Artvin’in Gürcistan sınırındaki ilçesi Hopa, Kafkas filmleri buluşmasına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 9-13 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek ‘1.Kafkas Film Günleri’ kapsamında Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Rusya ve Türkiye’den 5 uzun metraj film sinemaseverlerle buluşurken; son yılların öne çıkan belgeselleri de gösterilecek
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Hopa’da bulunan Biryaşam Kültür ve Ekoloji Derneği ve Kuzey Film tarafından desteklenen “1.Kafkas Film Günleri”, Gola Kültür ve Ekoloji Derneği’nin düzenlediği 4’üncü Yeşil Yayla Festivali’nin işbirliğinde gerçekleştirilecek.
[attachment=1]
BEŞ ÜLKEDEN FİLMLER
Film günleri kapsamında Usta Rus Yönetmen Aleksandr Sokurov’un Çeçen- Rus gerilimine farklı bir bakış getiren filmi “Alexandra”; Gürcü yönetmen Jülie Bertuccelli’nin 2003 yılında Cannes Film Festivali’nde büyük övgüler alan ve Eleştirmenler Haftası Bölümü’nde ödül kazanan ilk filmi “Since Otar Left-Otar Gittiğinden Beri”; Azeri Yönetmen Hüseyin Mehdiyev’in baba-kız ilişkisini çarpıcı bir biçimde anlattığı “Özge Vakit-Başka Zaman”; Ermeni yönetmen Harutyun Khachatryan’ın sınır kavramını sorguladığı “Border-Sınır” ve Özcan Alper’in 2008 yılında Türkiye’de ve yurtdışında birçok ödül kazanan filmi “Sonbahar” gösterilecek.
Ayrıca, Rüya Köksal’ın Karadeniz kıyılarının sahil yolu projesiyle yok edilişini anlattığı “Son Kumsal”; Selçuk Erzurumlu, Petra Holzer ve Ethem Özgüven’in Tuzla Tersaneleri’ndeki iş koşullarına dikkat çeken “4857”, Süha Arın’ın Doğu Karadeniz Bölgesi’nin geleneksel mimarisini ele aldığı “Sisler Kovulunca”; Elif Ergezen’ın kendisi de Hopalı olan Sovyetler Birliği’ne gidip orada sürgünde ölen şair, ressam Helimişi Xahasını nın hayatından bir kesit sunan “Şairin Ölümü” isimli belgesellerin gösterimleri de yapılacak. Festival kapsamında çocuk izleyicileri içinde gündüzleri ayrıca çizgi film gösterimleri yapılacak.
AY IŞIĞINDA SİNEMA KEYFİ
Gece gerçekleştirilecek film gösterimleri, deniz kıyısında olacak. Ay ışığında Karadeniz kıyısında film izlemenin keyfini yaşayacak olan festival katılımcılarının buluşma noktası ise Kopmuş Plajı. Havanın yağmurlu olması durumunda ise filmler, başka bir özel mekanda, Hopa Liman İşletmeleri’nde seyirciyle buluşacak. Belgesel filmler ise Biryaşam Kültür ve Ekoloji Derneği’nde gösterilecek.
Film günlerinin açılış konserinde Ayşe Tütüncü sahne alırken, Şevval Sam etkinliğin ikinci günü bir dinleti sunacak.
Film günlerinde yer alan bir diğer etkinlik de Özcan Alper, Çiçek Kahraman, Senem Aytaç, Ethem Özgüven ve Selçuk Erzurumlu’nun katılacağı belgesel atölyesi.
Sadece bölgede yaşayanları değil, bütün sinemaseverleri Hopa’da buluşmaya çağıran “Kafkas Film Günleri”nin önümüzdeki yıldan itibaren, Kafkasya sinemasının buluştuğu bir festivale dönüşmesi planlanıyor.
KAFKAS FİLM GÜNLERİNDE GÖSTERİLECEK FİLİMLER
Otar Gittiğinden Beri
(Since Otar Left - Gürcistan)
Yönetmen: Julie Bertuccelli
Julie Bertuccelli ‘nin Cannes Film Festivali’nde (2003) büyük övgüyle karşılanan ve Eleştirmenler Haftası bölümünde ödül kazanan ilk filmi Since Otar Left bir aile draması.
