queensland
.The redness of the sky at dawn.
Eski diş fırçaları, plaj oyuncakları ve kullanılmış kondomlar, Pasifik Okyanusu'nu kirleten malzemeler arasında yer alıyor. Bu malzemeler, deniz canlılarının yaşamını da tehdit ediyor.
Greenpeace'in 'Okyanuslardaki Plastik Döküntü' raporuna göre plastik, organik madde gibi çözülmüyor, okyanus akıntı ve gelgitleriyle sürüklenerek Hawai ve ABD'nin batı kıyılarına taşınıyor.
Dört ana kaynağı turizm, lağım suları, balıkçılık ve teknelerdeki çöp olan bu döküntünün yüzde 80'inin karadan, yüzde 20'sinin okyanuslardan geldiği belirlenen rapora göre, deniz kuşları, kaplumbağa, balina ve fokları da kapsayan en az 267 tür, denizlerdeki kirlilikten olumsuz etkileniyor.
Rapora göre, plastik kirlilik bütün okyanuslarda görülen bir problem.
Greenpeace'in Esperanza teknesinden Steve Smith, "küçük ve büyük parçalar halindeki plastik atıklar, okyanus yüzeyinden 50 feet aşağıda görülebiliyor. Okyanustaki plastikler, toksik sünger gibi hareket ederek kalıcı kirletici maddeleri de içine çekiyor" dedi.
Rapora göre, Gemilerden Kaynaklanan Deniz Kirliliğini Önleme Anlaşması (MARPOL) denizlerdeki plastik kirliliği önlemeyi amaçlıyor ancak kirlililiğin çoğu karadan kaynaklandığı için sorunu çözmüyor.
Rapor, Science dergisinde yayımlanan okyanuslarda yaşayan balık ve diğer canlıların, mevcut çevre kirliliği ve aşırı avlanma sürerse, 2048 yılına kadar yok olabileceğini anlatan araştırmanın ardından geldi.
İki hafta önce ise ABD İlaç Enstitüsü balık yemenin yararının hayvanlardaki toksin riskinden fazla olduğunu açıkladı.
Okyanus balıkları 2048'e kadar yok olabilir
Geçtiğimiz hafta açıklanan araştırmaya göre dünyada okyanuslarda yaşayan balık ve diğer canlılar, mevcut çevre kirliliği ve aşırı avlanma sürerse, 2048 yılına kadar yok olabilir.
ABD'li bilim adamlarının yaptığı araştırma şimdiden türlerin yüzde 29'unun yok olma noktasında olduğunu da göstermişti.
Science dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarı Boris Worm, midye ve deniz tarağından tuna ve kılıçbalığına kadar tüm türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekmişti.
Boris Worm, bundan fok balıkları, katil balina ve yunuslar gibi memelilerinin de etkilendiklerini de kaydetmişti.
Greenpeace'in 'Okyanuslardaki Plastik Döküntü' raporuna göre plastik, organik madde gibi çözülmüyor, okyanus akıntı ve gelgitleriyle sürüklenerek Hawai ve ABD'nin batı kıyılarına taşınıyor.
Dört ana kaynağı turizm, lağım suları, balıkçılık ve teknelerdeki çöp olan bu döküntünün yüzde 80'inin karadan, yüzde 20'sinin okyanuslardan geldiği belirlenen rapora göre, deniz kuşları, kaplumbağa, balina ve fokları da kapsayan en az 267 tür, denizlerdeki kirlilikten olumsuz etkileniyor.
Rapora göre, plastik kirlilik bütün okyanuslarda görülen bir problem.
Greenpeace'in Esperanza teknesinden Steve Smith, "küçük ve büyük parçalar halindeki plastik atıklar, okyanus yüzeyinden 50 feet aşağıda görülebiliyor. Okyanustaki plastikler, toksik sünger gibi hareket ederek kalıcı kirletici maddeleri de içine çekiyor" dedi.
Rapora göre, Gemilerden Kaynaklanan Deniz Kirliliğini Önleme Anlaşması (MARPOL) denizlerdeki plastik kirliliği önlemeyi amaçlıyor ancak kirlililiğin çoğu karadan kaynaklandığı için sorunu çözmüyor.
Rapor, Science dergisinde yayımlanan okyanuslarda yaşayan balık ve diğer canlıların, mevcut çevre kirliliği ve aşırı avlanma sürerse, 2048 yılına kadar yok olabileceğini anlatan araştırmanın ardından geldi.
İki hafta önce ise ABD İlaç Enstitüsü balık yemenin yararının hayvanlardaki toksin riskinden fazla olduğunu açıkladı.
Okyanus balıkları 2048'e kadar yok olabilir
Geçtiğimiz hafta açıklanan araştırmaya göre dünyada okyanuslarda yaşayan balık ve diğer canlılar, mevcut çevre kirliliği ve aşırı avlanma sürerse, 2048 yılına kadar yok olabilir.
ABD'li bilim adamlarının yaptığı araştırma şimdiden türlerin yüzde 29'unun yok olma noktasında olduğunu da göstermişti.
Science dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarı Boris Worm, midye ve deniz tarağından tuna ve kılıçbalığına kadar tüm türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekmişti.
Boris Worm, bundan fok balıkları, katil balina ve yunuslar gibi memelilerinin de etkilendiklerini de kaydetmişti.