için teşekürler.ilk defa içimden gelerek ve gönül rahatlığı ile görüntü budur diyebildim.Başkaları gibi bol kepceden sallama ,demedim.iy gezmeler ve iyi kareler dilerim.
 






buralara ilk 96 yılında gitmiştim her şey bakirdi doğaldı saftı bağımlılık yaratmıştı...peki ya sonra ne oldu? yine insanoğlu yapacağını yaptı ve güzel olan şeyleri yok etmek için elinden geleni yaptı...çok özlüyorum o günleri ...yine gidebilirim elbette ama havası çok bozuldu oraların ...ben ilk keşfettiğim de sene 96 idi ...80'lerde gidenlerden dinlemelisiniz bu bölgeyi ....yazılarınız ve resimleriniz çok güzel ...
 

emekli olmadan önce her sene tatilimi ikizler motel de geçirirdim, çok sevdiğim bir yer orası. şimdi karavavan yaptırıyorum oranın tadını bundan sora karavanımla çıkaracağım. fotograflar için eline sağlık, içimi depreştirdi.
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,434
Mesajlar
1,517,916
Kayıtlı Üye Sayımız
172,081
Kaydolan Son Üyemiz
ÜMİT YAZDIÇ

SON KONULAR



Geri
Üst