Yönetmeninin, aşk için söylenmiş bir yalanın günümüz Gürcistan’ında yaşayan üç ayrı kuşaktan üç kadının hayatlarını değiştirmesinin incelikli öyküsünü anlattığı bu ilk kurmaca filmi, vaktiyle komünist olan ülkelerin sosyo-ekonomik sorunlarını bir aile açmazı içinde ele alıyor … Sovyet sonrası Gürcistan’ının harap başkenti Tiflis’te, genç Ada, annesi Marina ve büyükannesi Eka’yla birlikte yaşamaktadır. Paylaştıkları eski dairede, günlük yaşam hiç de kolay değildir; bu şartlarda tebessüm ve kahkaha zahmet gerektiren şeylerdir. Hayatlarının tek sevinci, Paris’e göç etmiş olan ve zaman zaman biraz para da yollayan, ailenin çok sevilen oğlu Otar’ın düzenli bir şekilde gönderdiği mektuplardır. Uzun yokluğu süresince genç adamın adı ev halkı arasında efsaneleşmiştir. Ne yazık ki Otar’a bir kaza sonucu trajik şekilde ölür ve onun ölümünü yaşlı Eka’ya söylemeye Marina’nın içi elvermez. Ada’yı da kendine suç ortağı eder ve ikisi, Otar’ın adıyla mektup yazmaya devam etme kararı alırlar.
Alexandra
(Alexandra - Rusya)
Yönetmen: Alexander Sokurov
Sokurov’un ‘Aleksandra’sı, incelikli bir savaş karşıtı film. Zaten yönetmeni Alexander Sokurov da bunu defalarca ifade etti. Ülkesinin en büyük operatik sopranosu sayılan 81 yaşındaki Galina Vişnevskaya’nın oynadığı ve filme adını veren Alexandra, cephedeki torununu görmek için yollara düşüyor. Orada torununu ve diğer askerleri görüyor, o civardaki insanlarla tanışıyor. Karşısındakilere şimşek yüklü bakışlar atarken, bir yandan da onlara öğüt veriyor, ağrılarından yakınıyor, ahbaplık ediyor. Askerlere kurabiye ve sigara dağıtıyor. Bir tahminde bulunacak olursak, kıstırılmış bir ordunun isteksizce sürdürdüğü bu savaşın Çeçenya isyanı olduğu sonucuna varabiliriz. Öte yandan bu özgün ve güzel film, başka bir zamandan, başka bir yerden gelen bir mektup gibi. Burayla hiç ilgisi yok sanki. Sokurov’un filmlerini bir Rus olarak izlemek daha avantajlı olurdu. Böylece ülkesinin tarihine, kültürüne ne gibi göndermeler yaptığını daha kolay anlardık. Neredeyse tamamiyle amatör oyuncuların rol aldığı ‘Aleksandra’nın esas anahtarı ise başrol oyuncusunun kendisi...
Başka Zaman
(Özge Vakit-Azerbaycan)
Yönetmen: Hüseyin Mehdiyev
Leyla yıllardır ağır hasta olan ve bilincini kaybeden babasına bakmaktadır. Babasının bir tek tutkusu vardır: Güvercinleri işkenceyle beslemek... Leyla hayatını babasına adadıysa da, kuşların üzücü yazgısına kayıtsız kalamaz. Kuşlara reva görülen işkenceye katlanamayınca babasının ahlaki prensiplerine karşı çıkarak komşusuyla yatar.
Sınır
(Border-Ermenistan)
Yönetmen: Harutyun Khachatryan
Savaşın ve sınırların ortasında bir manda sürekli sınırları aşma çabası içerisindedir. Belgesel ve kurmaca tadında olan bu filmin kahramanı alışılageldiği gibi bir insan değil, bir mandadır!
