SEVAL
www.sevalduban.com
Kabotaj Osmanlı döneminde bulunan Kapitülasyonların iç pazarımıza olan zararlarının basit olarak denizciik sektöründe bu zararlardan kurtulmuş olmamıza verdiğimiz addır. Kurtuluş savaşı sonrasında bağımsızlığın, kendi kendimize yettiğimizin diğer bir kanıtı.
Bilindiği gibi karasularımızda yabancı bayraklı gemiler ve personelin çalışmasını yasaklayan ve sadece Türk Bayraklı gemiler ve vatandaşlarının çalışmasına imkan veren, KABOTAJ KANUNU’nun yürürlüğe girişinin yıldönümü. Söz konusu Kanun 19 Nisan 1926 da Türkiye Büyük Millet Meclisi nde kabul edilmiş ve 1 Temmuz 1926 da yürürlüğe girmiştir. Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı sonrasında Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Anlaşması ile kapitülasyonların kaldırılması, bu anlaşmadan 3 yıl sonra yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu’n zemin hazırlamıştır. Aradaki 3 yılın bir hazırlık evresi olmuştur.
Bu 3 yıl içinde Hükümet önce Seyri-i Sefain İdaresi’ni düzene soktu, arkasından satın alınan Mersin ve Antalya isimli gemilerle Mersin-İstanbul hattına seferler başlattı. 1926 yılında Anafarta ve Bandırma vapurlarını sefere koydu. Bu çalışmalar 1930 yılında Türk Gemi Kurtarma Ltd Şti. 1933 yılında Denizyolları İşletme İdaresi’nin açılması, 1938 yılında Denizbank’ın hizmete girmesi, limanlar yapılıp Türk gemi filosunun büyütülmesi, kabotaj ve uluslararası sularda deniz taşımacılığının geliştirilmesi ile sürdürüldü. 1970’lerde Akdeniz Türk koster (küçük tonajlı yük taşıma kapasiteli gemiler) gemi filolarının hakimiyetine girdi.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde kısıtlı özel sektör kosterciliğinin dışında kabotaj hattında deniz taşımacılığımız giderek yok olmaktadır. Yurtdışından %90 oranında denizyolu ile gelen mallar ülkemiz içinde nerede ise tamamen karayolu ile dağıtılmaktadır.
26 Nisan 2005 tarihinde Başbakanlık imzası ile bir Kanun değişikliği tasarısı TBMM ye sunulmuş, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na gönderilmiş ve tasarı 2007 yılında kabul edilmiştir. Kanun değişikliği ile; “Yurt içinde teknik imkan, araç ve ekipman kapasitesi ve mevcut personel ile gerçekleştirilmesinin mümkün olmayacağı tespit edilen kamu hizmeti niteliğindeki faaliyetler için, faaliyetin süresi ile sahası belirtilmek ve hiçbir hak sağlamamak şartıyla Türk kara sularında ve iç sularında kendi bayrakları altında yabancı gemi ve deniz aracı çalıştırılması amacıyla en fazla iki yıl süre tanınacak. Faaliyetin mücbir sebeplerle veya mevzuattan kaynaklanan nedenlerle kesilmesi halinde süre iki yılı aştığı takdirde, faaliyet izni altışar aylık dönemler halinde uzatılabilecek. Kurtarma ve diğer faaliyetler için izin almak suretiyle faaliyette bulunacak gemi ve deniz araçlarının geçici ithaline gümrük idarelerince izin verilecek. Denizcilik Müsteşarlığı’nın uygun görüşü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın izin vermesi halinde yabancı bayraklı gemi ve deniz araçları ile Türk bayraklı kurtarma gemilerinde yabancı gemi adamı ve personel çalıştırılabilecek.”Tasarıda ayrıca ‘’Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” adının sadece ‘’Denizcilik Bayramı'’ olarak değiştirilmesi uygun görülmüştür.
Bilindiği gibi karasularımızda yabancı bayraklı gemiler ve personelin çalışmasını yasaklayan ve sadece Türk Bayraklı gemiler ve vatandaşlarının çalışmasına imkan veren, KABOTAJ KANUNU’nun yürürlüğe girişinin yıldönümü. Söz konusu Kanun 19 Nisan 1926 da Türkiye Büyük Millet Meclisi nde kabul edilmiş ve 1 Temmuz 1926 da yürürlüğe girmiştir. Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı sonrasında Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Anlaşması ile kapitülasyonların kaldırılması, bu anlaşmadan 3 yıl sonra yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu’n zemin hazırlamıştır. Aradaki 3 yılın bir hazırlık evresi olmuştur.
Bu 3 yıl içinde Hükümet önce Seyri-i Sefain İdaresi’ni düzene soktu, arkasından satın alınan Mersin ve Antalya isimli gemilerle Mersin-İstanbul hattına seferler başlattı. 1926 yılında Anafarta ve Bandırma vapurlarını sefere koydu. Bu çalışmalar 1930 yılında Türk Gemi Kurtarma Ltd Şti. 1933 yılında Denizyolları İşletme İdaresi’nin açılması, 1938 yılında Denizbank’ın hizmete girmesi, limanlar yapılıp Türk gemi filosunun büyütülmesi, kabotaj ve uluslararası sularda deniz taşımacılığının geliştirilmesi ile sürdürüldü. 1970’lerde Akdeniz Türk koster (küçük tonajlı yük taşıma kapasiteli gemiler) gemi filolarının hakimiyetine girdi.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde kısıtlı özel sektör kosterciliğinin dışında kabotaj hattında deniz taşımacılığımız giderek yok olmaktadır. Yurtdışından %90 oranında denizyolu ile gelen mallar ülkemiz içinde nerede ise tamamen karayolu ile dağıtılmaktadır.
26 Nisan 2005 tarihinde Başbakanlık imzası ile bir Kanun değişikliği tasarısı TBMM ye sunulmuş, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na gönderilmiş ve tasarı 2007 yılında kabul edilmiştir. Kanun değişikliği ile; “Yurt içinde teknik imkan, araç ve ekipman kapasitesi ve mevcut personel ile gerçekleştirilmesinin mümkün olmayacağı tespit edilen kamu hizmeti niteliğindeki faaliyetler için, faaliyetin süresi ile sahası belirtilmek ve hiçbir hak sağlamamak şartıyla Türk kara sularında ve iç sularında kendi bayrakları altında yabancı gemi ve deniz aracı çalıştırılması amacıyla en fazla iki yıl süre tanınacak. Faaliyetin mücbir sebeplerle veya mevzuattan kaynaklanan nedenlerle kesilmesi halinde süre iki yılı aştığı takdirde, faaliyet izni altışar aylık dönemler halinde uzatılabilecek. Kurtarma ve diğer faaliyetler için izin almak suretiyle faaliyette bulunacak gemi ve deniz araçlarının geçici ithaline gümrük idarelerince izin verilecek. Denizcilik Müsteşarlığı’nın uygun görüşü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın izin vermesi halinde yabancı bayraklı gemi ve deniz araçları ile Türk bayraklı kurtarma gemilerinde yabancı gemi adamı ve personel çalıştırılabilecek.”Tasarıda ayrıca ‘’Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” adının sadece ‘’Denizcilik Bayramı'’ olarak değiştirilmesi uygun görülmüştür.