Sonbahar
(Türkiye)
Yönetmen: Özcan Alper
Yusuf, geçirdiği ağır hastalık yüzünden cezaevinden serbest bırakılır ve köyüne döner. Sadece yaşlıların kaldığı köyde Yusuf ve arkadaşı Mikhail ‘in konuşmaları hep yaşanmamış gençlikleri ve zamanla ilişkileri üzerinedir.
Yusuf yıllarca hapishanede kalmanın verdiği alışkanlıkla insanlarla kolay ilişki kuramaz. Bir gece karşısına ilçedeki meyhanede konsomatris olarak çalışan Gürcü kızı Elka çıkar.
BELGESELLER
Son Kumsal Türkiye
Yönetmen: Rüya Köksal
‘Güzel bir yaz günü, Vakfıkebir kasabasının Dutluk plajında neşeyle koşmaya başlayan çocuklar, top oynayan, horon tepen gençler, güneşlenenler, yüzenler. Birkaç yüz metre uzakta, onlarca kamyonun sahile boca ettiği kayaları denize dolduran iş makineleri. Koyun diğer ucunda ise otoyolu yine aynı dalgalardan korumak için yapılan dalgakıran inşaatları. Doğal limanların ve balıkçı barınaklarının otoyol yapımı yüzünden yok olmasıyla kendilerine yeni yerler arayan balıkçıların, takalarını karayoluyla taşımaları ve trajikomik öyküleri... Karadeniz halkının, yol yapma bahanesiyle denizinden koparılmasının hikayesi.’
4857
Yönetmen: Selçuk Erzurumlu, Petra Holzer, Ethem Özgüven
‘Tuzla’da 4857 no’lu yasa uygulansın’ talebini ve ekim 2007 den bu yana Tuzla’da meydana gelen olayların konu alan belgesel.’
Sisler Kovulunca
Yönetmen: Süha Arın
Belgesel Doğu Karadeniz Bölgesinin geleneksel mimarisinin üzerindeki sisleri dağıtır ve eski ustaların son temsilcilerini, onların yöreye özgü malzemelerini kullanarak yarattıkları mimari ile belgeler.
Çernobil Rusya
Yönetmen: Ciistoph boekel
26 nİsan 1986’da Ukrayna nın Kiev kentinde reaktörlerden birinin patlaması sonucu bütün Avrupayı etkisi altına alan Radyoaktif yayılmanın insanlar ve doğa üzerindeki etkisinin konu alındığı bir belgesel film.
Şairin Ölümü Türkiye
Yönetmen: Elif Ergezen
Hasan Helimişi (1907-1976), modern Laz şiirinin ve resminin yaratıcısı, öncüsü ve en önemli temsilcisi olarak biliniyor. 1932 yılında sovyetlere giden ve sürgünler sırasında pek çok eseri kaybolan Şair, kalan tüm eserlerini ses kayıtlarına aktarmıştır. Tabloları Batum Müzesi Arşivi’nde saklanmaktadır. Filmde, Şair’in kendi sesinden anlattığı yaşam öyküsü; ölümünün ardından onu hiç tanıyamamış kızının Sovyet sonrası Gürcistan’daki yaşamı ve yalnızlığı üzerinden işleniyor. Böylece iki kuşak arasındaki farkın gösterirken film, Lazca konuşamayan kızla babası arasında, zamanı ve ölümü aşan bir yakınlık kurmaya çalışıyor: Bir ülkeye ya da bir babaya duyulan, ama sonuçta bir başkaldırı haline gelmiş ve sanata dönüşmüş derin bir terk edilmişlik duygusu.
Hayaller Birer Kırık Ayna Türkiye
Yönetmen: Özgür Doğan&Orhan Eskiköy
Doğan ailesinin büyük oğlu Coşkun, üniversite 2. sınıftayken politik görüşleri nedeniyle tutuklanır ve 9,5 yıl cezaevinde kalır. Coşkun’un cezaevine girmesiyle, Doğan ailesinin hayatındaki parçalanma ve değişim başlar. Bütün hayaller kırılmıştır. Günlük yaşamları içinde geçmişe dönüp bakan aile bireyleri için tek sevinç kaynağı Coşkun’un köye gelmesi, ailesiyle yeniden buluşmasıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Hopa’da bulunan Biryaşam Kültür ve Ekoloji Derneği ve Kuzey Film tarafından desteklenen “1.Kafkas Film Günleri”, Gola Kültür ve Ekoloji Derneği’nin düzenlediği 4’üncü Yeşil Yayla Festivali’nin işbirliğinde gerçekleştirilecek.
[attachment=1]
BEŞ ÜLKEDEN FİLMLER
Film günleri kapsamında Usta Rus Yönetmen Aleksandr Sokurov’un Çeçen- Rus gerilimine farklı bir bakış getiren filmi “Alexandra”; Gürcü yönetmen Jülie Bertuccelli’nin 2003 yılında Cannes Film Festivali’nde büyük övgüler alan ve Eleştirmenler Haftası Bölümü’nde ödül kazanan ilk filmi “Since Otar Left-Otar Gittiğinden Beri”; Azeri Yönetmen Hüseyin Mehdiyev’in baba-kız ilişkisini çarpıcı bir biçimde anlattığı “Özge Vakit-Başka Zaman”; Ermeni yönetmen Harutyun Khachatryan’ın sınır kavramını sorguladığı “Border-Sınır” ve Özcan Alper’in 2008 yılında Türkiye’de ve yurtdışında birçok ödül kazanan filmi “Sonbahar” gösterilecek.
Ayrıca, Rüya Köksal’ın Karadeniz kıyılarının sahil yolu projesiyle yok edilişini anlattığı “Son Kumsal”; Selçuk Erzurumlu, Petra Holzer ve Ethem Özgüven’in Tuzla Tersaneleri’ndeki iş koşullarına dikkat çeken “4857”, Süha Arın’ın Doğu Karadeniz Bölgesi’nin geleneksel mimarisini ele aldığı “Sisler Kovulunca”; Elif Ergezen’ın kendisi de Hopalı olan Sovyetler Birliği’ne gidip orada sürgünde ölen şair, ressam Helimişi Xahasını nın hayatından bir kesit sunan “Şairin Ölümü” isimli belgesellerin gösterimleri de yapılacak. Festival kapsamında çocuk izleyicileri içinde gündüzleri ayrıca çizgi film gösterimleri yapılacak.
AY IŞIĞINDA SİNEMA KEYFİ
Gece gerçekleştirilecek film gösterimleri, deniz kıyısında olacak. Ay ışığında Karadeniz kıyısında film izlemenin keyfini yaşayacak olan festival katılımcılarının buluşma noktası ise Kopmuş Plajı. Havanın yağmurlu olması durumunda ise filmler, başka bir özel mekanda, Hopa Liman İşletmeleri’nde seyirciyle buluşacak. Belgesel filmler ise Biryaşam Kültür ve Ekoloji Derneği’nde gösterilecek.
Film günlerinin açılış konserinde Ayşe Tütüncü sahne alırken, Şevval Sam etkinliğin ikinci günü bir dinleti sunacak.
Film günlerinde yer alan bir diğer etkinlik de Özcan Alper, Çiçek Kahraman, Senem Aytaç, Ethem Özgüven ve Selçuk Erzurumlu’nun katılacağı belgesel atölyesi.
Sadece bölgede yaşayanları değil, bütün sinemaseverleri Hopa’da buluşmaya çağıran “Kafkas Film Günleri”nin önümüzdeki yıldan itibaren, Kafkasya sinemasının buluştuğu bir festivale dönüşmesi planlanıyor.
KAFKAS FİLM GÜNLERİNDE GÖSTERİLECEK FİLİMLER
Otar Gittiğinden Beri
(Since Otar Left - Gürcistan)
Yönetmen: Julie Bertuccelli
Julie Bertuccelli ‘nin Cannes Film Festivali’nde (2003) büyük övgüyle karşılanan ve Eleştirmenler Haftası bölümünde ödül kazanan ilk filmi Since Otar Left bir aile draması.
Yönetmeninin, aşk için söylenmiş bir yalanın günümüz Gürcistan’ında yaşayan üç ayrı kuşaktan üç kadının hayatlarını değiştirmesinin incelikli öyküsünü anlattığı bu ilk kurmaca filmi, vaktiyle komünist olan ülkelerin sosyo-ekonomik sorunlarını bir aile açmazı içinde ele alıyor … Sovyet sonrası Gürcistan’ının harap başkenti Tiflis’te, genç Ada, annesi Marina ve büyükannesi Eka’yla birlikte yaşamaktadır. Paylaştıkları eski dairede, günlük yaşam hiç de kolay değildir; bu şartlarda tebessüm ve kahkaha zahmet gerektiren şeylerdir. Hayatlarının tek sevinci, Paris’e göç etmiş olan ve zaman zaman biraz para da yollayan, ailenin çok sevilen oğlu Otar’ın düzenli bir şekilde gönderdiği mektuplardır. Uzun yokluğu süresince genç adamın adı ev halkı arasında efsaneleşmiştir. Ne yazık ki Otar’a bir kaza sonucu trajik şekilde ölür ve onun ölümünü yaşlı Eka’ya söylemeye Marina’nın içi elvermez. Ada’yı da kendine suç ortağı eder ve ikisi, Otar’ın adıyla mektup yazmaya devam etme kararı alırlar.
Alexandra
(Alexandra - Rusya)
Yönetmen: Alexander Sokurov
Sokurov’un ‘Aleksandra’sı, incelikli bir savaş karşıtı film. Zaten yönetmeni Alexander Sokurov da bunu defalarca ifade etti. Ülkesinin en büyük operatik sopranosu sayılan 81 yaşındaki Galina Vişnevskaya’nın oynadığı ve filme adını veren Alexandra, cephedeki torununu görmek için yollara düşüyor. Orada torununu ve diğer askerleri görüyor, o civardaki insanlarla tanışıyor. Karşısındakilere şimşek yüklü bakışlar atarken, bir yandan da onlara öğüt veriyor, ağrılarından yakınıyor, ahbaplık ediyor. Askerlere kurabiye ve sigara dağıtıyor. Bir tahminde bulunacak olursak, kıstırılmış bir ordunun isteksizce sürdürdüğü bu savaşın Çeçenya isyanı olduğu sonucuna varabiliriz. Öte yandan bu özgün ve güzel film, başka bir zamandan, başka bir yerden gelen bir mektup gibi. Burayla hiç ilgisi yok sanki. Sokurov’un filmlerini bir Rus olarak izlemek daha avantajlı olurdu. Böylece ülkesinin tarihine, kültürüne ne gibi göndermeler yaptığını daha kolay anlardık. Neredeyse tamamiyle amatör oyuncuların rol aldığı ‘Aleksandra’nın esas anahtarı ise başrol oyuncusunun kendisi...
Başka Zaman
(Özge Vakit-Azerbaycan)
Yönetmen: Hüseyin Mehdiyev
Leyla yıllardır ağır hasta olan ve bilincini kaybeden babasına bakmaktadır. Babasının bir tek tutkusu vardır: Güvercinleri işkenceyle beslemek... Leyla hayatını babasına adadıysa da, kuşların üzücü yazgısına kayıtsız kalamaz. Kuşlara reva görülen işkenceye katlanamayınca babasının ahlaki prensiplerine karşı çıkarak komşusuyla yatar.
Sınır
(Border-Ermenistan)
Yönetmen: Harutyun Khachatryan
Savaşın ve sınırların ortasında bir manda sürekli sınırları aşma çabası içerisindedir. Belgesel ve kurmaca tadında olan bu filmin kahramanı alışılageldiği gibi bir insan değil, bir mandadır!
Sonbahar
(Türkiye)
Yönetmen: Özcan Alper
Yusuf, geçirdiği ağır hastalık yüzünden cezaevinden serbest bırakılır ve köyüne döner. Sadece yaşlıların kaldığı köyde Yusuf ve arkadaşı Mikhail ‘in konuşmaları hep yaşanmamış gençlikleri ve zamanla ilişkileri üzerinedir.
Yusuf yıllarca hapishanede kalmanın verdiği alışkanlıkla insanlarla kolay ilişki kuramaz. Bir gece karşısına ilçedeki meyhanede konsomatris olarak çalışan Gürcü kızı Elka çıkar.
BELGESELLER
Son Kumsal Türkiye
Yönetmen: Rüya Köksal
‘Güzel bir yaz günü, Vakfıkebir kasabasının Dutluk plajında neşeyle koşmaya başlayan çocuklar, top oynayan, horon tepen gençler, güneşlenenler, yüzenler. Birkaç yüz metre uzakta, onlarca kamyonun sahile boca ettiği kayaları denize dolduran iş makineleri. Koyun diğer ucunda ise otoyolu yine aynı dalgalardan korumak için yapılan dalgakıran inşaatları. Doğal limanların ve balıkçı barınaklarının otoyol yapımı yüzünden yok olmasıyla kendilerine yeni yerler arayan balıkçıların, takalarını karayoluyla taşımaları ve trajikomik öyküleri... Karadeniz halkının, yol yapma bahanesiyle denizinden koparılmasının hikayesi.’
4857
Yönetmen: Selçuk Erzurumlu, Petra Holzer, Ethem Özgüven
‘Tuzla’da 4857 no’lu yasa uygulansın’ talebini ve ekim 2007 den bu yana Tuzla’da meydana gelen olayların konu alan belgesel.’
Sisler Kovulunca
Yönetmen: Süha Arın
Belgesel Doğu Karadeniz Bölgesinin geleneksel mimarisinin üzerindeki sisleri dağıtır ve eski ustaların son temsilcilerini, onların yöreye özgü malzemelerini kullanarak yarattıkları mimari ile belgeler.
Çernobil Rusya
Yönetmen: Ciistoph boekel
26 nİsan 1986’da Ukrayna nın Kiev kentinde reaktörlerden birinin patlaması sonucu bütün Avrupayı etkisi altına alan Radyoaktif yayılmanın insanlar ve doğa üzerindeki etkisinin konu alındığı bir belgesel film.
Şairin Ölümü Türkiye
Yönetmen: Elif Ergezen
Hasan Helimişi (1907-1976), modern Laz şiirinin ve resminin yaratıcısı, öncüsü ve en önemli temsilcisi olarak biliniyor. 1932 yılında sovyetlere giden ve sürgünler sırasında pek çok eseri kaybolan Şair, kalan tüm eserlerini ses kayıtlarına aktarmıştır. Tabloları Batum Müzesi Arşivi’nde saklanmaktadır. Filmde, Şair’in kendi sesinden anlattığı yaşam öyküsü; ölümünün ardından onu hiç tanıyamamış kızının Sovyet sonrası Gürcistan’daki yaşamı ve yalnızlığı üzerinden işleniyor. Böylece iki kuşak arasındaki farkın gösterirken film, Lazca konuşamayan kızla babası arasında, zamanı ve ölümü aşan bir yakınlık kurmaya çalışıyor: Bir ülkeye ya da bir babaya duyulan, ama sonuçta bir başkaldırı haline gelmiş ve sanata dönüşmüş derin bir terk edilmişlik duygusu.
Hayaller Birer Kırık Ayna Türkiye
Yönetmen: Özgür Doğan&Orhan Eskiköy
Doğan ailesinin büyük oğlu Coşkun, üniversite 2. sınıftayken politik görüşleri nedeniyle tutuklanır ve 9,5 yıl cezaevinde kalır. Coşkun’un cezaevine girmesiyle, Doğan ailesinin hayatındaki parçalanma ve değişim başlar. Bütün hayaller kırılmıştır. Günlük yaşamları içinde geçmişe dönüp bakan aile bireyleri için tek sevinç kaynağı Coşkun’un köye gelmesi, ailesiyle yeniden buluşmasıdır.
